Aşağı git Skip to main content

Gönderen Konu: Ersin Böke karada !

  • *
  • İleti: 3573
Ersin Böke karada !
OP: 01 Mart 2022, 22:40:00
Efendim malum Tayo Mar karada. Son başarısız tekne değiştirme macerasından sonra o hınçla Tayo Mar 'ı karaya aldım. açıkçası satın almak istediğim teknenin sahibinin tarzı beni çok etkliemişti. Yaptığı değişiklikler basit, seyir yapmayı kolaylaştırıcı ve paylaşımcı idi. Eh benim neyim eksikti canım. Ben de pekala yapabilirdim yani.

Dediğim gibi o hınçla tekneyi karaya aldım. İki hedefim var. Teknenin işlerini denizdeyken daha basitleştirmek, daha uzun menzilde daha çok yelken yapabilmek ve konforu arttırmak. Her işi sindire sindire üzerinde uzun uzun düşünerek yapıyorum.

Bilenler bilir uzun seyirleri tek başıma yaptığımdan seyir öncesi mutlaka bir sağlık kontrolünden geçerim. Bir kaza sigortası yaptırmayı da ihmal etmem. Ancak teknede çalışırken bu özeni kendime göstermediğimi fark ettim. Tekne cillop gibi olacak da sen ne durumdasın? diye sordum kendi kendime.

Aslında geçen sene verdiğim kilolar ile bu konuda bilinçlenmeye başlamıştım açıkçası. Verdiğim kiloları bir miktar aldıysam da eski kiloma dönmemiş olmak bile benim için ciddi başarı sayılır. Şimdi vermem gereken son 12 kilo için de kendimi hazırladım.

Kendimi karaya almama neden olan şey aslında gereksiz bir göğüs tomografisi oldu. Özel hastanelerin kimi yaklaşımları malum fazla profesyonel. Doktor göğüs tomografisi isteyince hiç olmaz ise bir kanser riski var mı diye kontrol etme şansım olur diye düşünmüştüm. Bence ciddi bir hastalığın ne zaman başladığı tedavisi için çok önemli. Malum son zamanlarda turizm sektöründe olduğumuzdan covid den dolayı akciğerleri direkt konrol ettirmek anlamlı gelmişti.

Bende sekonder tansiyon olduğundan Yaklaşık 10 yıldır tansiyon ile ilgili ilaçlar kullanıyorum ve her yıl kalpteki büyüme va aort damarı genişliği kontrol altında. Bu tomografi çok müthiş bir alet. Ne var ne yok ortaya çıkarıyor. Tahmin ettiğim üzere aort damarı genişliği buradaki radyoloji raporunda da yerini aldı. Sevindirici olan 10 yıl boyunca bu damarın çapının aynı kalmış olması. dikkat edilmesi gereken ise kaçınılmaz olarak gelişen damar sertliği. Buna ilaveten sol böbrekte taş, burunda deviasyon filan derken kendi kendime şöyle bir değerlendirme yapıp kararlar aldım.

Ulen Ersin efendi nasıl oldu anlamadın ama artık 56 yaşındasın. Dolu dolu geçen bir 56 yıl. Gerçekten de tam da istediğim gibi bir hayat yaşıyorum. Zaten o yüzden nasıl geçtiğini anlamadım herhalde bunca yılın. Bir sürü hikaye. Kimisi acı kimisi tatlı yaşanmışlıklar, inişler çıkışlar. Dolu dolu bir hayat. Hayatın anlamı üzerinde yazacak değilim an itibarı ile. Ama denizcilik dili ile yazacak olursak ne havalar gördük yani, Karinanın altından su eksik olmadı ama hiçbir şey eskisi gibi kalmıyor işte.

Şöyle düşündüm. sağlıkla geçen bir 56 yıl. Hastalık nedir bilmedim. Ne mutlu. denizin de ciddi etkisi var kesin. Bu sefer sanki gövdem bir tekneymiş de onu karaya almışım gibi düşünmeye çalıştım. Eh mühendisliğin getirdiği analiz yeteneği de devreye girdi biraz.

Dedim ya sağlıkla bu günlere geldik. Elbette performans düşecek ancak maksimum % 30 kayıpla bir 50 yıl daha nasıl yaşarım? soru bu...

