Aşağı git Skip to main content

Gönderen Konu: Bir civadra ve kadın aklı..

  • *
  • İleti: 3573
Bir civadra ve kadın aklı..
OP: 09 Eylül 2017, 11:20:57
Efendim bizim civadrayı kırdık malum. Bu kardeşiniz, yine Oğuzhan ın verdiği ahşap kitapları da olmak üzere , bu civadranın nasıl imal edileceğini araştırıyor.

Sorun, bu ve benzer işleri malum, ahşap tornacısında yaptırıyordum. Ancak 1,75 metre üzerinde tezgah yok. Bir tornacı iki tezgahı birleştirip, birşeyler yapabileceğini söyledi ama , kimse kolay kolay tezgahını bozmaz.

İntenette kimi videolar buldum. Çeşitli yöntemler var. Dert şu. Tayo Mar' ın tüm direkleri uca doğru inceliyor. Bu inanılmaz bir estetik kazandırıyor tekneye. Bir o kadar da imalat zorluğu.

orluk şurada. Önce bu uzunlukta masif bir kereste bulacaksınız ki, Tayo Mar'ın civadrası 3.25m.

Sonra bu diktdörtgen pirizmayı , uca doğru incelen , dört tarafından da bir pirizma haline getirmeniz gerekiyor.

Sonra da bunu yuvarlamanız gerekiyor. Bu kadar ders çalışmamın nedeni bu. edindiğim tek bilgi dip toplamda rende ve bileğe kuvvet zımpara..

Balkonda eşimle oturduk kahve içiyoruz. Benim surat düşmüş. Bana dostumuz Ferruh'u arasana dedi.

Ferruh, büyük kafe zincirlerinin marangozluk işlerini yapan, çok iyi bir marangoz. Çocukluktan gelip , işi büyütmüş.

Bizim tüm imalatlarımızı o yapmıştı. Arada ben , Tayo Mar,ın tüm masif , farş tahtalarını, tuvalet kapakları dahil , portuç hapaklarını Ferruh a yaptırmıştım.

Adam öyle çok iş yaptırdımki aslında aklıma geldi ama yüzüm yok iş istemeye. Küçük iş diye para almıyor çünkü. Her seferşnde burgaza götürürsün diyip , paketliyor. Hiç gelmedi üstelik.

Eşim ısrar edince , arıyorum dostumuzu. Dükkandaymış, yanına gidiyorum. Bir süre muhabbet ediyoruz. Ferruh diyorum , sende rende var mı.. ? Ne abes bir soru.. Adam da ne ararsan var. O da soruyor ne yapıcan rendeyi diye.. Sonrası malum muhabbet. Civadra krıldı filan falan.

Yabancı sitelerden öğrendiğim yapım yöntemini anlatıyorum. Gülüyor.

- yahu manyakmısın, yapamazsın sen onu. Seni bırak bizde yapamayız. Bunu Nurettin usta yapar. Hem senin yaptığın yakışmaz o tekneye.. Kalem gibi çıkarman lazım. Olmaz öyle.

Arıyor nurettin ustayı. Nurettin usta benim için en önemli adam şimdi . Heyecanla yanıtı bekliyorum. Ben ustanın sesinden, tavrından anlarım ustanın iyisini.

Ustanın iyisi otoriter olur.. Talimat geliyor Nurettin ustadan.

-Gönder gelsin..

Koşa koşa gidiyorum hemen ilerideki büyük ağaç toptancısına. Daha önceden 10x10 ayırttığım akaju ağaç var. Hayran kaldım ben bu akajuya , renk, sağlamlık inanılmaz. 3.30 m. Ağaçta tek bir budak yok.

Ancak önceki ağaç, ladin. Ladin ama çok budaklıydı ve tam bağlantı yerinde hafif çatlamıştı. Yine de Cem Gürü arıyorum. Yine ladin ya da en kötü köknar öneriyor. Aslında doğrusu ladin. Esnek ve hafif. Cem Gür , kibarca soruyor, aynısını mı yaptırıyorsun. ? Merak etme diyorum , birebir aynısı oluyor. Hissediyorum rahatlıyor.

