Heyamola Hey

Havuzluk => Seyir Anıları => Konuyu başlatan: Hakan Tiryaki - 17 Kasım 2018, 18:07:48

Başlık: Kısacık ama bir o kadar uzun bir seyir...
Gönderen: Hakan Tiryaki - 17 Kasım 2018, 18:07:48
Saat 19:00 gibi dellendim. Hızlıca küçük bir çanta hazırlayıp fırladım evden. Yolda Caner'i aradım, hadi dedim, ben çıkıyorum. O da okeye per zaten, markette karşılaştık. Dört paket Eti Burçak, üç şişe su ve bir miktar top kekten oluşan ikmali yüklenip, bir de üzerine sigara almayı unutup attım kendimi Yengeç'e.

Nasıl dellenmeyeyim arkadaş, bir benim kayığıma yer yok şu koca memlekette. Sabah belediyeye gittim, yıkacağız, kayık almıyoruz dediler, iki marinayı da aradım, parasın sokayım, neyse verecem dedim, yer yok dediler. Bağıra bağıra hava geliyor, karaya alamadık, kıçını bir yere bağlayamadık; geceler bildiğin zulüm. Esti mi ne diye fırla yataktan, atla arabaya, in kıyıya; ohh çek dön geriye. Sonra kaçan uykuyu kovala dur sabaha kadar...

Öğle saatleri Boynuzbükü'ne dalışa gittim, dönerken de D-Marin'de bir dalış daha patlattım ama yok arkadaş, kafa hep aynı, bildiğin kazan. Caner Göbün'de yatalım istersen demişti, Cem'de orada dedim, yatalım anasını satayım. Sabah erken çıkmak üzere sözleştik. Ama akşam hava durumuna baktıkça darlandım, attım kendimi sonunda Yengeç'e.

İlk sorun akşama kaldığım için yakıt alamamak, tüp alamamak vs şeklinde ikmal sıkıntıları. Salla gitsin dedim, bir saat yol. Aşağı yukarı sekiz saatlik yakıt var. Çay da içmeyiveririm.

Ağır ağır başladım yaklaşık doksan metre zinciri toplamaya. Arkadan Caner'de başladı demir almaya. Ertesi gün gelecek havaya inat, sanırsın nefis bir Mayıs gecesi. Rüzgar neredeyse yok, ay ilk dördün, gökyüzü berrak, 950 devirde 5 knot hızla başladım seyre.

Göcek adasını geçerken çoktan Haydar the Otopilot'a bırakmış kayığı, baş tarafta düşünceler ormanında gezinmeye başlamıştım. Ne yapacağım ben bu koca karınlı kızımı? Atsam atamıyorum, satsam satamıyorum, bir yere bağlayamıyorum, karaya alamıyorum.

Kafamı dağıtmak için gökyüzüne diktim gözümü. Bir yarım saat oyaladı beni. Bulamadım arkadaş; koskoca Büyük Ayı'yı bulamadım. Amorti, Pleiades'i buldum, ama kodumun Büyük Ayısını bulamadım.

Yassıcalar iskelemde ağır ağır kayarken yine döndüm soru işaretleri ormanına. Kış daha yeni geldi. Hadi bu sefer Göbün'e kaçtım, her seferinde kaçacak yer mi arayacağım? Ne zaman huzur içinde uyuyacağım? Bu tekne işinin keyfi neresinde; ben mi kazmayım, bulamıyorum keyifli bir tarafını?

Gün boyu öyle bir psikoloji içindeydim ki, biri gelse ver dese, al diyeceğim, beş para istemem, yeter ki al ve ben de rahat, deliksiz bir uyku çekeyim. Hepi topıu 6-7 mil yol, bitmiyor. Bitmiyor çünkü yine o meşhur izafiyet teorisi devrede; Yengeç'te zaman neredeyse durmuşçasına yavaş akıyor. Daha Göbün'e bağlamadan önümüzdeki haftayı, sonraki ayı, bitmek bilmeyecekmiş gibi gelen kışı düşünüyor, daralıyorum.