Kişisel kaygılardan uzak, gayet mühendis gibi düşündüğümde şu sonuçlara vardım ve uygulamaya başladım. Her şeyden önce modern tıp teknolojisini dikkatle incelemeye ve sunduğu nimetlerden yararlanmaya karar verdim. Şu tansiyon için 2012 de ilk tetkiklerden yana neredeyse tıbbın her alanında müthiş bir ilerleme var. Yani Teknoloji kullanılacak. En önemli prensip kararı bu. Bu yapılırken kişisel korku ve kaygılar minimuma indirgenecek. Sorunlar görmezden gelinmeyecek ve üstüne üstüne gidilecek.

Komik gelmiş olabilir ama bu 50 yıl daha işinde ciddiyim yani. İki bacağa böldüm. Bir seyir gibi düşündüm aslında. İlk bacak 75.inci yaş. Yani tam 20 yıl sonrası. Eğer bu etabı geçersem 20 yıl içerisinde tıp alanındaki gelişmeler bir çok hastalığın da çözümü olacak. Bu sırada sağlıklı geçecek 20 yıl bir sonraki etap için kritik eşik.

Elbette her şeyin baş nedeni olan ve hala veremediğim ilave 12 kilo acilen verilecek. Gıda ve beslenme ile ilgili konu çok uzun ayrıca değerlendirilecek ve sürekli takip edilecek. Buna başladım bile.

Önce üroloğa gidildi. Tomografi sonuçları değerlendirildi. 15 mm çapındaki taşın doğal şekilde düşürülebileceği ön görüldü. Bu vesile ile ürolojinin konusu olan diğer tetkikler yapıldı. Prostat kanser riski için ilk fırsatta kan testi verilecek. Bununla ilgili bir tarama varmış. Bu risk kanda çok rahat görülüyormuş ve önceden önlem almak mümkün. Bir doktor arkadaşım sonsuza kadar tüm organlarımız yaşayacak olsa kesinlikle prostat kanserinden ölürüz diye bir yorum yapmıştı. Prostat önemli. Hani motor çalıştırdığımızda nasıl su atıp atmadığına bakıyoruz. Öyle işte. su deşarjı önemli .:) Kontrol altına alınacak.

Bir diğer işlem macaratör. Pis su sitemi yani. Kolonoskopi yaptırılacak. Kalın bağırsak kanseri riski ailede var. Bir kere yaptırmıştım . Zamanı geldi. Tekrarlanacak.

Diş kontrolü. Bu güne kadar bir iki dolgu ile iyi geldik ancak dişler çok önemli. Kırık bir dolgu ve bekleyen bir kanal tedavisi var . Bir ay içinde yaptırılacak.

Gözler.. Uzak görüşte problem var. sanırım ilerledi . Kontrole gidilecek ve mercekler değiştirilecek. Kolormatik yeni camlardan çok memnun kalındı. Tekne için de çok uygun. İlave bir güneş gözlüğü de gerektirmiyor. Renk değiştirdiğinde renk kalitesi çok şık. Eskiden çok çirkinlerdi. O yüzden üstelik tekne için daha da kararan bir model daha yaptırılacak. Hafiften katarakt başlangıcı var çünkü. Katarakt ilerledikçe mercekler değiştirilecek. Biyonik adamlığın başlangıcı resmen.

En önemlisini sona sakladım. Pompa! Kalp ve damar sistemi. Tansiyon daha iyi kontrol edilecek. 12 :8 .5 bandı tekrar yakalanacak. (an itibarı ile 13.5 :9  kilo vererek bu değeri yakalamak mümkün)

BT anjiyo yaptırıldı.(kalp damarlarında tıkanıklık olup olmadığına dair ilaç verilerek yapılan tomografi. kabin tüm damarlarının durumu  ve dolaşım sistemi tipi belirlenebiliyor.

Ben şöyle düşündüm. Yaşayabileceğim en büyük sorun kalp damarlarında olacak. Bir miktar sertleşme başlamış zaten. O yüzden anlaşabileceğim bir kardiyolog buldum. Önce kalbimin mevcut durumuna bakıldı. Bu önemi. daha önceden bir hasar olup olmadığına bakılıyor. Bazen farketmesek de kalp damarları tıkanıyor ve kalp kaslarına zarar vermiş olabiliyor. İlk yaptırdığım tetkik bu oldu. Buna önce ultrason ile bakılıyor. Kalp sağlam. daha önce bir hasar almamış. Bu çok önemli idi. Bunun arkasından BT tomografi yaptırdım. Burada tüm kalp damarlarının durumu görülebiliyor. sorun olabilecek damarlar var ise bu sonrasında klasik anjiyo ile kontrol ediliyor.

