Aşağı git Skip to main content

Gönderen Konu: Balıkçı Tekneleri, Ağları, Bölgelere Göre Kullanım Şekilleri

  • *
  • İleti: 5812
    • Son Denk Kayıkçısı
Şimdi
"Voli Ağları ve Voli Tekneleri"

Prensipte gırgır ağları ile yapılan avcılığa benzeyen bir yapıdadır. Aynı gırgır gibi ocak halindeki balığın etrafı çevrilerek yapılan avlanma türüdür. Farkı bu ağın altı büzülüp torba haline getirilmez, ağ bir duvar gibi balığın etrafını dipten yüzeye kadar çepeçevre sarar. Balığın çeşitli yöntemlerle ürkütülerek ağın gözlerine takılması sağlanır. Bir tür kıyı balıkçılığıdır. Kıyıdan 12 kulaç derinliklere kadar bu ağlar kullanılır. Oluşturulan dairenin çevresi 500 metreyi geçmez. Açıklarda karşımıza neredeyse hiç çıkmazlar. Ama ülkemizde kıyılarımızda çok sık rastlamak mümkündür. Genellikle Palamut, Lüfer, kefal, istavrit, zargana için kullanılırlar. Çoğunlukla görsel temasla avcılık yaptıkları için gündüz çalkantılı havalarda, geceleri de ay ışığında ava çıkamazlar. Genellikle Karadeniz, Egenin Kuzeyi ve Marmara'da Eylül, Ekim, Kasım ve Haziran aylarında karşımıza çıkarlar ama son zamanlarda yaz aylarında da karşılaşmaya başladık. Özellikle İstanbul'da Ağustos'ta bile karşılaşabiliyoruz. Akdeniz ve Güney Ege'de kış aylarında da karşımıza çıkabilirler.

Bu avcılık türünde balığın ciddi yaşama  ve kaçabilme şansı var. Sürdürebilir balıkçılık açısından dikkate alınması gereken bir grup. Gırgır avcılığı gibi endüstriyel türlerde maalesef balığın şansı yok denecek kadar az.

Bu voli ağının bir diğer adı da "difana" ağlarıdır. Elektronik balık tespit cihazlarının gelişmesiyle bu ağlarında özellikle lüfer için her havada kullanılmaya başlaması da endişe vericidir bana göre.

Seyir açısından özel tekne sahibine bir risk içermeseler de gece kıyılar da karşımıza çıkarlar. Özellikle Büyükçekmece Körfezinde çok sık karşılaşmıştım. Ayrıca bu sene  sivri Ada da limanın içinde bile Zargana için voli yapıldığına şahit olmuştum.
  • IP logged
« Son Düzenleme: 10 Şubat 2017, 19:01:21 Gönderen: Hasan Toparlak »
S/Y Bidarka / Fatih / İstanbul


"Son Denk Kayıkçısının Hatırasına"


https://sondenkkayikcisi.blogspot.com/

  • *
  • İleti: 1159
    • KUTUP YILDIZI
Ya Ahmet fırsat bulduğunda şu kıyıya dik bırakılan ağları,
ve o ağların başında ki sandalda bulunan görevlinin gece yaklaşan teknelere ışıkla
uyarma seklini de yazıp bir de basit bir şekille açıklarsan çok iyi olacak.
  • IP logged
ВЛАДА / TEOS

  • *
  • İleti: 5812
    • Son Denk Kayıkçısı
Ya Ahmet fırsat bulduğunda şu kıyıya dik bırakılan ağları,
ve o ağların başında ki sandalda bulunan görevlinin gece yaklaşan teknelere ışıkla
uyarma seklini de yazıp bir de basit bir şekille açıklarsan çok iyi olacak.

Evet Abi uzatma ağları , listem de var  yazıcam, çizim desteği atarsın artık.
  • IP logged
S/Y Bidarka / Fatih / İstanbul


"Son Denk Kayıkçısının Hatırasına"


