Heyamola Hey
Havuzluk => Seyir Anıları => Konuyu başlatan: Bülent Büyükdağ - 07 Ağustos 2017, 10:31:12
-
Alanya'dan Batı yönüne seyre çıkmak üzere, hazırlıklarımızı yaptık. Seferi 28 Temmuz sabah 5:30 olarak planladım. 25'inden itibaren çeşitli sitelerden havayı takip etmeye başladım.
Düşündüğümüz, Alanya'dan Kaş'a, en kötü ihtimalle Kekova'ya ulaşmaktı.
27'sindeki hava raporları Gelidonya (Yardımcı Burun) önlerinde havanın 35 bahri mile ulaşacağını, havanın körfez içine girmeyeceğini, ancak körfezin doğu yakasına, belki Sündürme burnuna ulaşabileceğini, içeri giren kaçağın nefesinin ise en fazla 18'e yetişebileceğini gösteriyordu.
Ayrıca, hava, doğu yakasına çarparak körfez içinde dönecek, beni önce geniş apazdan daha sonra apazdan besleyecekti.
Çıkış limanım; 36,33,448N ve 31,57,056E.(Alanya Marina). Körfez boyunca 259 dereceye, Körfezin batı yakasında, 36,21,494N ve 30.30,407E'de bulunan Ceneviz koyuna rota tutmaya karar verdim. Böyle olunca, fırtınaya en çok 12 mil yaklaşacaktım ki, yaklaştığım yerdeki dağlar, rüzgardan da dalgadan da koruyacaktı. Tüm deniz raporları,izleyeceğim rotaya havanın vurmayacağını gösteriyordu. Böylece yolda en az bir gündüz kazanacak, 250 millik yolun 72 milini geride bırakacaktım.
Gece yarısı arayan Burak Reis'le de durum değerlendirmesi yaptık. O, Kaş'a rota tutacağım için telaşlanmış, uyarma gereği duymuş. Planımı anlattım. Kontrol etti. Tam destek vermese de haksız bulmadı.
Sabah 5'te uyandım. Palamar, dışarda çok dalga olduğunu, limandan çıkamayacağımızı söyledi. Nasıl olur dedim. Palamar botuna atladım, beni dışarı çıkarmasını istedim. Dışarı çıktık. Dalga boyu 1 metreydi. Bu mudur dedim. Yok abi deniz kalmış dedi. Kıyıda 1 metre olan dalganın körfez ortasında küçüleceğini, küçülmese bile rahatsız etmeyeceğini düşündüm. Hava, çok düşük, 6-8 esiyordu.
Dalgayı tam bordadan almamak için, önce Kemer'e rota tutmaya (272 derece) sonra körfezin ortasına gelince, 245 derecede kalan Ceneviz'e yönelmeye karar verdim.
1) Hava tahmin edildiği gibi, hiç 18'i geçmedi.
2) 3 saat yelken seyri yaptım.
3) Dalga yükselmeye başlayınca, cenovayı kapattım.
4) Ana yelken 2 camadanda kaldı.
5) 3 saatin sonunda rüzgar 20 dereceden gelmeye başladı.
6) Körfez ortasına yaklaştıkça rüzgar kafaya döndü, dalga büyüdü ve Ceneviz'e 5 mil kalasıya kadar hiç 2,5 metrenin altına düşmedi. 7-8 mil kala rüzgar kuzeye döndü, dalga yön değiştirmedi ama kaldı.
7) Vasat'a çok yakın bir yerden sürekli dalga yedim. Abartmak istemiyorum, o yüzden şu kadar metreydi demeyeceğim, ama bir 20 mil kadar dalga çukuruna düştüğümüzde su, neredeyse birinci gurcataya 1 metre yaklaşıyordu. Üçerlemeler, ( 7 de bir geliyor) çoğu kere biraz yanımızda veya üstümüzde kırıldı. Çok dayak yedik.
8 ) Gece yarısı hiç bilmediğim Sazak koyuna demirlemek zorunda kaldım. Demir atmam yaklaşık 1 saat sürdü. Sabah 6,30 sularında çıktığımız sefer 22'30 da bitti. Demiri atıp, of dediğimde saat 23,30du. Bu koy gece demirlemek için hiç tekin bir yer değil.
Buyurun, yaptığım hataları tartışalım.
-
Arada doğruları da söyleyin de, kendimi az çok olmuş bileyim :)
-
Ekip kaç kişiydi?
Ve denizcilik açısından deneyimleri?
Not: Yatmarinden gönderdiğin selamını aldım.. :)
-
Ekip kaç kişiydi?
Ve denizcilik açısından deneyimleri?
Not: Yatmarinden gönderdiğin selamını aldım.. :)
İki kişiydik. Deneyimli kişi sayısı bir. O da benim! - Ama benim kaderim bu-
Çok memnun oldum selamın ulaştığına.
-
Tekne limana ulaştığına göre her şeyi doğru yapmışsın Bülent reisim , dalga filan oluyor yollarda haliyle . :)
-
Tekne limana ulaştığına göre her şeyi doğru yapmışsın Bülent reisim , dalga filan oluyor yollarda haliyle . :)
"Usta kaptan teknesini dövdürmez" der Sadun Boro. Ben bu kadar dayak yediğime göre, var bir şeyler.
-
Antalya körfezinde hava kararırken veya karardıktan sonra kuzeyli hava beklenmeli, yani Güneye iniyorsanız veya körfezi içeri girmeden geçecekseniz kesinlikle akşama kalınmamalı. Körfez içine hava girmeyecek, genellikle uydurmadır. Bir yerler mutlaka hava yer. Gezmek için yola çıkıyorsunuz, kesinlikle hava riski varsa, çıkılmamalı. Antalya körfezi batı doğu yönünde Akdeniz'in genel rüzgarına tabi olsa da özellikle yaz aylarında kara deniz ısı farkından akşam Anadolu'dan denize gündüz ise denizden ana karaya rüzgar olur.
Hava raporları bana göre riskli diyormuş, son saatler hariç iyi havaya denk gelmişsiniz. Batı kıyısına yaklaşınca akşam yakalandığınız hava kaçınılmazdır.
Tüm dünyada çalışma süresinin (mesainin) günlük 8 saat gibi uygulanmasının sebebi rtalama insan dayanmasının bu kadar olmasıdır. Denizde de bu farklı değildir. Durmadan uzun yol yapılacaksa iki deneyimli kişi bile az gelir. Vardiyalar uyuyabilme durumuna göre 4 veya 8 saat olabilir ve dinlenenin gündüz veya gece mutlaka uyuması gerekir. Gündüz bir yerden bir yere gidilecekse gündüz çıkılıp hava kararmadan ulaşılabilecek bir mesafe seçilmelidir. Uzun bir rota için erken çıkarım, hava kararırken varırım planlaması genellikle yanlış olur. Akşam vardığınızda limana girme, bağlanma veya demirleme için dikkatiniz ve gücünüz yerinde olmalıdır, 8 saatten sonra her ikisi de pek zirvede olmaz.
