Aşağı git Skip to main content

Gönderen Konu: Eski Tekne-Yeni tekne / İyi ve daha iyi mi ? İyi ve daha az iyi mi ?

  • *
  • İleti: 1159
    • KUTUP YILDIZI
Aynı noktanın genel görünümü.



Resme sağ tıklayıp yeni sekmede aç derseniz detaylar oldukça belirgin görünüyor.

Bu tekne dediğim gibi 2000 yılları üretilmiş seri imalat marka bir tekne.
Alındığı yıl ki ederi 120.000 euro idi sanırsam.

Özensizliği görüyormusunuz.
Teknenin elektrik panelininin olduğu yerde ki görüntüler bunlar.
Normalde çok ciddi bir sörveyde bile bakılmayacak bir yer.
Panel ve arkası bakılır ama ama panel üzerinde ufacık bir alana kafanıza sokmak oldukça güç.
Hele istenen resmi çekmek oldukça güç.
Lapiroskopik kamera gerek o derece yani.

Bu arada bir çok teknede karina ve borda da değişik delikler deliyorum, hobi amaçlı.   8-) 8-)

Bazı teknelerde elmas uçlu pançlarla nerdeyse yarım saat uğraşıyorum 30-40 mm delik için.
Bazı teknelerde saniye sürmüyor bu iş.
Abartmıyorum yarım saat ve 3-5 saniye.

Seri üretim yapan tekne imalatçıları külahıma anlatsınlar.
Yok malzemeleri her bir üreticinin özel formulüymüş felan.

Araç hevesim vardı küçükten beri.
Dolayısı ile alman arabalarına ilgim, gerek dış görünüş gerek donanımıyla üst perde de idi.
Çift <W>  nin yediği herzeleri gördükten sonra uzundur düşündüğüm,
aslında bir çoğumuzun düşündüğü şeyler ortaya saçıldı.

Bu nedenle babama güvenmediğim gibi ( küçük bir çocukken anamı öperken yakalamıştım  o nedenle  ;D)
artık bunlara da güvenmiyorum.



  • IP logged
ВЛАДА / TEOS

  • *
  • İleti: 394
Hayat görüşüm, düşüncelerim , paraya , ilişkilere bakış tarzım Ersin Böke ile hemen hemen aynı.

Ama deniz ve tekneye bakışım aynı olmayabilir.

Suçluyum.  ;D

Etimolojimiz farklı. Tan Kaan reis 3 nesil denizci. Ben Kırklareli liyim. Ailem Bulgaristan dan göçmüş. Bırak 3 nesli , 5 nesil deniz görmemişiz.
Liseye kadar bırak tekneye binmeyi, yılda 1 hafta yüzmemişim. Nasıl aynı bakayım bu işe ?

Denizciliği buradan okuduklarımla öğrenmeye çalışıyorum ve çok faydası oluyor , bi yandan ihtiyacım olacak şeyler öğrenirken , bi yandan da bana lazım olmayacak bilgileri biriktiriyorum.

12 yaşında oğlum var, 2 yıldır optimist yapıyor. Bu sene ölçüleri tutarsa laser e geçecek. 3 senedir okul takımında yüzüyor. Benden iyi denizci. Gurur duyuyorum. Bizde biraz kampçılık ta var. Telefon kullanımı nı bile kısıtlarız hepimize. bırakın tv, ipad, vs...

Sonuç: Benden denizci olmaz, sonradan görme olurum mu ?
Yoksa bırak bi yerden başlasın , hayatta doğru adamsa bundan doğru denizci de olabilir mi?

Tabii ki ben sizin gibi olamayacağım. Oğlum Cem’in oğlu belki.

Sevgiyle.

  • IP logged

  • *
  • İleti: 1159
    • KUTUP YILDIZI
Sanırım geçtiğimiz salı günü felaket bir hava vardı bizim burada.

Bahsettiğim teknede motor bölümünde yaklaşık yarım saat kadar,
ısıtma bujileri rölesi ile uğraşmam gerekti.
İlk defa deniz tuttu marinada üstelik.
Kendimi pontona zor attım.

