Küresel ısınmanın lokal savaşlar ile ilgisi oldugunu düşünmüyorum (suriye,arap baharı vb)
Asıl sorun 2.paylaşım savaşı sonrası iki kutuplu dünyada rekabet ile başladı.
Yeryüzü kaynakları azgınca sömürüldü (ormanlar,nehirler,göller,tarım arazileri vb)
Tek kutuplu dünyada ,hala da devam ediyor.
''Refah'',statü ve karlar korunmak zorun da çünkü.
İyi insanlar deniz yıdızlarını hala ısrarlı bir biçim de,denize atmaya devam ediyor.
Ama uzun vade de,bir yararı,faydası olmayacak..
Çocuklugunuzun geçtiği köy,kasaba,şehir,mahalleleri anımsayın,
Hangisi hatırladıgınız gibi?
Bu yok oluşta hepimizin dahli var..
Şef Seatlenin hepimizin bildiği,zaman,zaman referans gösterdiği sözleri,
‘Beyaz adam annesi olan toprağa ve kardeşi olan gökyüzüne, alıp satılacak, işlenecek, yağmalanacak bir şey gözüyle bakar. Onun bu ihtirasıdır ki toprakları çölleştirecek ve her şeyi yiyip bitirecektir. Beyaz adamın kurduğu kentlerde, bir çiçeğin taç yapraklarının açarken çıkardığı tatlı sesler, bir kelebeğin kanat çırpışları duyulamaz. Son ırmak kuruduğunda, son ağaç yok olduğunda, son balık öldüğünde; beyaz adam paranın yenilemeyen bir şey olduğunu anlayacak!’
İhtiras ve yagmamız bitmeyecek,hem şikayetçi olacagız hem de yagmalayacagız.
Taki kendimizi,dogamızı,yaşamımızı bitirene kadar.!