Burada doktor arkadaşlardan özür dileyerek bir iki bilgi paylaşayım. Bunu yazmamın nedeni önceden yapılan kontrolün önemini vurgulamak. Kalp ile ilgili belkide çoğumuzun bilmediği bir konu var. Herkesin damarları aynı değil. Farklılıklar var. Kalp sağ ve sol kroner arter denilen iki damar sisteminden oluşuyor. Sol arter ikiye ayrıldığından Kalbimizi besleyen üç ana damar var. damarların beslediği bölgelere göre hangi damarın baskın olduğu bu anjiyo ile belirleniyor.. Örneğin benim kalbimde sağ ana arter dominant. Bu kimilerinde sol arter olabiliyor. Yine populasyonun 1/3ünde sol ana arterden ayrılan tali bir damar mevcut. Ramus İntermedius. Roma imparatoru ismi gibi valla. Diğer insanlarda bu damar yok.

Fazla mal göz çıkarmaz diye sevinmeyin hemen. Bu damarın varlığı ile ilgili yapılan kimi çalışmalarda 65 yaş üstü erkeklerde bu damara sahip olanların sol ana arterin alt bölgelerinde plak oluşumuna yol açabildiği görülmüş. Eh bu da benim konuma giriyor yani. Akışkanlar mekaniği. Bu damarın varlığının akışa yaptığı etkiden dolayı bu riskin ortaya çıktığı düşünülüyor. Şimdi yaptıracağım klasik anjiyonun bir nedeni de bu.
Ancak esas önemli olan klasik anjiyo ile damar duvarlarındaki yıpranmanın derecesi görülebiliyor. BT anjiyoda bu bölgler belirleniyor. BT anjiyo bir çeşit kılavuz yani. Doktor Aort ve sol ana arter girişindeki olası riskleri anjiyo ile kontrol edecek. Bu haftanın konusu da bu anlayacağınız. Teknoloji inanılmaz. saç teli kadar ince bir sistem. Yok artık yani.

Damarlar için kilo ile birlikte en büyük risk elbette bizim meşhur Küba dumanı. Bu konuda da önlem alıyorum. Artık sadece teknede ve haftada bir kez bir babişko içilecek. İstersem ikiye bölebilirim. Yarısı bir gün yarısı diğer güne. Burada da bir bonusum var ama . Küba dumanında da en iyisi tercih edilecek. Artık ucuz dumanlara son.

Küba dumanına eşlik eden zenci yürüyen adama gelince.. Onunla arkadaşlığımız eski. Teknenin tayfası hem o. Sonra teknenin yakıtını kesecek değiliz ya canım. O kadar da değil yani. sonuçta ilaç niyetine:)

Sözün özü hem Tayo Mar hem de Ersin Böke karada efendim. Bakımdalar. Yeni ve uzun seyirlere hazırlanıyorar. Bekleriz.
  • IP logged
« Son Düzenleme: 03 Mart 2022, 18:47:04 Gönderen: Mücahit Karabaş »

  • *
  • Donatan Temsilcileri
  • İleti: 830
Ersin Böke karada !
#1: 02 Mart 2022, 23:03:13
Gülümseyerek okudum..

Sana nice 50 yıllar dilerim..

Umarım kalan yılların çok keyifli ve üretken geçer..

Hersey gönlünce olsun..
  • IP logged

  • *
  • İleti: 5812
    • Son Denk Kayıkçısı
Ersin Böke karada !
#2: 02 Mart 2022, 23:18:05
"Çalışıyosa dokunma"  diye bir tez de var hani.
Sağlıkla selametle diyelim.
  • IP logged
S/Y Bidarka / Fatih / İstanbul


"Son Denk Kayıkçısının Hatırasına"


https://sondenkkayikcisi.blogspot.com/

  • *
  • Donatan Temsilcileri
  • İleti: 1178
Ersin Böke karada !
#3: 03 Mart 2022, 09:20:09
"Çalışıyosa dokunma"  diye bir tez de var hani.
Sağlıkla selametle diyelim.
;D ;D ;D

  • IP logged

  • *
  • İleti: 1467
    • AÇIK DENİZ AKADEMİ
Ersin Böke karada !
#4: 03 Mart 2022, 11:20:57
Biz de Cavidan ile 50 bakımlarını yaptırdık. Yakın gözlükler sehpadaki yerini aldı. Tansiyonlar ölçülüp kaydediliyor. Eklem kireçlenmeleri için kolajenleri lüpletmeye başladık.