Usta kaptan teknesini dövdürmez ifadesi doğru olsa da asıl dayak yiyen tekne değil sizsiniz.
-
Kesinlikle karşı çıkmak için yazmıyorum, lütfen yergiyi red ettiğim anlamını çıkarmayın;
Havanın kuzeye dönmesi en çok istediğim şeydi, ama çok geç döndü ve çok düşük kaldı. Hava eğer Kuzey'e körfezin ortasında ya da biraz geçtikten sonra dönseydi,güneybatı-kerte-batı rotasında işime yarardı, diye düşünüyorum.
Eğer körfezi 8 saatlik dilimlerle geçmeye kalkarsak, - ki yerginiz haklı- 3 günde bitmez o körfez, kanaatindeyim.
-
Kesinlikle karşı çıkmak için yazmıyorum, lütfen yergiyi red ettiğim anlamını çıkarmayın;
Havanın kuzeye dönmesi en çok istediğim şeydi, ama çok geç döndü ve çok düşük kaldı. Hava eğer Kuzey'e körfezin ortasında ya da biraz geçtikten sonra dönseydi,güneybatı-kerte-batı rotasında işime yarardı, diye düşünüyorum.
Eğer körfezi 8 saatlik dilimlerle geçmeye kalkarsak, - ki yerginiz haklı- 3 günde bitmez o körfez, kanaatindeyim.
Kesinlikle kuzeye dönseydi çok işine yarardı. Zşra güneyli hava Antalya körfezine saat yönünün tersine daireler çizerek girer bu da hem rüzgar olarak stabıl olmayan bir üflemeye neden olur hem de Finike ve açıklarında kalkan denizin dalga etkisi sanki rüzgara göre daha kuvvetli olur. Böylece çamaşır makinesi hesabına döner herşey.
Sazak ise kuzey esintisine göre girişteki sancak koyu korunaklıdır. Kumsal bölümü hem deniz hem de rüzgar alır. Porto Geneviz ise güney için korunaklı ancak kuvvetli güney rüzgarlarında dağlardan aşağıya doğru rüzgar daha bir kuvvet akarak koya ulaşır. Kuzey rüzgarı içinse sadece girişe göre iskele baş omuzluğa düşen köşe rahattır.
Tekrar çok geçmiş olsun. Bence alınan kararlarda uygulamalarda mükemmel.
Selametle.
SM-N910C cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
-
Kesinlikle karşı çıkmak için yazmıyorum, lütfen yergiyi red ettiğim anlamını çıkarmayın;
Havanın kuzeye dönmesi en çok istediğim şeydi, ama çok geç döndü ve çok düşük kaldı. Hava eğer Kuzey'e körfezin ortasında ya da biraz geçtikten sonra dönseydi,güneybatı-kerte-batı rotasında işime yarardı, diye düşünüyorum.
Eğer körfezi 8 saatlik dilimlerle geçmeye kalkarsak, - ki yerginiz haklı- 3 günde bitmez o körfez, kanaatindeyim.
K. Zşra güneyli hava Antalya körfezine saat yönünün tersine daireler çizerek girer bu da hem rüzgar olarak stabıl olmayan bir üflemeye neden olur hem de Finike ve açıklarında kalkan denizin dalga etkisi sanki rüzgara göre daha kuvvetli olur. Böylece çamaşır makinesi hesabına döner herşey.
SM-N910C cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Kırmızı ile imlediğim yerde yazdığınızı biliyordum, ama mavi imlenen yerdekini deneyimlemiş oldum, hiç bilmiyordum ve öngöremedim.
Bu arada Sazak Koyu, Suat abinin önerisiydi.
-
Kuzey rüzgarı işinize yarardı ama kuzeyli hava Kemer hizasının güneyinde iyi dalga kaldırmaya başlar. Pupa veya geniş apaz seyrinde deniden dayak yemezsiniz ama sallantı çok olur ve dümen tutmak da o kadar zorlaşır. Ben pupa veya geniş apaz yerine dalgada dar apaz veya orsayı tercih ederim, biraz ıslatır ama tekne çok daha az sallanır.
-
Bülent Korsan, o günlerde seni takip ediyordum. Hava Gelidonya Burnuna basıyordu. Ama sen de görüyorsundur diye yazmadım, nitekim görüp Körfezin batı yakasına yönelmişsin.
Bu körfez geçişini en az 5-6 defa yapmışımdır. Açık deniz olduğu için kıyıda dalga ne ise açıkta da odur. Yapacak birşey yok. O günlerde sanırım güneydeki herkes bu ağır dalgalardan nasibini aldı.
Bir şeye takıldım: hava 18 knots civarında oturdu ise ve dalga da bu kadar rahatsız edince, neden ön ve ana yelkeni torlayıp, dalgayı iskele baş omuzluktan alacak şekilde Kemer ya da Faselis tarafına yönelmedin?
BALIM SY
-
Bir şeye takıldım: hava 18 knots civarında oturdu ise ve dalga da bu kadar rahatsız edince, neden ön ve ana yelkeni torlayıp, dalgayı iskele baş omuzluktan alacak şekilde Kemer ya da Faselis tarafına yönelmedin?
BALIM SY
Bu soruya verecek makul OLMAYAN yanıtım şu; Ama aşağı inersem, yarın yol yine uzayacak, 20 mil kaybedeceğim deyip durdum kendi kendime. Sanırım, burada hatalıyım.
-
Keyif aldığınız şeyi yapın. Benim keyfim, sert hava ile boğuşmak yerine hiç çıkmamak, çıkarsam da kısa bir rota izlemek olurdu, benim için önemli olan bir yere çabuk varmak değil denizin keyfini çıkarmaktır. Tekne transferi yapmış biri olarak önerim, bir yere gidip oranın keyfini çıkarmak istiyorsanız, profesyonel yardım alın, daha doğrusu bir profesyonele teknenizi teslim edin dolaşmayı amaçladığnız yerde teslim alın. Böylece tatilinizin tamamına yakını (uçak veya otobüs hariç) size kalır.
İnsanların mahkeme ile işi olduğunda nasıl avukat tutuyorlarsa, siz de teknenizi bir yerden bir yere götürmesi için profesyonel hizmet alın. Bu hizmeti de hakkıyla alın, ben de beraber gideceğim demeyin.
-
İnsanların mahkeme ile işi olduğunda nasıl avukat tutuyorlarsa, siz de teknenizi bir yerden bir yere götürmesi için profesyonel hizmet alın. Bu hizmeti de hakkıyla alın, ben de beraber gideceğim demeyin.
Ahmet Reis yazlık ev alın demişsiniz gibi olmuş. :)
Sent from my iPhone using Tapatalk Pro
-
Selamlar Bülent reis ben olsam cenovayı kapatmazdım. Teknenin başını tutacağı için daha stabil bir seyir yapabilirdin ve hızın yaklaşık 1 mil artardı ama sonuçta dayak dayaktır azı çoğu olmaz. Her seyirde yeni bir şey öğrendiğimiz için hata olarak görmemek lazım.Varmak istediğin limana kırımsız vardıysanız hata yoktur daha az konforlu bir seyir yapmış oldunuz sadece.Selam ve sevgiler.
