Sen dalganı geç. Sabır ile yazmaya devam edeceğim.
Bisiklet yelken açmamı, yelkeni görmemi engellemiyor. Buz dolabına karşı değilim. Buz dolabı yüzünden yelken yapma gereklilikerinden taviz verilmesini doğru bulmuyorum hepsi bu.
Bunları da yazarken tercihini bu yönde kullanan kişileri de eleştirmek için yazmıyorum. Onlar tercihlerini yapmışlar zaten.
Buz dolabı olmadan da uzun seyirler yapılabildiğini (Osman Atasoy örneği ) Buz dolabı için gerekli olan donanımın hiç de ucuz olmadığını anlatıyorum.
Günümüz şartlarında denizlerde " amatör denizci " yok . Mali durumu iyi olan , konforlu yelkenli ya da motoryatı olanlar ve keyifçi diye tabir ettiğimiz , denizcilik ile çok ilgisi olmayan kişiler var.
Ancak yukarıda anlattığım tarzda hali vakti yerinde kişilerin, kendi tercihlerini olmaz ise olmaz diye sunduklarından bu işi zamanında benim gibi hiç bilmeyenlere farklı alternatif ve çözümler olduğunu , üstelik bu çözümlerin uzunca bir zamandır denizciler tarafından da kullanıldığını anlatıyorum.
50 feet teknenin Çökertme önlerinde nasıl küçük tekneler gibi baş kıç yaptığını yazıyorum. Koca teknelerin yelpaze kıçları yüzünden pupa giderken nasıl gezindiğini yazıyorum. Farklı tipte çeşit çeşit armalar olduğunu, dünyada bunların gelişerek kullanıldığını, farklı türde teknelerin aslında bizim denizlerimiz için de çok uygun olabileceğini yazıyorum.
Marmara nasıl tırmanılır onu yazıyorum. İşin komedisi şu camiada okuduğum kadarı ile benden çok daha fazla kişi bu denizi faklı dönem ve mevsimlerde geçtiği halde yazmanın bana kalmış olması.
Pulluk tipi çapaların erişte ve sert zeminlerde zorlandığını yazıyorum. Fiyat ve performans açısından bakıldığında admiralti den daha iyi demir yoktur diye yazınca kızılca kıyamet kopuyor. sonra benden daha tecrübeli birileri çıkıp evet öyledir dediğinde yazılanları görüp gülüyorum.
Böyle liste uzar gider ..
Karşılığında küfür, hakaret, aşağılama, kafa bulma. Ne ararsan artık.
Yazdıklarımdan rahatsız olanların , eleştirdiği tek nokta , okunsun diye kullanmış olduğum iğneleyici üslup.
Şöyle yazmalısın, böyle yazmalısın muhabbetleri başlıyor. Bu eleştiriyi yaparken de eleştirdikleri tarzda yazı yazmaya hiç çekinmeyen bir sürü insan..
ancak hala en hayrete düştüğüm , bir konu tartışılırken, ortaya atılıp, abuk yazılar yazan , kavga çıkarıp, sonra da sen bu konuyu açmasaydın bak böyle bir kavga olmayacaktı diyen tuhaf kişilikler.
son derece tecrübeli olduğu halde tecrübelerini "mütevazi " görünümleri arkasına saklayanlar. ama aslında paylaşmak istemeyenler.
arkadaşlık dostluk muhabbeti yapıp, aşırı kırılgan, " abi " dediğimiz ama aslında bu sıfatı hiç hak etmeyenler.
Devam.. en azından bu işi iyi yaptığınız kesin..