2,5 ay olmuş ben satalı !
Gülüp geçerim elbette... Zira bu faslı kapadım aklımda. Nasıl fiyatlandırıldığı da zerre kadar umrumda değil... Üzerinde konuşmak haddime de değil.
Burada sıkıntılı olan husus fiyat veya 2,5 ay gibi bir sürede satışa konmuş olması değil, başka birşey...
Bir akademisyen olarak intihalin envai çeşidine tesadüf ettim, tespit ettim ve duydum şimdiye kadar da satış ilanında intihale ilk defa rastladım. İlan metninin büyük kısmının benim yazdığım cümlelerin kopyala yapıştır biçiminde yazılmış olması ?
Bir örnek vereyim iki gün sonra fizik 1 dersinin 6. ünitesini anlatacağım. Bunu yıllar içinde en az 10 defa anlatmışımdır, 10 defasında da farklı orjinal cümleler kurarak anlatmış, konuya bambaşka yerlerden girmişimdir. Yine aynısını yapacağım. Bunu kendime bir tür "challenge" olarak görürüm.... Kendimi bile tekrar etmek bana zor gelir yani.... Kaldı ki başkasının yazdığı cümleleri alıp aynen kullanmak... O yaşanmışlık ona aitmiş gibi... Sıkıntılı olan husus bu. Yoksa tekneler elbette ki ruhsuz cansız varlıklar. Ona ruhunu verenler bizleriz, kendi orjinalliğimizi, hikayemizi katarak yazıyoruz ilan metinlerini biraz da. Fevkalade yadırgadım bu hususu...
Neyse efendim, belli ki Nazlı Bahar bayağı bir bakımdan geçmiş. Kendi yazımın aralarına serpiştirilmiş bakım öykülerini ilgiyle okudum... Özellikle de şeyi merak ettim eski sahibi olarak, teknenin altı jelkota kadar kazındı da orada ne müşahede edildi? O yazılmamış mesela ilana... Merak ediyor insan. Neyse, alan herhalde bir sörvey yaptırmayı akıl eder...
"...parce que je suis heureux en mer et peut-être pour sauver mon ame..." - Bernard Moitessier