-
Keyif aldığınız şeyi yapın. Benim keyfim, sert hava ile boğuşmak yerine hiç çıkmamak, çıkarsam da kısa bir rota izlemek olurdu, benim için önemli olan bir yere çabuk varmak değil denizin keyfini çıkarmaktır. Tekne transferi yapmış biri olarak önerim, bir yere gidip oranın keyfini çıkarmak istiyorsanız, profesyonel yardım alın, daha doğrusu bir profesyonele teknenizi teslim edin dolaşmayı amaçladığnız yerde teslim alın. Böylece tatilinizin tamamına yakını (uçak veya otobüs hariç) size kalır.
İnsanların mahkeme ile işi olduğunda nasıl avukat tutuyorlarsa, siz de teknenizi bir yerden bir yere götürmesi için profesyonel hizmet alın. Bu hizmeti de hakkıyla alın, ben de beraber gideceğim demeyin.
Konuyu buraya getirmenizin gerekçesini anlamadım sahiden. Ben keyif almadığımı soylemedim. Her yıl bu yolu muazzam bir haz duygusuyla iki defa geçiyorum. Bu geçişten sonra da kayığımı Marmaris'e ulaştırmak için günde ortalama 10 saat yol yaptım. Marmaris'e ulaştığımda çok değer verdiğim bir ağabey ve abla arayınca sırf onları görmek için Marmaris'ten Bozburun'a bir günlüğüne gittim. Çok da iyi oldu Ali Kuban, Orhan Tatlıcılar, Hakkı Algın gibi değer verdiğim dostlarla da görüştüm. Her bir saniyesinden zevk aldım. Üstümdeki can yeleği boynumu kesip, sıcaktan kavursa da kendimi hep iyi hissettim.
Eğer usta denizci tutacaksam, neden denizler üzerine bu kadar okuyayım? Neden kayık sahibi olayım.
Ben hatalarımı -eksikliklerimi samimiyetle ortaya attım. Bu yanıtınızdan memnun olmadığımı belirtmeliyim.
-
Selamlar Bülent reis ben olsam cenovayı kapatmazdım. Teknenin başını tutacağı için daha stabil bir seyir yapabilirdin ve hızın yaklaşık 1 mil artardı ama sonuçta dayak dayaktır azı çoğu olmaz.
Burak Reis, bütün yol boyunca verdiğin destek için teşekkür ederim. Bu önerini hep aklımda tutacağımdan emin olabilirsin.
-
Keyif aldığınız şeyi yapın. Benim keyfim, sert hava ile boğuşmak yerine hiç çıkmamak, çıkarsam da kısa bir rota izlemek olurdu, benim için önemli olan bir yere çabuk varmak değil denizin keyfini çıkarmaktır. Tekne transferi yapmış biri olarak önerim, bir yere gidip oranın keyfini çıkarmak istiyorsanız, profesyonel yardım alın, daha doğrusu bir profesyonele teknenizi teslim edin dolaşmayı amaçladığnız yerde teslim alın. Böylece tatilinizin tamamına yakını (uçak veya otobüs hariç) size kalır.
İnsanların mahkeme ile işi olduğunda nasıl avukat tutuyorlarsa, siz de teknenizi bir yerden bir yere götürmesi için profesyonel hizmet alın. Bu hizmeti de hakkıyla alın, ben de beraber gideceğim demeyin.
Ahmet abi, bu öneriniz gidilmesi, gezilmesi istenen yörelerde her zaman kolayına seyirler yapılacağı garantisiyle yaptıysanız sorun yok ama pratikte pek karşılığı olmayacak gibi..
...........
Bülent'in seyir yaptığı coğrafyayı hiç bilmiyorum. O nedenle ahkam kesmek istemem.
Her denizcinin kaderinde denizde dayak yeme tabir ettiğimiz zorlu seyirler olacaktır, bence olmalıdır da..
Ki dayak yeme olayı da görecelidir.. Bazılarımız için doğal seyir gibiyken bazılarımız çok yıpranabilir..
Bu durumda seyir konforunu nasıl artırabiliriz diye motor-yelken kombinasyonu konulu başlıkta tartışılan konuya tekrar bakmakta fayda olabilir.
Ben, seyire başlarken ana yelken açılmasının doğru olduğunu düşünürüm.
Dalgaları pruvadan almak veya bordadan almak seyri çok zorlaştırdığı gibi fırtınada başka sıkıntılara da yol açabilir.
Sanki baş omuzluktan alacak şekilde bir rota düzeltmesi yapılsa daha iyi olabilirdi..
Sonuçta her seyir bir tecrübe..
Selametle varmak istediğin yere varmışsın.. :)
-
Bu şarkıyı çoğunuz gibi bende çok seviyorum paylaşayım dedim keyfimiz daim olsun.
-
Eyüp ağabey,
çok sıfır havaları bir kenara koyduğumuzda, bana çok yıllar önce verdiğiniz bu tavsiyeye uyuyorum. Ama şimdi, Burak'ın yöntemi ile birleştirip, işi nasıl kotaracağım konusunu netleştiremedim. Sanıyorum deniz durumuna göre farklılıklar vardır, öyle mi?
Soruyu her ikinize de yöneltmiş olayım.
-
Rüzgar kafadan geliyorsa ve dalga büyükse ve size yelken yapma şansı vermiyorsa Motor cenova 20-25 derecelere kadar girebilirsiniz. Sadece motorla her dalgada hızınız çok düşecektir ve hava sertse yelken açmaktan başka şansınız yok .Camadanlı yada camadansız rüzgarın şiddetine göre dalgalı havada motor yelken kullanabilirsiniz ana yelkenin camadanlı olarak açık olmasında fayda var fakat fazla geliyorsa Ali San reisin söylediği sanırım Daimarka usulü diyormuş Almanlar motor ve cenova seyri çok uygun olur. Karadeniz gezisinde böyle bir havada motor ve cenova seyri ile 28 feet tekneyle sadece motor seyri yapan 40-50 feet teknelerden daha hızlı bir seyir yaptık .Apaz seyirde dalgalı havada rüzgar az ise motor ve camadanlı anayelken kullanıyorum evet rüzgar az neden camadanlı derseniz dalganın tekneye verdiği salınımı camadanlı ana yelken daha kolay düzeltiyor en azından benim teknemin karekteristik özelliği böyle.
Kısaca özetlemek gerekirse rüzgar ve dalga kafada geliyorsa güce ihtiyacınız var bunu cenova ile sağlarsınız. Apaz veya pupa ise güce değil dengeye ihtiyacınız var yani ana yelkene.Ana yelken cenova kombinasyonlarınıda deneyerek teknenizi daha iyi tanırsınız.