Ancak bu sefer, üzerinde yürüyebileceğim, çapayı bağlayabileceğim bir civadraya ihtiyaç var. Yine de ladin ve köknarı da buluyorum başka bir toptancıda. Ağaçlar akaju ya göre çok güven vermiyor. Çabuk çatlayacak gibi duruyorlar. Üstelik çok budaklılar.

Akaju da karar kılıyorum. Koca kereste arabaya sığmıyor tabi. Yazık, toptancıdaki satış elemanı, Nurettin ustanın dükkana kadar taşıyor keresteyi. Son kısmına ben de yardımcı oluyorum.

Bu arada bir sıkıntım daha var. Sonlara doğru üst kısmın düz olması lazım biraz. Hem yürüyebileyim, hem de babaları monte etmek kolay olsun. Yuvarlak olunca kama açmak gerekiyor.

Nurrettin usta , kardeşini çağırıyor. mustafa ustayı. anlatıyorum ne istediğimi.

Yahu ne sanatkar adamalr var bizim ülkede .. Mustafa usta bir kalıp yapıyor hemen. Önce prizma halinde kesiyor milimi milimine keresteyi. Şimdi elimizde başı 6 cm. Sonu 9 cm kare olan bir prizma var.

Sıra geldi yuvarlamaya. Mustafa usta başka bir tezgaha gidiyor. Freze .. Uygun bıçağı buluyor. Sonu kareleşecek ama yuvrlaklığını kaybetmeyecek. Yani döner istiyorum ama dönmesin istiyorum gibi birşey..

Son kısmın hafif kare kalması önemli. Çünkü babaların arasına girecek bu kısım ve çelik bir kama ile sabitlenecek.

Üç kişi , frezede çekiyorlar bizim civadrayı. Uzatmıyalım. Kalem gibi çıkıyor civadra ortaya. Eskisi dibine doğru biraz şekilsizdi. Whykeham Martin furlingi taşıyan gargari halkası tam dibe kadar gelemiyordu. Şimdi şiir gibi kayacak.

Çok daha sağlam ve yine de çapından dolayı esnek, çok şık bir civadra çıkyor ortaya.

Üstüne çıkıp , yürüyorum . Çekiyormu beni diye.. Hafif esniyor.. Sorun yok. Çıkacağımdan değil aslında. Derdim altına hamak germek. Bir de çapayı taşısın..

Ağaç , pazarlıka tanıdık işi , 130 TL tutuyor. Ferruh sayesinde para mara almıyor Mustafa usta. Zorla birşeyler veriyorum. Civadra ortaya çıkınca arabaya da camdan dışarı çıkacak şekilde sığıyor.

Ali Abi, çok üzülmüştü ben kırdım diye. Oysa ne büyük tehlikeyi sırf bir civadra kırığı ile atlattık, görmüyor Ali abi bunu. Takmış kafayı civadraya.

Tutturmuş ben de maliyetine katılayım  diye. Ben de abi iki üç bira kapar gelirsin ödeşiriz dediydim.

Eh yalancı çıkmadık Ali abiye.. Kap abi biraları , şimdiden.. Biryerlerde buluşur içeriz kısmetse seneye sezonda..

Hayır şimdi buldum ya Mustafa ustayı, ben şimdi 4 küsur metrelik arka direği de çektiririm O'na. Biraz kalınlaşsa çok da fena olmaz sanki..

Bir de video çektim. Özel hazırlıyorum şimdi. Wooden boat foruma koyacağım .. Kuş kafa İngilizler rende ile uğraşacağına baksınlar öğrensinler biraz. Nasıl yapılıyormuş Bow sprit,,

Ne diyorduk.. Bu işler öyle korkulacak işler değil diyorduk.. Öyle öyle usta biriktiriyoruz işte, şimde ben bunu Tuzla da yaptımaya kalksam, on beş günden evvel bitmezdi. Direk bakımına mırın kırın 2,5 bin TL isteyen usta, civadraya kaç para isterdi acaba ?

