Heyamola Hey
Sağlık Ocağı => Teknede Güvenlik => Konuyu başlatan: Mehmet Erem - 21 Ağustos 2019, 16:12:08
-
Rüzgarın sertleşeceğini biliyorduk.
Erken kalkıp kuzeye doğru çıkma kararı almıştık, bir gün önceden.
Çocuklar nasılsa uyuyorlar diye içim rahattı.
Üzerine aborda olduğum guletten avara olduktan sonra etrafı toparlarken, koy içinde oyalandım.
Yarım yol, otopilotta ilerliyoruz.
Biz kahve suyu koydum.
Gulet de arkamdan yetişti, Leros'un Pandelli koyu'ndan çıkıp Lipsi'ye doğru yükseleceğiz.
Tekne neta...
En azından ben öyle sanıyordum.
Burnu dönünce dalgalar bindirmeye başladı.
İçeri girip bir etrafı kolaçan edeyim dedim.
İçeride fazla br sorun yok.
Birkaç parşa yere düşen çocuk oyuncağı ve hafiften sızdıran heç haricinde iyiyiz.
Farşı kaldırmamla beraber başımdan aşağıya kaynar sular döküldü.
Bizim kayıkta farşların altında çok büyük bir ölü boşluk var.
Dizaynı yapan abi o zamanlar su depolarını buraya yerleştirerek ağırlığı merkeze çekmek istemiş olmalı.
Farş seviyesine kadar gelen su neresinden baksan 4-5 tondur...
Dolayısıyla tuzlu mu tatlı mi, diye bakmaya gerek yok!
Kesinlilkle tuzludur bu!!!
Hemen tuvaletlere koştum, sifon yapacak bir durum olmasın diye vanaları kapattım.
Sintine pompasını açtım, ama çalışmadığını çok sonra farkedecektim...
Zaten de saatte 1000Gallon birşey...
Asıl tespit motor kapağını açınca çıktı.
Motor yarı beline kadar suyun içinde.
Bu arada su artmaya devam ediyor.
Tabi gürültüye herkes uyandı.
Çocuklar ve kızlar dışarı çıktılar. Nalan dümende
Yandaki gulettekiler de bir gariplik olduğunu farketmişler.
Bana ne yapacaklarını soruyorlar.
Ben biliyor muyum sanki?
Tüm bildiğim suyun nereden geldiğini en kısa sürede bulmam gerektiği...
Ön ve arka kamaralar kuru gibi, olay motor çevresinde kötü.
Motor deniz suyu tulumbası bağlantısını söktüm. Vanasını kapattım.
Hortumu sintinede artık diz boyu olan suyun içine soktum, emişi tekne içinden yapıyor.
Egzosttan atıyor mu diye baktım, tam devirde 5-6 bin galon basması lazım..
Ama su seviyesi hala alçalmadı, başka bir sorun var gibi...
Nalan'a boşa almasını söyledim.
Yedekte 2000 galonluk bir 12 V pompa daha var, onu da ekledim.
Şaft dönmeyince sanki biraz daha kontrol altına alındı gibi oldu...
O zaman jeton düştü!
2 hafta kadar önce tekneyi karaya aldığımızda braketin kovanını sökmek için şaftı sökmüştük.
Dolayısıyla salmastranın hava tahliyesini de sökmüş kenara almıştık.
Sonradan tekneyi suya indiren ekibe sıkı sıkı tenbihlemiştim.
Ama ben kendim takmadım yerine, meğer yerinden kurtulup kaplinin üstüne düşmüş.
Tapasını hiç bulamadım zaten artık sintinede nereye fırladıysa?
Boşta iken ip gibi gelen su, tam devire çıkınca acayip bir basınçla fışkırıyor...
Nitekim yolu kesince suyun azalmasını sağlayabilmemiz de bu sayede oldu.
Özetle hepsi 10-15 dk süren, ortalığı bayağı karıştıran, en önemlisi de çocukları çok korkutan ana bari sonu iyi biten bir tecrübe yaşamış olduk.
Kendi başıma olsam o kadar umurumda olmaz da Çağla'nın odasından pijamalarıyla çıkıp da "batıyor muyuz baba?" demesi başlı başına berbat bir durumdu.