-
Ben keyif aldığm şeyi yaparım. Profesyonel transfer yapaken hemen hiç durmadan 1000 mili aşkın yol yaptığım oldu ve bundan keyif aldım. Niyetiniz belirli bir alanda bulunmaksa teknenizi oraya transfer ettirin ve siz başka vasıta ile ulaşın. Denizde bir kaç metre dalga ile boğuşmak istiyorsanız boğuşun. Geziyorsanız veya gezmek için yoldaysanız, rotalarınızı kesinlikle gündüz bitirilecekmiş gibi düzenleyin. Özellikle, bilmediğiniz bir limana girecekseniz mutlaka gündüz girin. Yorgunluk bezginlik sonrası ve insan gibi gözlerini kullanan bir canlı için hava karardıktan sonra iyi işaretlenmiş bir liman bile olsa, bir yere girmek oldukça risklidir.
Hava raporları tahmindir. Bu konuda çok veri olduğundan tahminler oldukça tutarlı olsa da her zaman ihtiyatlı yaklaşın. Rüzgar gücü rüzgar hızı ile değil rüzgar hızının karesi ile artar. 18 knot ile 20 knot arasındaki fark %11 değildir, %24'tür.
-
Ben keyif aldığm şeyi yaparım. Profesyonel transfer yapaken hemen hiç durmadan 1000 mili aşkın yol yaptığım oldu ve bundan keyif aldım. Niyetiniz belirli bir alanda bulunmaksa teknenizi oraya transfer ettirin ve siz başka vasıta ile ulaşın. Denizde bir kaç metre dalga ile boğuşmak istiyorsanız boğuşun. Geziyorsanız veya gezmek için yoldaysanız, rotalarınızı kesinlikle gündüz bitirilecekmiş gibi düzenleyin. Özellikle, bilmediğiniz bir limana girecekseniz mutlaka gündüz girin. Yorgunluk bezginlik sonrası ve insan gibi gözlerini kullanan bir canlı için hava karardıktan sonra iyi işaretlenmiş bir liman bile olsa, bir yere girmek oldukça risklidir.
Hava raporları tahmindir. Bu konuda çok veri olduğundan tahminler oldukça tutarlı olsa da her zaman ihtiyatlı yaklaşın. Rüzgar gücü rüzgar hızı ile değil rüzgar hızının karesi ile artar. 18 knot ile 20 knot arasındaki fark %11 değildir, %24'tür.
Ahmet reis yazdıklarınız yanlış değil sadece yersiz burada yıllardır yelken yapan tekne sahibi birisine bu yazdıklarınızı yazmamalısınız. Yeni bu işe başlayan birisine bu bilgileri vermek daha doğru olacaktır.Sürekli transfer yaptığınızı söylüyorsunuz bir kaç tane müşterinizi referans gösterirseniz sizi çevremde transfer ihtiyacı olan kişilere tavsiye edebilirim.Selamlar ve sevgiler.
-
Ben keyif aldığm şeyi yaparım. Profesyonel transfer yapaken hemen hiç durmadan 1000 mili aşkın yol yaptığım oldu ve bundan keyif aldım. Niyetiniz belirli bir alanda bulunmaksa teknenizi oraya transfer ettirin ve siz başka vasıta ile ulaşın. Denizde bir kaç metre dalga ile boğuşmak istiyorsanız boğuşun. Geziyorsanız veya gezmek için yoldaysanız, rotalarınızı kesinlikle gündüz bitirilecekmiş gibi düzenleyin. Özellikle, bilmediğiniz bir limana girecekseniz mutlaka gündüz girin. Yorgunluk bezginlik sonrası ve insan gibi gözlerini kullanan bir canlı için hava karardıktan sonra iyi işaretlenmiş bir liman bile olsa, bir yere girmek oldukça risklidir.
Hava raporları tahmindir. Bu konuda çok veri olduğundan tahminler oldukça tutarlı olsa da her zaman ihtiyatlı yaklaşın. Rüzgar gücü rüzgar hızı ile değil rüzgar hızının karesi ile artar. 18 knot ile 20 knot arasındaki fark %11 değildir, %24'tür.
Muazzam tecrübenize sığınarak soruyorum; verdiğiniz yanıtla soru arasındaki bağ nedir?
-
Ben Göcek ten sonraki seyrimi yazmasam mı acaba. ??? :)
-
Açıkladıklarım benim kişisel görüşlerimdi. Denizde herkes kendi doğrusunu bulur. Yazdıklarımdan eski yeni denizciler kendilerine faydalı olabilecek bilgi kırıntısı edinebilirler umudu ile yazdım.
Profesyonel çalışmamı mümkün olduğu kadar bu ve benzer paltformlardan uzak tutmaya çalışıyorum. Sanırım reklam gibi oldu ama kendime göre tarttım biçtim ve bu sezon başından beri transfer işini yapmıyorum.
Hepimiz birbirimizden birşeyler öğreneceğiz. Göcekten sonraki seyrinizi merakla bekliyorum. Bu konuda ben kendimi öğrenci olarak görüyorum.
-
Açıkladıklarım benim kişisel görüşlerimdi. Denizde herkes kendi doğrusunu bulur. Yazdıklarımdan eski yeni denizciler kendilerine faydalı olabilecek bilgi kırıntısı edinebilirler umudu ile yazdım.
Profesyonel çalışmamı mümkün olduğu kadar bu ve benzer paltformlardan uzak tutmaya çalışıyorum. Sanırım reklam gibi oldu ama kendime göre tarttım biçtim ve bu sezon başından beri transfer işini yapmıyorum.
Hepimiz birbirimizden birşeyler öğreneceğiz. Göcekten sonraki seyrinizi merakla bekliyorum. Bu konuda ben kendimi öğrenci olarak görüyorum.
Ahmet reisim , full amatör bir seyirdi o. İçinde inat var, mücadele var , tekneye dayak var , aşırı özgüven var , hani örnek alınmaması gereken ne varsa o vardı. :-[ Bu nedenle gelecek eleştirileri peşinen göğüslemek adına yukarıdaki cümleyi yazdım.
Ancak o seyri yapmak için kendimce sebeblerim de vardı , o sebebleri kendi içerisinde özel olarak değerlendirmek lazım. Netice de hepimiz tecrübelerimizi birbirimize ders olsun diye paylaşıyoruz (Paylaşanlar) burada ama sizi asla öğrenci olarak göremem , böyle bir intiba verdiysem özür dilerim.
-
Sorunun yanıtı olmayan , konuyla herhangi bir şekilde rabıtasi bulunmayan ve karşısındakini ciddiye almayan Ahmet beyi, kendi içinde çatışan yanıtları ve başkalarına da saygı göstermenin bir erdem olduğunu öğrenme yolundaki boşa çabasıyla başbaşa bırakalım.
1. Anlaşılan o ki mürettebat konusunu biraz daha önemsemem yönünde bir uyarı var. Ama dediğim gibi, makul bir yanıt olmasa da gercegim bu. Buna uyarlamak zorundayım kendimi. Esay biraz daha yetişene kadar.
