Aşağı git Skip to main content

Gönderen Konu: Makul çoğunluk ve aykırı azınlık

  • *
  • İleti: 3573
Makul çoğunluk ve aykırı azınlık
OP: 14 Haziran 2021, 04:45:14
Direk konuya gireyim. Burak Doneray forumdan ayrılmış. Kimse de pek bir şey dememiş gördüğüm kadarı ile.

Ben size moderatörken  Burak Doneray 'ı nasıl foruma aldığımızı anlatmak isterim önce. Uzun yıllar forumları takip eden bu dostumuz foruma katıldığında Ahmet Kabaali  'ye şöyle dediğimi hatırlıyorum.

O zamanlar yarışçı yelkencilerin bilgi ve becerilerini doğal olarak paylaşmak istemeyeceklerini düşünürdüm. Burak foruma katılınca bu konuda da içerik olarak çok değerli bilgilerin forumda yer alacağını düşünmüştüm.

" Aman Ahmet " demiştim. " bu adamı sakın kaçrmayalım ! "

Nitekim tahmin ettiğim gibi de oldu. Yazdıkları hiç bir forumda okuyabileceğiniz türden şeyler değildi. Davet ettiği bir yarış sayesinde de bir çok yelken yarışçısının bilgi ya da taktik saklamadığını , zaten bilmediğini görüp şaşırmıştım.

Burak o zaman da bana diğer yarışçıların yaptığı trim hatalarını nedenleri ile anlatmıştı. Leo ile yarıştığı tekne ile sürekli birinci geldiklerinden teknenin bir üst sınıfta yarışa sokulmasına karar verdiler. Orada da benzer sonuçlar alıyorlardı. Bazen özellikle ikinci filan olduklarını düşünürüm.

Bir yarışa giriyorunuz ve rakibiniz zaten birinci olacak tipler. Kaybedcekler adına çok sıkıcı bir yarış olmalı. :)

Burak forum yazılarında da  sanki tekne de yelken yaptığında nasıl konuşuyorsa öyle yazdı. Şİmdi bu söyleyeceğim çok önemli;

Yazdıkları burada yazılanlara cevap niteliğinde değildi aslında. Tartıştığı tarafı ikna etmek için yazı yazmıyor.
Karşı tarafın da ikna olmaya niyeti yok zaten o ayrı. O, bu foruma daha hiç girmemiş konunun acemilerine yönelik yazılar yazdı.

Daha açık anlatmak gerekirse, tartıştığı kimselere aman sakın öyle yapma demek yerine daha sonra bu yazıları okuyacaklara, aman sakın siz böyle yapmayın tarzında yazılar yazdı.

Burak buradakleri " denizci " kimliği ile değerlendirdiğinden onların sosyal statüleri ile hiç ilgilenmez merak bile etmezdi. Teknesine davet ettiği kişi ile nasıl konuşuyorsa burada da yazıları öyleydi.

Bunu daha geçen sene yaşadığımız bir anı ile örneklendirirsem daha iyi olacak.

Gemiler adasında motor çalışmadı. Ne yapsam olmuyor. Burak 'tan yardım istedim. Dikkatinizi çekerim yardım isteyen benim. Adam bir şeyler söylüyor itiraz ediyorum. "Ersin lütfen dediğimi yap itiraz edip durma "  8-) gibi bir şeyler söylediydi sertçe.

Böyle söyledi diye moderatöre şikayet etseydim Tayo Mar hala gemiler adasında olurdu.

Biraz da işin moderatör tarafına gelelim. Kendi tecrübelerimi aktarayım. Birisine " sen git biraz yelken yap, gel bizle o deneyimlerini paylaş " gibi bir cümle açık aşağlama içerir.

Şöyle ki; Bir kere siz karşınızdakine ne yazıp ne yazmayacağını söyleyemezsiniz. Yani söylersiniz de bu şık olmaz. Dahası bu cümle karşınızdakinin sağlıklı düşünemediğini düşündürür ki bu da hoş değil.

Moderasyon bu tartışmaya katılması gerekmez. Sonuçta bir " kinaye " vardır. Açık hakaret yoktur. Bu da bu tür tartışmalarda işin tuzu biberidir.