Soluklanmak üzere alt komşumun mody 31'in havuzluğuna attım.
Çünkü bulunduğum tekne lambada dans ederken yanı başında ki alt komşumun mody' si
ağır abi modun da kıpraşmıyordu bile.

Biraz soluklandıktan sonra gene aynı tekneye işe devam etmek istedim,
aynı sonuç.

Bu kez Utku abinin mody' sine geçtim aralarında üç beş metre var.
Utku abinin kayıkta, bildiğin ağır ağbilerin baronu kıvamında idi.

Aynı yer aynızaman üç tekne.
İkisi oldukça yıllanmış mody,
diğeri mody lere göre tazecik bir dilber.

Ne demişler;

stara vino horoşo vino
stara jenşina oçen horoşo jenşina,


  • IP logged
ВЛАДА / TEOS

  • *
  • İleti: 394
Can hocam ,

Türkiye de işler daha kötü ama Dünya da pek iyi değil.

Yüksek miktarda üretim, kalifiye eleman yetersizliği, arge aşamaları olması gerektiği aşamalardan geçmeden maliyet baskılı üretim teknikleri, vs vs..

Ben inşaat sekyöründeyim , biz de de durum aynı , parasını ödesek bile kalifiye usta bulamıyoruz. Şantiye turlarında, bazen yüzümü çevirip, görmemezlikten gelmesem ruh hastası olmam an meselesi.

Durum bu.
  • IP logged

  • *
  • İleti: 1159
    • KUTUP YILDIZI
Kaancığım bu çok eskiden yaptığım bir araştırmaydı dediğim gibi.
Ama mühendis yada imalatçı kafasıyla düşünmeye çalıştığımda bugün de geçerli olması gerekir diye düşünüyorum.
Bakayım internetten filan bulursam 2018 Bootsmarktan bir tane getirtip aynı hesabı tekrarlayayım ?
Istisnalar da olabilir tabii...Bavaria o boyda rakiplerine fiyat savaşı açmış olabilir ; herhangi bir nedenle üretimi ucuzlatıp avantaj sağlamış olabilir.
2000lerin sonlarına doğru Yelken Dünyası adına Bavaria'yı ziyarete gitmiştim. Büyük bir yatırımla marangozhane ve boya atölyesini sadece 2 gözetmen işçinin idare edeceği bir otomasyon sistemine geçirmiş  ve 40 küsur adam tasarrufu sağladıklarını söylemişlerdi. Mesela bu maliyet açısından bu sayılarda üretimi olmayan veya böyle bir yatırımı yapacak parası olmayan rakiplere göre büyük bir kazanç.
Bence Bavaria bunu yaptıysa örneğindeki diğer 2 firma da bir yol bulacak ve fiyatları aşağı çekeceklerdir ?

Aali bey, ziyarete gittiğiniz sene,
Bavaria nın senelik üretimi kaç civarındaydı.
  • IP logged
ВЛАДА / TEOS

  • *
  • İleti: 1159
    • KUTUP YILDIZI
Ali Aygın bey (gerçi karışmaz Aali farklı Ali farklı ama  olsun genede soy adıyla yazayım )
sizi tenzih ederim.

Ama maalesef ülkenin genel durumu bu.
Hayat, makyaj- piar ve pazarlamadan ibaret oldu.

Muhakkak ki bu üçlü gerek ama  ne yazık ki,
üretimin ve yaşam biçiminin önüne geçti bu üç silahşörler.

Dartanyan'ı beklemedeyiz kısaca işler düzelsin diye


  • IP logged
ВЛАДА / TEOS

  • *
  • İleti: 394
Can hocam,

Ben bey demeyi sevmediğim ve bi hitap olsun, sadece Can demeyeyim diye sonuna “hocam”ı ekledim. Lütfen siz bana bey demeyin. Ali yeter.

Ali San  abiye niye Aali dendiğini bilmiyorum ama sormaya da cesaret edemiyorum.

Aslında , Aygın Ali, yani Aali benim adımın kısaltması gibi,  :D  :D  ?0-?
  • IP logged

  • *
  • İleti: 1159
    • KUTUP YILDIZI
Aali beyin ebebeynlerine sormak gerek.
Ancak bilindiği gibi, Ali Arapça bir isim.
Aali ise yüce, büyük demek.
Aali devlet/Aali Osmanlı derken kullanıldığı gibi.

