Aşağı git Skip to main content

Son İletiler

71
Seyir Anıları / BİR NEHİR, ÜÇ ÜLKE
« En son Gönderen: Cevat İpekçi 16 Haziran 2025, 18:40:17 »
 At, haykır fakat evde ve kısık sesle. Abdülhamit döneminde, burun demek, Girit kaybedildiği için Girit, Makedonya demek yasakmış. Hafiyeler hemen
gelip derdest ederlermiş. Benzer hatta daha beter günler içindeyiz.
72
Seyir Anıları / BİR NEHİR, ÜÇ ÜLKE
« En son Gönderen: Bülent Büyükdağ 15 Haziran 2025, 21:50:19 »
Slogan attırmayın bana Cevat abi. :)
73
Seyir Anıları / BİR NEHİR, ÜÇ ÜLKE
« En son Gönderen: Cevat İpekçi 15 Haziran 2025, 21:32:10 »
  Sizce böyle nüfus yapısı olan bir ülke, ne kadar süre barış ve huzur içinde yaşayabilir?
Bosna'da önlem alıp savaş çıkmadan önlem almalı ve plan yapmalı.
74
Seyir Anıları / BİR NEHİR, ÜÇ ÜLKE
« En son Gönderen: Cevat İpekçi 15 Haziran 2025, 21:20:44 »
Romanya gümrüğünde polis memurunun gelmesini bekleyen arkadaşlarım!
A.Birliği ülkeyi öyle soyup soğana çevirmiş ki görüntü Zambiya'yı andırıyor. Bu işlerde acımak yok. Fabrikalarını Almanlar, Madenlerini ( bolca petrol çıkıyor) USA ve Fransızlar almış.
75
Seyir Anıları / BİR NEHİR, ÜÇ ÜLKE
« En son Gönderen: Cevat İpekçi 15 Haziran 2025, 10:39:55 »
BİR NEHİR, ÜÇ ÜLKE  VI.
Her iki kaptan da uyuyor. Saat 08, nöbet  sırası bende. Parçalı bulutlar, Güneş'i ara sıra kapatsa da sıcak başladı. Motoryat kaptanı Zvonko,  aradaki mesafeyi koruyarak sancak kıç omuzluktan bizi takip ediyor. Biraz sıkılmış olmalı ki, bir saat önce telsizden bizim kaptana ;
- Hava fazla esmiyorken bunu değerlendirelim, hızımızı arttıralım
diye çağrı yaptı.

Petar da;
- Bu bizim motorun en tasarruflu devri. İki saat önce de ulaşsak nasılsa gece olmuş olacak.Bu nedenle aynı hızda kalalım
dedi.
Kendime bir kahve daha yapcağım. Arkadaşlar uyanınca da etli patates yemeği pişirmeyi planladım. Malzemeyi bol tutup ekibi iki öğün, aynı yemekle doyururum. Sırplar demlik filan bilmediği için çay yapamadım.İnce belli bardakta çay içmeyi özledim. Onlar buna "Rus çayı" diyorlar.
-Biz onu ancak üşütüp hastalalanınca içeriz.

   Sırbistan 7 milyon eğitimli nüfuslu, Lityum, Kurşun, Altın, Toryum gibi zengin madenleri var.  NATO tarafından bombalanmış ancak toparlanmağa çalışan bir ülke. Su topu takımı Olimpiyat Dünya şampiyonu, teniste de Cojkovč'i yenebilen yoktu, Kadınlar voleybol Avrupa şampiyonu, Basketbolda Dünya 2.si, Küçük bir ülkeden söz ettiğimizi göz ardı etmeyelim. Elbette bu başarılar bir tesadüf değil. Yugoslavya'nın kurucu önderi J.B.Tito' nun ( Öyle yakalanınca ; Benim annem de Türk. Gerekirse ülke için yararlı olurum. Diyerek korkakça, silik ve yavşayandan önder olmaz. Kelle koltukta, M. K. Atatürk gibi, Tito gibi düşmana direnmekle olur.) modern bir ülke yaratmasının payı büyük. Atatürk hayranı Tito, Atatürk'ün deyimiyle uygulanan "Devlet Sosyalizmi " modeli ile büyük ilerlemeler sağlamıştır. Bizdeki gibi ağır sanayi, şeker fabrikaları, dokuma, tekstil, kağıt, fabrikaları, demir, çelik endüstrisi kurmuş, yurdunu demir ağlarla örmüştür. (Bizde Rabbim tedavi için Clivland dedi diyen , cehennemde ateşi bol olsun, K.Unakıtan şöyle demeç vermişti; -Sat sat bitmiyor.) Tito Tam bağımsızlık şiarından hiç ayrımamış Zalim diktatör Stalin'e rest çekmiştir. Ona gönderdiği bir mesajda şöyle yazmış;
-Sayın Joseph, şimdiye kadar bana dört kez suikastçi gönderdin, hepsini ele geçirdik. Bu işten vazgeçmelisin. Sana bir tane gönderirim ikincisini göndermeme gerek kalmaz.