Eh siz böyle yazınca karşınızdaki de hele Burak gibi ise lafı oturtuverir. 50 mil yelken yapmamış adam diye karşılık almanız son derece doğaldır. Bu tür polemiklerde bu yanıt tam bir ters köşe olur. Bakın neden?

"50 mil yelken yapmamış adam" statüsüne düşerseniz bu sefer bunun üzerinde bir yelken seyri yaptığınız ispat etmek zorunda kalırsınız çünkü.

Bu bir aşağılama içeriri mi?  Bence içermez. Siz, "senin ruh sağlığın yerinde değil, git yelken yap sakinleş, sonra gel bu konularda değil de yelken ile ilgili konularda yazı yaz, bu konulara karışma " diye yazarsanız karşınızdaki de size bu konulara karışma yetisinin gerektirdiği tecrübeye sahip olup olmadığınızı sorar normal olarak.

MOderasyonun hiç karışmaması gereken sıradan bir polemik aslında. Yine eski bir moderatör gözüyle bakarsak, Aşağılama içeren ilk cümle aslında.

Tabi bu ne kadar deniz mili yaptın muhabbeti de ayrı bir anlam taşır. Bir ara Tümay, kurduğu guruba 1000 milden az seyir yapanları almıyordu. Hatırladığım Ahmet Kabaali de bu nendenle guruba alınmamıştı. Daha altı bezliyken 1000 milin üzerinde üstelik profesyonel olarak seyir yapmış adama bu soruyu sorunca hayli gülmüş ve Tümayın uzun süre ozon solumasından kaynaklı olduğunu düşünmüştük galiba.

Şu cümleyi özellikle yazdım. Tümay'ı tanıdığımdan ve bu espiriyi yüzüne karşı da yaptığımdan ve kızmayacağını bildiğimden böyle yazdım. Ancak kritik detay şu. Bu yazı forumda yazılıyor ve bizim samimiyetimizi bilmeyen kimseler de bu yazıyı okuyor. Bizim samimiyetimizi bilmeyen bir kimse de Tümay için böyle yazabilir. O zaman iş tatsızlaşır işte.

Nitekim burada da böyle olmuş ve kırgınlık yaşanmış. Burak forumdan ayrılmış. Yazık. Moderasyon keşke bu konuda daha etkili olabilseydi.

Bu tür formlarda bir diğer detay da eğer yazı yazıyorsanız karadaki sosyal statünüzü bırakmanız olmalı. BUnu tartışılan konunun tarafları için yazmıyorum yalnış anlaşılmasın.

Bir yerlede uzun süre üst düzeyde yöneticiyseniz hep duymak istediklerinzi duyarsınız. Çok az kimse fikirlerini cesaretle size söyler profesyonel hayatta. Ha böyle olunca burada da kimseye eyvallahı olmayan tiplere denk gelirseniz aldığınız yaıtlar sizi şaşırtabilir. BU iyi bir şeydir işte.

Makul çoğunluk konusuna gelince. Makul çoğunluğun gelişemeye katkısı , aykırı azınlıktan çok daha azdır. İşte bu nedenle aykırı kısımları tolore edilmeli ve korunmalıdır.











  • IP logged

  • *
  • İleti: 938
Ynt: Makul çoğunluk ve aykırı azınlık
#1: 14 Haziran 2021, 08:23:03
Yelken tutkusundan denizcilik anlayışına amatörlüğün tanımından amatör oluşumlardaki profesyonellerin konumuna kadar hemen her konuda fikirlerimizin örtüştüğü biri Burak. Hatta aynı fikirde olmadığımız bir konu bul desen gerçekten zorlanırım. Forumda okumayı en sevdiğim kalemlerdendi. Daha önemlisi bu forum sayesinde iyi ve gerçek bir dost kazandım hep de öyle kalacak. Gerçek kelimesinin altını bastıra bastıra çiziyorum!

Moderasyon içerisinde konunun nasıl tartışıldığı konusunda ise birşey söylemem "integrity" bağlamında doğru olmaz. Ama arşivlerimiz silinmiyor.  :)

Kişisel görüşüm olarak bir forumda moderasyonun asla ve asla yargılamak ve zorla özür diletmek gibi bir görevi olamayacağını düşünüyorum. Ama moderasyon şunu söyleyebilir: burada yapmayın bu kavgayı, herkes okuyor, vs... Bu anlaşılabilir birşey...