https://sondenkkayikcisi.blogspot.com/

  • *
  • İleti: 5812
    • Son Denk Kayıkçısı
Trol ve Algarna Ağları:
Bu avcılık türünde denizin dibinde ki dip balıkları ve canlıları avlanmak amaçlanmıştır.Trol kısaca ; alt yakasında kurşunlu halat bulunan üstünde yüzdürücü mantarları bulunan, sağ ve sol başlarında kapı adı verilen karıştırıcılar bulunan bir torbadır.Bu traktörle tarla sürmeye benzer.Güçlü motorlara sahip bir trol teknesi  bu torbayı kıyıya paralel bir rota üzerinde çeker.Kum zeminde kapılar kumu belli bir açıyla karıştırır , torbanın alt yakasındaki kurşunlu halat kumun altına girerek yatan balıkların kalkmasını ve torbanın içine yüzmesini sağlar.O torbaya giren bir canlı bir daha yaşayamaz.O yüzden ekonomik değeri olmayan balıklar trol teknelerinden denize atıldığı için martı sürüleri bu teknelerin peşini bırakmazlar.
Algarna da ise bu torbanın yerini bir kafes alır.Yine aynı mantıkla tekne ardından bir kafes çekilir.
Trol ile avcılık; kalkan, mezgit ,barbunya gibi balıklar için yapılırken algarna daha çok kabuklular için kullanılır.Trol daha derin sularda  da kullanılabilirken,algarna daha sığ sularda çekilir.
Bu tip ağları çeken tekneler dip yapısı markalanmış bir doğrultuda çok düşük hızlarda seyir yaparlar bu yüzden biz yelkencilere çok zararları yoktur.Genelde kıyıya paralel olarak ağ üstünde seyir yaparlar.Ama okyanus trolcülerinde durum farklıdır.Onlar dip yapısına göre hareket ederler.
Bize risk içerebilecek tek durum iki tekne tarafından kış aylarında hamsi,çaça ve sardalya gibi balıklar için çekilen yüz trolüdür.İki tekne tarafından birbirine paralel olarak çekildiği ve iki tekne birbirine uzak oldukları için ne yaptıklarını anlayamayabiliriz.Bu durumda aralarından geçmememiz gerekir. Genelde Karadeniz de gündüz ve ayışığı olan gecelerde yüz trolü çektikleri için kolaylıkla tespit edebiliriz. Zaten bizleri her şekilde uyaracaklardır.

Trol ve algarnanın bize ciddi zararı olmamasına karşılık sürdürebilir deniz yaşamı ve balıkçılık açısından en zararlı avcılık türüdür.Hele de canlıların yatak yaptığı kıyıya yakın yerlerde kesinlikle kullanılmamalıdır.Gelişmiş ülkelerin en çok kullandıkları avlanma metodu olmasına karşılık , bu ülkelerin hiçbiri neredeyse trolü iç denizlerde çekmemektedir.Genelde okyanus kıyı kasabalarında ve ada ülkelerinde çoğunlukla tercih edilir ve bu avcılığı okyanusta yaparlar.
  • IP logged
S/Y Bidarka / Fatih / İstanbul


"Son Denk Kayıkçısının Hatırasına"


https://sondenkkayikcisi.blogspot.com/

  • *
  • İleti: 5812
    • Son Denk Kayıkçısı
Trol ağı, mantık olarak şu çizimde güzel ifade edilmiş.


Trol için şöyle bir video var. İstanbul Üniversitesi için araştırma amaçlı çekilmiş. Ağın atılış mantığını detaylı çekmişler.

https://youtu.be/vl5Yn3MMfYs
  • IP logged
S/Y Bidarka / Fatih / İstanbul


"Son Denk Kayıkçısının Hatırasına"


https://sondenkkayikcisi.blogspot.com/

  • *
  • İleti: 5812
    • Son Denk Kayıkçısı
Burada da ağ toplama videosu var.

https://www.youtube.com/watch?v=-OP9jg64zZY
  • IP logged
S/Y Bidarka / Fatih / İstanbul


"Son Denk Kayıkçısının Hatırasına"


https://sondenkkayikcisi.blogspot.com/

  • *
  • İleti: 5812
    • Son Denk Kayıkçısı
Iğrıp yada Parapat Ağları:

Trol ağının küçük koylarda ve kumsallarda kıyıdan çekilenidir.Bir sandal vasıtasıyla torbası açığa bırakılır.Halatlar vasıtasıyla genelde insan gücüyle yada traktörle kıyıya doğru çekilirler. Seyirde olanlara bir tehlikesi yoktur.

Ülkemizde tamamen yasaktır ve kesinlikle de müsade edilmemelidir. Kıyı dip florasını tamamen mahvetmekte ve su altında kalıcı hasarlar bırakmaktadır.Ayrıca balıkların üreme döneminde yapıldığında kum taş sınırına yumurta bırakan balıkların yumurtalarını mahvetmektedir.
  • IP logged
S/Y Bidarka / Fatih / İstanbul


"Son Denk Kayıkçısının Hatırasına"


https://sondenkkayikcisi.blogspot.com/

  • *
  • İleti: 5812
    • Son Denk Kayıkçısı
Iğrıp için güzel bir çizim var burada;

  • IP logged
S/Y Bidarka / Fatih / İstanbul


"Son Denk Kayıkçısının Hatırasına"


https://sondenkkayikcisi.blogspot.com/

  • *
  • İleti: 3573
ahmet ciddiyim eline sağlık.. Bu , forumdaki en önemli konulardan birisi..
  • IP logged

  • *
  • İleti: 1541
  • Bilen bilir
Yelken ile gezerken arkadan çekilebilecek bir ağ örneği var mı? ?0-?

