Ersin reisim 15 knot rüzgar benim küçük kayığımın üst sınırı. Bu rüzgarda ancak extrem spor kıvamında yelken yapabiliyorum. Camadan vurup cenovayı küçültsem de keyiften ziyade yorucu, kısmen ıslatıcı ve hırpalayıcı bir spor. Adaların kuytularının açığına çıkmazsam sorun yaşamıyorum.. 5 mil de aşağı yukarı yetiyor.. Benim için keyifli yelken 10 knot rüzgar.
Büyük tekneye demeyeyim de 3 ton üstü tekneye gelince, onu deneyenler, yaşayanlar anlatsın.. Ama 15 knot rüzgar Babakale Burnu'nda kuzeye çıkarken belki hırpalayıcı olur. Ama diğer yerlerde keyifli yelken için uygundur diye düşünüyorum. Yani öyle sanıyorum. Deneyim sahibi değilim..
Ama bu teknenin yelken seyri tadı bence 15 knot sonrası çıkar. 5.5 ton yüküyle birlikte herhalde 6.5 tonu bulur.. Arkadaşlar da yazmışlar "uzun yol teknesi" diye. O bakımdan her gün yelken aç-yelken topla derdi olmaz.
O "Danimarka usulü" seyir türünün yaygınlığını gözlüyorum. Herhalde cenovanın furlingle kolay açılıp toplanması ile alakalı. Giderek ana yelken de sarma sisteme dönüşüyor ve bu tek başına abramayı kolaylaştırıyor. Ana yelken furling olmasa bile 5-6 tonluk tekne küçük kayıklar gibi hemen dönmez, lazy jack varsa tek başınıza ana yelkeni indirebilirsiniz. Açmak kısmen daha kolay..
Bu teknenin iç masrafı sorun, iki kamara olmaması talihsizliği.. Yoksa 10.5 metre tekne.. Her havada her yere gider.. Ama sabah çıkayım. Öğleyin sivriada'da mola vereyim. Akşama limana döneyim eve geleyim derseniz yelkenle uğraşmaktan bitap düşersiniz..
Öcal reisim benim için temel sorun tek kişinin baş edip edemeyeceği.. (2+1 olmamasını saymıyorum)
