[O.Utku Uçkan]

Bu başlığı son zamanlarda tanığı olduğum kopya markalı tekne olayı nedeni ile amatör denizcileri uyarmak amacı ile yazıyorum.
Sahibinden ilanlarına arada bir göz atmayanımız yoktur herhalde.
Bir gün imal yılına göre fiyatı çok düşük bir moody gözüme çarpıyor ve de TC bayraklı.Nerede diye bakıyorum Bodrum'da.Güzel gidip bakayım benim yaşlı kızı satıp onu alayım diye planlar başlıyor ve bu arada resimler inceleniyor.Donanımlara bakılıyor ve nasıl yani diye düşünerek telefon ediyorum.Bu yaşta bu tekne kelepir ötesi bir şey. Biraz konuştuktan sonra teknenin geçmişini soruyorum ve arkadaş ben kendim yaptırdım. Moody'nin kalıbına göre 2 adet kabuk döktürdük diye anlatmaya başlayınca ben uzatmayıp teşekkür ediyor ve kapatıyorum.
Martı marinada çekek yeri ortada idi eskiden. Bizim rahmetli Miço'yu teknelerin arasında saatlerce gezdirir idim.Bu vesile ile neler gördü bu gözler.Mudanya'dan gelmiş sıfır bir tekne ve denizde iken epey bir incelemiştim.Dışı seni içi alanı yakar bir modelmiş meğerse.
Tekne kışa doğru marketin önüne karaya alındı. Laz Kemal adında dürüst olduğunu bildiğim bir usta ilgileniyor.Teknenin salmasının altından küflü sular sızıyor.Sızıntı sürdükçe sürüyor ve Kemal en sonunda salmanın dibini su bir an evvel kesilsin diye genişçe açtı.Sanki Pandoranın kutusu mübarek salma.Ters çizme görüntüsünde oldukça da kaba kesitli(arkaya doğru bir incelme falan yok)yapısı var.Çizmenin tabanı açılınca içinden tabii ki kocaman bir ayak çıkmadı ama hurda demir parçaları ve erimiş küf kitlesine dönüşmüş demir cevheri olduğunu tahmin ettiğimiz oluşumlar etrafa yayıldı.Çizme şekilli polyesterden gövde ile birlikte dökülmüş polyester hazne içine ne buldularsa ağırlık diye doldurup bir salma oluşturulmuş.
Bu şekilde salma yapımı var mı ben bilmiyorum.Var ise boş hacmin hesabı tamam da içine atılan demir parçalarının yoğunluğu, erimiş cevherin yoğunluğu ya da curufun ne şekilde belirlenip gereken salma ağırlığı nasıl hesaplanır.
Gelelim ana direği tutan ıstıralya ve çarmıkların gövdeye bağlantılarına.
Kemal usta salmayı görünce tekne sahibini arıyor ve tekneyi yapana güveni olmadığını söyleyerek bağlantıları sökmeye başlıyor.Tüm bağlantılar trifon civata ile polyestere tutturma.
Tüm bağlantıların altları içeriden tekne mobilyaları tavan falan sökülerek altlarına uygun takviyeler ile güçlendirilip yeniden civata ve somunlar ile bağlanıyor.
Tekne tamamen örtü altına alınarak operasyon tüm kış boyunca sürdü.
Temiz 2 el deyince ve tekne yaşı da az ise aklıma bu neden ile hayırlı şeyler gelmiyor.

[Kaan Erdem]

