Sika bildiğim en manyak ve en kıl malzeme. Yengeç'in üst güvertesini komple temizleyip yeniden Sika çektim. Bir de aşağıdaki fotoğrafta minicik bir kısmı görünen taraklıkların Sikalarını komple temizleyip, yeniden çektim. Ömrümden yedi desem yeridir.
Bant çekmek başlıbaşına bir iş. Hele ki düz olmayan hatlarda. İlk yapanlar altına kalafat çekmişti, vardır bir bildikleri dedim, bende çektim. Sonra sıra geldi primere. Tüm yapıaşacağı yüzeylere pahalı malzemeden bolca sürüldü. Ve sıra geldi Hz. Sika'ya.
Patates dediler, vay anasını dedim. Denedim, ilk başlarda hoşuma gitti. Fakat bir süre sonra patates Sikayı tutmaya başlayınca hayat zorlaşmaya başladı. İki patates diye başladım, 1 kg patates harcadım
Diğer tarafa kauçuk eldive-deterjan ikilisi ile başladım. Çıplak parmaklarımı yalayarak bitirdim. Tükürük en pratiği.
Bantları sökerken aldığım bir önemli ders, jan janlı olsun diye tek parça çektiğim bantları sökerken nereme sokacağımı şaşırdım.
Ne kadar dikkat edersem o kadar battım Sikaya.
Bence en keyifli kısmı finali. Zımparalamak dışında tamamı zulüm. Ama bitince şiir gibi oluyor.
SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
"Clouds and winds and oceans I choose my fate to be... Whom the sea has taken Never shall be free."