-
Oyyy! Çok korkutucu, çok geçmiş olsun...
-
Çok geçmiş olsun
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
-
Çok geçmiş olsun
-
Mehmet abi çok geçmiş olsun
-
Kendi başıma olsam o kadar umurumda olmaz da Çağla'nın odasından pijamalarıyla çıkıp da "batıyor muyuz baba?" demesi başlı başına berbat bir durumdu.
Oyy Çağlacım'a kıyamam..
Çok geçmiş olsun!
-
Çok geçmiş olsun ağabey
-
Ben direk ölmüştüm herhalde.
-
Çok geçmiş olsun. Selametle devam inşallah.
-
Tecrübe böyle bir şey demekki, çözümler çok pratik,büyük geçmiş olsun. Allah hiç birimize böylesi durumlar yaşatmasın, hele çocuklarla beraberken.
-
Büyük geçmiş olsun Merem
-
Çok geçmiş olsun .
-
Çok geçmiş olsun
-
İyi dileklerini ileten tüm dostlara gönülden teşekkürler.
Ancak yazıyı yazma amacım fikirler geliştirip, benzer örneklerden alınacak dersleri derleyip toplamak bir sonuca ulaşmaktı aslında.
Benim çıkarımlarım şöyle:
1-Deniz en küçük bir ihmali bile affetmiyor. 8 lik civata ile kapattığımız hortum ile tekne batar mı? valla billa batar!
2-Muhtemel su almaya bir gün önceden başladı, eğer her günkü rutinimiz olması gereken sintine ve motor kontrolünü ihmal etmemiş olsam sonradan başka başka sorunlara yol açan problem büyümeden çözülürdü. Eğitimlerde defalarca söylüyoruz ama kendimiz yapmıyoruz! Bu da ayrı bir ikilem...
3-Panik olma! Tekne kolay kolay da batmıyor zaten. Ama diğerleri çalışmayacağı için seyyar yedek bir dalgıç pompa çok önemli zamanı kazandırır.
3b- Bu arada tekneyi terk etmek için ben şöyle bir yol izliyorum. Bu örnekte ihtiyacımız olmadı ama terk etme durumunda soğukkanlılığı korumak ve bir şeyleri unutmamak için bir acil durum tabelası hazırladım, seyir defterinin arkasına yapıştırdım. (Mayday, can yeleklerini giy ve giydir, tekneyi terk çantasın al, el telsizini çalıştır, evrakları ve cüzdanı toparla gibi ibarelerden oluşuyor)
4-Eğer kontrol etmiyorsan sık sık bari nispeten yüksek yere bir kornalı flatör koy ki devreye girdiğinde cümle alem duysun. Yükseğe koy ki zırt pırt devreye girmesin.
(eskiden vardı bende bir ara başka bir tamir için sökmüş, sonrasında nasılsa işe yaramıyor diye takmamıştım) )))
5-Eğer suyun nereden geldiğini kısa süre içinde bulamazsan sonradan iş içinden çıkılmaz hal alabiliyor.
Bunu bulmak için en basit yöntem "ben bu teknede son zamanda neyi tamir ettim?" diye sormak olmalı...
6-Bütün vanaları hemen koşup kapatmak sadece suyun olası giriş yerlerini tıkamak için değil. Oluşabilecek ikinci üçüncü sifon noktalarını da kesmek.
7-Aynı şekilde pencere ve heçler de önemli...
8-Geriye motor sistemi kalıyor. Motor çalışmıyorsa çalıştırmak önemli. Tam devirde bir makine bayağı yüklü miktarda deniz suyunu egzost yoluyla tahliye edecektir. Yeter ki tekne içindeki su egzosttan gelmiyor olsun
9-Elle kolla çalışan sintine tahliye sistemleri bana göre fasa fiso. Kovayla boşalt daha iyi...
9b-Elektrikli ne kadar çalışan pompa varsa kurmak önemli. İyice titiz olan (tanıdığım ve saygı duyduğum) birçok denizci arkadaşım ayrıca bir de Honda nın benzinli pompasını bulunduruyorlar teknede elektrik aksamına birşey olursa diye...
10-Eğer şaft dönmediğinde su alımı kesiliyorsa bu çok iyi haber. Şafttan gelen su en belalısı... Kesmek çok zor, ama imkansız değil.
