Heyamola Hey
Bahriye Mektebi => Yelkenli Tekneler => Konuyu başlatan: Ahmet Kabaalioğlu - 18 Mart 2020, 12:51:29
-
Bence diye başlayayım,
Bence sınırlı parayla yelkenli tekne sahibi olanlar için, teknede iki şey olmamalı.
Birincisi : Sarma Ana Yelken
İkincisi : Sail Drive Aktarma sistemi
Şimdi bir sürü kişi itiraz edecek , bir sürü olumlu yanlarını anlatacak, itirazım yok, onlarca pozitif yönü var. Sadece tekne biraz yaşlanınca ortaya çıkan sorunların en büyükleri bu iki noktadan çıkıyor.
Özellikle bence dedim ve sınırlı parayla bu işi yapma şartını ilave ettim. Parası çok olanlar konumuz dışında , çünkü orta ölçekli 10-25 yaş arası bir tekne aldığımızda genellikle bütçemizin tamamını kullanmış oluyoruz, hatta bütçemizin üst sınırının birazda üstündeki teknelere bakıyoruz. Bu sorunlar çıkmaya başladığında ise bütçemizi fazlasıyla yoruyor.
-
7 m. Gibi bir boydan sonra , skeg olmayan dümen palası da teknenin aşil topuğu bence. C:-)
-
7 m. Gibi bir boydan sonra , skeg olmayan dümen palası da teknenin aşil topuğu bence. C:-)
Buna önemli bir nokta , fakat ben kazadan ziyade arızalanma penceresinden bakmıştım, bu yüzden uzun yolcular haricinde çok tercih edilmiyor, netice de 5-10 yılda bir pala sökülüp yeni fiber yatak çakarak oluşabilecek boşluk sorununu çözüyorlar. Maliyeti de çok düşük değil aslında
-
Benzinli motor.
-
Bu bakış açısıyla (arıza ihtimali ve düşük bütçe)
Hidrofor
Buzdolabı
Elektrikli ırgat/vinç
Dolap dümen
Sarma cenova
WC (manual/elektrik)
Webasto
gibi donanımlar da listeye girer. Sadun Boro dönemine dönmemiz gerekir.
Henüz doğru şekilde kullanılan sarma yelken veya saildrive şanzımanın sorun çıkarttığına rastlamadım.
DRA-LX2 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
-
"Ne kadar sade, basit, manuel o kadar kontrol ve tamir edilebilir."
-
Aslında ifade etmeye çalıştığım şey alternatifi olan sorun çıkaran ekipmanlardı.
Burada bu tespiti yaparken bir istatistikten yola çıkarak yapmıştım. Elimde ortalama deneyimde yelkenli tekne kullanıcılarına ait bir veri grafiği var. On yaşından sonra sail drive aktarma sistemine sahip tekneler ortalama iki yılda bir çeşitli sorunlarla uğraşıyorlar. Alternatifi olan direkt drive aktarma sistemine göre en sık karşılaşılan pervaneye bir şey dolanması sonucunda çıkan maliyeti baz aldım. Bu durumda direkt aktarma sistemleri bu sebebe bağlı 3 vakadan birinde sorun yaşıyorsa sail drive da neredeyse her seferinde sorun yaşanıyor. Hiç bir şey olmazsa çırpıntı körüğü denen alet sorun çıkartıyor.
Yine aynı şekilde Sarma ana yelkenlerdeki direk içindeki sarma sistemini tahrik eden sarma sistemi, biraz yaşlanınca güç altında kanallarının uçları çatır çutur kırılıyor. Tabiki yaşlanma dışında kullanım hataları ve zamanında camadan vurulmaması gibi sebepler geliyor olabilir. Bazı modellerde bu onarım için direğin sökülmesi gerekiyor.
Özgür Kaptanın dediği manada bakarsak bir çok ekipman vazgeçilmez olmuş durumda, bunu kabul etmemek hakikaten teknolojiye direnmek olurdu.
Bu arada yeri gelmiş ve ismi anılmışken Webasto için görüşümü belirteyim. Tanıdığım tüm dostların teknesinde Webasto var ve neredeyse hiç kimse marina dışında sağlıklı bir biçimde kullanamıyor. Çünkü kışın yüksek elektrik tüketimi ve yetersiz güneş enerjisi takviyesinden dolayı korka korka çalıştırılıyor.
-
Dizel ısıtıcıyı ilk çalıştırmada devreye girene kadar Tekne motorunu çalışır tutarsak tüketimi buzdolabı kadar .
Sarma ana yelkenlerin asıl problemi kullanılırsa klasik sistemden daha çabuk deforme olması. Bu deformasyon roach yani güngörmez yalasında oluyor Bir çok teknede 12 yaşında sıfır gibi sarma ana yelkenler var artısı klasik ana yelkendem yenisi daha ucuz. Performans farkı ise yarışmıyorsanız önemli değil cidden sadece düşük havada klasik yelken gibi hızlandırmaz tekneyi.