Atatürk hayranı olan Tito, girişi kayalık bir kanyonda, uçakların manevra yapamayacağı beton ile güçlendirilmiş sığınağının çıkış kapılarından birisinin şifresi " İstanbul ".
 Yugoslavya bölünme sürecinde sınırları dışında kalmış Sırp'lar, Sırbistan'ın en büyük sorunlarından birisi. Özellikle Bosna Hersek'te, ardından Kosova'nın Mitroviča şehrinde çok sayıda Sırp yaşıyor.
Bosna'da  %50 Müslüman, %30 Sırp (Hristiyan Ortodoks), %15 Hırvat (Hristiyan Katolik) var.
 Aynı dili konuşan, aynı kökten gelen bu insanları ayıran tek şey farklı Din ve mezheplere mensup olmaları. Her yıl, bir kesimin başkan olduğu, A.Birliği komserinin hakemlik (aslında çok büyük yetkileri var) yaptığı, çerçevesi DAYTON Anlaşması ile çizilmiş. Bu adaletsiz ve her üç toplumu da gelişmeye kapatan anlaşma tarihin çöplüğüne gitmeye mahkum olduğunu düşünüyorum.Çünkü istenildiğinde ateşlenebilecek bir bombadır.
Çözüm:
 Almanya -Belçika, Yunanistan -Bulgaristan, Yunanistan -Türkiye arasında yapılan nüfus mübadelesidir.
Onlardan farkı Tarihçilerin, Coğrafyacıların, hukukçuların, Politika, askerlerin oluşturacağı komisyonun istekli, samimi sınır anlaşmasıdır. Bunu hayalci bulanlar olabilir. Herşey hayal etmekle başlar ve ABD in gücü sınırsız değildir.
Unutmayalım, ayağında giyecek botu olmayan, lastik terlikle gezen Yemen askerleri, ABD donanmasının gözde  uçak gemisini vurdu ve ABD ye tamir için gitmeye mecbur bıraktı.
76
Seyir Anıları / BİR NEHİR, ÜÇ ÜLKE
« En son Gönderen: Ahmet Kabaalioğlu 15 Haziran 2025, 07:24:17 »
Ahmet'ciğim, fotoğraf yükleme bana sihirbazlık kadar uzak, teşekkür ederim.
Ne demek abi siz gönderin , resimleri biz iletilerin altına ekleriz. Bu arada doğru iletilere ekleyebiliyormuyum bilmiyorum. Çok merak ettiğim bölge idi bu nedenle keyifle okuyorum.
77
Seyir Anıları / BİR NEHİR, ÜÇ ÜLKE
« En son Gönderen: Cevat İpekçi 14 Haziran 2025, 23:24:53 »
Bülent'ciğim, Önizlemede gördüğüm ile Gönder den sonra gördüğüm dizgi ne yazık ki çok farklı.
Beğenmene memnun oldum.
78
Seyir Anıları / BİR NEHİR, ÜÇ ÜLKE
« En son Gönderen: Bülent Büyükdağ 14 Haziran 2025, 22:55:04 »
"daş"lar yerinde :)
Çook keyifli abi.
79
Seyir Anıları / BİR NEHİR, ÜÇ ÜLKE
« En son Gönderen: Cevat İpekçi 14 Haziran 2025, 22:48:18 »
   Otomobil kullanırken görüntü yer yer yarım saniyede değişebiliyor. Motoryatta yarım dakika diyelim. Yelkenlide 3-5 dakika, (İstanbul, Eminönü, Beşiktaş, Üsküdar, Kadıköy dörtgen alanı hariç ) yer yer yarım saate ulaşan sürelerde sahne değişir. Oysa nehir seyrinde kıvrımlı yerler nedeni ile görüş mesafesi bazen çok düşüyor.  Pruva veya kıçtan gelen mavnalara çok dikkat etmeli. Çünkü 5 km. hızla akıntı ( Akarsularda akıntı, mesafe ölçü birimi km. kullanılıdığını yeni öğrendim. ) sizin manevra kabiliyetinizi engelleyebiliyor.
   Dikkat edilmesi gereken diğer konu derinlikler. Her hafta güncellenen haritalar göz önüne alınmalı. Bende harita var demekle olmuyor ne yazık ki. Nehrin debisi kum kütlelerini değişik yerlere yığabiliyor. Bu nedenle dipten kumu emip, yan tarafa atabilen nehir gemileri vardı.
  Aborda manevraları çok kolay değil.  Öğrendiğim şu, Yanaşılmak istenen yere motor gücü ile paralel duruma geliniyor. Ardından dümen devreye giriyor ve yanaşma sağlanabiliyor. Bu da el melekesi gerektiriyor.
   Denizcilikte güçlükler her geçen gün, her yerde artıyor. Tuna nehrinde bile. Akşama doğru Romanya tarafında bir rıhtıma bağlandık. Bu arada bir adam geldi. Kaptanımız ona sabah 05:00 de ayrılacağımızı söyledi. O gitti kısa bir süre sonra başka biri geldi. Ona da durumu belirttik, o da tamam dedi. On dakika sonra iyi giyimli bir delikanlı yavşayan bir ingilizce ile burasının özlleştirilmiş bir yer olduğunu, bir gece bağlanma bedelinin tekne başına 100 Euro olduğunu söyledi. Derhal halatlarımızı çözdük ve Tuna'nın beri yanına geçip Bulgaristan kıyısına demir atıp geceledik.
Romanya diğer ülkeler gibi adeta Avrupa Birliği tarafından tam anlamı ile (adeta değil) yağmalanmış. Constansa limanını Avusturya satın almış. Belki "Avusturya Deniz Kuvvetleri " bir şey duyarız yakında. Avrupa'nın en büyük  boru fabrikasını Alman Krupp-Bilstein şirketi yıllar önce ele geçirdi. Sibiu şehrinde (tarihteki adı Hermanstadt ) küçük bir Alman azınlık yaşıyor ancak Belediye başkanları Alman.
Dacia otomobil fabrikasını Fransa, Avrupa'nın en zengin petrol yataklarını da Mobil Oil ve B.P  almış. Romanya halkına da, fabrikalarda her sabah işbaşı yapmadan önce, bu ülkeler adına kart basmak kalıyor.
80
Seyir Anıları / BİR NEHİR, ÜÇ ÜLKE
« En son Gönderen: Cevat İpekçi 14 Haziran 2025, 19:48:48 »
 Ahmet'ciğim, fotoğraf yükleme bana sihirbazlık kadar uzak, teşekkür ederim.
Yukarı git