Sonunda Göbün'ün girişine geldim. İskeleye ferah ferah aborde oldum. Cemlerin hazır masasına çöküp bir duble rakımı içtim. Rahatladım mı, hayır, sadece birazcık gevşedim. Ne de olsa dostlarla bir aradayım ve az da olsa alkol girdi damarlarıma aylar sonra.

Yatmadan halatları çitleyip, sabaha karşı dörde deliksiz değilse de dinlendirecek kadar uyudum. Sabah rüzgarın uğultusuna uyandım. Çıktım bir tur attım, her şey yerli yerinde. Beş gibi koydum kafayı, sekize kadar tekrar uyudum.

Sekizde kalkıp çevreyi gezdim. Nasıl da güzel bir koy ve nasıl da kayıtsızım çevremdeki güzelliğe karşı, dehşete düştüm. Cem'in kayıkta yaptığımız kahvaltıya kadar bön bön gezdim ortalıkta. Derken yağmur yeniden başladı.

Kamaraları bir kez daha kontrol ettim; sızıntı inanılmaz azalmış, bir parça sevindim. Attım kendimi restorana. Saatler oldu, aralıksız ve aynı şiddette yağıyor. Yengeç koyun girişinde adeta süs gibi, bir aksesuar gibi hareketsiz, kayıtsız duruyor. Durup durup ona bakıyor, durup durup aynı soruyu soruyorum kendime; ne halt edeceğim ben bu koca karınlı kızımla...

Yarın hava kalınca, öğle gibi Göcek'e dönmeyi planlıyorum. Bir taraftan da içimden bir ses bırak olduğu yerde, atla yüzerek kaç diyor...
Başlık: Ynt: Kısacık ama bir o kadar uzun bir seyir...
Gönderen: Cem Gür - 17 Kasım 2018, 18:38:38
Ka ça maz sıııın !!!

Kaderleriniz göbekten birleşmiş bir yol. Zor kaçmak. Doluya koysan boşalmayacak, boşa oysan dolmayacak. Ama önünde sonunda her ikinizi de rahatlatan bir çözüm bulacaksın.

Başlık: Ynt: Kısacık ama bir o kadar uzun bir seyir...
Gönderen: Hakan Tiryaki - 17 Kasım 2018, 20:25:37
O dediğin yolu bir bulursam yeniden doğacağım :)
Başlık: Ynt: Kısacık ama bir o kadar uzun bir seyir...
Gönderen: Ali Ünalan - 17 Kasım 2018, 20:27:46
Amanın sigarasız seyir bir kaç kez bende unuttum ne ızdıraplar çekmiştim :)
Başlık: Ynt: Kısacık ama bir o kadar uzun bir seyir...
Gönderen: Hakan Tiryaki - 17 Kasım 2018, 21:25:44
Amanın sigarasız seyir bir kaç kez bende unuttum ne ızdıraplar çekmiştim :)

Hala sigarasızım  :) Neyse ki çok bağımlı sayılmam :)

Ama olsa iyi olurdu beee...
Başlık: Ynt: Kısacık ama bir o kadar uzun bir seyir...
Gönderen: Hakan Tiryaki - 18 Kasım 2018, 21:20:11
Sabahın ilk saatleri. Güneş nazlanıyor. Deniz mermer gibi pürüzsüz, zümrüt kadar duru. Sabaha karşı beklediğimiz hava geldi mi bilmiyorum. Kütük gibi uyumuşum. Ortalık sakin, restorandakiler daha yeni uyanmış. Huzur sözcüğünün vücut bulmuş hali bu sabah Göbün.

Caner ve Cem'in kayıklarında yaşam belirtisi yok. Biraz fotoğraf çekesim var. Sonra dingide kalan suları temizledim. Önceki gece artık batacak kadar dolmuştu. Ulan yine sigaram yok!