Deniz demirinin ağ versiyonu gibi örneğin  :)
  • IP logged
DeDe

  • *
  • İleti: 5812
    • Son Denk Kayıkçısı
Yelken ile gezerken arkadan çekilebilecek bir ağ örneği var mı? ?0-?

Deniz demirinin ağ versiyonu gibi örneğin  :)

Maalesef Utku Dede, yelkenle bu işleri yapmak zor. Hatta yelkenle sırtı çekilirken bile denizlerimizde avcılık zor. Stabil hız olmadığı ve gerekli düşük hıza yada ani hızlanmalara çıkılamadığı için zor olmakta. Ama Akdeniz ve okyanuslarda yelkenle ve arkadan çekilen rapalarla  ciddi avlar yapıyorlar.
  • IP logged
S/Y Bidarka / Fatih / İstanbul


"Son Denk Kayıkçısının Hatırasına"


https://sondenkkayikcisi.blogspot.com/

  • *
  • İleti: 5812
    • Son Denk Kayıkçısı
ahmet ciddiyim eline sağlık.. Bu , forumdaki en önemli konulardan birisi..

Evet Abi, bence de, bu konu da, buralarda  bulunmalı, ilgi duyanlar okurlar belki. Daha önce bir kısmını GeKo da paylaşmıştım şimdi fırsat buldukça ilaveler yapıp güncelleyerek buraya da ekliyorum.
  • IP logged
S/Y Bidarka / Fatih / İstanbul


"Son Denk Kayıkçısının Hatırasına"


https://sondenkkayikcisi.blogspot.com/

  • *
  • İleti: 5812
    • Son Denk Kayıkçısı
DİP AĞLARI, PERAKETELER VE YATIYA BIRAKILAN KIYI AĞLARI:
Dip ağları genelde 1 geceden başlayıp 1 haftaya kadar yatıya bırakılan ağlardır. Bunların açık denizde karşımıza çıkanları hep kıyıya paralel olmaktadır. Biz açıkta sadece bu ağların şamandıralarıyla karşılaşırız. Ağın başından sonuna kadar tüm şamandıralar aynı doğrultudadır.Bir tanesine çarparsanız diğerlerine de çarpma riskiniz var.Ama çarptığınızda bir sorun oluşmaz.Sadece ses duyarsınız.Bu şamandıralar , mantar, strafor yada plastik yüzdürücelerden oluştuğu için pruva hattından dönerek bordamızdan kayıp giderler.Boylama ismi verilen dibe giden halatları da pervanemize takılmaz.Çünki derinliğe göre boylama bırakırlar, fazla olduğunu hissettiklerinde ise bedenine ağırlık bağlarlar.Amaç gemi pervanesinin boylamayı kesmemesi içindir. Bize sadece yelken seyrinde kontralarda giderken salma yada palaya takılma riski içerirler. Bir de av yasağı dönemlerinde bu ağları kaçak dökenler  büyük şamandıra yerine daha uyduruk şeyler kullanabilirler