Saildrive konusu bence tartışmaya açık sarma sistem gibi benzer güvenli temiz sularda problemsiz güvenilir bir sistem. Yarış teknesinde saildrive tercih ederdim.
-
Arkadaşım Tolga Işık söylemişti burada yazayım Bir teknede her şey tam olmaz fazla olur. Onada bir büyüğü söylemiş.Benim de uyguladığım sistem bu her şey yedekli bazı şeyler 3 tane .
-
Ben de Trumatic 4000 gazlı ısıtıcı var .
Pompa , motorlu yanma vs. Olmadığı için kıyaslanamaz derecede sessiz , komşunun usturmaçalarını yakacak egzos yok :) ve elektrik sarfiyatı da çok düşük.
Tek negatif noktası sürekli kullanırsanız saatte 120 gr. Gibi gaz harcıyorsunuz ve bir büyük tüp yenilemeniz gerekiyor en geç haftada bir.
Yani daha maliyetli ısınıyorsunuz.
-
Elbette teknede kullanılan her sistemi alternatifleri ile karşılaştırabiliriz ama sadece olumsuz yönleriyle yaparsak eksik bir değerlendirme yapmış oluruz.
Daha sorunlu/kırılgan/pahalı görülen bir donanımın tercih edilmesine sebep bir avantajı da vardır mutlaka. Yoksa piyasadan yok olurdu.
Teknesine tek tuşla elini halata değmeden tremola eden sistemi kuran da var her defasında flokunu çuvaldan çıkartıp baş ıstralyaya klipsleyen de. Bu ikisini karşılaştırmak bence doğru olmaz.
En teknolojiliğinden en iptidaisine kadar her donanımın artı ve eksisi vardır. Bunları doğru bilip ihtiyaç ve yeteneklerimize uygun olanı seçmek sağlıklı olur.
öZgür (mobil)
-
En teknolojiliğinden en iptidaisine kadar her donanımın artı ve eksisi vardır. Bunları doğru bilip ihtiyaç ve yeteneklerimize uygun olanı seçmek sağlıklı olur.
öZgür (mobil)
Tam da değinmek istediğim bu aslında. Yenilik karşıtı falan değilim aksine bir çoğunuzun bildiği üzere ciddi anlamda takipçi ve taraftarım. Şimdi benim bahsettiğim iki sistemin artılarıda saymakla bitmez, yaşlanıp hala denizde olursam ve teknem olursa tercih sebeplerimden bile olabilecek donanımlardır bunlar.
Sarma ana yelkenin , ucuz olması , yük altında cayır cayır camadan vurulması , kolaylıkla açılıp kapanması, kirlenip yıpranmaması gibi bir bir sürü avantajı mevcuttur. Hatta bana göre ana yelken kılıfı denen şeyin olmaması bir çok önemli bir tercih sebebi.
Sail drive ın manevra kabiliyeti, güç aktarmada minimum kayıp olması, yakıt ekonomisi, çürük su yaratmaması gibi bir sürü artıları var. Daha bir çoğunu sayarız.
Bu artı yönlerini zaten defalarca çeşitli ortamlarda yazdık çizdik konuştuk. Daha bir sürü de sayılabilir. Belki uzun vade de maliyetleri de alternatifleriyle yarışabilir. Ama söylemek istediğim şu, şu anda elimde 10-25 yaş arası teknelere ait kendi vakalarımdan oluşan ciddi bir kıyaslama var , ve bu kıyaslama bana bu yaş grubu teknelerin en büyük maliyet çıkaran sorunlarını bu iki başlık oluşturuyor diyor.
Yani çözülemeyecek şeyler değil hatta çokta basit çözülüyor , ama iki ana maliyet kalemidir.
Bir başka tespitimi daha paylaşayım, mesela bu tekne motorları aslında kolay kolay bozulmuyor. Hatta sağını solunu kurcalamazsak hiç bozulmayacaklar da. Bu motorları yarım iş yapan ustalarla, yarım yamalak bilgiyle kurcalayan kullanıcılar bozuyorlar. eğer kendi haline bıraksak sadece zamanında bakım ve değişimleri yapsak zaten bu makineler sahiplerini gömerler. Benim vakalarımda sorun çıkaran makinelerin tamamı ya yeni rektifiye olmuş, yada ağır bakım adı altında tüm ayarları kurcalanmış makinalar. Burada işin layığıyla yapıldığı örnekleri istisna tutuyorum. Ama bir kez daha söyleyeyim teknelerin bence en sorunsuz yeri makinaları.
Bütün bunları tartışma yaratmak , ustaları,markaları ve sistemleri kötülemek için yazmıyorum. Bir farkındalık yaratmak ve kıyaslama yapabilmek için yazıyorum. Karşı fikirlerin gelmesi seviyeyi bilgiyi ve deneyim paylaşımını beraberinde getiriyor.
Şu sıkıntılı günler de belki korona dışında kısa bir sürede olsa hobimize odaklanırız.