Neyse , ben bugün karım alıp bir yemeğe götüreyim.. Hay Allah senden rağzı olsun karıcım. İki saatte bitti civadra..

  • IP logged

T
  • *
  • İleti: 2171
Ynt: Bir civadra ve kadın aklı..
#1: 09 Eylül 2017, 11:36:33
E hadi gözün aydın.
Rast gitsin işlerin hep böyle .
  • IP logged

  • *
  • İleti: 2553
Ynt: Bir civadra ve kadın aklı..
#2: 09 Eylül 2017, 12:37:22
Hayırlı olsun , yapmadan bir soraydın iyi idi. :)
  • IP logged

  • *
  • İleti: 5811
    • Son Denk Kayıkçısı
Ynt: Bir civadra ve kadın aklı..
#3: 09 Eylül 2017, 12:54:26
Hadi hayırlı olsun.
  • IP logged
S/Y Bidarka / Fatih / İstanbul


"Son Denk Kayıkçısının Hatırasına"


https://sondenkkayikcisi.blogspot.com/

  • *
  • İleti: 1547
    • Classicboats Turkiye
Ynt: Bir civadra ve kadın aklı..
#4: 09 Eylül 2017, 15:42:01
Nurettin ile Mustafa Ustaların ellerine sağlık.
Cıvadranın ille de masif olması gerekmiyordu.
Kutu kesitle başlayan içi boş direklere biz gayetle de kolay yoldan koniklik verebiliyoruz. Sonrası dediğin gibi el planyası rende ve sonsuz kasnak zımpara ....

Masiften olmasında sen israr etmişsin. Lamine de olabilirdi.

Tayo-Mar'ın yeni cıvadrası hayırlı olsun. :)xx

Akajou'ya gelince bakımını aksatma....

  • IP logged
“İçinde ütopya olmayan bir dünya haritasına bakmaya bile değmez… İlerleme dediğin, ütopyaların gerçekleşmesidir” diyordu Oscar Wilde.

  • *
  • İleti: 2553
Ynt: Bir civadra ve kadın aklı..
#5: 09 Eylül 2017, 17:22:48

Masiften olmasında sen israr etmişsin. Lamine de olabilirdi.


Hatta çok çok daha iyi , ömürlük olurdu ve ladin den yapardı . Normalde usulü budur değilmi Cem Reis.  ???
Bari direği yapsın ''kuş ağzı''. C:-)
  • IP logged

  • *
  • İleti: 562
    • Yat Tekne Sörveyi, ekspertizi, ozmoz muayenesi
Ynt: Bir civadra ve kadın aklı..
#6: 09 Eylül 2017, 18:05:04
Iyi bir yapıştırıcı ile parçalı ağaçtan yapmak çalışmayı engelleyeceği ve budak gibi istenmeyen zayıf noktaları azaltacağından aslında çok daha iyi bir çözüm ama zamansızlıktan veya beklemek istememekten yekpare ağacı tercih ebiliyoruz. Bir baston değişiminde uğraşmamak için yekpare ağaç kullanmıştım. O ölçüde bulabildiğim tek  ağaç ise cevizdi.

Ahşap içi boş direğin çürümüş yerini  (Nereyse kesitinin yarısıydı), direği indirmeden testere , balta ve keser kullanarak  çıkarıp attığımı, direği o şekilde de bir gece dikili bıraktığımı (tekne karada idi) ertesi  gün ahşap alıştırıp yapıştırdığımı hatırlıyorum. Direk şeklini yine keser ile verip en son sonsuz zımpara ile  düzeltmiştim.
  • IP logged

  • *
  • İleti: 2553
Ynt: Bir civadra ve kadın aklı..
#7: 09 Eylül 2017, 18:46:14
Yekpare ağaç ; Uzun vadede çalışacak, çatlayacak ,çürüyecek ,kurt vuracak vb. İhtimallere açık bir yöntem  Çelenoğlu reisim. Ve bir darbe anında kolayca hasarlanabilir . En iyisi vaktini bir kere vermek ve bir daha uğraşmamak bence.
Hele ki direkte  aynı zamanda hafif bir ağaç kullanabilmek için ,kesinlikle lamine tavsiye ediyorum ?0-?
  • IP logged