Cemler uyanana kadar kahvaltı yalan. İki top kek çaktım. Biraz su. Teknede olup olan ikmal bu:) Sonra yine attım kendimi dışarı.

Öğleye doğru kahvaltının da rehavetiyle attım kendimi Yengeç'e. Biraz uyumaya çalıştım. Olmadı. Ne zamandır salladığım bir kaç kıytırık iş yaptım. Yengeçte bunlardan öyle çok var ki...

Öğlen Caner'in biti kanlandı, ben gidiyorum dedi. Baktım hava durumuna, ı ıhh, Pazartesi sabah saatlerinde 7-8 hava veriyor. Bu kadar kaldım, bir gece daha kalırım ben dedim. Attım palamarını, gitti.

Akşamüstü içinde iki çiftle bir tekne daha geldi. Gümüş sürüsüne bakıyorlardı. Dedim bekleyin, iki kuzu var, şimdi gelir, katar sürüyü önlerine. Sabahtan beri onları izliyorum ne de olsa.

Adamlardan birinin gözleri parladı akyaşarı duyunca. Acaba dedi kıyıdan alabilir miyiz? Karşıdaki dingi bebim dedim, alın, takılın. Önce anlam veremedi sanırım. İnsablar cidden alışık değiller bu tip tekliflere. Motorda benzin var, dingide bidonla yedek de var dedim ve sanırım ciddi olduğuma ikna oldular.

Sonraki bir saatim onları izleyerek geçti. Kendim tutmam ama sempatim vardır her daim balık hastalarına. Bir lokum almışlar, artık her neyse o, mutlu bir ifadeyle döndüler. Yemeğe davet ettiler. Deniz mahsulü yemiyorum deyince bir kez daha tıhaf baktılar:)

Akşam Cemlerle yedik yemeği. Deniz sakin. Hava kararsız. Yağmur gelecek ama me zaman belli değil.

Bu arada yeni gelen bir teknedeki hatunun yedek paketi varmış. Nasıl zavallı bir ifadeyle bir dal sigara istediysem, paketi verdi sağolsun. Sonunda sigaram var!

Göbünde son gecem gibi. Birazdan devrilip koca karınlı kızımda bırakacağım kendimi düşünceler ormanına...(https://uploads.tapatalk-cdn.com/20181118/1b834998030f5ad29bb335a211a4e62b.jpg)(https://uploads.tapatalk-cdn.com/20181118/c2daa21948f201ea0e5048b470235e0a.jpg)(https://uploads.tapatalk-cdn.com/20181118/445e7024c2ce9cfe94423c2266779f00.jpg)(https://uploads.tapatalk-cdn.com/20181118/a06e4d93c0978b84b3af4a24432423b4.jpg)(https://uploads.tapatalk-cdn.com/20181118/f4513fabc9908b73e432b463338952ae.jpg)

SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

Başlık: Ynt: Kısacık ama bir o kadar uzun bir seyir...
Gönderen: Ahmet Kabaalioğlu - 18 Kasım 2018, 21:27:40
Ortam çok keyifli görünüyor.
Başlık: Ynt: Kısacık ama bir o kadar uzun bir seyir...
Gönderen: Hakan Tiryaki - 18 Kasım 2018, 21:28:19
Sakin ve huzurlu...

SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

Başlık: Ynt: Kısacık ama bir o kadar uzun bir seyir...
Gönderen: Doğan Erbahar - 18 Kasım 2018, 21:58:34
Okurken benim keyfim yerine geldi empatiden... o kadar diyeyim yani  :)
Başlık: Ynt: Kısacık ama bir o kadar uzun bir seyir...
Gönderen: Hakan Tiryaki - 18 Kasım 2018, 22:02:44
Sevindim. :)

SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

Başlık: Ynt: Kısacık ama bir o kadar uzun bir seyir...
Gönderen: Necip Bulut - 18 Kasım 2018, 22:06:17
Gerçekten büyüleyici bir ortam, Göbün işte :)

Yengeç’in baş hizasında bir Nauticat görüyorum galiba, hem de 44 sanki...
Başlık: Ynt: Kısacık ama bir o kadar uzun bir seyir...
Gönderen: Hakan Tiryaki - 18 Kasım 2018, 22:08:17
Gerçekten büyüleyici bir ortam, Göbün işte :)

Yengeç’in baş hizasında bir Nauticat görüyorum galiba, hem de 44 sanki...
Gitti o Nauticat ve evet, 44'tü. Ve her seferinde olduğu gibi sen ve Haz geldi aklıma...

SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

Başlık: Ynt: Kısacık ama bir o kadar uzun bir seyir...
Gönderen: Necip Bulut - 18 Kasım 2018, 22:12:35
 :) Eski günler ah  C:-)
Başlık: Ynt: Kısacık ama bir o kadar uzun bir seyir...
Gönderen: Hakan Tiryaki - 19 Kasım 2018, 13:40:48
(https://scontent.fist3-1.fna.fbcdn.net/v/t1.0-9/46474778_10156868971087855_6843030556444196864_n.jpg?_nc_cat=104&_nc_ht=scontent.fist3-1.fna&oh=14660fd43a5090c8b5a64939d6b2d116&oe=5C735B31)

Ve ağır ağır Göcek.
Başlık: Ynt: Kısacık ama bir o kadar uzun bir seyir...
Gönderen: Bülent Büyükdağ - 19 Kasım 2018, 14:01:20
Bir balık ya bayattır ya değildir, ya sigara bağımlısının tekisin (benim gibi) ya değilsin. Çoğu azı yok. Ama meret, olmayınca, Büyük Ayı kayboluyor işte.
Başlık: Ynt: Kısacık ama bir o kadar uzun bir seyir...
Gönderen: Ahmet Kabaalioğlu - 19 Kasım 2018, 14:29:50
Yengeç’in baş hizasında bir Nauticat görüyorum galiba, hem de 44 sanki...

Abi resmi büyüttüm küçülttüm hangisi olduğunu anlayamadım. baş bodoslaması görünen mi acaba?
Başlık: Ynt: Kısacık ama bir o kadar uzun bir seyir...
Gönderen: Kemal Gündüz - 19 Kasım 2018, 14:54:57
Yengeç’in baş hizasında bir Nauticat görüyorum galiba, hem de 44 sanki...

Abi resmi büyüttüm küçülttüm hangisi olduğunu anlayamadım. baş bodoslaması görünen mi acaba?

İskeleye baştankara bir tekne var, arkada mataforası olan. Galiba o


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Başlık: Ynt: Kısacık ama bir o kadar uzun bir seyir...
Gönderen: Ahmet Kabaalioğlu - 19 Kasım 2018, 14:59:39
Yengeç’in baş hizasında bir Nauticat görüyorum galiba, hem de 44 sanki...

Abi resmi büyüttüm küçülttüm hangisi olduğunu anlayamadım. baş bodoslaması görünen mi acaba?

İskeleye baştankara bir tekne var, arkada mataforası olan. Galiba o


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi

Evet abi şimdi çözdüm evet askıda botu olan sanırım.
Başlık: Ynt: Kısacık ama bir o kadar uzun bir seyir...
Gönderen: Kemal Gündüz - 19 Kasım 2018, 16:11:12
Yengeç’in baş hizasında bir Nauticat görüyorum galiba, hem de 44 sanki...

Abi resmi büyüttüm küçülttüm hangisi olduğunu anlayamadım. baş bodoslaması görünen mi acaba?

İskeleye baştankara bir tekne var, arkada mataforası olan. Galiba o


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi

Evet abi şimdi çözdüm evet askıda botu olan sanırım.


