Aşağı git Skip to main content

Son İletiler

81
Bakım / Yengeç karada...
« En son Gönderen: Doğan Erbahar 03 Eylül 2024, 22:40:37 »
O geldi aklıma yerinde de beton mu vardı acaba diye de 45 sayfa filan geri gitmek istemedim  :P
82
Bakım / Yengeç karada...
« En son Gönderen: Hakan Tiryaki 03 Eylül 2024, 22:12:55 »
0,18 m^3 beton ~ 400 - 450 kg ??

Kendimiz karıştırırken yaklaşık olarak 20 kg kum-çimento karışımına 3 lt kadar su ilave ettik. Tahminim 250 kg civarı bir beton ağırlığına ulaşmışızdır. Yengeç için çok bir ağırlık değil, tahmini ağırlığı 25 ton civarı. Zaten aynı alandan kırdığım betonun sadece bir parmak kadar fazlasını döktüm. Fiberlere göre çılgın rakamlar ama koca karınlı bir ahşap kayık için çok da büyük rakam sayılmaz :)
83
Bakım / Yengeç karada...
« En son Gönderen: Doğan Erbahar 03 Eylül 2024, 21:36:21 »
0,18 m^3 beton ~ 400 - 450 kg ??
84
Seyir Anıları / Palamut yelkenlisi seyahat notları
« En son Gönderen: Kemal Tesbihci 03 Eylül 2024, 17:42:44 »
Hoş geldiniz,
85
Seyir Anıları / Palamut yelkenlisi seyahat notları
« En son Gönderen: Ahmet Kabaalioğlu 03 Eylül 2024, 13:31:10 »
Burada bütün argümanları ve teknik detayları sıralamak istemiyorum, kısacası bir artı-eksi analizi yapıp, bu tekneyi almaya karar verdik. Yol üzerinde birkaç alüminyum tekne (Alubat Ovni 385 ve Van De Stadt Caribbean 40), denk gelen 2004 Jeanneau 43DS, 2007 Jeanneau 39i ve 1996 Island packet 40 teknelerini ciddi ciddi değerlendirdik, ama daha yeni Hanse 385'e karar verdik. Ayriyeten bu konuda bir şeyler yazmayı düşünüyorum.

Tekne seçiminde, bu kıyaslama ve karar verme sürecinizi etkileyen özellikleri yazmanızı merakla bekliyorum.
86
Seyir Anıları / Palamut yelkenlisi seyahat notları
« En son Gönderen: Bülent Büyükdağ 02 Eylül 2024, 15:14:32 »
Şahane oldu. Çok teşekkürler.
87
Seyir Anıları / Palamut yelkenlisi seyahat notları
« En son Gönderen: Mustafa Erol 02 Eylül 2024, 14:00:17 »
Hoş geldiniz. Okumaya başladik.

S19 Max Pro S cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

88
Seyir Anıları / Palamut yelkenlisi seyahat notları
« En son Gönderen: Ahmet Kabaalioğlu 02 Eylül 2024, 10:29:19 »
Hoşgeldiniz, merakla takip edeceğiz.
89
Seyir Anıları / Palamut yelkenlisi seyahat notları
« En son Gönderen: Çağrı 02 Eylül 2024, 01:02:48 »
Arkadaşlar merhaba,

Foruma yeni üye oldum, ismim Çağrı.
 
Hollandada yaşıyorum 12 seneyi geçkin, 8 sene önce de yelkenciliğe başladım orada. 3 ay önce de eşimle Hollanda’dan Kanarya adalarına, daha sonra da bir ihtimal Akdeniz’e bir seyahate başladık teknemiz “Palamut” ile.

Foruma girme amacım ihtiyacı olana bildiğim kadarıyla Kuzey ve tekneler hakkında bilgi vermek, ve Akdeniz’e geldiğimde danışabileceğim / görüşebileceğim insanlarla bağlantı kurmak. 

Biraz Kuzey Denizleri hakkında Türkçe içerik olsun diye bir şeyler yazmaya başladım. Eğer ilginizi çekerse, hazırdaki makalelerin listesi:

https://medium.com/@bircevapsizcagri/palamut-yelkenlisi-seyahat-notları-1-planlar-ve-hazırlık-26181a902757
https://medium.com/@bircevapsizcagri/palamut-yelkenlisi-seyahat-notları-2-belçika-ve-normandiya-fransa-807186d4c46a
https://medium.com/@bircevapsizcagri/palamut-yelkenlisi-seyahat-notları-3-kanal-adaları-birleşik-krallık-e918c12e15d3
https://medium.com/@bircevapsizcagri/palamut-yelkenlisi-seyahat-notları-4-bretonya-fransa-2b9434e61e13

İlginizi çekiyorsa bir göz atın, yorumlarınızı da paylaşın, ben de gerekirse içeriği ve tarzı değiştirebilirim bir sonraki yazılarımda.

Merak ettiğiniz yerler varsa bizim yelken yaptığımız coğrafya ile ilgili, sorularınızı cevaplamak isterim.
90
Bakım / Yengeç karada...
« En son Gönderen: Hakan Tiryaki 02 Eylül 2024, 00:06:49 »
Çok tuhaf, hatta çok saçma işlerle geçiyor günler. Geçen hafta eritip zift döktüğüm kovan çevresine bu hafta da beton döktük. Bir yandan öte öte çalışırken bir yandan da ister istemez sorguluyor insan nelerle uğraştığını...

