Bence diye başlayayım,
Bence sınırlı parayla yelkenli tekne sahibi olanlar için, teknede iki şey olmamalı.
Birincisi : Sarma Ana Yelken
İkincisi : Sail Drive Aktarma sistemi
Şimdi bir sürü kişi itiraz edecek , bir sürü olumlu yanlarını anlatacak, itirazım yok, onlarca pozitif yönü var. Sadece tekne biraz yaşlanınca ortaya çıkan sorunların en büyükleri bu iki noktadan çıkıyor.
Özellikle bence dedim ve sınırlı parayla bu işi yapma şartını ilave ettim. Parası çok olanlar konumuz dışında , çünkü orta ölçekli 10-25 yaş arası bir tekne aldığımızda genellikle bütçemizin tamamını kullanmış oluyoruz, hatta bütçemizin üst sınırının birazda üstündeki teknelere bakıyoruz. Bu sorunlar çıkmaya başladığında ise bütçemizi fazlasıyla yoruyor.
Saildrive konusunda sana katılırım. Şaftlı kayığımda bu yönde hiç masrafım olmamıştı. Motorun ve şanzımanın rutin bakımlarını yapıp, yağ, filtre vs değiştirip devam etmiştim. Temmuz 2019'da saildrive olan yeni Kon Tiki'yi aldığımda titreşim yapan eski pervane değişti. Denize indikten 1 hafta sonra çuval dolandı ve pervaneden yine çok hafif titreşim gelmeye başladı. Zamanla artacak ve pervane yine değişecek. Şanzıman bakım konusu da bana göre çok daha zahmetli ve masraflı geldi.
Diğer yandan dıştan takma motor, elektrikli vinç, baş pervane, otopilot, chartplotter, diğer elektronikler, buzdolabı, elektrikli tuvalet, klima, jeneratör liste saymakla bitmiyor. Sonuçta tekneye taktığın her ekipman mekanik de olsa, elektrikli de olsa, elektronik de olsa hem ek masraf noktası hem de ek bakım noktası. Ha, bakımı da başkasına - ustaya yaptırırsan o da sonuçta ek masrafa geliyor.
Burada zamanında Ersin Reisin teknede buzdolabı olmalı mı yoksa olmamalı mı tartışması aklıma geldi. Buzdolabı tek bir örnek. Klasik ana yelken, saildrive başka örnekler. Sonuçta sanırım hepimiz kendi önceliklerimize göre hareket ediyoruz. Hepimiz mutluluk peşinde koştuğumuza göre (?) buzdolabı bana (ve teknede benimle birlikte olmasını istediğim kişilere -karım, çocuklarım, kız arkadaşım vs-) 5 birim mutluluk verirken Ersin'e 1 birim veriyor olabilir. Dolayısıyla ben, bana 5 birim mutluluk veren buzdolabı için daha büyük bir bütçe (gerek maddi, gerek manevi) ayırırken, Ersin çok daha küçük bir bütçe ayırabiliyor. Sanırım tercihler buna göre oluşuyor. Bir de tabi tekne satınalmak için pazara çıktığınızda pazarda bulunan ürünlerin ne olduğu da önemli. Belirli ön koşullarla pazara gidiyorsunuz ve pazarda o ön koşullarınızı sağlayan kayık bir takım artılar ve eksilerle karşınıza çıkıyor. Sarma ana yelken kalsın, saildrive'ı çıkarın deme şansı ikinci elde pek olmuyor
[size=78%] [/size]