Güzel tekne ama, bizim iklime çok uygun değil sanki. Birde ciddi bütçe gerekiyor. Temsilcisi 490.000 € gibi bir rakam talep ediyordu 44 için


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Başlık: Ynt: Kısacık ama bir o kadar uzun bir seyir...
Gönderen: Necip Bulut - 19 Kasım 2018, 18:44:18
Ahmet’cim evet baştankara arkada bot asılı olan.

Kemal kaptanım bizim iklime uygun olmadığı doğrudur. Kıç kısma bimini eklemek bile problem, ciddi çalışma istiyor ve evet gerçekten güzel tekne :)

Bütçesinin yüksek olduğu da doğru ama o fotoğraftaki büyük olasılık 1980 li yılların kayığı, yani 100-120,000 euro bandında bulunabilir.Elbette bu rakamda 35-40 yaşındaki kayık için oldukça yüksek ama malum ; gönül işi bu...
Başlık: Ynt: Kısacık ama bir o kadar uzun bir seyir...
Gönderen: Kemal Gündüz - 19 Kasım 2018, 20:51:48
Ahmet’cim evet baştankara arkada bot asılı olan.

Kemal kaptanım bizim iklime uygun olmadığı doğrudur. Kıç kısma bimini eklemek bile problem, ciddi çalışma istiyor ve evet gerçekten güzel tekne :)

Bütçesinin yüksek olduğu da doğru ama o fotoğraftaki büyük olasılık 1980 li yılların kayığı, yani 100-120,000 euro bandında bulunabilir.Elbette bu rakamda 35-40 yaşındaki kayık için oldukça yüksek ama malum ; gönül işi bu...


Haklısınız, çok güzel ve taş gibi bir kayık


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Başlık: Ynt: Kısacık ama bir o kadar uzun bir seyir...
Gönderen: Mücahit Karabaş - 20 Kasım 2018, 00:13:11
Sevgili Tiryaki Reis,

Tirhandil denen güzellik asırladır nazlı nazlı salınıyor Ege’de… Hepimizin kayığı en güzel kayık ama Yengeç harbi güzel bir kayık. Bir büyüğümüz biz Türkler hafif şişman kadın severiz demişti. Yengeç’i de o koca karnı yüzünden mi seviyoruz nedir?

Tirhandil her zaman tirhandildir ve her zaman güzeldir. İki sene önce Kaş’a geldiğimde Yengeç’le tanıştığımda onun güzelliğinin sadece genlerinden kaynaklanmadığını, ikinizin toplam enerjiniz sayesinde dışarıya o kadar güzel göründüğünü anlamıştım. Aranızdaki iletişimi ve birlikteliğinizi kimsenin bozamayacağına kanaat getirdim. Ben de O’nu gören ve  etkilenen herkes gibi kendisinden ne kadar hoşlansam da Dünya ahret Yenge(ç)imiz olabilirdi ancak…

Yengeç’i senin sayende daha çok tanıdık. Ne kadar zorlu yolculuklar yaşadığınızı anlattın ama O’nu bize hiç şikayet etmedin. Benim aşkta , sevgide en önemli kriterlerimden birisi sevdiğini kimseye şikayet etmemektir. Sen anlattıkça Yengeç ünlendi. Seninle özdeşleşti. Bir cümle ikinizden birisiyle başlıyorsa diğerinizle biter oldu. En iyi tekne arkadaşının teknesi derler ya? Yengeç gerçekten en güzel arkadaş teknelerinden birisi oldu çoğumuz için. Yengeç’i alıp uzak diyarlara kaçırdın. O senin hayatını değiştirdi gibi görünse de Sen de onun hayatını acayip değiştirdin. Onun için Kaş’ta ne çok kavga, ne çok mücadele ettin. Şimdi de Göcek'te vermeye devam ediyorsun.