2. Bu kadar gecmeme karşın Finike rüzgarının içeriye dalga yapacağı bilgisine daha önceden ulaşmam gerekirdi.
3. Kemer yönüne dönme konusunda daha istekli olabilmeliymişim.
4. Ana yelken cenova kombinasyonuna daha çok çalışmam gerekirmiş. Rüzgârdaki davranışlarını bilmem yetmezmiş. Kaba denizler için de muhakememi zorlamam gerekirmiş.
5. Yine de bu kadar kusuru ortaya koysak da, fena degilmisim:)
-
Sorunun yanıtı olmayan , konuyla herhangi bir şekilde rabıtasi bulunmayan ve karşısındakini ciddiye almayan Ahmet beyi, kendi içinde çatışan yanıtları ve başkalarına da saygı göstermenin bir erdem olduğunu öğrenme yolundaki boşa çabasıyla başbaşa bırakalım.
1. Anlaşılan o ki mürettebat konusunu biraz daha önemsemem yönünde bir uyarı var. Ama dediğim gibi, makul bir yanıt olmasa da gercegim bu. Buna uyarlamak zorundayım kendimi. Esay biraz daha yetişene kadar.
2. Bu kadar gecmeme karşın Finike rüzgarının içeriye dalga yapacağı bilgisine daha önceden ulaşmam gerekirdi.
3. Kemer yönüne dönme konusunda daha istekli olabilmeliymişim.
4. Ana yelken cenova kombinasyonuna daha çok çalışmam gerekirmiş. Rüzgârdaki davranışlarını bilmem yetmezmiş. Kaba denizler için de muhakememi zorlamam gerekirmiş.
5. Yine de bu kadar kusuru ortaya koysak da, fena degilmisim:)
Bülent reis, doğru yaptıklarınızı da sepete koymak daha doğru olabilir diye düşünüyorum. Alanya'ya dönme kararı aldığınız gece zelloda reisler gidebileceğiniz şeklinde destek verse de rüzgarı yakalayınca kararınızı vermiştiniz. Bu başlıkta yazılanlarla beraber düşününce riski değil ama konforsuz seyri göze aldığınız izlenimi uyandı bende şahsen.
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
-
Öncelikle ben de Bülent gibi seyirlerimdeki en küçük hatalarımı ve çıkarılacak dersleri yazmaya çalışıyorum. Hatta impeller yüzünden denizde kalıp kayığı botla çekmişliğimi bile yazdıydım bir zamanlar. Kaldı ki denizde başa gelebilecek en küçük sorun bence. Bunları yazmak bize bir şey kaybettirmediği gibi sessizce takip eden bir sürü insana da başucu notu oluyor. Asıl önemli olan nokta budur. Yoksa Bülent Reis in neredeyse buradaki bir çok kişiden fazla milleri vardır. Hemde kaç uçak bileti alır. :) Suat , Eyüp, Zafer Abileri ve diğer bir sürü dostun deneyimlerini yazmalarına da gerek yok o zaman. Profesyonel ehliyetlere sahip ve denizde profesyonel (eğer bu işi para için yapana profesyonel diyorsak) olarak, başka kulvarda da olsa hemde 11 sezon bulunmuş biri olarak ben niye buradayım ki? Ama yazıyorum utanmak sıkılmak yok, çünkü her yeni gün yeni bir şeylerle karşılaşıyorum, hatta geçtiğimiz hafta İnebolu-İstanbul seyrimde Şile'de tatbikatın ve top atışının içine nasıl girdiğimi de yazıcam, bu bana da ders olur hemde. :)
Anladığım kadarıyla Ahmet Çelenoğlu Reis bu başlıktaki yorumunu ticari bir hamle olarak yapmamış, son iletisinden öyle anlıyorum. Zaten kendisini camia tanıyor, birbirini tanıyan üç yüz kişinin olduğu bu forumdan müşteri çıkmayacağını kendisi de zaten çok iyi tahmin ediyordur. Ama tabi Bülent Reis' e profesyonele yaptır demeye getirmek uygun olmamış. Bülent Reisin öyle bir derdi olsa zaten kısıtlı zamanında hiç uğraşmaz , çevresi bu işi yapabilen tanıdıklarıyla dolu zaten . Aman efendim neyse konuyu fazla dağıtmayayım, işi bölgeyi bilenlere bırakalım dinleyelim önerileri, belki bir gün bizde körfez geçişi meçişi yaparız, işimize yarar bu bilgiler.
Selametle Efendim.
-
4. Ana yelken cenova kombinasyonuna daha çok çalışmam gerekirmiş. Rüzgârdaki davranışlarını bilmem yetmezmiş. Kaba denizler için de muhakememi zorlamam gerekirmiş.
Bülent reisim bu ana yelken cenova kombinasyonu tekneye göre de değişiyor. Benim tekne de sadece cenova açarsan tekne bırak apaz ı , orsa da bile rüzgar altına aşırı dönme reaksiyonu gösteriyor ve sert havada motorla bile yenemeyip broşa düşebiliyorsun.
Ana yelken le her türlü komutu dinliyor ,küçültülmüş cenova veya mecburen uyguladığım trinket - ana yelken kombinasyonunda ideal oluyor.
Sanırım bizim kızların huyunu deneyerek bulmak en güzeli. :)
-
Bülent Reis, herşey bir yana sanırım 70 mile yakın bir geçiştir bu ve kolay değildir. Ortalarda kıyıya 20 mil kadar uzak kalıyorsun ve güneyli havalara tamamen açık bir deniz. Selametle geçmişsin. Bravo diyelim.
BALIM SY
-
Bülent Reis geçmiş olsun..
Benim gibi acemilerde bu tür başlıları okuyup,kendime dersler çıkartıp,notlarımı alıyorum:)
-
Bülent reis geçmiş olsun,
Paylaşımlarınızdan ve yapılan kıymetli yorumlardan edindiğim bilgiler içinde tüm reislere teşekkür ederim. Sessizce okuyup öğrenmeye devam, selametle...
-
Bülentcim, Reislerin ortak kanaati-ki ben de aynı düşünüyorum- seyrini selametle tamamlamışsın, daha ne olsun...
Ana yelken açık değilse orsaya giremezsin. Sadece cenova ile girebileceğin atak açısı, ana yelkenin açık olduğu durumlara göre daha büyüktür.
Sadece cenova açık olarak seyirlere şahsen sıcak bakmıyorum. Bence bazı riskler de içeriyor, teknenin başı fazla gömülüyor ve nispeten düz bir rotada gidilemiyor.
İğnecik seyirlerinde dümen tutmada yorgunluk varsa, dikkatler dağıldıysa salt cenova seyri olabilir elbette.. Böylece anayelkeni yıpratmamış da oluruz.
Senin ve diğer Reislerin de mutabakat edecekleri bir konu pupa seyrin diğer tüm seyirlere göre daha zorlu olduğudur. Hele açık denizde dalgalarında kıçtan büyüyerek geldiği fırtına veya fırtınamsı durumlarda bu iş daha da zorlaşır ve tehlikeli hal alabilir.