Sevgili Utku Reisim,
Çok önemli bir konuyu dillendirmişsin. Cep telefonumdan cevap yazdım ama yazı uçtu haliyle cevabım bu saate dizüstünü açıncaya kadar kaldı.
Yakın zamanda yaşanmış bir anıdır paylaşacağım.
Her ademoğlu gibi ben de teknemi pek sever, zaman zaman nette onun hakkında ilanlar, son durumlar vb araştırır, deyim yerinde ise piyasayı kollarım.
İşte böyle bir aramamda ülkemizin epeyce meşhur bir broker ının sitesinde satılık bir Najad ilanı gördüm.İşin ilginci teknenin hiç bir Najad modeli ile uzaktan yakından ilgisi yoktu,ama broker bunu Najad olarak sunuyordu.
Şimdi olayın Broker tarafına bakacak olursak işini bilen , mesleğine saygısı olan bir broker öncelikle şunu bilmelidir.
" Ben iki taraf arasında, karşılıklı olarak tarafların menfaatini koruyan aracıyım."
Bu ana ve öncelikli amacın mesleğe saygı, bilgi, doğru danışmanlık ve dürüstlük ana temalarını içeren bir açıklama olduğu su götürmez bir gerçektir.
Bir broker in en son amacı mutlu tarafların kendisine ödeyeceği aracı bedelini düşünmek olmalıdır.
Ancak yukarıdaki örnek ne yazık ki insanı farklı düşünmeye itiyor.
Sonuç,
Tekne edinecek dostlar gerçekten çok titiz araştırmalar yapmalı, fiyattan önce orijinalite, kondisyon ve kimden aldıklarına bakmalılar.

[Derya Yenigun]

2014 Yılında ticari olarak bu işleri yapan bir arkadaşın tavsiyesi ile Göcek'te bir tekneyi görmeye gittik. Bir broker ilgileniyor. Sahibi yabancı. Tekne karada. Fransız markası, model yeni 3 yaşında ama hor kullanılmış. Çokta sıkıntı değil ama derli toplu olmasına rağmen rahatsız eden bir durum var. Hoparlör koruması kırık, gösterge kapağı eksik, sağda solda çizikler felan. Elimizden de geldiği için sorun değil. 3-5 masrafa hallolur. Çoluk çocuk varsa birde adam ilgisiz ise zaten bu kadar hasar normal diyorum. Fiyat piyasa ile uyumlu, pazarlık yapar çözeriz düşüncesindeyim.

Baya bi kurcaladık, farşları kaldırıp bakıyorum. Tekneni altında bir bölüm taban boyasından farklı bir tonda. Saplamalar temiz.  Sordum, tekne sahibi titiz birisi, boyatmıştır. Şöyle böyle. Genel görünüm ile konuşulanlar örtüşmüyor. Ama tekne çok genç, diri. Kafalar karıştı. Arada da kaçırmayın diyen bir arkadaş var. O arada kız ikna edemeyeceğini görünce sörvey raporu var, ofiste, ileteyim isterseniz dedi. Tamam dedik, biz yemek yemeye kızda raporu bulmak için ofise gitti.

On dakika sonra bir e-posta geldi. Rapor ektemiş. Tabi yemeği bırakıp hızlıca okumaya başladık. Çok özenli ve titiz, 21 sayfalık bir rapor. Her nota ilişkin fotoğraf, ölçüm vs var. Bomba raporda gizli. Salma için acil onarım gerektiği ve kaza nedeniyle gövde de kırılmalar olduğu belirtilmiş. Devamına bakmadan kızı aradım. Hiç bir şeyden haberi yok, raporu göndermeden önce okumamış bile... Birilerini arayıp döneceğim dedi. Kısa sürede de döndüler. Ofise davet edildik.

Arada tanıdıklar da var. Bir panik havası karşıda. Özürler, hata oldular, bir taraftan da bunlar olağan şeyler, iyi tamirat yapan kişiler var bildiğimiz demeler. Yine de haklısınız, çok titizsiniz, bu tekne size gösterilmemeliydi vs vs.

Olay şu, tekne kayaya vuruyor, salmayı düşürüyor ve yedekleniyor. Sahibi gelişi güzel tamirat yaptırıp satışa koyuyor. Şirket aracı oluyor. Satışı da hiçbirşeyden haberi olmayan yeni elemana veriyorlar. Kızda durumu bilmeden görmememiz gereken raporu bize iletiyor 

Netice de üzerine onlarca kez arandık ve 2 yaşında başka ve tertemiz bir tekneyi ciddi bir indirimle almamıza aracı oldular.  Ondan sonra da arada birilerinin olduğu, sahibini bilmediğim hiç bir tekneye bakmadım

[Erman Yerman]

İbretlik...
Hasar kaydı yok deyip pert olmuş arabayı ustada sigorta harici yaptırıp satmaya benzemiş..