Diğer arkadaşlardan da ekleme yapacakları bekliyorum, bence bu konu çok önemli...
-
Teknede muhtelif çapları olan bir ahşap tapa takımı bulundurmak , her tapayı kendi ölçüsündeki su altı girişlerinin yanına bir iple bağlamak.
-
İyi dileklerini ileten tüm dostlara gönülden teşekkürler.
Ancak yazıyı yazma amacım fikirler geliştirip, benzer örneklerden alınacak dersleri derleyip toplamak bir sonuca ulaşmaktı aslında.
Benim çıkarımlarım şöyle:
1-Deniz en küçük bir ihmali bile affetmiyor. 8 lik civata ile kapattığımız hortum ile tekne batar mı? valla billa batar!
2-Muhtemel su almaya bir gün önceden başladı, eğer her günkü rutinimiz olması gereken sintine ve motor kontrolünü ihmal etmemiş olsam sonradan başka başka sorunlara yol açan problem büyümeden çözülürdü. Eğitimlerde defalarca söylüyoruz ama kendimiz yapmıyoruz! Bu da ayrı bir ikilem...
3-Panik olma! Tekne kolay kolay da batmıyor zaten. Ama diğerleri çalışmayacağı için seyyar yedek bir dalgıç pompa çok önemli zamanı kazandırır.
3b- Bu arada tekneyi terk etmek için ben şöyle bir yol izliyorum. Bu örnekte ihtiyacımız olmadı ama terk etme durumunda soğukkanlılığı korumak ve bir şeyleri unutmamak için bir acil durum tabelası hazırladım, seyir defterinin arkasına yapıştırdım. (Mayday, can yeleklerini giy ve giydir, tekneyi terk çantasın al, el telsizini çalıştır, evrakları ve cüzdanı toparla gibi ibarelerden oluşuyor)
4-Eğer kontrol etmiyorsan sık sık bari nispeten yüksek yere bir kornalı flatör koy ki devreye girdiğinde cümle alem duysun. Yükseğe koy ki zırt pırt devreye girmesin.
(eskiden vardı bende bir ara başka bir tamir için sökmüş, sonrasında nasılsa işe yaramıyor diye takmamıştım) )))
5-Eğer suyun nereden geldiğini kısa süre içinde bulamazsan sonradan iş içinden çıkılmaz hal alabiliyor.
Bunu bulmak için en basit yöntem "ben bu teknede son zamanda neyi tamir ettim?" diye sormak olmalı...
6-Bütün vanaları hemen koşup kapatmak sadece suyun olası giriş yerlerini tıkamak için değil. Oluşabilecek ikinci üçüncü sifon noktalarını da kesmek.
7-Aynı şekilde pencere ve heçler de önemli...
8-Geriye motor sistemi kalıyor. Motor çalışmıyorsa çalıştırmak önemli. Tam devirde bir makine bayağı yüklü miktarda deniz suyunu egzost yoluyla tahliye edecektir. Yeter ki tekne içindeki su egzosttan gelmiyor olsun
9-Elle kolla çalışan sintine tahliye sistemleri bana göre fasa fiso. Kovayla boşalt daha iyi...
9b-Elektrikli ne kadar çalışan pompa varsa kurmak önemli. İyice titiz olan (tanıdığım ve saygı duyduğum) birçok denizci arkadaşım ayrıca bir de Honda nın benzinli pompasını bulunduruyorlar teknede elektrik aksamına birşey olursa diye...
10-Eğer şaft dönmediğinde su alımı kesiliyorsa bu çok iyi haber. Şafttan gelen su en belalısı... Kesmek çok zor, ama imkansız değil.
Diğer arkadaşlardan da ekleme yapacakları bekliyorum, bence bu konu çok önemli...
Mehmet reisim ,
Tekrardan geçmiş olsun , çok büyük bir olay atlatmışsınız okurken kanım çekildi resmen kendi batışım gözümün önünde canlandı. Açıkçası benzi honda motor kesinlikle çok önemli , bir kere lazım olur can kurtarır. Teknede enerji her şey olduğundan akülerin belli bir yükseklikte konumlandırmak ve suya karşı iyi bir şekilde izole etmekte enerjinin devamlılığı adına faydalı olabilir.