Bu arada, benim göbek adım da Ali.

Aslında sizin yaşadığınız yer itibariyle Antalyalı Aliden kasıtla
AAli size de yakışır.
Özel isim gereği ilk harf büyük sonraki küçük olur.
Oysa gerek Antalya gerek soyadınızın ilk harfini eklemek gerekirse
sizin adınız AAli olabilir.

İkinci, bu arada, oğlum Antalya da yaşıyor.
Bende 17 sene kadar yaşadım, yazları sadece.

Üçüncü, bu arada,
Yüz yüze konuşmadan, bir kadeh tokuşturmadan  senli benli konuşmak bazen,
karşı tarafı üzebiliyor hatta kızdırabiliyor.

Ama siz izin verdikten sonra,
yaşımda münasip olduğundan, size Ali derim  bundan kelli.




  • IP logged
ВЛАДА / TEOS

  • *
  • İleti: 3573
Sevgili Ali,

Oktay'ın da kocaman teknesi var . Bak o hiç üzerine alınıyor mu.. :) aradan uzadı gitti.  Keza Ziya reis yıllarca ahşap tekne kullandıktan sonra şimdi aldığı teknesi ile ailecek keyif yapıyor ne güzel. Mevcut ihtiyaçlara göre alınan ve kullanılan tekneler ile ilgili kim ne diyebilir ki. ,

Ben marina da öylece durup duran , neredeyse hiç kullanılmayan tekneler ve sahiplerini eleştirmek istedim aslında.. Gerçi bu bile yersiz ve anlamsız. Bu da adamın zevki belki kim karışır?

yazdıklarım sanki biraz anlamını aşmış. Fazla sivri. Konu ile de çok alakası yok.. ne demişler şişede durduğu gibi durmuyor bu meret. Birilerini üzdüysem özür..
  • IP logged

  • *
  • İleti: 394
Afiyet şeker olsun , ben bu gece içemedim , hastayım biraz.

Uyku da tutmadı. Mesaj rekoru kırıyorum forumda.

Benim (Henüz olmayan) tekne  41 feet. Bana ve aileme yeterli konfor ve ergonomiyi sağlayacak minumum u seçtim, kendime göre. Oktay abinin 45-46 , o büyüğümüz.

Bi başka başlıkta;  bu alınganlık, üzülme meselesi geçmişti.

Alınmadım, üzülmedim. Sen naziklik, incelik gösterip, empati yapmışsın.

Can hocam tenzi etti, siz üzüldüm diye özür dilediniz,

Yok öyle bi şey,

Sadece kendi bakış açımı kıt kelimelerle anlatmaya çalıştım.

Bu da var diye.

Bu arada,Can hocam ,

Cümle arasında “Hocam” ı bi hitap olarak seçtim derken hafife almış olmayayım anlamı , insan bazen otonom olarak insanlara (tanımasa dahi) verdiği değere göre hitabı seçiyor , siz de bu hitabı laikiyle hak ediyorsunuz.

(Konuyu mecraından çıkardığım için özür)

  • IP logged

O

Oktay Eryılmaz


Eski tekne mi iyidir
Yeni tekne mi iyidir
Sorusun cevabı başında bence olmadan verilmemelidir.
Çünkü iyi tekne cümlesindeki iyi kantitatif değil.
Herkesin iyisi başka
Bu iş eskiden yapılan  renault ,tofaş çekişmesine benziyor.
Ben hatırlıyorum ilk arabam Kuş grubundan  Şahini öyle savunurdum ki bilmeyen  Rahmetli Vehbi beyin gizli oğluyum sanırdı.
Yahu almışssın bir Şahin ne diye aranda duygusal ilişki kuruyorsun.
Sanırsın fabrikaya ortak olmuşsun veya her satılandan komisyon alıyorsun...