  • *
  • İleti: 3573
Ynt: Bir civadra ve kadın aklı..
#8: 09 Eylül 2017, 19:25:45


Efendim , akajou nun gövdesi deda akaju. Lifli bir ağaç. Yukarıda gördüğünüz ağaç, fırınlanmış .. Yani çalışacağı kadar çalışmış. Üstelik liflere de dikkatinizi çekerim. Böyle bir masif dururken laminasyon bence çok gerekli değil.



Bu da yuvarlama işleminden ..
  • IP logged

  • *
  • İleti: 3573
Ynt: Bir civadra ve kadın aklı..
#9: 09 Eylül 2017, 19:29:56
Üstelik garibim ağaç çalışmak istese de nasıl çalışacak? Ön güvertede iki baba arasında sabitlenip, oradan baş bodoslomanın kenarındaki delikten çıkıyor. Aşağıdan sakal, yukarıdan baş ıstralya, ayrıca furling, yanlardan da ayrıca gergiler var, nasıl çalışsın garibim.  :)
  • IP logged

  • *
  • İleti: 101
  • S/Y ANABELLA (Sadler 32)
Ynt: Bir civadra ve kadın aklı..
#10: 09 Eylül 2017, 19:42:27
Sevgili Ersin,

Kasım başı İstanbul'dayım. Mart ayına kadar mutlaka buluşacak bir zaman ayarlayalım. Yoksa iki bira ısmarlayacağım diye Malta'lara falan gelemem.

Gelirken de, eski civadradan bir parça getirmeyi unutma. Üzerine "21 Temmuz Hatırası" diye plaket yaptıracağız...

Çok sevgiler  :)


  • IP logged
"Bilgeliğin dudakları anlamayacak kulaklara kapalıdır." --Kybalion

  • *
  • İleti: 974
Ynt: Bir civadra ve kadın aklı..
#11: 09 Eylül 2017, 20:31:41
Eski civadradan tel dolap yaptırıyormuş duyduğuma göre !


Sent from my iPhone using Tapatalk Pro
  • IP logged

  • *
  • İleti: 1547
    • Classicboats Turkiye
Ynt: Bir civadra ve kadın aklı..
#12: 09 Eylül 2017, 20:48:32

Masiften olmasında sen israr etmişsin. Lamine de olabilirdi.


Hatta çok çok daha iyi , ömürlük olurdu ve ladin den yapardı . Normalde usulü budur değilmi Cem Reis.  ???
Bari direği yapsın ''kuş ağzı''. C:-)

Son 40-50 yıldır masif sabit arma uygulamasından vazgeçildi Öcal Reis.
Laminasyonda da epoksiden kaçınılıyor. Onun yerine daha elastik olan tutkal kullanılıyor.
Sabit armanın bir miktar esnek olması aranan bir özellik. Rijid yapıların ansızın tük altında kırılması daha olası.
Ladin konusuna gelince .. bizdeki ladin yurt dışındaki spuce'a eşdeğer. Ancak bulmak güç. O kadar ki 1. sınıf kerestede - doğru anımsıyorsam- metrede azami 3 adet kuşgözü budak olmasına izin verilir. Oysa bizde cari ladin satışlarında 1. sınıf diye sattıkları 2 ve 3. sınıf.
Ladin yerine göknar da kullanılabilirdi.

Ersin biraz da akajounun albenisine vurulmuş  ;). Eğer düzenli bakımını yapıp korursa uzun zaman hizmet alacaktır.