-
Forespar, Staplug adında enteresan bir tapa sistemi var. Yaklaşık 25$ adedi. Fayda var bulundurmada
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
-
Suyu motorun deniz suyu emişi vasıtası ile egzozdan attırmak ilk duyduğumda çok zekice gelmişti. Böylece uygulanabilirliğini de görmüş oldum.
Tam olarak neymiş problem su nereden girmiş onu anlamadım ama tam...
-
Benim kullandığım deep seal salmastra kauçuğu bir adet hava tahliye borusu var.
Normalde su seviyesinin üstüne çıkartılıp üzerine bir tapa yapılıyor bunun.
Boru düşmüş, muhtemelen de kaplin hareketi ile üzerindeki tapa yerinden fırlamış.
Su bu vesileyle girmiş içeri farkedilmeden...
-
İyi dileklerini ileten tüm dostlara gönülden teşekkürler.
Ancak yazıyı yazma amacım fikirler geliştirip, benzer örneklerden alınacak dersleri derleyip toplamak bir sonuca ulaşmaktı aslında.
Benim çıkarımlarım şöyle:
1-Deniz en küçük bir ihmali bile affetmiyor. 8 lik civata ile kapattığımız hortum ile tekne batar mı? valla billa batar!
2-Muhtemel su almaya bir gün önceden başladı, eğer her günkü rutinimiz olması gereken sintine ve motor kontrolünü ihmal etmemiş olsam sonradan başka başka sorunlara yol açan problem büyümeden çözülürdü. Eğitimlerde defalarca söylüyoruz ama kendimiz yapmıyoruz! Bu da ayrı bir ikilem...
3-Panik olma! Tekne kolay kolay da batmıyor zaten. Ama diğerleri çalışmayacağı için seyyar yedek bir dalgıç pompa çok önemli zamanı kazandırır.
3b- Bu arada tekneyi terk etmek için ben şöyle bir yol izliyorum. Bu örnekte ihtiyacımız olmadı ama terk etme durumunda soğukkanlılığı korumak ve bir şeyleri unutmamak için bir acil durum tabelası hazırladım, seyir defterinin arkasına yapıştırdım. (Mayday, can yeleklerini giy ve giydir, tekneyi terk çantasın al, el telsizini çalıştır, evrakları ve cüzdanı toparla gibi ibarelerden oluşuyor)
4-Eğer kontrol etmiyorsan sık sık bari nispeten yüksek yere bir kornalı flatör koy ki devreye girdiğinde cümle alem duysun. Yükseğe koy ki zırt pırt devreye girmesin.
(eskiden vardı bende bir ara başka bir tamir için sökmüş, sonrasında nasılsa işe yaramıyor diye takmamıştım) )))
5-Eğer suyun nereden geldiğini kısa süre içinde bulamazsan sonradan iş içinden çıkılmaz hal alabiliyor.
Bunu bulmak için en basit yöntem "ben bu teknede son zamanda neyi tamir ettim?" diye sormak olmalı...
6-Bütün vanaları hemen koşup kapatmak sadece suyun olası giriş yerlerini tıkamak için değil. Oluşabilecek ikinci üçüncü sifon noktalarını da kesmek.
7-Aynı şekilde pencere ve heçler de önemli...
8-Geriye motor sistemi kalıyor. Motor çalışmıyorsa çalıştırmak önemli. Tam devirde bir makine bayağı yüklü miktarda deniz suyunu egzost yoluyla tahliye edecektir. Yeter ki tekne içindeki su egzosttan gelmiyor olsun
9-Elle kolla çalışan sintine tahliye sistemleri bana göre fasa fiso. Kovayla boşalt daha iyi...
9b-Elektrikli ne kadar çalışan pompa varsa kurmak önemli. İyice titiz olan (tanıdığım ve saygı duyduğum) birçok denizci arkadaşım ayrıca bir de Honda nın benzinli pompasını bulunduruyorlar teknede elektrik aksamına birşey olursa diye...
10-Eğer şaft dönmediğinde su alımı kesiliyorsa bu çok iyi haber. Şafttan gelen su en belalısı... Kesmek çok zor, ama imkansız değil.
Diğer arkadaşlardan da ekleme yapacakları bekliyorum, bence bu konu çok önemli...