Doğanın çağrısı.. uyacaksın.. :)

öZgür (mobil tapatalk)

  • IP logged
><(((º>

  • *
  • İleti: 3573
Ersin Böke karada !
#5: 04 Mart 2022, 22:04:36
Efendim öncelikle arayarak geçmiş olsun diyen tüm dostlara teşekkürler..

Eyüp hocam bizimkisi plan elbette, bir çeşit motivasyon diyelim işte. :)

Bunları yazma nedenim etrafımdaki çoğu kimsenin aynı Ahmet'in dediği gibi " çalışıyorsa dokunma " gibi bir ya da benzer bir düşünce ile yapılması gereken rutin kontrolleri yaptırmaktan çekiniyor oluşu.

Şu an çalışıyor olabilir. Önemli olan ileride yaşlandıkça ortaya çıkabilecek sorunları önceden görüp, bunlar için önlemler almak. Gerisi artık bizim elimizde değil elbette.

Konumuza dönelim. İlk kez anjiyo yaptıran birisi olarak açıkçası hayli heycanlı idim. Heycanım korkudan değil de meraktan kaynaklanıyordu aslında. Gerçekten müthiş bir teknoloji. Önce kısaca özetlemek istiyorum.

İstanbul 'daki doktorumun emekli olması , benim Alanya 'da olmam , pandemi gibi malum sorunlar yüzünden yıllık standart kontrollerimi burada Alanya 'da yaptırmak zorunda kalmıştım. Geçen yıl Kıbrıs seyri öncesi efor testi ve  ultrason ile bir kontrol yaptırmıştım. Sıkıntılı bir durum söz konusu değildi.

Ancak bu sene yeni bir kardiyalog ihtiyacı ortaya çıktığından ve benim doktorun anlattıklarına ikna olmam gibi bir takıntım olduğundan bu seçim çok önemli idi. Birsen hoca ile çok iyi bir diyalog kurmuştuk ve gerçekten de çok iyi bir doktordu. O'nun üstüne doktor bulmam gerçekten de çok kolay olmadı.

Kendisinin tavsiyesi üzerine gittiğim bu doktorun yaklaşımından gerçekten etkilendim. Yöntemi hoşuma gitti.
Önce Ultrason ve diğer tetkikleri yaptırdı. Bundan önce bilmediğim bir hasarın kalpte oluşmadığını gözlemledik. Geçmişe yönelik bu araştırmanın verileri ile gelecek için planlama yapma imkanı doğdu. Hoca önce BT anjiyo istedi. Bu yöntem ile kalp damarlarının tüm durumunu görmek mümkün oluyor. Kalbi besleyen üç kroner damarın sol dalın alt kısmında ve şu meşhur ramus intermedius 'un sol ayrımında bir daralma farkedilince Doktor anjiyo ile bu bölgede daha detaylı bir tetkik yapmak istedi. 

Burada belirtmem gerekir ki tüm bu taleplerin hiç biri son dönemlerde sıkça rastladığımız profesyonel yaklaşımlardan kaynaklanmadı.

Böye işlerde elimi çabuk tutmak istediğimden acil bitirmem gereken işleri tamalayıp , dün anjiyo için randevu aldım. Anjiyonun kendisinden öte, hazırlıklar ve sonrası  daha çok zaman alıyor. İki tip anjiyo yöntemi var. Kasık atardamarı ya da bilek atardamarından giriş. Son zamanlarda bilek atardamarı tercih edilir olmuş. Sonrasında kasıkta ağrı ve kum torbası konularak kanama olmasın diye 6 saatlik bir bekleme gerekmekte. Bilekte ise şişen bir bant takılarak 3-3,5 saat gözetimde tutuluyorsunuz. Her yarım saatte bir şişen bantın havası alınarak bir kanama olmadığı görüldüğünde taburcu ediliyorsunuz. Öncesinde ise kan testleri yapılıyor. Bunların sonucunun çıkması 1-1,5 saat sürüyor. sonrasında anjiyo odasına alınıyorsunuz.