Fakat koy ve kıyılara bırakılan günübirlik yatar ağlar bize riskli durum oluşturur.Bu ağlar açıktakilerden farklı olarak kıyıya dik açıya yakın bir açıyla, akıntı ve rüzgara koltuk yapacak bir şekilde kıyıdan denize doğru bırakılırlar.Malumunuz kıyıya yanaşma ve koylarda konaklama esnasında bu ağların yalı çımalarına takılma ihtimalimiz yüksektir.Açıktan kıyıya doğru derinlik azaldığı için açık çımasında risk içermeyen bir ağın kıyı çımasında mantarları yüzer halde görebilirsiniz. Bu ağlara ay karanlığı olan gecelerde pek rastlamazsınız. Akşam hava kararırken kurup sabah şafakla birlikte kaldırırlar.Genelde gündüz yengeç riskinden dolayı bırakmazlar.Fakat bazı verimli bölgeler de yeri kaptırmamak adına ağı sürekli aynı yerde bırakırlar.Sadece sabah akşam ağı ellerler ve balığı alıp yeniden bırakırlar.
Güzel dingin koylarda bizlere sıkıntı yaratan ağ türlerinin bir kısmı bunlardan oluşur. Dingin koylar balıklar için iyi birer meradırlar.Hele o koyların iki tarafındaki kayalık burunlar balıklar için uygun otlaklardır. Balıkçılar buralara otlakbaşı derler.
Bunlardan korunmak için kıyıya paralel seyirler de açık şamandırasının açığından geçmek  zorundayız.Kıyıya yanaşmalarda ise Açık ve kıyı şamandırasını görüp bu doğrultu da kerteriz alıp bu şamandıralar arasındaki doğruya paralel olarak kıyıya inmeliyiz. Midilli'nin Doğu kıyısında olduğu gibi bazen birbirine paralel bir sürü ağ olabilir.Bunların tamamının açık ve kıyı şamandıralarını görüp paralel iki ağın arasından aynı doğrultuda kıyıya inmeliyiz.Ülkemizde kullanılanların uzunlukları 100-150 metre  civarında olduğu için(Bazen hızlı derinleşmeyen kıyılarda ağları birbirlerine ekledikleri de görülür.) her iki şamandırası da  net görünür vaziyettedir.
Gece ise usulen açıkta yeşil kıyıda kırmızı fener bulundurmaları gerekir. Fakat maalesef neredeyse bu ağlara hiç fener koymazlar.Şimdiler de  küçük kırmızı çakarlar icat oldu.Açık şamandırasına bunu koymaya başladılar.Ama pratikte hala strafor, bidon vs. kullanılıyor.

Eğer akşam karanlığa kaldık ve bu ağların kullanıldığını tahmin ettiğimiz bir koyda gecelemek istiyorsak; kıyıya yakın paralel hareketler yapmayıp açıktan odaklanıp kerteriz alıp, sancak ve iskele omuzluklardan görmeye çalışarak dik yanaşmayı yapmamız doğru olacaktır.

Ada etraflarında bu ağların paralel ve yarım ay şeklinde bırakıldıkları da görülür fakat oralarda  genellikle yüzer halde olmazlar. Ağların bu şekilde paralel bırakıldıkları kısımlar burun başları, yada kayalık uçları olduğu için bizler zaten genellikle oralardan uzak seyir yapıyor oluruz.
Bu ağlar aslında yüzer ağlar değiller,o bölgede yatıya bırakılmış ağlardır. Yukarıdaki satırlarda bahsettiğimiz dip ağları tam da bu ağlardır.Aslında belirli dönemler haricinde yasak değiller.Ama uygulamada belli eksiklikler var. Işıklandırılmaları gerekir.Karanlıkta bu ağlara dolandığımızda dalarak kesmek doğru değildir.Çünki bu ağlar fanyalı ağ diye tabir edilen,iç gömlek,iç fanya ve dış fanyadan oluşan, üç katmanlı, hırsızlama özelliği olan ağlardır. Bu yüzden bu ağlara dolaşmak çok kolaydır.Bu yüzden de gece dalmak risklidir.Gece  bu iş başımıza geldiyse; teleskopik bir kakıçla ağı yakalayıp, küpeşteden sarkarak kesmek daha doğru olacaktır.Pervane ve şafta sarmış olan ağı kestikten  ve ağdan bir miktar uzaklaştıktan sonra detaylı temizlemek için dalmamız gerekir.

Ağın kurulumu şu şekildedir.


  • IP logged
S/Y Bidarka / Fatih / İstanbul


"Son Denk Kayıkçısının Hatırasına"


https://sondenkkayikcisi.blogspot.com/

  • *
  • İleti: 5812
    • Son Denk Kayıkçısı
Sıra da en çok sorun yaşayacağımız uzatma ağları ve kaçınma yolları var.

Uzatma Ağları:
Yurdumuzda genellikle palamut avı için yoğun olarak Karadeniz bölgesinde kullanılır.Diğer ağlardan farklı olarak altında kurşun yaka yoktur.Sadece arada halkalar vardır.Tamamen yüzer ağlardır.Akıntıyla birlikte hareket eder.Her derinlikte karşımıza çıkabilir.Kıyıya dik açı oluşturacak şekilde kurulurlar.Bu Karadeniz'de Güney-Kuzey,Ege'de Doğu-Batı,Akdeniz'de de Kuzey-Güney doğrultusunda yerleştirilirler.Sade gözlü bir ağdır.Uzunluğu ise 8-10 boy olabilir.(bir boy 80-100 kulaç aralığındadır.)Yani uzunluğu neredeyse 2 km.ye yanaşır.Bu ağın kıyı tarafında bulunan yalı şamandırasında kırmızı bir çakar, açık şamandırasında ise teknenin kendisi durur.Bazı fazla rüzgarlı veya dalgalı havalarda ağın açık şamandırasına da kırmızı bir çakar ışık koyup tekneyle alargada eğlenirler.