Şimdi forumun dışında yelkenli sahibi arkadaşlar arasında Göcekte veya istanbulda toplandığımızda konu dönüp dolaşıp hangi marka iyidire geliyor.
Bazen tekne , bazen araba bazen başka bir şey
En sevdiğim ,en çok güldüğüm eğlendiğim konu bu..
Mevzu buraya geldi mi herkes an itibari ile neye sahip ise onu savunuyor


Bu bize özgü bir durum herhalde....
Eşyasına mutlak bağlılık sendromu  :)
Çok antipatik gelebilir ama Araba , Tekne  vs sonuç olarak eşya dır.
Bu kadar duygusal bağ kurmak hadinden fazla önemsemek çok doğru gelmiyor bana.

Bu arada
Ben Ersin reisin yazdıklarına aynen katılıyorum.
Bir tek teknelerin prestij için alındığını kabul etmem çünkü para ile sahip olunacak hiç bir şey bu devirde hiç bir kimseye prestij sağlamaz hatta son senelerde tam tersi algılar yaratıyor ve yaratmaya devam edecek gibi gözüküyor.







  • IP logged

  • *
  • İleti: 3573
41 feetin yeri ayrıdır bizde.. :) Tekne almayı kafaya koyduğumuz dönem.. Türkiye deki fuarda eşim Beno 41 e bayıldı..
akıllıyız ya , Düsseldorf'tan ucuz alırız diye düşünüyoruz. Kalktık gittik. 41 'e bakacağız. Sıra var. adımızı yazdırdık. Nereden geldiniz diye soruyorlar. Türkiye dedik. Öyle diyince buradaki temsilci firmanın hem de Türkiye de pazarlık ettiğimiz kişi karşımıza çıkmasın mı. ? :) Eşimin yüzü kırmızı , mor her şekle girmişti.

O dönem bir Türk asıllı Alman bir müşterimiz vardı. Önemli bir alacağımız da var. Ödeme koşulları inanılmazdı. Üstelik Avrupa krizde eksi faiz ile para veriyorlar.. Çıldırmıştım sinirden. Düşünsenize bin euro kredi çekip, 950 Euro ödüyorsunuz. Tek dert tekne o müşterinin üzerine olacak. Ben istemedim. Sonra son bir pazarlık Türkiye de yaptık . sonra ben Tayo Mar 'ı aldım. :)

Boy olarak da 41 feet çok ideal bir tekne.. İsim de hoş oldu doğrusu.. s/y Atlas..
  • IP logged
« Son Düzenleme: 31 Mart 2018, 06:26:50 Gönderen: Ersin Böke »

  • *
  • İleti: 1049
Gece kuşları dökülmüş, döktürmüş.
Ben de iki satır fikir söyleyeyim, eksik kalmayayım.

Tekne merakımın başladığı yıllardan bu zamana kadar geçen yaklaşık 18 yıllık süreçte duyduğum değişmez laf:

Eski tekneler daha iyi

2000’lerde 90”larin tekneleri için, 2010’larda 2000’li yılların başındakiler için, hep böyle devam etti.

Teknem 2008 diyorum, ‘abi onlar çok iyi, şimdiki 40’lar öyle değil’ diyorlar.

Ama 2008’de de 1998 için benzer laf vardı. Bendeki algı bu.

Ama eski yeni için şöyle bir yorumum var.
Bizim tekne 10 yaşına geldiği için haliyle hem kullanım sebebi ile hem de Ahmet Çelenoğlu’nun ifade ettiği üzere eski görünümlü geldiğinden, aile fertleri her yaz sonu “değiştirelim “ muhabbeti açıp beni de doldurur. Ben de fiyat alır dururum.

Ama ortada şöyle inkar edilemez bir resim var. Tekneyi aynı marka ve modelle yenilemek için en iyi tahminle 70bin avro vermem lazım. Son kurdan 350bin tl.
Bildiğiniz üzere tekne Hisarönü’nde. O 350bin Tl en pahalı fiyattan bize 100 uçak bileti aldırır. Yani ayda bir gelsem yaklaşık 9 yıl boyunca gelebilirim. O zaman yeni diye niye o farkı vereyim. Bu bir yandan yeni tekne alacaklar için de geçerli.
O 350binin üzerine biraz daha koy. Al bir küçük daire, kirası teknenin masraflarını karşılasın, emekli olduğunda tekneyi nasıl elimde tutarım gailesini azaltsın.