Anjiyo için sadece bileğinize lokal anestezi yapıyorlar. Bir komplikasyona nenen olmamak için müthiş hızlı çalışılıyor. Şu benim denizcilikte kullandığım "hızlı ol ama acele etme " lafı tam da burası için söylenmiş sanki. Hızlı ve seri hareketlerle iki hastabakıcı sizi anjiyoya hazırlıyor. Her yaptıkları işlemi tek tek anlatıyorlar. Sonrasınında doktorunuz geliyor ve sizin psikolojinizi anlamak için havadan sudan sohbet edip sonrasında işleme başlıyor. O 'da hastabakıcılar gibi her işlemi tek tek anlatarak işlemi tamalıyor. Önce sol arter sonra benim meşur Roma imparatoru isimli ramus intermedius ve en sonunda da sağ artere bakılıp , resimler alınıyor.

İşlem yapılırken hiç bir şey hissetmedim. Sadece boğazımda çok hafif bir gıcıklanma duygusu oldu , çabucak geçti. Damar girişinde lokal anestezi ve damar açıcı bir ilaç yaptılar. Hastabakıcı ya da hemşire , doktorun talimatlarına göre üzerimde sallanan kameramsı cihazı çeşitli yönlere kaydırıp durdular. Büyük monitörlerden kendi kalbimi izlemek çok tuhaf gedi açıkçası. Kendi kendime "adamlar resmen içime kamera sallandırdılar yuh " diye düşündüm. Bir ara aklıma çocukluğumda izlediğim bir bilimkurgu filmi geldi. Çok önemli bir hastayı iyileştirmek için bir görev timi mikrop ölçeğinde küçültülüp damarlardan enjekte ediliyor ve tümörü yok ederek vücuttan kaçıyorlardı.

Saç teli kalınlığında bir boru, ucundan ilaç fışkırtılarak resim çekiyor ve damarların durumunu inceliyorlar. Akıl alır gibi değil benim için bu teknolojiyi duymuş ancak görmemişler için açıkçası.

Ben, üç günlük anjiyo bilgimle daralma olan yerlere bir stend takarlar diye düşünüyordum ama öyle olmadı. Benim daralma var diye düşünülen damarım doğal olarak daha dar, sağ arter ise daha geniş çıktı. Roma İmparatoru kılıklı damarda ise bir daralma yokmuş. BT anjiyonun da kimi yanlış görüntülemeler olabileceğini böylece öğrendim. Doktorumun neden Anjiyo istediğini de anlamış oldum.

Böylece bir damar açma işlemi olmadan anjiyo sonlandırıldı. Sonrasında doktor gelip detaylı bir açıklama yaptı. Geniş sağ arterin de sakıncası olabileceğini anlattı. Kendimi hep daralmaya şartlamış benim gibiler için bu iyi bir şey sanılırken aslında kimi riskler barındırabiliyormuş.

İşte orada doktor benim konuma girdi. Akışkanlar mekaniği! Boru çapı daralırsa akış hızlanıyor , büyürese hız düşüyor. Düşük hızlı kan akışı pıhtılaşma riskini arttırabildiğinden kan sulandırıcı kullanmam gerektiğini anlattı.

Benim gibi aspirin ile büyümüşler için aspirin hep benim ilacım olmuştur. Çocukluğumuzda her hastalığa annem aspirin verdiğinden ota boka aspirin içen ben şimdi her gün düşük bir miktar içerek bu takıntımdan da kurtulmuş oluyordum.

Taburcu olduktan sonra bu durumumu Side girişindeki meşhur Dedem et lokantasında kutladık elbette. Ama bu sefer abartmadan. Yolu düşenler mutlaka uğrasınlar konsepti çok farklı. Anlatmayayım da sürpriz olsun gitmek isteyenlere.

Pompa ile ilgili yapılması gerekenler şimdilik bitti. Şİmdi hedef kalan kilolardan da kurtulmak. Böylece pompayı gereksiz yüklerden de kurtarmış olacağız açıkçası. Keza kilo vermeye başladığımdan beri daha lezzetli tercihler yapmaya başlamıştım zaten. Şimdi bu tarz öğünlere yeni tarifler ekleme zamanı.