Bu bağlamda mesaj silinmesi konusunda zamanında en çok çıngar çıkaranlardan birisi de bendim. Ama olayın moderasyon çerçevesinden nasıl göründüğünü tecrübe ettiğimde şimdi bu konuda o zamanki arkadaşlara hak veriyorum. Bu konuda hala dahi ne hissetmem gerektiğinden emin olamadığım durumlar oluyor. Zannedersem gerekli gördüğünde mesaj silme yetkisine saygı duymaktan başka yapacak birşey yok..

Son bir not olarak geçen gün Merem Reis güzel birşey söyledi. Sadece Türkiye'de değil bütün dünyada forum dinamiklerinde gözlenen bir örüntü var. Çok yazan kimseler forumu en çok sahiplenenler oluyor. Ve bu çok anlaşılabilir birşey çünkü çok emek sarf ediyor insan. O emeğini korumak ister elbette. Geri dönüp baktığımda mesela kendi adıma yaptığım en büyük yanlışlardan birisi de bu. Muhtemelen bu işe emek vermiş ve gönül vermiş herkesin yaptığı bir "yanlış" bu... yanlış tırnak içinde  :)
  • IP logged
« Son Düzenleme: 14 Haziran 2021, 08:26:33 Gönderen: Doğan Erbahar »
"...parce que je suis heureux en mer et peut-être pour sauver mon ame..." - Bernard Moitessier

  • *
  • İleti: 1467
    • AÇIK DENİZ AKADEMİ
Ynt: Makul çoğunluk ve aykırı azınlık
#2: 14 Haziran 2021, 18:14:11
Burak'ın forumdaki yazma tarzını (bodoslama, sert, kısa kısa peşpeşe) pek sevmesemde kendisini çok sever ve güvenirim.
Ayrılması hem engin bilgi birikiminin burada paylaşamaması hem de insani iletişim imkanlarımızı azalttığı için çok üzücü.

Ama forumlar böyle işte, karşındakinin sesini duymadan, gözüne bakamadan iletişim çok riskli ve sorunlara gebe.
Çok yazdığın, emek verdiğin forumu sahiplenmek de güzel ama neticeye bakarsan anlamsız, forumun doğasına aykırı.
  • IP logged
><(((º>

  • *
  • İleti: 3573
Ynt: Makul çoğunluk ve aykırı azınlık
#3: 15 Haziran 2021, 09:02:47
Bu forum kuruluşu itibarı ile bir çok ilke imza attı. Her şeden önce forum kuralları üyelerin katılımı sonrası belirlendi ve oylandı. Bir gurup ağır abi yazmadı yani.

Hukuki temsil ve moderasyon seçim ile devroluyor. Hatırlamıyorum ama bu üçüncü kuşak moderasyon olmalı. Kimler moderatör bilmiyorum bile. Bu iki temel kural , forumun hala devam etmesinde en önemli etken.

Çok küçük de olsa ülkede belkide demoktarik kalmış bir nokta gibi.

Bir üçüncü kural olan, İncitme , incittiysen telafi et, edemiyorsan git vardı. Bu çok aşınmış maalesef. Bu kural ile moderasyona çok az düşmesi hedeflenmişti. Başlarda iyi çalışıyordu da . en azından biz işletmiştik. Minimum moderasyon için gerekli bir kuraldı.

Sorun, çoğumuz GeKo tezgahından geçtiğimizden ister istemez kimi reflekslerimiz de bu yönde oluyor. Kural ne olursa olsun.

Burada temel amaç yaşanmışlıkların paylaşılması idi. Ansiklopedik bilgi zaten var. Ama en ufak seyir bile bir macera değilmidir? Kürek çekerken bile 40 tane şey geliyor adamın başına.

Yani amaç başkları ne der ? küçük düşermiyim ya da karizmayı çizidirmeyelim diye yaşadıklarını yazmaktan imtina etmemesi idi.

Yani yeni yazarlar ve yeni hikayeler peşindeydik. İnsanların çekinmeden yazabilecekleri bir platform oluşturmak esas amaçtı.