Bir de nazire yapalım: Sultanlardan biri oğlu şehzadeye bir tek ok verir ve kır bunu der. Genç adam şıppadanak oku kırar. Bu kere sultan bir demet ok verir eline ve şimdi kır der. Oğlan uğraşıp didinse de demeti kıramaz. Laminasyon da böyle bişi işte. :)
  • IP logged
“İçinde ütopya olmayan bir dünya haritasına bakmaya bile değmez… İlerleme dediğin, ütopyaların gerçekleşmesidir” diyordu Oscar Wilde.

  • *
  • İleti: 2553
Ynt: Bir civadra ve kadın aklı..
#13: 09 Eylül 2017, 21:36:04
Üstelik garibim ağaç çalışmak istese de nasıl çalışacak? Ön güvertede iki baba arasında sabitlenip, oradan baş bodoslomanın kenarındaki delikten çıkıyor. Aşağıdan sakal, yukarıdan baş ıstralya, ayrıca furling, yanlardan da ayrıca gergiler var, nasıl çalışsın garibim.  :)

Çalışmaktan kastım ağacın nem ile genleşip güneş ile kendini çekmesi. :)
İstediğin kadar fırınla Ersin cim ,buna engel olmaz o işlem , üzerine atacağın epoksiyi bile çatlatır , o kadar güçlüdür bu hareket. Birde bastonun esnemeleriyle sonra da ağacı çatlatacak tabii zamanla.
Sadece tik gibi yaplı ağaçlar yapmaz bunu.

Aşağıdaki bastonu maun ağacından ve semparox yapıştırıcı ile lamine ederek yapmıştım.
20 sene sonra hala olduğu gibi duruyor. Üzerine düşen guletin birisini mahmuzlamışlığı da vardır. 8)



Her şeyi soruyorsun bize , önüne gelenin yazdığını doğru yanlış okuyorsun  mevzu gezme olunca , bunu da bir sorsana en azından telefonla Cem Gür reise. :)
Yapmışın artık ,bir beş sene idare eder en azından ,hayırlı olsun , ama doğrusu benim (ustalarımın) dediği yöntem.
Bari direği Cem reis e sorarak yap. Hem kablo kanalıda bırak direğin içinde , bir gün işine yarayabilir.  8)

Sevgiler.

  • IP logged
« Son Düzenleme: 09 Eylül 2017, 21:48:16 Gönderen: Öcal Turan »

  • *
  • İleti: 2553
Ynt: Bir civadra ve kadın aklı..
#14: 09 Eylül 2017, 21:50:03

Masiften olmasında sen israr etmişsin. Lamine de olabilirdi.


Hatta çok çok daha iyi , ömürlük olurdu ve ladin den yapardı . Normalde usulü budur değilmi Cem Reis.  ???
Bari direği yapsın ''kuş ağzı''. C:-)

Son 40-50 yıldır masif sabit arma uygulamasından vazgeçildi Öcal Reis.
Laminasyonda da epoksiden kaçınılıyor. Onun yerine daha elastik olan tutkal kullanılıyor.
Sabit armanın bir miktar esnek olması aranan bir özellik. Rijid yapıların ansızın tük altında kırılması daha olası.
Ladin konusuna gelince .. bizdeki ladin yurt dışındaki spuce'a eşdeğer. Ancak bulmak güç. O kadar ki 1. sınıf kerestede - doğru anımsıyorsam- metrede azami 3 adet kuşgözü budak olmasına izin verilir. Oysa bizde cari ladin satışlarında 1. sınıf diye sattıkları 2 ve 3. sınıf.
Ladin yerine göknar da kullanılabilirdi.

Ersin biraz da akajounun albenisine vurulmuş  ;). Eğer düzenli bakımını yapıp korursa uzun zaman hizmet alacaktır.

Bir de nazire yapalım: Sultanlardan biri oğlu şehzadeye bir tek ok verir ve kır bunu der. Genç adam şıppadanak oku kırar. Bu kere sultan bir demet ok verir eline ve şimdi kır der. Oğlan uğraşıp didinse de demeti kıramaz. Laminasyon da böyle bişi işte. :)

Tamamen aynı fikirdeyim. Teşekkürler.  C:-)
  • IP logged

 
Yukarı git