Bakalım Vigor amca neler yazmış ahşap tekneler ile ilgili..
" Ahşap, doğanın yelkencilere bir hediyesidir. Bir çok yönden mucizevi bir malzemedir. Fiberglastan, alüminyum ve çelikten hafiftir. ancak bunlarla aynı güçtedir ve ütüne üstlük yüzebilir. BUnlardan daha önemlisi ise geri dönüşümü mümkündür. Doğada kendiliğinden yok olabilir. Son teknikler ile (epoksi elyaf uygulamasından bahsediyor. ) mükemmel sonuçlar elde etmek mümkündür.
En güzeli ise ahşap bir tekne insan ruhuna çok iyi gelir"
Sevili dostlar, kazara satın almış olduğum Tayo Mar ile yaşadıklarımı kimi zaman bir fikir tartışmasını da başlatmak adına sivri bir dille yazıyorum.
Ben fiber düşmanı değilim. Markoni arma kullanılmayacak diye bir derdim de yok. Fırsat buldukça farklı boylarda fiber teknelerde bu armayı kullanıyorum. Tecrübemi arttırıyorum.
Bakınız şu Bodrum Cup konusunu konuşurken Erdem , latina rama bir tirhandilin alabora olmuş videosunu yayınladı.
Dikkatinizi çekti mi ? bilmiyorum. Söz konusu tekne , ahşap ve kamarasız bir tirhandil. Sert bir sağnakta alabora olmuş.
ekip, devrilmiş teknenin bordasına oturmuş, telefonları ile çekim yapmakta. alabora olmuş ama batmamış. Neden? ahşap ta ondan.
Bir zamanlar bir konu başlığı açmıştım " sen batan bir tirhandil gördün mü Abidin ? " diye..
Göremezsiniz. Bu yüzden.
Aynı şey bir fiber tekneye olsaydı, kurtarma gelene kadar tekne çoktan batmış olurdu muhtemelen.
Ben , markoni armayı biliyorum , ama çoğunuz randa armayı bilmiyorsunuz. Parçalı küçük küçük yelkenler ile 6 knotun üzerinde hız yakalamak mümkün oluyor bu sayede.
Bunları yazıyorum çünkü neredeyse 4ya da 5 marka tarafından neredeyse tüm Dünya sömürülüyor. Vigor 'un söylediği gibi modern tekniklerle ahşap ya da ahşap türevi malzemeler ile çok daha makul bedellere yelkenli yaptırmak mümkün.
Bunları savunmak ve yazmak zorundayız, yat imalatçılığımızı kopyacılıktan kurtarmak için gayret göstermeliyiz. Geleneksel teknelerimize sahip çıkmalıyız..
Markoni arma , uzun direk ve %110 cenova çok tehlikeli bir kombinasyon. Markoni armada özellikle ana yelken de sarma ise , camadan vurduğunuzda , yani yelken küçülttüğünüzde dahi hele bir de torpil salma ise tekne daha bir dengesizleşiyor.
Cenovanın yelken alanı küçülüyor ancak yelken ağırlık merkezi teknenin pruvasına doğru kayıyor. Bu durumda moment kolu büyüdüğünden alan küçülse , kuvvet azalsa bile döndürme momenti değişmiyor. Üstelik bu yelkeni dengelemekle görevli ana yelken de küçültüldüğünde , bu durumda ana yelkenin de etki merkezi (ağırlık merkezi) öne doğru kayıyor. Yani küçülmüş cenovanın döndürme momentini ters yönde etkileyecek bir moment oluşamıyor.
O yüzden , markoni armada, 1. camadan her durumda ana yelkeni küçültmeden, cenovayı küçültmek olmalı. Cenova tamamen kapatılmadan , ana yelkene camadan vurulmamalı. Markoni armada sert hava seyri ancak cenovasız ve camadanlı ana yelken ile mümkün olabilir.
Oysa görüyorum , birçok yelkenci , her iki yelkeni birden küçültüyor. Bence sın dereca yanlış bir ugulama.
Markoni armada başkaca hiç bir seçeneğiniz yok.
Oysa bir randa arma kotra arma bir yawl da bakın neler yapılabiliniyor.
Sert hava seyrinde , ana yelkene camadan vurduğunuzda ana yelken etki merkezi değişmiyor. Civadra üzerinde bulunan furling sistemli flok yelkeni kapatmak birinci camadan oluyor.
Bocurum, trinket , ve camadanlı ana yelken ile sorunsuz seyir yapmaya ve hızınızı korumaya devam ediyorsunuz.
sonrasında , ana yelkeni kapatıp, Bocurum ve trinket devam edebiliyorsunuz. , Hava biraz kaldığında ya da teknenizin yönünü değiştirdiğinizde ana yelken kapalı olduğu hale flok yelkeni tekrar açabiliyorsunuz.
Her havaya göre bir yelken kombinasyonu var bu tür bir armada. Küçük uzun yol teknelerinde hele hele tek başına iseniz , bu nedenle yawl arma kullanılmakta. Jashua Solocum dan beri böyle bu.. Trekka da da benzer bir arma kullanılınca o yüzden yine yawl demiştim.
O yüzden buyrun bekleriz bir gün Tayo Mar'a..