Bu açıdan bakıldığında moderasyonun görevi bu yeni ve ürkek yazarların ortaya çıkmasına gayret etmek ve onları korumaktan ibaretti. İşte bu iyi yaplılamadı.

Karacı kafası ile düşündüğümüzden bu böyle oluyor.  Yazılanları ya da tartışmaları başkaları da okuyor yazılanları silelim diye düşünmek bana çok komik geliyor. Aşağıda o başklarının kaç kişi olduğu yazıyor zaten.

Bu forum , GEKO ya bir tepki sonucu ortaya çıktı. Orada yapılamayan bir çok şey burada yapılabildi ya da en azından yapılabileceği gösterildi. Oysa son uygulamalar ile her geçen gün daha bir GEKO vari yapıya bürünülüyor.

Taklitleri aslını yaşatır. Böyle giderse forum kan kaybetmeye devam eder. İnsanların rahatlıkla yaşanmışlıklarını paylaşabileceği , moderasyonun da bunun teminatı olduğu bir yapıya hızla kavuşulması dileği ile diyelim.
  • IP logged

  • *
  • İleti: 1062
Ynt: Makul çoğunluk ve aykırı azınlık
#4: 15 Haziran 2021, 12:17:01
Doğrusu konu nedir bilmiyorum. Anladığım kadarıyla mesajların önemli kısımları silinmiş. Bu nedenle senin yazdıklarına dayanarak yorum yapmam sağlıksız olur sevgili Ersin.

Kışilerin seyirlerini yazıya dökmeleriyle ilgili olarak zaten okuyan bir toplum değiliz. Yani diyelim ki on binde 100 kişi okur. Okur olmadan yazmaya girişmek (Yazar olmayı kasdetmiyorum) bana daha da zormuş gibi geliyor. Yani seyahatini kaleme alan kişi oranı on binde bir gibi olabilir. Bu da normaldir.

Bir süredir seyir anılarımın okunma sayısını izliyorum. Her gönderim kabaca 50 adet okunma alıyor görünüyor. Bu elli okuyandan bir kaç denizcimiz de bazen beğendiğini ifade ediyor.

Yukarıdaki gözlemlerim doğruysa bence ortada bir sorun yok. Yani yazanı motive edecek kişi sayısı okuyanın sayısına bağlı olarak artabilir.

Yazmaya engel olan sübjektif hususlara girmiyorum bile.
  • IP logged
Güvenlik daha çok batıl bir inançtır. Doğada bulunmaz... Helen KELLER

  • *
  • İleti: 594
Ynt: Makul çoğunluk ve aykırı azınlık
#5: 15 Haziran 2021, 14:27:21
Ersin abi selamlar,
Burada Burak Bey’e cevap hakkı doğmaması için tartışma İle alakalı yeni bir şey yazmayacağım zira kendisi burada değil haksızlık olur.
Ama senin benimle ilgili yazdığın bir hususa cevap vermek durumundayım.

Moderatörlükte silinen mesajlar vardır gerekirse yayınlayabilirler.
Açıkça belirtmek isterim ki; ben kimseyi aşağılar bir mesaj yazmadım, yazmam da. Bunu beni tanıyor olmandan dolayı bileceğini düşünüyordum ama tam tanışma fırsatımız olmamış demek ki. Böyle düşündüğün için üzüldüm.

Benim oradaki mesajım aşağılama anlamında “git çık yelkene biraz da sonra konuşalım” anlamında bir yazı değildi.
Bu konuda hep gergin gergin mesajlaştığımız için yelkene çıkıp can sıkıntısını stresini atmasına yönelik bir mesajdı. Forumda tartışmanın sonu olmadığının ama yüz yüze gelirsek uzun uzun sohbet edebeileceğimizi ilettim. Zira kırıcı mesajları kolay yazabildiğinden tartışma olmamasını istedim ve ardından hiç bir mesaj yazmadım. Konu büyümesin diye.
Ama sanırım arkasından bana yazılan mesajları sen görememiş, okuyamamışsın. Okumanı dilerdim. Beni yaklaşık 10 senedir tanırsın sanırım en azından forumlardan. Benim şimdiye kadar biriyle tartıştığımı veya birini şikayet ettiğimi gördün mü?
Ben kendisinin bir tek mesajını şikayet ettim zira içinde birlikte geçen aile ve argo kelimeler vardı. Başka hiç bir kinaye ve üstü kapalı aşağılama mesajlarını şikayet etmedim. Veya ben aynı sertlikte hatta bir nebze tansiyon arttırarak yazabilirdim, yazmadım. Şikayet etmek yerine bu daha mı iyi olurdu?
Mesajlar arşivde kesin vardır. Keşke silinmeden üyelere açılsa da okuyabilsen. Arkadaşın dahi olsa garipsemez miydin sormak isterdim.
İki tarafı da birlikte dinlemeden bu mesajı yazmana üzüldüm ama kızmadım. Bir tarafta arkadaşın var, bu tepki normal. Umarım senle de bir gün bir yerde oturur konuşabiliriz bunu. Gönül isterdi ki bana da bir sorsaydın. Telim var sende daha evvel uzun uzun konuşmuşluğumuz da.