Zaten otopilotta bu kadar aykırı gelen dalgaların içinde pupa seyirlerde çalışmaz..
Uzun iğnecik seyirlerde ayı bacağı seyri yapmanın biraz fantezi olduğunu söylemek isterim.
Diyeceğim odur ki ana yelken candır.. :)
Senin seyir iğnecik seyri, pupa seyri değildi sanırım.
Bu nedenle apaz veya dar apaz seyri hatta orsa seyir yapıyorsan ana yelkeni açmanın daha doğru olduğunu düşünüyorum.
-
Diyeceğim odur ki ana yelken candır.. :)
Gerçekten can Eyüp hocam. :)
-
Bülent reisim, size daha önce de söylediğim gibi o seyirde olmak için neler vermezdim...
Paylaşımınızla sayenizde ve diğer reislerin yorumlarıyla hem körfezle ilgili hem de seyirle ilgili bir sürü bilgi edindim...
Yine geçin, yine dayak yeyin, bir dahakine eminim keyfi ve tecrübesi farklı olacaktır. Ben olsam öyle yaparım...
SM-G920F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
-
Bülent reis, doğru yaptıklarınızı da sepete koymak daha doğru olabilir diye düşünüyorum. Alanya'ya dönme kararı aldığınız gece zelloda reisler gidebileceğiniz şeklinde destek verse de rüzgarı yakalayınca kararınızı vermiştiniz. Bu başlıkta yazılanlarla beraber düşününce riski değil ama konforsuz seyri göze aldığınız izlenimi uyandı bende şahsen.
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Oğzuhan Reis,
4 yaz önce Simi'de Eyüp ağabeylerle oturup uzun sohbetler etmiştik. O zamn şimdikinden de çaylağım. Geniş apaz seyrinde bir türlü istediğim gibi trim yapamadığımı, rüzgarı alamadığımı anlatmış, neyi eksik yaptığım konusunda fikirlerini sormuştum. Eyüp ağabeyin, benim de tanışmaktan çok mutlu olduğum ve eğer yanlış bilmiyorsam Usta eğitmeni olan bir arkadaşı bana sade sade anlatmıştı. Arada, ikisi birlikte, denizde zorunlu olmadıkça riskler almamak gerektiğini, muhakkak olası riskleri bertaraf etmek gerektiğini olabildiği kadar sade bir dille ve kendilerinden örnekler vererek belletmişlerdi. O gün bugün, risk almamaya çalışıyorum. Bana verdikleri öğütleri hiç unutmadım. Masal için camadan'ı 18 olarak belirlemişlerdi. Daha 19 olmadı. Hem riskim azalıyor, hem seyir konforum artıyor.
Çok sonra Ahmet Kabaalioğlu Reis'le benim geri dönme kararımı söyleşirken, o uzun yıllara dayalı tecrübesiyle, "deniz kendinden korkmayanı sevmez" gibi bir laf ettiydi.
Bunlar benim kafamda hep perçinli durur. Kendi payıma, bana söylenenleri dinledikçe başıma daha az sorun geldiğini deneyimlediğimi söylemeliyim.
Uzun olacak ama anlatayım;
Usta bir denizciyle sohbet ederken, "bir bahar ayında denizde olduğunu, kıblekertelodos yönünde denizden göğe bir karaltıyı gördüklerini aradan 5 dakika geçmeden bir boranın yıldırım gibi üstlerine düştüğünü, kendilerini suya yapıştırdığını, kısa süre sonra havanın geçtiğini, bora denen şeyin bu bölgede böyle ve bu yönden geldiğini, karaltıyı geç görmeleri nedeniyle böyle bir hava yediklerini, denizdeysen sık sık havaya bakmak gerektiğini anlattıydı.
2 yıl sonra Kumkuyu'dan yola çıktık. Boğsak'a gidiyoruz. Hava mutedil, yelkenlerimiz hepimizin açık. Takriben yarım mil yarı çapta 7 tekneyiz. Bana hikayeyi anlatan ağabey hayli önde yalnız. Kızımla beraberiz, Esay içerde uyuyor. Karaltıyı gördüm, Yersucum hadi yelkenleri küçültelim dedim. Yelkeni küçülttük, Telsizden diğer teknelere anons yaptım. O abi de aynı anonsu yaptı filoya. Kimse dinlemedi ya da birazdan yaparız dediler. 10 dakika sonra 4 teknenin suya yapıştığını, yön değiştirdiğini gördüm. Bir kaç dakika içinde de göz gözü görmez oldu. Biz Yersu ile eğleniyorduk, Yersu en sonunda yağmur da gördüm kayıkta diye sevinç içindeydi. Hava geldi geçti. Esay uyanmadı bile.
4 tekne geri döndü. Bu kez onlara geri dönerseniz, havanın içine yine girersiniz dedim. Yine dinlemediler, yol boyu ıslanmışlar. Biz 3 tekne selametle pırıl pırıl bir havada Boğsak'ta keyif yaptık.
Eğer o anıyı masal gibi dinleseydim, muhtemelen ben de yere yapışacaktım.
Demem o ki, burada bir şeyleri paylaşırken, mesela Oğuzhan'ın bir tecrübesini ben alıp cebime koyayım diye paylaşıyoruz, ben senden ondan daha iyi bilirim diye değil. Ve benim bildiğim, gündelik hayatta da burada da öğrenmenin etkin yollarından biri bu.
Selametle.
-
Bülent reis,
Öncelikle kendi adıma teşekkür ederim , ben forumlarda bu tür konuları çok dikkatlice okuyup aklımın bir yerinde kalmasını sağlarım hatta bazen çıktılarını alıp saklarım.
-
Bülent reis, doğru yaptıklarınızı da sepete koymak daha doğru olabilir diye düşünüyorum. Alanya'ya dönme kararı aldığınız gece zelloda reisler gidebileceğiniz şeklinde destek verse de rüzgarı yakalayınca kararınızı vermiştiniz. Bu başlıkta yazılanlarla beraber düşününce riski değil ama konforsuz seyri göze aldığınız izlenimi uyandı bende şahsen.
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Demem o ki, burada bir şeyleri paylaşırken, mesela Oğuzhan'ın bir tecrübesini ben alıp cebime koyayım diye paylaşıyoruz, ben senden ondan daha iyi bilirim diye değil. Ve benim bildiğim, gündelik hayatta da burada da öğrenmenin etkin yollarından biri bu.
Selametle.
:)xx
-
Bülent reis, doğru yaptıklarınızı da sepete koymak daha doğru olabilir diye düşünüyorum. Alanya'ya dönme kararı aldığınız gece zelloda reisler gidebileceğiniz şeklinde destek verse de rüzgarı yakalayınca kararınızı vermiştiniz. Bu başlıkta yazılanlarla beraber düşününce riski değil ama konforsuz seyri göze aldığınız izlenimi uyandı bende şahsen.