Düşünsenize 1987 yılında yani ben daha ünüversite son snıfta iken bu stent teknolojisi ilk kez ortaya çıkmış. Bundan önce böyle bir teknoloji yoktu. Hele son hali gerçekten hayretler uyandiricı. Stentlerin üstü artık ilaç kaplı. Hatta metal yerine eriyenini de ypmaya başlamışlar ama tam istenen sonuç alınmadığından geri çekilmiş. Ancak yeni teknoloji bu olacak anlaşılan. Takılan stent bir yıl içinde damar içinde kaybolup eriyor. Damarı eski haline getirip, plakları da çözüyor anlayabildiğim kadarı ile.

Çok basit bir tomografi ile tüm kalp damarlarınız görüntüleniyor. Bir kan sonucu ile prostat kanseri riskiniz olup olmadığı anlaşılıyor. Kolonoskopi ile kalın bağarsakta kansere dönüşen polipler bulunup yakılıyor. Uzun süredir katarakt için lens değiştiriliyor. Oysa dedem son yıllarını bu katarakt beleası yüzünden eve kapanmak zorunda kalarak geçirmişti. 

Çekinecek ya da korkacak bir şey yok. Gitmeyerek sadece gerçeği bir süreliğine bilmiyor oluyorsunuz. Oysa hastalıklar ilerleyince çok daha tehlikeli bir biçimde ortaya çıkabiliyorlar. İyi ki bu teknoloji var. Üstelik tüm bunları A sınıfı bir özel hastahanede kendim ödeyerek yaptırdım. Toplam masrafı TAyo Mar için bu sezon harcıyacağım paranın %30unu geçmedi.

Arayıp hal hatır soran , geçmiş olsun dilklerini ileten dostlara tekrar teşekkür ederim.

  • IP logged
« Son Düzenleme: 04 Mart 2022, 22:11:11 Gönderen: Ersin Böke »

  • *
  • İleti: 1240
  • Selamlar
Ersin Böke karada !
#6: 04 Mart 2022, 23:02:16
Geçmiş olsun, düzenli kontrol bizim yaş grubuna şart ama gelde anlat


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
  • IP logged

  • *
  • İleti: 663
    • S/Y DUA-1 SEYİR DEFTERİ
Ersin Böke karada !
#7: 06 Mart 2022, 00:05:19


... Bir ara aklıma çocukluğumda izlediğim bir bilimkurgu filmi geldi. Çok önemli bir hastayı iyileştirmek için bir görev timi mikrop ölçeğinde küçültülüp damarlardan enjekte ediliyor ve tümörü yok ederek vücuttan kaçıyorlardı...

Ersin Reis, ne zaman bir anjio hikayesi duysam benim de aklıma o film gelir; ekip  bindirildikten sonra kapsül damara girecek kadar küçültülüyordu; hiç unutmadığım ve beni etkilemiş filmlerdendir. Ama filmin adını hatırlamıyorum ne yazık ki?  Bir de zaman tüneli filmleri vardı; maalesef ki her iki konunun teknolojisi böyle gelişmedi. Olsa idi ama ne müthiş olurdu...

Sağlık konusunda da, periyodik bakım ve önleyici bakım önemli. Ekrem İnözü kitabında tekne/deniz hobisini önleyici sağlık hizmeti olarak değerlendiriyor, teknesi için benim doktorum diyordu;  doğrusu benim için de öyle.

Geçmiş olsun.
  • IP logged
S/Y DUA-1 Hayatta olabileceğiniz en güzel yer, bir DUA'nın içinde yer almaktır. Şems-i Tebrizi

  • *
  • İleti: 316
Ersin Böke karada !
#8: 06 Mart 2022, 19:19:35
Geçmiş olsun kardeşim. 1966 yapımı Fantastic Voyage, bir de Spielbergin 1987 yapımı Innespace filmleri :)
  • IP logged
Yaşayıp gidiyoruz.

  • *
  • Donatan Temsilcileri
  • İleti: 1178
Ersin Böke karada !
#9: 07 Mart 2022, 08:34:50
Geçmiş olsun Ersin abi
  • IP logged

  • *
  • İleti: 3573
Ersin Böke karada !
#10: 07 Mart 2022, 22:07:31
Çok teşekkür ederim efendim. Teknenin doktor olduğu versiyon hoşuma gitti. Ne de doğru bir yaklaşım.

Film isimleri için teşekkürler Çetincim. Dur bir izlemeye çalışayım yeniden.
  • IP logged

 
Yukarı git