Soba muhabbeti başlamış yine..
Hiç mütevazilik yapacak değilim.. Soba da otoriteyim bir kere. Üstelik teknesinde soba olan ve seyir sırasında dahi güvenle kullanan , üstelik sobayı kendisi yapmış belki de Türkiye denizlerinde tek yelkenciyim..
Teoride Can hocamın elbette biraz katkısı oldu tabi. Kabul edeceğiz.
Ancak Can hocamın bilgileri teorik. Ben ondan öğrendiğim teorik bilgilerin üzerine pratiğini de ekledim.
Şimdi efendim, fotoğraflarda gördüğünüz teken sobaları seyir sırasında kullanılması sıkıntı yaratabilecek sobalar. Can Hocamın örneklerinden çok yararlandım tabi ama;
Bir tekne sobasının şu kriterleri sağlaması gerekir.
1 Seyir sırasında da kullanılacağından yaydığı ısı , evlerimizdeki kalorifer sıcaklığını geçmemeli. (Her hangi bir yanmaya karşı )
2 Bir tekne sobasında her türlü yakıt yakılabilmeli.
3 sıkıştırılmış gaz yakıtlar asla tercih edilmemeli.
4 Teknenin yalpaya düşmesi durumunda içinden hiç bir şekilde alev düşmemeli.
5 bir tehlike anında , iç yanma odası (bildiğiniz kova işte ) çıkarılıp, uzaklaştırılabilmeli.
6 kullanım kolaylığı açısından kül, is ya da kalan artık yakıtlar kolaylıkla tekneyi kirletmeden uzaklaştırılabilmeli
7 Gerektiğinde ocak olarak kullanılabilmeli, ve içeri koku vermemeli
Şimdi benim salepçi göğümü , şu yukarıda saydığım tüm kriterleri sağlıyor. Beğenmediğimiz reşo yakıtı ise ,
bir kere ucuz. 1 TL ile 2 saat ısı elde edilebiliyor. İs , koku , duman yapmıyor. Kalorisi çok yüksek. Jel olduğundan kendi kurusu içinde yanıyor ve sallantılarda akma , dökülme riski yok.
İçinde mazot, kömür, odun ne istersem yakabilecek durumdayım. Ayrıca jel alkol ile yarım saatte ilave 5 derece sıcaklık çok ciddi bir değer.
Kaldı ki Türk semaverine ya da göğüme benzetilmesi hoşuma gidiyor.. Bize özel yani..