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Oğzuhan Reis,
4 yaz önce Simi'de Eyüp ağabeylerle oturup uzun sohbetler etmiştik. O zamn şimdikinden de çaylağım. Geniş apaz seyrinde bir türlü istediğim gibi trim yapamadığımı, rüzgarı alamadığımı anlatmış, neyi eksik yaptığım konusunda fikirlerini sormuştum. Eyüp ağabeyin, benim de tanışmaktan çok mutlu olduğum ve eğer yanlış bilmiyorsam Usta eğitmeni olan bir arkadaşı bana sade sade anlatmıştı. Arada, ikisi birlikte, denizde zorunlu olmadıkça riskler almamak gerektiğini, muhakkak olası riskleri bertaraf etmek gerektiğini olabildiği kadar sade bir dille ve kendilerinden örnekler vererek belletmişlerdi. O gün bugün, risk almamaya çalışıyorum. Bana verdikleri öğütleri hiç unutmadım. Masal için camadan'ı 18 olarak belirlemişlerdi. Daha 19 olmadı. Hem riskim azalıyor, hem seyir konforum artıyor.
Çok sonra Ahmet Kabaalioğlu Reis'le benim geri dönme kararımı söyleşirken, o uzun yıllara dayalı tecrübesiyle, "deniz kendinden korkmayanı sevmez" gibi bir laf ettiydi.
Bunlar benim kafamda hep perçinli durur. Kendi payıma, bana söylenenleri dinledikçe başıma daha az sorun geldiğini deneyimlediğimi söylemeliyim.
Uzun olacak ama anlatayım;
Usta bir denizciyle sohbet ederken, "bir bahar ayında denizde olduğunu, kıblekertelodos yönünde denizden göğe bir karaltıyı gördüklerini aradan 5 dakika geçmeden bir boranın yıldırım gibi üstlerine düştüğünü, kendilerini suya yapıştırdığını, kısa süre sonra havanın geçtiğini, bora denen şeyin bu bölgede böyle ve bu yönden geldiğini, karaltıyı geç görmeleri nedeniyle böyle bir hava yediklerini, denizdeysen sık sık havaya bakmak gerektiğini anlattıydı.
2 yıl sonra Kumkuyu'dan yola çıktık. Boğsak'a gidiyoruz. Hava mutedil, yelkenlerimiz hepimizin açık. Takriben yarım mil yarı çapta 7 tekneyiz. Bana hikayeyi anlatan ağabey hayli önde yalnız. Kızımla beraberiz, Esay içerde uyuyor. Karaltıyı gördüm, Yersucum hadi yelkenleri küçültelim dedim. Yelkeni küçülttük, Telsizden diğer teknelere anons yaptım. O abi de aynı anonsu yaptı filoya. Kimse dinlemedi ya da birazdan yaparız dediler. 10 dakika sonra 4 teknenin suya yapıştığını, yön değiştirdiğini gördüm. Bir kaç dakika içinde de göz gözü görmez oldu. Biz Yersu ile eğleniyorduk, Yersu en sonunda yağmur da gördüm kayıkta diye sevinç içindeydi. Hava geldi geçti. Esay uyanmadı bile.
4 tekne geri döndü. Bu kez onlara geri dönerseniz, havanın içine yine girersiniz dedim. Yine dinlemediler, yol boyu ıslanmışlar. Biz 3 tekne selametle pırıl pırıl bir havada Boğsak'ta keyif yaptık.
Eğer o anıyı masal gibi dinleseydim, muhtemelen ben de yere yapışacaktım.
Demem o ki, burada bir şeyleri paylaşırken, mesela Oğuzhan'ın bir tecrübesini ben alıp cebime koyayım diye paylaşıyoruz, ben senden ondan daha iyi bilirim diye değil. Ve benim bildiğim, gündelik hayatta da burada da öğrenmenin etkin yollarından biri bu.
Selametle.
Bülent reis,
Cevap, anlatım ve bilgi için çok teşekkür ederim. Açıkçası kafası ezbere hiç basmayan birisi olarak anlamak istediğim her mekaniğin mantığını anlayıp en ucuz tecrübe olan başkalarının tecrübelerini dinleme metodunu uzun yıllar önce uygulamaya başladım ve hala uygulamaya çabalıyorum. Sizin başlık açtığınız konu daha çok meteoroloji bilgisi üzerinden devam etti olması gerektiği gibi. Meteoroloji, hakkında bir kaç kitap karıştırmama rağmen kafamda 100% mantığını kuramadığım bir konu hala. Internette "Meteorology for Dummies" çevirisi "salaklar için meteoroloji" kelimeleriyle kitap aramaktan çekinmedim :) .
Sizden ve değerli reislerden gelen yorumları tekrar tekrar okumaya devam ediyorum. Cevaben verdiğiniz yazı içine bile cebe konulacak ya da kendi adıma irdelenmesi gereken bir çok bilgi var.
Birilerinin cebine koyabileceği bir tecrübem olduğunu düşünmesem de olduğuna inandıkça paylaşmaya hazırım.
Selametle,
-
Forumda ender bılunabiliyorum çoğunuzu tanısam da, bunun için peşinen özür dilerim, tamamen benim okuma tembelliğimden kaynaklı.
İzninizle aynı rotada, benzer koşullarda, mart ayında yaptığım bir geçişde ki taktiğimi paylaşayım ben de.
Aslında Bülentle yol boyu temasdaydık ama muhtemelen yelken açılarını hiç konuşmamışız :-P Ben bu tür durumlarda, 2 yelkeni de küçük açarak ve olası en orta hatta gererek, salınıma ve hıza katkı sağlıyorum. Teknesine göre değişir gerçeğini kabul etmekle birlikte, kullandığım değişik birçok teknede işe yaradığını gördüm. Cenovayı direğin biraz önüne kadar açıp, her 2 ıskotayı da geriyorum. Önde toru bozuk bir form oluşuyor, ama 15-20 derece rüzgar açılarına girebiliyor, hem yalpayı azaltıyor, hem hıza katkı sağlıyor. Mart da ki seyrimde, anayelken güngörmeze yakın bir yerde küçük bir yırtık vardı, ilerlememesi için Finikede diktirinceye kadar kullanmadım. Sonrasında Orhaniyeye kadar çok işime yaradı.
Aynı taktikle yıllar evvel 12hp motorlu 26feet bir tekne ile, Çanakkalede ki akıntıyı ancak sökebilmiştim kuzeye çıkarken..
ASUS_Z002 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
-
Oğuzhancım, o kitaptan bulursan bana da bir tane lütfen.
-
Forumda ender bılunabiliyorum çoğunuzu tanısam da, bunun için peşinen özür dilerim, tamamen benim okuma tembelliğimden kaynaklı.
İzninizle aynı rotada, benzer koşullarda, mart ayında yaptığım bir geçişde ki taktiğimi paylaşayım ben de.