SM-G920F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

[Serkan Güvenen]

2014 Yılında ticari olarak bu işleri yapan bir arkadaşın tavsiyesi ile Göcek'te bir tekneyi görmeye gittik. Bir broker ilgileniyor. Sahibi yabancı. Tekne karada. Fransız markası, model yeni 3 yaşında ama hor kullanılmış. Çokta sıkıntı değil ama derli toplu olmasına rağmen rahatsız eden bir durum var. Hoparlör koruması kırık, gösterge kapağı eksik, sağda solda çizikler felan. Elimizden de geldiği için sorun değil. 3-5 masrafa hallolur. Çoluk çocuk varsa birde adam ilgisiz ise zaten bu kadar hasar normal diyorum. Fiyat piyasa ile uyumlu, pazarlık yapar çözeriz düşüncesindeyim.

Baya bi kurcaladık, farşları kaldırıp bakıyorum. Tekneni altında bir bölüm taban boyasından farklı bir tonda. Saplamalar temiz.  Sordum, tekne sahibi titiz birisi, boyatmıştır. Şöyle böyle. Genel görünüm ile konuşulanlar örtüşmüyor. Ama tekne çok genç, diri. Kafalar karıştı. Arada da kaçırmayın diyen bir arkadaş var. O arada kız ikna edemeyeceğini görünce sörvey raporu var, ofiste, ileteyim isterseniz dedi. Tamam dedik, biz yemek yemeye kızda raporu bulmak için ofise gitti.

On dakika sonra bir e-posta geldi. Rapor ektemiş. Tabi yemeği bırakıp hızlıca okumaya başladık. Çok özenli ve titiz, 21 sayfalık bir rapor. Her nota ilişkin fotoğraf, ölçüm vs var. Bomba raporda gizli. Salma için acil onarım gerektiği ve kaza nedeniyle gövde de kırılmalar olduğu belirtilmiş. Devamına bakmadan kızı aradım. Hiç bir şeyden haberi yok, raporu göndermeden önce okumamış bile... Birilerini arayıp döneceğim dedi. Kısa sürede de döndüler. Ofise davet edildik.

Arada tanıdıklar da var. Bir panik havası karşıda. Özürler, hata oldular, bir taraftan da bunlar olağan şeyler, iyi tamirat yapan kişiler var bildiğimiz demeler. Yine de haklısınız, çok titizsiniz, bu tekne size gösterilmemeliydi vs vs.

Olay şu, tekne kayaya vuruyor, salmayı düşürüyor ve yedekleniyor. Sahibi gelişi güzel tamirat yaptırıp satışa koyuyor. Şirket aracı oluyor. Satışı da hiçbirşeyden haberi olmayan yeni elemana veriyorlar. Kızda durumu bilmeden görmememiz gereken raporu bize iletiyor 

Netice de üzerine onlarca kez arandık ve 2 yaşında başka ve tertemiz bir tekneyi ciddi bir indirimle almamıza aracı oldular.  Ondan sonra da arada birilerinin olduğu, sahibini bilmediğim hiç bir tekneye bakmadım

Bu yüzden kafanı ütülüyorum 

[Derya Yenigun]

Açıkçası zor bir durum, bir çoğumuz bir tekneye baktıktan sonraki hayal kırıklığının ağırlığını yaşamıştır. Bunun bir adım öteye geçmesinden korusun diyorum.

[Cem Gür]

Glen-L marine designs firmasının 210 sıra numaralı tasarımı 29 Ft fiberglas olarak inşa edilmek üzere piyasaya verilmiş KODIAK teknesidir. Kısa tanıtımında “Gövde tipi: 7 mil maksimum gövde hızı ile tam deplasmanlı yuvarlak sintine gövde formudur. PVC köpük sandviç veya fiberglas laminatlarla fiberglas borda kaplaması kullanarak "one-off" fiberglas yapımı için tasarlanmıştır.
Balast: Kurşun tercih edilir, isteğe bağlı çelik.” Belirtilmiştir.