Başka insanların hayatına yorum yapmak tavsiyede bulunmak çok kolaydır. Sen benden büyük olduğun için akıl vermek veya tavsiyede bulunmayı uygun bulmuyorum. Sadece şunu bilmeni istiyorum. Sen ve Yengeç için maddi manevi destekte bulunamasak da ikinizi de seviyoruz. Her zaman ikinizi birlikte görmek isteriz. Ama tüm beraberliklerin bir sonu olabilir. Her son başka başlangıçların kapısını aralayabilir. Bir çocuğun boşanan anne babasından birisinde kalmak istemesi gibi, siz Yengeç’le yolları ayırırsanız Ben Sen’de kalmak isterim. Çünkü bir daha kimse Yengeç’i senin gibi anlatamaz. Ama Yengeç seninle olsun ya da olmasın Sen en güzel deniz ve tekne hikayelerini bize anlatmaya devam edebilirsin. 

Neyse, Mazhar Alanson’dan dinleyelim;
 

Güzel günler bizi bekler …

Başlık: Ynt: Kısacık ama bir o kadar uzun bir seyir...
Gönderen: Mehmet Erem - 20 Kasım 2018, 11:21:26
Çok güzel anlatım Tiryaki...
Göbün resmen gözümde tütüyor, gün sayıyorum
Başlık: Ynt: Kısacık ama bir o kadar uzun bir seyir...
Gönderen: Ahmet Kabaalioğlu - 20 Kasım 2018, 11:45:11
Çok güzel anlatım Tiryaki...
Göbün resmen gözümde tütüyor, gün sayıyorum

Bir gün biz kuzeyliler de gider inşallah bu tablo gibi yerlere :)
Başlık: Ynt: Kısacık ama bir o kadar uzun bir seyir...
Gönderen: Kemal Gündüz - 20 Kasım 2018, 13:45:53
Çok güzel anlatım Tiryaki...
Göbün resmen gözümde tütüyor, gün sayıyorum

Bir gün biz kuzeyliler de gider inşallah bu tablo gibi yerlere :)

Ahmet hep buradalar özellikle Ruslar. Ekim başı Göcek’te epey kalabalıktılar. 10 Kasım yarış katılımcıları bizlerden fazla idiler görebildiğim kadarı


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Başlık: Ynt: Kısacık ama bir o kadar uzun bir seyir...
Gönderen: Ahmet Kabaalioğlu - 20 Kasım 2018, 14:15:10
Çok güzel anlatım Tiryaki...
Göbün resmen gözümde tütüyor, gün sayıyorum

Bir gün biz kuzeyliler de gider inşallah bu tablo gibi yerlere :)

Ahmet hep buradalar özellikle Ruslar. Ekim başı Göcek’te epey kalabalıktılar. 10 Kasım yarış katılımcıları bizlerden fazla idiler görebildiğim kadarı


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi

Kemal Abi , hani Bülent bize Kuzeyliler lakabını taktı ya. O yüzden  bir gün gideriz belki diye yazdıydım. Hem Ruslar bize göre daha da kuzeyli. ;D
Başlık: Ynt: Kısacık ama bir o kadar uzun bir seyir...
Gönderen: Kemal Gündüz - 20 Kasım 2018, 15:06:46
Çok güzel anlatım Tiryaki...
Göbün resmen gözümde tütüyor, gün sayıyorum

Bir gün biz kuzeyliler de gider inşallah bu tablo gibi yerlere :)

Ahmet hep buradalar özellikle Ruslar. Ekim başı Göcek’te epey kalabalıktılar. 10 Kasım yarış katılımcıları bizlerden fazla idiler görebildiğim kadarı


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi

Kemal Abi , hani Bülent bize Kuzeyliler lakabını taktı ya. O yüzden  bir gün gideriz belki diye yazdıydım. Hem Ruslar bize göre daha da kuzeyli. ;D

Ben espriye Fransız kalmışım o zaman. Birde bu cümle sonlarına farklı harfler, aç parantez, kapa parantez falan konuyor, hepten Fransız kalıyorum


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi