Ersin kardeşim merhaba. Bu konuya doğrudan karışmaktan özellikle uzak durdum. Ama seninle kahve içmişliğimiz var ve doğrusunu söylemek gerekirse ikram ettiğin kahveyi sevdim. Yani bendeki hatırı büyük
Konunun detaylarına girmeden takip edebildiğim kadarıyla ana hatları üzerinden gideceğim.
Sen, senin de üyesi olduğun A kuruluşu hakkında kamuya açık alanda eleştiride bulundun. Eleştiri gerek yapıcı gerek ise yıkıcı olsun sonuçta bir eleştiri idi.
Burada sorunun öğeleri :
1-Eleştiri eyleminin işlenmesi
2-Eleştiri eyleminin zamanı , yani vakti.
3-Eleştirme eyleminin mekanı.
Açarsak:
1- Eleştiri eyleminin işlenmesi : Senin savın kimsenin, hiçbir şeyin eleştirilemez olmadığı üzerine kurulu. Bu konuda eleştiri konusu kişinin kendi inisiyatifi ve mahremiyet hakkı olmadığı sürece haklısın. Nitekim buradaki A kuruluşu da bir STK'dır ve üyesi de oduğun için eleştirmek en doğal hakkın.
2- Eleştiri eyleminin vaktini: A kurumunun emekleme vaktini aştığını dolayısıyla eleştirilebileceğini yazmışsın. Bu konu da tartışmalı olsa da haklı olup olmak kişinin bakış açısına kalmış. Senin bakış açına göre haklısın.
3- Eleştiri eyleminin yeri: Her eylem zamana ihtiyaç duyduğu gibi mekana da ihtiyaç duyar. Senin burada uygun bulduğun mekan kamuya açık alan. Yani ilgili ilgisiz herkesin okuyabileceği alan. Bu konuda itirazlar yükselmiş:
* A kurumu yetkilisi eleştiriye karşı çıkmamış- gücenmiş olabilir- ama mekana itiraz etmiş. Gel bunu kurum mekanında tartışalım demi, ki en doğal hakkıdır. Sonuçta eleştiri bir işlenmiş bir suça yönelik değildir. Yani ortada adli bir suç olmadığı gibi kamuca kınanacak bir eylem de yok. Eleştiri tamamiyle A kurumu yetkilisinin keyfiyetine yönelik. Yani A kurumu yetkilisi talebinde haklıdır.
* Mekan olarak seçilen kurumun yetkilileri de eleştiri eyleminin mekan özelliğini kamuya açıktan üyelere açık şekline getirmiştir, ki bu da mekan kurum yetkililerinin keyfiyetindedir. Taşıma sırasında silinen bir şey yok. Sadece haklı bir talebin yerine getirilmesi var. Eğer eleştiri eyleminin konusu başka bir taraf olmasaydı da sadece seni ilgilendiren bir şey olsaydı bu bir şekilde yadırganabilirdi. Misal zamanınca Cüneyt Baygün kaptan böyle bir tavra maruz kaldı başka bir platformda. O sadece kendisinin ihtiyarında olan şeyler olduğu halde , kamuya açık alandan , sadece üyelerin olduğu alana kaydırıldı yazdıkları. Ama senin konunda başka taraflar var. O tarafların da itiraz hakkı vardır.
* Bu mekandaki öz değişikliğine sen sansür dedin. Halbuki sansür olması için yazının tamamen kaldırılması lazımdı. Böyle bir şey yok. Konunun diğer tarafları yani STK üyeleri de forumun zaten üyesi ve derdini dile getirmek isteyen orada da getirebilir.
Sözün özü, kavram karmaşasına dayalı bir problem var. Bu kargaşada senin yaptığın eleştiri değil, eleştiri mekanın yanlış ve herkes de bunun altını çiziyor zaten. İnsanın tabiatına aykırı davranışlar davranışı yapanda da , yapılan mekanda da huzursuzluk çıkarıyor. Yani Kuralsızlık diye bir şeyin olması mümkün değil. Bilakis İnsan tabiatına uygun kanunların koyulması , korunması ve icra edilmesi gerekir. Biz buna Hukuk diyoruz.
Niye bunları yazdım dersen, ben senin samimiyetine inanıyorum. Kimse buraya yaptığın katkıları red edemez. Yokluğun eksiklik olacaktır. Lakin hukuksuzluk ise bunlardan daha kötüdür. Şahsen ben bunların geride kalmasını istiyorum. Bu kargaşadan bir şeyler öğrenerek büyürsek amaç yerine gelmiş olur. Benim payıma düşen hukuksuzluk kötüdür.
Benim bu forumdan öğrendiğim çok şey var. Sadece denizcilik ile ilgili de değil. Sen de bu forumun önemli bir bileşenisin.
Selamlar.