Son sözüm: Bavaria  açık ara en iyisidir, hele ki 2008 Cruiser 40 ise...
  • IP logged
SARIYAZ  Turgut / Marmaris

  • *
  • İleti: 5811
    • Son Denk Kayıkçısı
İki gün yoğunluktan forumda vakit geçiremedim. Altı sayfa yazışmışsınız ,okuyamadım, belliki dolu dolu yazışma olmuş. Uygun bir vakitte okuyacağım.
Fikrim bu konuda belli olduğu için geçmişi okumadan yazayım, şurada dursun.İşin teknik boyutunun tamamen dışında algılanmasını düşünerek.
Benim iyi tekneden anladığım şu; paramın yettiği, beni mutlu eden, benden ve ailemin yaşam şartlarından çalmayan tekne benim için iyi tekne. Sıkıntı yaşattığı gün satarım gözüm görmez. Bu felsefemden dolayı hayatım boyunca minicikte olsa hep yüzen bir şeylerim oldu. Hepsi de bana güzel anılar yaşattı.İskeleden kayığa geçebilmeye takatim olduğu güne kadarda devam etmesini dilerim dualarım da.
  • IP logged
S/Y Bidarka / Fatih / İstanbul


"Son Denk Kayıkçısının Hatırasına"


https://sondenkkayikcisi.blogspot.com/

T
  • *
  • İleti: 2171
Gece kuşları sizi gidiii  ;D

AAygın reisim, bu iş gerçekten de biraz doğup büyüdüğümüz yer ve aile ile alakalı. Tamamen şans işi.
Baba tarafım, 1824 yılından beri İstanbul'da, Tosya'dan gelmişler. Anne tarafım 1893 yılında Bulgaristandan İstanbula gelmiş. Büyük dedelerim Tulumbacı.
Karagümrük-Ayvansaray, Yeniköy, Bakırköy, Yeşilköy. İşyerleri hep, ya Eminönü ya Tophane.  Büyüdüğüm yerler ve onlardan gördüğüm işler hep deniz kıyısında olunca, ister istemez içinde oluyorsunuz.
Eski İstanbul'a bakıldığında öyle yada böyle, sandallarla, çektirmeler, mavnalar, çeşit çeşit farklı işe yarayan kayıklarla, hobi değil ama iş için hep iç içelermiş.

Şunu söyleyebilirim ki, benim için belli bir yaşa kadar tekne, tatil, balığa çıkmak, kürek çekmek ve sahilden açıkta yüzmekten başka bir anlam ifade etmiyordu. Diğer zamanlar kaçardım çünkü iş demekti.
Şunun şurasında 15 belki 20 sene öncesine kadar, bu konuda hiç araştırma yapmamış ve hatta fiber tekneye hiç binmemiştim bile.
Bir Hans Christian tüm tekne anlayışımı ve beklentilerimi değiştirdi o ayrı  :)

Ve biliyorum ki Türkiyenin farklı şehirlerinde denizci dostlarım var. 40 yaşına kadar denizden uzak kalmış lakin şimdi ciddi anlamda "denizci" denilebilecek bilgi birikimine ulaşmış.
Bu kişinin ne kadar çok istemesi ile alakalı bir şey. Hiç bir şey için geç değildir. Hani derler ya, bugün hayatım kalanı için ilk günüm diye. Gerçekten bir hevesle değilde aşk ile bu işe başlayan bir çok kişi bir kaç yıl içerisinde ciddi bilgi birikimi yapabiliyor.

Bende, özüme sonradan dönsem bile, aşk besleyen biri olarak bilgi biriktirmeye çabalıyorum. Ama asla "kuşak" boyunca ilerleyen denizcilerden olamayacağım. Çünkü alakam bile yok.
Mesela, Ahmet Kabaalioğlu, gerçekten, kuşaktan kuşağa hem bilgi hem meslek olarak aktarılmış ciddi bir değerdir.

Konunun dışına çıktım lakin hem 3 kuşaktır denizci dediğiniz hem de sanki sizi kırmışım gibi geldiğinden bunları yazma gereği hissettim. Kusuruma bakmayın lütfen.
  • IP logged

 
Yukarı git