Zift macerasını ana hatlarıyla yazmıştım. Yanlış ölçüde işlenen şaftı kısalttıktan sonra testler de yolunda gidince sıra geldi kovan çevresine beton dökmeye. Önce hazır beton dökeyim dedim ama sadece pompa kurulumuna 5.000 yurdum parası istediler. Vakti zamanında "ne işime yarayacak lan bu geometri" demememin faydasını tam da bu aşamada gördüm. Hiç bir geometrik forma uymayan beton dökülecek alanın hacmini yaklaşık 0.18 metreküp olarak hesaplayınca hazır beton işi tamamen yalan oldu. Adam pompayı açtığı gibi taşabilir bile...

İnşaat malzemesi satan arkadaştan rica ettim, dedim "kayığın kıçına beton dökeceğim, yap bana bir iyilik, çuvallar halinde karışım hazırla." Sağolsun makul bir ücret karşılığı 18 çuval kadar hazırlamış. 25 kg civarında çuvalları bir elimde sigaram, tek elle alıyorum artık teknenin üzerine. Aksi durumda çimento torbasını yukarı çekmek kabus gibi bir şey. Havuzluğa kurduk tezgahı. Bu aralar her işime koşan Başara kardeşler de bir ucundan tutunca başladık karıp karıp dökmeye. Bir saat içerisinde 8 çuval kadar malzemeyle kovan çevresini tamamen doldurduk ve en saçma sapan işlerden birine daha attık bir çizik. Tabi bir diğer saçma iş de her gün beton çatlamasın diye teknenin kıçını sulamaktı :)

Beton biraz kendine gelene kadar sıradaki absürt ya da kıl işlerle devam ettik hayata. Mesela en saçmalarından biri kapline açılmış kama yuvasının yamuk açılmasından dolayı ona göre kama işlemeye çalışmaktı. Yaklaşık 5 saat uğraştık. Bu arada sanırım bir çok işi artık kendim de yapabilirim torna atölyesinde. Adamlar benden bıktı ama gerçekten bir ton şey öğrendim :) Sıra yeni sızdırmaza gelince farkettim ki keçe değişimi için çok da pratik olmamış. Ona da bir su kanalı ve yerinde keçe değişimi için bir açılır kapak ekledik. Fethiye'den hayalimdeki gibi şekilli, şüküllü olmasa da 80'lik esnek hortum bulunca neredeyse herşey hazır hale geldi. Artık Yengeç'in yeni mekaniği bitmek üzereydi.

Bu arada benim eski atölyede iş yok, tatildeler, aradım, dedim bir işe yarayın, şu zehirliyi bir atıverin. Keko sağolsun, üç günde zımpara, astar ve iki kat zehirliyi çıkartıverdi aradan. Yarın son bir kat daha atıp zehirli defterini de kapatacağım.



Dün alemin en nadide karakterlerinden Hasanla girdik makine dairesine. Plan mekanik bağlantılarını tamamlamak, hatta motoru da çalıştırmaktı. Motor kısmı yalan oldu, çünkü ön göremediğim bir sorunla karşılaştık ve neredeyse bütün günümüzü yedi. Mekaniğin sırası basit ve değişmez; önce körük, sonra sızdırmaz, yedek keçeler ve nihayet kaplin bağlanacak ve şanzıman bağlantısı ile son bulacak. Eskiden sistem daha önce de bahsettiğim gibi muska tahtasında biten ve iç glene bağlanan bir şaft, iç glenle şanzıman arasında da bir mafsaldan oluşuyordu. Ön göremediğim kısım muska tahtası ile şanzıman arasındaki mesafenin ne kadar sınırda olduğuymuş. Kaplini takabilmek için bir ara neredeyse şanzımanı sökmeyi bile düşündük. Nihayetinde kovan ile sızdırmaz arasındaki mesafeyi biraz kısaltarak ve de yedek keçelerden vazgeçmek pahasına montajı tamamlayabildik. Bir sonraki kara serüveninde kaplinin biraz küçültülmesi gerekecek. Gün sonunda pervaneyi de sıktık ve sistem gerçekten yağ gibi kayıyor. Yengeç için tek kelimeyle devrim bu... Dilerim suya indiğinde umduğum performansı alabilirim ama an itibarı ile her şey ip gibi, tam da olması gereken şekilde. Denize indikten kısa bir süre sonra son bir ayar daha gerekecek şüphesiz ama motor yaklaşık 6 derecelik açıyla tam olarak laynına oturdu. Pervane elle neredeyse dümen simidi kadar rahat dönüyor! Tek sorun o hengamede şaftın üzerinden, muska tahtasına ilişerek geçmesi gereken su tesisatı ve elektrik kablolarını şaftın altında unutmuş olmam :) Nazarlık diyecek ve de geçeceğim artık bu saatten sonra.



Yarın ırgatın bağlantılarını bitirip zinciri toplayacağım. Galvanizden gelen zincir ve çapa cillop gibi uzanıyor teknenin altında. Irgatın bakımını bayağı önce yapmıştım. Bugün yeni saplamalarla yerine sabitledim. Elektrik bağlantıları ve yağını koyunca o da göreve hazır hale gelecek.

Şaka maka kaymaz boya dışında kayda değer bir iş kalmadı ve Çanakkale - Antalya programlarının ardından, ayın ortası olmadan denizle buluşacağız gibi...
Yukarı git