Aslında Bülentle yol boyu temasdaydık ama muhtemelen yelken açılarını hiç konuşmamışız :-P Ben bu tür durumlarda, 2 yelkeni de küçük açarak ve olası en orta hatta gererek, salınıma ve hıza katkı sağlıyorum. Teknesine göre değişir gerçeğini kabul etmekle birlikte, kullandığım değişik birçok teknede işe yaradığını gördüm. Cenovayı direğin biraz önüne kadar açıp, her 2 ıskotayı da geriyorum. Önde toru bozuk bir form oluşuyor, ama 15-20 derece rüzgar açılarına girebiliyor, hem yalpayı azaltıyor, hem hıza katkı sağlıyor. Mart da ki seyrimde, anayelken güngörmeze yakın bir yerde küçük bir yırtık vardı, ilerlememesi için Finikede diktirinceye kadar kullanmadım. Sonrasında Orhaniyeye kadar çok işime yaradı.
Aynı taktikle yıllar evvel 12hp motorlu 26feet bir tekne ile, Çanakkalede ki akıntıyı ancak sökebilmiştim kuzeye çıkarken..
ASUS_Z002 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Camadanlı cenovanın rüzgar üstü iskotasınıda kasmak çok iyi fikirmiş bir nevi barber hauler işlevi görüyor.Teşekkürler paylaşım için.Bir eklemede ben yapayım hatırlatma maksatlı .Cenova'ya camadan vurduysanız cenova arabasını öne almamız gerektiğinide söylemek isterim.Eğer cenova'ya camadan vurmayacaksanız arabanın yeri arkaya doğru kaydırılmalı ozaman tekne dümen dinler Öcal reisin teknesinin başına geldiği gibi tekne broşa düşmez yada rüzgara aşırı dönmeye çalışmaz.
-
Çok güzel bilgi Burak reis.Bir kaç sene önce bende tam bu şekildeyken broşa düşmekten son anda kurtarmıştım.Cenova camadanlı olmasına rağmen arabası tam arkada ve kasıldıydı.Şimdi yaptığım hatayıda anlamış oldum. :)
Teşekkürler.
-
Benim tekne de şu an alt eteği 3 m. olan trinket var ve araba en önde , onunla bile dönmeye çalışıyor. Ön yelkeni tek başına kullanmamaya yeminliyim. ::)
-
Benim tekne de şu an alt eteği 3 m. olan trinket var ve araba en önde , onunla bile dönmeye çalışıyor. Ön yelkeni tek başına kullanmamaya yeminliyim. ::)
Düzelteyim, fırtına floğu hariç önde bir yelkeni sert havada tek başına kullanmamaya yeminliyim.
-
Benim tekne de şu an alt eteği 3 m. olan trinket var ve araba en önde , onunla bile dönmeye çalışıyor. Ön yelkeni tek başına kullanmamaya yeminliyim. ::)
Düzelteyim, fırtına floğu hariç önde bir yelkeni sert havada tek başına kullanmamaya yeminliyim.
Tek başına değil Öcal reis motorla beraber senin 60 beygir yetmediği zaman bizi hatırla.
-
Benim tekne de şu an alt eteği 3 m. olan trinket var ve araba en önde , onunla bile dönmeye çalışıyor. Ön yelkeni tek başına kullanmamaya yeminliyim. ::)
Düzelteyim, fırtına floğu hariç önde bir yelkeni sert havada tek başına kullanmamaya yeminliyim.
Tek başına değil Öcal reis motorla beraber senin 60 beygir yetmediği zaman bizi hatırla.
Anlatacağım seyir yazısında. :)
-
Benim tekne de şu an alt eteği 3 m. olan trinket var ve araba en önde , onunla bile dönmeye çalışıyor. Ön yelkeni tek başına kullanmamaya yeminliyim. ::)
Düzelteyim, fırtına floğu hariç önde bir yelkeni sert havada tek başına kullanmamaya yeminliyim.
Tek başına değil Öcal reis motorla beraber senin 60 beygir yetmediği zaman bizi hatırla.
Anlatacağım seyir yazısında. :)
60 Hp... Maşallah.
-
Serenity teknesi benim tekneyle çok benzer .Fazlaları 60hp motor ve Öcal reis birazda konyak.Eksikleri iyi durumda olmayan yelkenler.😀
-
Şu mürettebbat işi. Ya tek çık, ya hiç olmazsa azıcık yardım edebilecek nitelikte biri olsun. Eyüp Reis, haklıymış sorusunda.
-
Burak, senin önerdiğin yöntemi flokta değil ama trinkette denedim. Sonuç muhteşem oldu.
Bundan esinlenip, arkadaki bocurumun bumbasının ucundaki halatı da rüzgar üstüne doğru gerdim. Bocurum orsada pek çalışmazdı. Böylece çok iş gördü dün..
Barber houler miyd neydi bunun adı.. Türkçesi ne ola ki bunun..
-
Hatırlamıyorum ne önerdiğimi Ersin Barber hauler normalde spinnaker yada parasail kullanılırken ıskotanın açısını ayarlamanıza yarar basitçe söylemek gerekirse bir nevi cenova arabası görevi görür. Senin teknede genova arabası olmadığı için Barber hauler her zaman iş yapar.
(https://i.hizliresim.com/dGQpp7.jpg) (https://hizliresim.com/dGQpp7)
Bu da cenova için kullanılan seninkine uygun kendinden tramolalı sistemde kullanılabilir.
(https://i.hizliresim.com/5QPJJD.jpg) (https://hizliresim.com/5QPJJD)
-
İlgilenenler için burada basitçe anlatılmış .
http://www.nauticed.org/sailing-blog/how-a-barber-hauler-works/
http://l-36.com/twing.php
-
60 Hp... Maşallah.
Tam rakam 65 HP , Unimog motoru Bülent reisim. Ancak teknenin motoryat formu olmadığından patinaj yapıyor belli andan sonra eğer karşıdan çok sert esiyorsa . :)
Bana sorsan şöyle 40 HP bir iveco tercih ederdim. :-\
Şu mürettebbat işi. Ya tek çık, ya hiç olmazsa azıcık yardım edebilecek nitelikte biri olsun. Eyüp Reis, haklıymış sorusunda.
Kesinlikle !
Aksi takdirde bir de yanındakilerin hatasını kapatacağım ,kollayacağım , işi öğreteceğim diye uğraşıyorsun. Aynı işi iki kere yapıyorsun.
Denizcilik gerektirmeyen ,sadece mantık gerektiren işlerde bir de fırça atıyorlar niye demedin önceden diye. :)
-
Serenity teknesi benim tekneyle çok benzer .Fazlaları 60hp motor ve Öcal reis birazda konyak.Eksikleri iyi durumda olmayan yelkenler.😀
Bir de yelkenleri tamamladıktan sonra senin gibi işi bilen birisi ile biraz yelken yapmak. :)
-
Burak ile üç defa üç farklı teknede seyir yaptık. Clevella , Amiga ve Tayo Mar da.. Her seferinde bir şeyler öğrendim. Bu biraz da Burağın paylaşmaktan keyif alması sayesinde oluyor.
Benim en hoşuma giden yanı ise , diyelim siz yanlış bir şey yaptınız.. Düzeltilmesi gerekiyor. Sizi kırmadan o hatanızı anlatmaya çalışması gerçekten taktire değer.