2008 yılında Fenerbahçe çekek sahasında çalışan, o dönemde sık sık görüştüğümüz bir usta günün birinde beni dükkânına davet etti. Gittiğimde dükkânda bir de bey vardı. Girizgâhtan sonra usta, beyefendinin kendisine bir tekne planı getirdiğini ve inşa ettirmek istediğini söyledi.

 Masanın üzerine açılan plan benim de beğendiğim daha önce de bahsettiğim BU-Se teknesine benzeyen ve daha hacimli Kodiak’tı. Tekneyi tanıyıp tanımadığımı, planı nasıl bulduğumu, bizim denizlere uygun olup olmadığını, inşa edilir ise ileride satılma şansı olup olmadığını sordular. Dilim döndüğünce anlattım. Lafın bir yerinde ustaya dönerek “bu tekne fiber inşa için tasarlanmış, sen daha önce bu sandviç sistemle fiber tekne yaptın mı?” diye soruverdim. “ Biz tekneyi ahşap yapmaya karar verdik” dediler. Eh alan razı yapan razı bana da fazla üzerine gitmeden yarım ağızla “hayırlı olsun” demek düştü.

Tekne kısa zamanda bitti. Çok da ilgilenmedim. Aradan zaman geçince tekne sahibini teknenin yanında bir direkle uğraşırken gördüm Aluminyum ve olması gerekenden ince bir direkti. Merak edip sordum. Daha geniş çaplıları çok pahalıydı. Bunu uygun bulup aldık” dedi.
Safra, u profil içine beton dökülüp omurgaya saplamalarla bağlanmıştı.

Uzatmayayım. Tekne denize inmiş. Bir ortak arkadaşımız telefonla arayıp tekneye davet etti. Fenerbahçe tarafında F pontonlarından birine bağlamışlar. Hemen yanındaki pontonda da orijinale çok yakın inşa edilmiş bir başka Kodiak var.Tekne sahibi, usta, ortak arkadaş beni bekliyorlar. Hoşbeş sonrasında tekneyi dolaşmamı söylediler. Ben de usulen oraya buraya baktım, kamaraya girdim, baş üstüne gittim falan. Yine usulen “hayırlı olsun, güle güle kullanın” dedim. Tekne bir fecatti. Fiber inşa için tasarlanmış tekne masif ahşap, geleneksel omurga, eğri, kaplama ile olmuş bir tank. İç hacimler iyice küçülmüş, müşterinin özel isteklerini usta “o olur, bunu da böyle yapalım”larla iyice abartmış. Direk ve bumba kürdan gibi duruyor. Orijinal planında 20-30 Hp önerilen ve toplamda 250 kiloyu geçmemesi uyarılmış tekneye 60HP bir makine koymuşlar.  Merakımdan, “denize çıktınız mı?” demek gafletinde bulundum. Adamın yüzü düştü. “Neden bilmiyorum ama 4.5 milden fazla yapamadık” deyiverdi.

Çok kısa bir zaman sonra inanılmaz fahiş bir fiyatla tekne satışa kondu. Satış ilanı baştan sona yanıltıcı bilgilerde doldurulmuştu. Suya inişinden 2 yıl sonra güneyden biri satın almış diye duydum.

[Ahmet Kabaalioğlu]

Utku Dede,
o tekneye bakmaya bizde gidiyorduk , sağolsun Halil Abi araştırmıştı ve hikayesini öğrenmişti.Fakat biz yine de gitmişken bir görelim  istediydik ama Asterix yüzünden görememiştik.

[O.Utku Uçkan]

Forumda tekne yapımı konusunda bilgi sahibi arkadaşlarımız var, onlardan şu sorulara cevap bekliyorum.
Bu şekilde salma yapım tekniği var mı?
Bu salmanın ağırlığının hesabı nasıl olur?
Çarpma anında salmanın dışındaki kılıf parçalanacak ve içindekiler dökülecektir.
Meşhur keten helva o zaman yanmayacak mı dır?