Burak Bey keşke ayrılmasaydı. Biz birbirimizle konuşmak mesajlaşmak zorunda değiliz zira. Hem ben bir 51 mil yelken yapmadan hiç bir teknik bilgiye girmeyeceğim zaten. Bu işin şakası tabi. Ama gergin ortamlarda hiç mesaj yazmayacağım artık.
Ben deniz forumlarına kafam dağılsın diye giriyorum zira.

Umarım bu tartışma da burada uzamaz. Zira silinen mesajlar yayınlanmadan burada yazılacak herşey insanları zan altında bırakacak.
  • IP logged

K
  • *
  • Koca Reis
  • İleti: 62
Ynt: Makul çoğunluk ve aykırı azınlık
#6: 15 Haziran 2021, 20:50:20
Değerli Reisler, forumda olmayan kişilerle ilgili yorum yapmamanızı rica eder, göstereceğiniz hassasiyet için teşekkür ederiz.
  • IP logged

  • *
  • İleti: 3573
Ynt: Makul çoğunluk ve aykırı azınlık
#7: 16 Haziran 2021, 04:27:26
Sayın koca reis,

Uyarınızı dikkat aldım. Dikkat ederim. Ancak, kimi konuları açıklığa kavuşturmak açısından bu iyi bir " case study " oluyor.

Şimdi bakınız forum ilkelerinde şöyle bir paragraf var. Yeniden okudum.

Forum sahipleri, ırkçılıktan, din, mezhep, cinsiyet, cinsel tercih, siyasi görüş, yaşam tarzı ve sair kişinin öznelliğine ilişkin ayrımcılıktan, aşağılayıcı dilden nefret ederler. Yasalar suç saysa da saymasa da bu anlama gelebilecek, bunu çağrıştırabilecek her yazıyı derhal forumdan kaldıracakları gibi, yazar sahiplerini de bu siteden kovacaklarını garanti ederler.
Yerinde argoya elleşmeseler de, hakarete izin vermeyeceklerini de garanti ederler.   


Şimdi bu şöyle bir dursun köşede.

Bir diğer önemli paragrafı da buraya alıntılayalım.


Hal böyle olunca, hülyalarda yaşayan kişilerin fikirlerine nasıl güvenilmezse, burada yazanların da aktardıklarına bir başvuru kaynağı olarak bakılamaz. Zaten burada yazanlar da bizim söylediklerimiz doğru gerisi yalan diyen kişilerden değildir. Aynı şekilde düşünen ve denizi tekneyi bu şekilde yaşayan herkese kapıları ardına kadar açıktır.

Yine de, hukuken şunları anımsatmakta yarar vardır; Bu sitede yer alan bilgiler, amatör denizcilerin kendi deneyimleri ve gözlemlerine dayanmaktadır.  Herhangi bir bilimsel geçerlilik iddiası taşımamaktadır. Çoğu konu başlığı, denizlerde ve teknelerdeki gündelik yaşamdan edinilen tecrübelerin aktarılması, kimi kitaplardan başlık yazarlarının kişisel yorumları da eklenerek  diğer amatör denizcilerle paylaşılması şeklindedir. Bilgiler çoğu kere mutlak bilgi değil yalnızca daha ayrıntılı araştırma için amatör denizcilere yol gösterme amacını taşımaktadır.