-
(https://i.hizliresim.com/qgE4Xc.jpg) (https://hizliresim.com/qgE4Xc)
-
Burak koparttın beni... ;D ;D ;D
-
😁
-
Vernikli yüzeyler ! >:(
-
şişme bot & motoru... >:( >:( >:(
-
Şu sıkıntılı günler de belki korona dışında kısa bir sürede olsa hobimize odaklanırız.
Hafta sonu geldi. Atla kayığına Küçükyalı BB'na gel. Ben balık insan elbisemle denize atlayıp intikal ederim. 3 gündür karantinadayım. İçim daraldı.
-
Şu sıkıntılı günler de belki korona dışında kısa bir sürede olsa hobimize odaklanırız.
Hafta sonu geldi. Atla kayığına Küçükyalı BB'na gel. Ben balık insan elbisemle denize atlayıp intikal ederim. 3 gündür karantinadayım. İçim daraldı.
Kayık kışlamada , fırsat bulup yelkenleri falan takamadım daha. Hazır olaydı gelirdim valla, keyifli olurdu.
-
Bence diye başlayayım,
Bence sınırlı parayla yelkenli tekne sahibi olanlar için, teknede iki şey olmamalı.
Birincisi : Sarma Ana Yelken
İkincisi : Sail Drive Aktarma sistemi
Şimdi bir sürü kişi itiraz edecek , bir sürü olumlu yanlarını anlatacak, itirazım yok, onlarca pozitif yönü var. Sadece tekne biraz yaşlanınca ortaya çıkan sorunların en büyükleri bu iki noktadan çıkıyor.
Özellikle bence dedim ve sınırlı parayla bu işi yapma şartını ilave ettim. Parası çok olanlar konumuz dışında , çünkü orta ölçekli 10-25 yaş arası bir tekne aldığımızda genellikle bütçemizin tamamını kullanmış oluyoruz, hatta bütçemizin üst sınırının birazda üstündeki teknelere bakıyoruz. Bu sorunlar çıkmaya başladığında ise bütçemizi fazlasıyla yoruyor.
Saildrive konusunda sana katılırım. Şaftlı kayığımda bu yönde hiç masrafım olmamıştı. Motorun ve şanzımanın rutin bakımlarını yapıp, yağ, filtre vs değiştirip devam etmiştim. Temmuz 2019'da saildrive olan yeni Kon Tiki'yi aldığımda titreşim yapan eski pervane değişti. Denize indikten 1 hafta sonra çuval dolandı ve pervaneden yine çok hafif titreşim gelmeye başladı. Zamanla artacak ve pervane yine değişecek. Şanzıman bakım konusu da bana göre çok daha zahmetli ve masraflı geldi.
Diğer yandan dıştan takma motor, elektrikli vinç, baş pervane, otopilot, chartplotter, diğer elektronikler, buzdolabı, elektrikli tuvalet, klima, jeneratör liste saymakla bitmiyor. Sonuçta tekneye taktığın her ekipman mekanik de olsa, elektrikli de olsa, elektronik de olsa hem ek masraf noktası hem de ek bakım noktası. Ha, bakımı da başkasına - ustaya yaptırırsan o da sonuçta ek masrafa geliyor.
Burada zamanında Ersin Reisin teknede buzdolabı olmalı mı yoksa olmamalı mı tartışması aklıma geldi. Buzdolabı tek bir örnek. Klasik ana yelken, saildrive başka örnekler. Sonuçta sanırım hepimiz kendi önceliklerimize göre hareket ediyoruz. Hepimiz mutluluk peşinde koştuğumuza göre (?) buzdolabı bana (ve teknede benimle birlikte olmasını istediğim kişilere -karım, çocuklarım, kız arkadaşım vs-) 5 birim mutluluk verirken Ersin'e 1 birim veriyor olabilir. Dolayısıyla ben, bana 5 birim mutluluk veren buzdolabı için daha büyük bir bütçe (gerek maddi, gerek manevi) ayırırken, Ersin çok daha küçük bir bütçe ayırabiliyor. Sanırım tercihler buna göre oluşuyor. Bir de tabi tekne satınalmak için pazara çıktığınızda pazarda bulunan ürünlerin ne olduğu da önemli. Belirli ön koşullarla pazara gidiyorsunuz ve pazarda o ön koşullarınızı sağlayan kayık bir takım artılar ve eksilerle karşınıza çıkıyor. Sarma ana yelken kalsın, saildrive'ı çıkarın deme şansı ikinci elde pek olmuyor ;D [size=78%] [/size]
-
Bu yorum çok doğru.
Fayda/maliyet ve marjinal fayda analizleri doğrultusunda, olabilecek donanımı kuruyoruz.
Sık ve sıcakta kullandıkça, buzdolabı...
Buzdolabı kullandıkça daha yüksek akü kapasitesi...
Daha yüksek akü kapasitesi geldikçe, daha yüksek şarj ihtiyacı (solar, jeneratör vb)
Hayatımızda da, evimizde de böyle değil mi?
Gittikçe büyüyen televizyonlar, evler, 3 yılda bir değişir denen arabalar, marka no'su daha yükselen telefonlar vb.
"Genellemedir; istisnalar kabulümdür"