Öcal abi sordum ya..
Akajuyu almadan Cem Gür ü aradım. Yukarıda yazdıklarının aynen söyledi. Eğer , bulduğum ve ladin olarak önerilen ağaç içime sinseydi zaten Cem Gürün dediğini yapacaktım.
Ağacın çalışmasına gelince, bildiğim gördüğüm kadarı ile su yolu yani lifler ile ilgili bir durum. Zaten direkte ladin kullanılmasının bir nedeni de çam ağacından farklı olarak, daha lifli ve düzgün bir yapısı olmasından. Esnekliği de ayri tabi.
Akajuyu tercih etmemin nedeni lifli bir ağaç olmasından kaynaklı. Bu seçtiğim ağacın da lifleri resimde göreceğiniz üzere çok düzgün. Yine göreceğiniz üzere üzerinde tek bir budak yok. 1. Sınıf bir ağaç. Sonuçta elbette bir miktar çalışır ama bunın kayda değer bir sıkıntı yaratacağını sanmıyorum. Yani tolerans içinde hareket edecektir.
Zaten yarın, kimyasal ile emprenye edilecek ve vıcık vıcık olana kadar yağlanacak.
Araştırsam belki 1. Sınıf ladin de bulurdum belki ama yine Cem Gürün söylediği doğru, resmen akajuya , rngine dokusuna vuruldum. Biraz da buradan kaynaklanıyor akajuyu seçmem. Hafif kızıl rengi ile yağlandığında resmen patlayacak tayo Mar'ın ucunda.
Para değil zaten abi , seni mi kırıcam, ladin bulur bulmaz yaparım bir tane daha.
Önemli olan , mustafa ustayı ve freze de bu işin nasıl yapıldığını bulmuş olmak.
Arka direği ladin den yapıcam . Söz..