Çok güzel bilgiler vermişsin eline sağlık. Bu konuda çok yeni bir deneyimimiz var, yeni geldik dinlenelim de ekleyelim. Belki Mustafa abi aktarır deneyimimizi. Ama bu maddeler içinde "en son tamir gören yere bakmak" bence de çok önemli bir madde. Çoğu sorunun ana kaynağı.
-
Mehmet abinin ki bizim yaşadığımıza göre çok daha büyük ama bizim de huzursuzluk ve güven kaybı içeren bir tecrübemiz var.
Bundan 3-4 sene önce babam gece salon kısmında uzanırken su sesi duyuyor. Bir süre takmıyor ama şırıltı artınca huylanıyor. Bir iki musluk açıp kapıyor, musluklar kesintisiz çalışıyor. Hidrafor mu patladı diye düşünmüş ama değil. Ses kesilmiyor. Aksine artarak devam ediyor. Önündeki farş tahtasını kaldırıyor, su var. Tabi panik. Bütün tahtaları kaldırıyor. Her yer su.
Beni araması lazım ama gece saat 2 civarı olduğu için aramak istemiyor. Herşeyi kaldırıyor bulmak için. Su mutfak dolabının altından akarak geliyor. Orası da ters bir yer. Bir taraftan dolabın içi kapalı kasa, altını görmüyorsun. Arka tarafındaki oturma grubunun altında ise dolaba boiler dayalı. Şilteler vs herşeyi kaldırınca lavabo pis su çıkışındaki küresel vananın ikiye bölündüğünü görüyor. Tekneye bağlı olduğu dip noktadan kırılmış. Şarıl şarıl su geliyor.
Önce suyu kesiyor. Tekne yıkama fırçasının ahşap sapını kırıyor. Çevresine bir bez sarıp deliğe sıkıştırıyor. Su az da olsa gelmeye devam ediyor. Harita masasında ahşap takozlar var ama o anda akla gelmiyor. Sonra da biriken suyu tahliye ediyor. Tabi sabaha kadar pompa, sünger devam ediyor bu süreç. Sabah günlerden pazar olması nedeniyle liftin çalışmıyor ancak acil durum olduğu için personel çağrılıyor ve karaya alıyor tekneyi.
Asıl sıkıntı bundan sonra başladı. Tekne 3 yaşında, bilinen fransızlardan birisi. Küresel vana nasıl kırıldı ? Parçayı yetkili servise gönderdik. İzmir'de bir çok yere gösterdik. Aldığımız cevaplar aynı yönde "Artık eski bronz malzemeler yok, Çin de karışık hurda eritilerek yapılıyor. Teknede olmanız şans olmuş.Yoksa batardı"
Vana dışarıdan parıl parıl ama kesite baktığında daire daire yeşil, kızıl çeşitli renkler var. Homojen bir metal görünümü yok. Baskı, darbe yok ama kırılmış bir vana var elimizde.
O ara Koza dünya turuna çıkacak. True design vanalar tartışılıyor forumda. Kafada hep aynı soru. Ya biz olmasaydık. Yok biz değiştirelim hepsini, biz yokken bir şey olursa düşüncesiyle uyuyamayacağız dedim. Tekne 3 hafta karada kaldı. Sipariş verdik ve tüm vanaları değiştirdik.
-
Mehmet'cim çok geçmiş olsun. Okurken gerçekten fena oldum. Soğukkanlı ve donanımlı olmak çok önemli.
Her musibetten bir ders çıkartıyoruz...
Umarım bir daha benzer bir sıkıntı yaşamazsın.
Rutin kontrolleri aksatmamak çok önemli.
Mobil cihazdan gönderildi.
-
Merem'im geçmiş olsun...
-
Batmak tehlikeli ve yasaktır !
-
Merem biladerim geçmiş olsun. :'(
-
Batmak tehlikeli ve yasaktır !
Yassak olduğunu bilseydim yapar mıydım hiç?
Ama bak büyük sözü dinlememek deseydin, hayatta itiraz etmezdim )))
-
Merem Reis geçmiş olsun. "Lessons Learned" listesi not edildi.
-
Geçmiş olsun Merem reis.