Tüm bunlar üyeler rahatlıkla yazı yazabilsinler diye idi. Yani yazılanların doğru olup olmadığından öte üyelerin deneyimlerini korkmadan paylaşmalarını sağlamak içindi.

Bunu sağlamak için  moderasyon var. Başka bir neden için değil. Gelinen süreç iyi modere edildi mi bir bakmakta fayda var.

Ne deniyor ilkelerde.. " kişinin özelliğine dair ayrımcılıktan , aşağlayıcı dilden nefret ederler " diyor.

Kimmiş bunlar? Forum sahipleri. Yani forum üyeleri. devam edelim şimdi.

Kişilerden bağımsız yazıyorum. Bir tartışma sırasında ne derece hararetli olursa olsun tartışmanın kişiselleştirilmesi sevimsiz sonuçlar doğuruyor. Kırgınlıklar, forumda ayrılmalar filan..

Şİmdi siz bu tartışma sırasında niyetiniz iyi dahi olsa karşınızdakine sen git biraz yelken yap gel dediniz mi tartışmanın harareti de dikkate alındığında karşı tarafın sağlıklı düşünemediğini söylemiş olursunuz. Ne kadar iyi niyetle yazmış olsanız da bu böyle anlaşılır. Ben böyle anlarım en azından.

Burada yazarlar için bir ekleme. Yani siz eğer yazdıklarınızın iyi niyetli olduğunu ve yalnış anlaşılmaması gerektiğini düşünüyorsanız  o zaman karşı tarafın da öyle olduğunu düşünmelisiniz.

Yani siz , bu cümleyi karşınızdakini düşünerek iyi niyetle yazdıysanız karş tarafta pekala "yahu ben 50 mil muhabbetini karşı tarafı yelken yapmaya teşvik etmek için yazmıştim " diye yanıtlayabilir o zaman.

Sonuçta her iki cümlenin de neden yazıldığını buradaki herkes anayabilecek düzeyde. İşte burada moderasyona iş düşüyordu. Tartışmanın kişiselleşmesine yönelik yorumların engellenmesi gerekirdi ya da yazar bu konuda uyarılmalı idi.

Yani moderasyon tam da ilk cümle yazıldığında yukarıda yaptığı türden bir uyarı yapsa kimse kırılmazdı diye düşünüyorum.

Bir de şikayet edilen detay önemli tabi. Aile ile ilgili yorum hatırladığım kadarı ile şuydu. " bir koya demirleyip günlerce ailesi birlikte ile yiyip, içip , sıçan .. "

Eh böyle kimseler var. Yok mu ? Kimseyi ysavunmak için yazmadığımı önden yazayım. Kimsenin de ihtiyacı yok buna zaten.

Zaten tartışılan konu denizde nasıl sıçılacağı ile ilgili değilmi yahu? Yani " aile " sözcüğü ile " sıçmak " sözcüğü yan yana gelemez mi? 

Dışarıdan okuyan birisi , hani çok önemseniyor ya bu dışarıdan okuyanlar o yüzden yazıyorum, sanki bir diğer taraf karşı tarafın ailesine hakaret etmiş te o yüzden şikayet ediliyormuş izlenimi edinebilir ki bu da hiç hoş olmaz.

İşte sayın moderasyon, sizin müdahale edeceğiniz kısımlar bunlardı. Eğer tartışma da kişiselleşen konularda baştan devreye girseydiniz bu tartışma böyle sonuçlanmayabiliridi. Verdiğiniz kararlar amaca hizmet etmedi yani.

Yazıların silinmesi ya da kaldırılması da bu amaca hizmet etmeli. Bizim zamanımızda tüm yazıyı kaldırmak yerine forum ilkelerine uygun olmayan kısımları kaldırılıyordu sadece. Bence iyi bir çözümdü.

Fikirler tartışıldığı sürece yazının dili, sert ya da yumuşak olması da kişiyi bağlar. Bunun eleştirilmesini de doğru bulmuyorum ayrıca. Beğenmeyen okumaz. Biter gider. Benim forumda okumadığım kimseler var. Muhtemel benim yazdıklarımı da okumayanlar vardır.