Gemiler ve diğer tekneler için büyük risktir.Sadece ay ışığında bu ağlar kullanılır.Ay ışığı olmadığı zamanlarda ise sadece akşam hava kararma zamanı ve sabah hava ışıma zamanında kullanılırlar.Suda bu ağ iki saat bekletilir.Her iki saatte bir çekilip balık durumuna göre yeniden atılır.

Ağın deniz tarafında bekleyen tekne ; ağın üzerine gelebilecek tekne ve gemilerin yönünü değiştirmek için ışık yönlendirmesi yaparlar.Hem teknede çakar çalıştırırlar , hemde güçlü bir projektörle yarım daire şeklide hareketler yaparak sizi kendilerinin açık tarafından geçmenize yönlendirirler. Karadeniz de 1 eylül-30 Kasım arasında kullanılır.Boğaz ağzında Şile yönünde çok fazla rastlarız.

Ege ve Akdeniz de aynı ağ sisteminin farklı balıklara uyarlanmış hali vardır.Dip ağı mantığıyla kullanırlar.Hatta tekneyle başında beklemedikleri de olur.Kuzey Afrika Ülkelerinin Akdeniz kıyılarında bu ağın daha değişik versiyonu Sonbahar ve kış aylarında karşımıza çıkabilir.
  • IP logged
S/Y Bidarka / Fatih / İstanbul


"Son Denk Kayıkçısının Hatırasına"


https://sondenkkayikcisi.blogspot.com/

  • *
  • İleti: 5812
    • Son Denk Kayıkçısı
Meraklıları için Balık Ağları ve tanımlamaları hakkında  genel bir bilgi paylaşmaya çalışırsak;

Genel olarak ağın tor kısmına "gömlek" denir.Gömleği oluşturan her bir kareye " göz" denir.Genelde ağların uzunluğundaki her bir ana bölüme "boy", derinliğine her bir ana bölüme "tahta" denir.Bu tahta ve boyların ek yerine "çatıbaşı" denir.Kurşun kısmına "kurşun yaka", mantar kısmına "mantar yaka" denir.Mantar ve kurşun yakadaki daha kalın ve daha küçük gözlü kısımlara da "sardun" denir.

* SADE GÖZ AĞ(Yada Gözüne Ağ):Bu ağda hedef balıkların ağın gözüne takılması hedeflenir.Balık büyüklüğüne göre göz büyüklüğü hedeflenir.Bu ağlardan balıklar girdikleri yönden çıkarılırlar.Açık denizde kullanılan uzatma ve yatıya bırakılan ağlar bunlardır.Bu ağlarla, başta palamut,lüfer, kolyoz,tirsi,istavrit, mezgit,zargana,kefal,ayrıca orta suda gezen tüm balıklar tutulur.Tüm göl ve iç sularda da bu ağlar kullanılır.

*FANYALI AĞ: Bu ağda ağın gömlek kısmının dışında ve içinde daha büyük gözlü iki gömlek daha vardır.Bu büyük gözlü kısımlara "fanya " denir.Örneğin ortadaki gömlek 2cm kenar uzunluğu olan gözlerden oluşuyorken, dıştaki fanya 10 cm. kenar uzunluğu olan gözlerden oluşmaktadır. Bu ağ türünde balıklar ağın gözüne takılmazlar, hızla ağa tosladıklarında ağın torunda bir torba oluştururlar ve her hareketlerinde daha da dolaşırlar. Voli ağları, Çevirme ağları  ve kıyılara bırakılan  molozma denilen kıyı ağları bu ağlardandır. Palamut,lüfer,uskumru,kolyoz,tirsi,sardalya, kefal,levrek, çipura, barbunya,Ege ve Akdeniz'deki bir çok balık bu ağlarla tutulur.

*KÖR GÖZ AĞLAR: Gözünden en küçük Balığın bile geçemediği torba usülü  kullanılan ağlardır.Gırgır ve trol ağları, serpme ağlar bu ağ türünden oluşur.Gırgırla başta hamsi,sardalya, palamut, lüfer,uskumru,kolyoz, çinekop,istavrit ve bu tür akım balıklarının hepsi tutulur.Trol ile ise dipte bulunan mezgit, barbunya, kalkan  benzeri tüm dip balıkları tutulur. 
  • IP logged
S/Y Bidarka / Fatih / İstanbul


"Son Denk Kayıkçısının Hatırasına"


https://sondenkkayikcisi.blogspot.com/

 
Yukarı git