Geçen gün Gökova’da atık su teknesine siyah ve gri su tanklarımdaki suları veriyorum. Gri su tamam, siyah su tankından zırnık su gelmiyor. Abi bu tank boş dedi adamcağız. Doğru valla. Su yok içinde. Neyse atık su teknesini yolcu ettik. Deşarj vanası kapalı zaten. Tuvalete su bastım ki, vana kapalıyken tankın içindeki suyu kaçırıyor!
Anam ki ne anam! Daha 15 gün önce tekne karadaydı. Bilsem değiştirirdim. Hay bin kunduz!
Karacasöğüt’e dönüp Marmaris’ten ölçüye uygun yeni vana, hortum bağlantısı için L-manşon, madem değiştireceğiz, yeni Vetus hortum, kelepçe vs aldım. Eğer kovanı kırarsam diye bir de kovan aldım. Plan şu: teknenin dışından pis su çıkışına konik tahta takozu bir beze sarıp çakacağım. İçeride hortumu sökeceğim. Eski vanayı sökeceğim. Yenilerini takacağım.
Plan çalıştı. Birkaç gündür üzerine pas sökücü sıktığım kovan, vanayı sökerken yerinden oynamadı. Vana pek zor söküldü, çünkü 55 numara anahtar yok. Sucu anahtarı da uzun, o delikte zor dönüyor. Neyse oldu işte. Deneme iyi, sızıntı yok. Yeni hortum ile koku da epeyi azalacak herhalde.
Bir cesaret işi bitirdik. Kovan kırılsa idi, takoz falan doğru Ören Marina’ya tekneyi çektirmeye.
Ders: teknen karadayken bu işleri yap, yoksa o sucu anahtarı ile vanaya yüklenirken bildiğin tüm duaları okursun.
Selametle