-
Kontrol listesi önemli. Bir de dediğiniz gibi en son tamir sonrası saatler/günler önemli. Bazen bir tamir yapılırken başka bir arıza için ortam hazırlanabiliyor. Unutulan/artan parçalar veya uygunsuz parça kullanımı, yeterinden az/ fazla sıkmalar vb.
Geçmiş olzun MErem Reis. Ayrıca tecrübe paylaşımınız çok kıymetliydi; teşekkürler.
-
Günlerdir bu başlığa yazmak için giriş yapıyorum. Bir türlü tamamlayamıyor ve çıkıyorum. Stephen King denizclilikle ilgili bir roman yazsaydı herhalde giriş bölümü böyle başlardı. Hikayenin anlatımı nefes kesici. Müdahaleler müthiş. Ders niteliğinde bir yazı olmuş. Geçmiş olsun. Paylaştığınız için çok teşekkürler.
-
....
Dolayısıyla salmastranın hava tahliyesini de sökmüş kenara almıştık.
Sonradan tekneyi suya indiren ekibe sıkı sıkı tenbihlemiştim.
Ama ben kendim takmadım yerine, meğer yerinden kurtulup kaplinin üstüne düşmüş.
Tapasını hiç bulamadım zaten artık sintinede nereye fırladıysa?
...
Çok geçmiş olsun. Bu yazdıkların bana Franszıca gibi geliyor ama başka bir örnekte daha duymuştum şafttan su alma. KAbus gibi.
Cahilliğimi bağışla ama sorunu nasıl çözdün ben anlayamadım..
Ben listene ekleme yapayım, .Çoğumuz teknedeki sintine pompalarının yerini, motorun nerede olduğunu, sintinenin neresine kadar geldiğini bilmiyoruz.
Ayrıca ilave sintine pompaları ile desteklemiyoruz. Bende bir tane en dipte küçücük bir sintine pompası var. Anca biriken bir kova suyu boşaltır. Ayrıca 2 tonluk su seviyesi üzerinde bir ayrı sintine pompası var. (Uzun süredir test etmiyorum çalıştırmak için. Ders oldu. ) Bri de 4 tonluk ayrıca koydum sintine pompası. Manuel, düğmesine basınca çalışıyor. Pille çalışan bir dalgıç pompa ile bir de mekanik sintine pompasını da yedekte tutuyorum.
Ama en önemlisi Mehmet hocamın yaptığı motorun soğutma sistemini kullanarak suyu tahliye etmeye çalışmam lazım. Bunu da sorduğum hiç bir teken sahibi bilmiyordu açıkçası. Hayat kurtarıcı bir yöntem. Hatta bir ara bir yerde basit bir T hortum sistemi yapılmasından bahsediliyordu.
Ve teknede çoluk cocuk varken gerçekten panik olmamak, önemli, umarım başarabiliriz bunu.
Tekrar çok geçmiş olsun. Mücahit'in dediği gibi Stephen King romanı gibi..
-
Salmastralar çeşit çeşit. Genelde volvo deep seal kullanılıyor. Kauçuk bir körük. Tekne suya indiğinde içindeki havayı elle veya papağan pense ile sıkarak içindeki havayı boşaltmak gerekiyor.
Bizim kullandığımızda bu işleme gerek olmadan bir tahliye ile boşalıyor hava...
Tabi tahliyenin ucunu körlemek unutmamak lazım. )))
Eğer sintineye düşerse, tapası da çıkarsa özellikle de şaft dönüyorsa ciddi su girişi oluyor...
Sintine pompaları üzerinde yazanlar 2000, 3000 filan saatte attığı galon miktarından su.
Bence en az bir taneyi kenara koymakta yarar var, yedeğin yedeği mantığı ile...
Motor soğutmasına T filan yapmamak lazım.
Kırk yılda olacak bir hadise için alengirli sistemler, ayrıca deve boynu, antisifon sistemlere gerek yok.
Rahmetlinin dediği gbi "ürettiğin çözüm problemin kendisinden büyük olmayacak"
Panik olmamak önemli, ama ben beceremedim bu sefer.
Bakmayın burada ahkam kestiğime, çok daha sakin olmam lazımdı.
Çocuklar problemin büyüklüğüne veya aciliyetine bakmıyorlar...
Tek baktıkları sizin yüzünüzdeki ifade!