Gelelim şu 50 mil yelken yapmamış adam konusuna . BU üslubu da iki yalmış bir doğru etmez mantığından hareketle doğru bulmuyorum bunu da açıkça yazayım. Hiç mil yapmamış adamın yazdıkları da son derece önemli bence. Bu üslup , burada yazı yazmak isteyenleri ürkütür. Moderasyon işte bu nedenle bu yoruma da müdahale etmeliydi bence.









  • IP logged

  • *
  • İleti: 1343
Ynt: Makul çoğunluk ve aykırı azınlık
#8: 16 Haziran 2021, 08:29:11
Burak Reisin aile üzerinden hakaret eder içerikte mesaj yazmayacağını biliyorum.Mesajların kaldırılması bu konuda bilgilenmemizi engelledi.Uzun zamandır forumda yazılanları okumuyordum.Karşılaştığım durumun karşılıklı yanlış anlaşılmaktan olduğunu düşünüyorum.
  • IP logged
BABA TUNCA /YEŞİLKÖY

  • *
  • İleti: 99
Ynt: Makul çoğunluk ve aykırı azınlık
#9: 16 Haziran 2021, 16:22:45
Sayın koca reis,

Uyarınızı dikkat aldım. Dikkat ederim. Ancak, kimi konuları açıklığa kavuşturmak açısından bu iyi bir " case study " oluyor.

Şimdi bakınız forum ilkelerinde şöyle bir paragraf var. Yeniden okudum.

Forum sahipleri, ırkçılıktan, din, mezhep, cinsiyet, cinsel tercih, siyasi görüş, yaşam tarzı ve sair kişinin öznelliğine ilişkin ayrımcılıktan, aşağılayıcı dilden nefret ederler. Yasalar suç saysa da saymasa da bu anlama gelebilecek, bunu çağrıştırabilecek her yazıyı derhal forumdan kaldıracakları gibi, yazar sahiplerini de bu siteden kovacaklarını garanti ederler.
Yerinde argoya elleşmeseler de, hakarete izin vermeyeceklerini de garanti ederler.   


Şimdi bu şöyle bir dursun köşede.

Bir diğer önemli paragrafı da buraya alıntılayalım.


Hal böyle olunca, hülyalarda yaşayan kişilerin fikirlerine nasıl güvenilmezse, burada yazanların da aktardıklarına bir başvuru kaynağı olarak bakılamaz. Zaten burada yazanlar da bizim söylediklerimiz doğru gerisi yalan diyen kişilerden değildir. Aynı şekilde düşünen ve denizi tekneyi bu şekilde yaşayan herkese kapıları ardına kadar açıktır.

Yine de, hukuken şunları anımsatmakta yarar vardır; Bu sitede yer alan bilgiler, amatör denizcilerin kendi deneyimleri ve gözlemlerine dayanmaktadır.  Herhangi bir bilimsel geçerlilik iddiası taşımamaktadır. Çoğu konu başlığı, denizlerde ve teknelerdeki gündelik yaşamdan edinilen tecrübelerin aktarılması, kimi kitaplardan başlık yazarlarının kişisel yorumları da eklenerek  diğer amatör denizcilerle paylaşılması şeklindedir. Bilgiler çoğu kere mutlak bilgi değil yalnızca daha ayrıntılı araştırma için amatör denizcilere yol gösterme amacını taşımaktadır.


Tüm bunlar üyeler rahatlıkla yazı yazabilsinler diye idi. Yani yazılanların doğru olup olmadığından öte üyelerin deneyimlerini korkmadan paylaşmalarını sağlamak içindi.

Bunu sağlamak için  moderasyon var. Başka bir neden için değil. Gelinen süreç iyi modere edildi mi bir bakmakta fayda var.

Ne deniyor ilkelerde.. " kişinin özelliğine dair ayrımcılıktan , aşağlayıcı dilden nefret ederler " diyor.

Kimmiş bunlar? Forum sahipleri. Yani forum üyeleri. devam edelim şimdi.

Kişilerden bağımsız yazıyorum. Bir tartışma sırasında ne derece hararetli olursa olsun tartışmanın kişiselleştirilmesi sevimsiz sonuçlar doğuruyor. Kırgınlıklar, forumda ayrılmalar filan..

Şİmdi siz bu tartışma sırasında niyetiniz iyi dahi olsa karşınızdakine sen git biraz yelken yap gel dediniz mi tartışmanın harareti de dikkate alındığında karşı tarafın sağlıklı düşünemediğini söylemiş olursunuz. Ne kadar iyi niyetle yazmış olsanız da bu böyle anlaşılır. Ben böyle anlarım en azından.

Burada yazarlar için bir ekleme. Yani siz eğer yazdıklarınızın iyi niyetli olduğunu ve yalnış anlaşılmaması gerektiğini düşünüyorsanız  o zaman karşı tarafın da öyle olduğunu düşünmelisiniz.

Yani siz , bu cümleyi karşınızdakini düşünerek iyi niyetle yazdıysanız karş tarafta pekala "yahu ben 50 mil muhabbetini karşı tarafı yelken yapmaya teşvik etmek için yazmıştim " diye yanıtlayabilir o zaman.

Sonuçta her iki cümlenin de neden yazıldığını buradaki herkes anayabilecek düzeyde. İşte burada moderasyona iş düşüyordu. Tartışmanın kişiselleşmesine yönelik yorumların engellenmesi gerekirdi ya da yazar bu konuda uyarılmalı idi.

Yani moderasyon tam da ilk cümle yazıldığında yukarıda yaptığı türden bir uyarı yapsa kimse kırılmazdı diye düşünüyorum.

Bir de şikayet edilen detay önemli tabi. Aile ile ilgili yorum hatırladığım kadarı ile şuydu. " bir koya demirleyip günlerce ailesi birlikte ile yiyip, içip , sıçan .. "

Eh böyle kimseler var. Yok mu ? Kimseyi ysavunmak için yazmadığımı önden yazayım. Kimsenin de ihtiyacı yok buna zaten.

Zaten tartışılan konu denizde nasıl sıçılacağı ile ilgili değilmi yahu? Yani " aile " sözcüğü ile " sıçmak " sözcüğü yan yana gelemez mi? 

Dışarıdan okuyan birisi , hani çok önemseniyor ya bu dışarıdan okuyanlar o yüzden yazıyorum, sanki bir diğer taraf karşı tarafın ailesine hakaret etmiş te o yüzden şikayet ediliyormuş izlenimi edinebilir ki bu da hiç hoş olmaz.

İşte sayın moderasyon, sizin müdahale edeceğiniz kısımlar bunlardı. Eğer tartışma da kişiselleşen konularda baştan devreye girseydiniz bu tartışma böyle sonuçlanmayabiliridi. Verdiğiniz kararlar amaca hizmet etmedi yani.

Yazıların silinmesi ya da kaldırılması da bu amaca hizmet etmeli. Bizim zamanımızda tüm yazıyı kaldırmak yerine forum ilkelerine uygun olmayan kısımları kaldırılıyordu sadece. Bence iyi bir çözümdü.

Fikirler tartışıldığı sürece yazının dili, sert ya da yumuşak olması da kişiyi bağlar. Bunun eleştirilmesini de doğru bulmuyorum ayrıca. Beğenmeyen okumaz. Biter gider. Benim forumda okumadığım kimseler var. Muhtemel benim yazdıklarımı da okumayanlar vardır.

Gelelim şu 50 mil yelken yapmamış adam konusuna . BU üslubu da iki yalmış bir doğru etmez mantığından hareketle doğru bulmuyorum bunu da açıkça yazayım. Hiç mil yapmamış adamın yazdıkları da son derece önemli bence. Bu üslup , burada yazı yazmak isteyenleri ürkütür. Moderasyon işte bu nedenle bu yoruma da müdahale etmeliydi bence.

Aslında insanlara bir şey söylerken kendi yaptığımız hareketlerde örnek teşkil etmeli. Kişisel bir tartışmadır ve ben Murat kaptanın art niyetli konuşmadığını düşünüyorum. Ama standart forum sıkıntıları da karşılıklı anlaşılmayı biraz zor kıldı. Bunun yanında sizin bir yazınızda da Mücahit kaptan için söyledikleriniz bana çok ters gelmişti. Bu benim üslubum, böyle olmalı demek pek doğru hissettirmiyor açıkçası. İma yoluyla insanlar kırılabilir, kesinlikle dikkat edilmeli bu tür şeylerde. Burak kaptanın da asla art niyetli olmadığını sadece çok dolduğunu düşünüyorum.

  • IP logged

 
Yukarı git