Buzdolabı olabilir, hatta 35 ft üstü tekneler de olabilir, ama puro lüx değil bir yaşam biçimidir. Duman ile statü ve keyfi körükleyen insanlarPuro; güç, başarı, takdir ve ince zevkler üzerine kurulmuş bir tutku, heyecan ve statü simgesi. Puro, yakılmasından saklanmasına, içilmesinden satın alınmasına kadar çok zengin bir kültüre sahip olduğu için profesyoneller klanında ziyadesiyle ilgi görmektedir.
Neden Puro ?“Siz hala çorabınızda sakladığınız Kısa Maltepe’mi içiyorsunuz? Bizim ligimiz farklı toprağam.”
“Bugün üzerimden geçen bütün to-do-listlere ithafen ruhuma nefes aldırıyorum”
“Brainstorming sessionında puroyu yakınca çok kreatif oluyorum”
“Beyler muhabbet güzel, hemen kalkmayacaksak yakıyorum.”
“Anlaşmamızı kutlayalım. Marka seçeneğimiz bol. Buradan buyurmaz mısınız?”
“Bizim kayınço hediye getirmiş yurtdışından bi deneyelim bakalım.”
“Keyif için yakıyorum.”
Profesyonel Puro Adabı*Puro; ihale alınca, yıllık hedefler tutturulunca, kampanya ödül alınca, Facebook’ta bir milyon fan sayısına ulaşınca, performans primi alınca, tekneyle denize açılınca, hüzünler kapıyı çalınca, tuttuğun takım maçı kazanınca gibi farklı okazyonlarda içidir. Ama profesyonel olanı yalnızken içmek ve yalnızken içtiğinin, konu ile ilgili yılların profesyoneli olduğunun iletişimini yapmaktır.
* Puro, sigara gibi değildir, zaman ayırmak gerekir. Irgat gibi toplantı arasında, otobüs molasında, tuvalet kuyruğunda, Üsküdar-Beşiktaş arası motorda, trigonometri sorusu çözerken puro içilmez. Anlamlı zaman ayırmak, ilgi alaka göstermek adeta puro ile bütünleşmek ve hakkını vermek gerekir.
* Puro; antrikot, döş, çöz kesen mahalle kasabı gibi satır veya bıçak ile kesilmez. Profesyonel olan giyotinle (cutter) kesmek ya da punch ile delmektir. Punch ile delmek profesyonel statülerin dağıtıldığı konseyde bi tık daha fazla puan getirir.
* Puro, hayvan gibi ortadan kesilmez, kesildiği takdirde wrapper meme yapar.
* Puroyu zippo, tokai, bic vs gibi çakmaklarla yakmaya çalışmak; toplantı esnasında aniden genel müdürün alnına vurup “Üfle!” demekten farksızdır. Profesyonel olan, tahta kibrit, torch veya kutusundan çıkan sedir sheetler ile yakmaktır.
* Puroyu sigara gibi içine çekenler; maili forward edip “Action pls” diyenlerle, izleteceği videoyu kontrol etmeden sunum yapanlarla, yemekhanede tabağını tepeleme dolduranlarla, ağızını ekmekle silenlerle, takım arkadaşlarının özel hayatlarının tüm bilinmeyenleri hakkında amirine bilgi verenlerle, tuvalette sifonu çekmeyenlerle uzaktan akrabadır. Profesyonel olan puroyu içine çekmemek ve söndürmemek, dumanında demlenmek, külü ile göz temasını kaybetmemektir.
* Puroyu; kapalı ortamda , evde, ofiste izin almadan içmek; aşık olduğun kızın dişindeki maydonuzu tırnağınla kazımak gibidir.
* Futbol takımı tutar gibi hep aynı marka puro içmek, comic sans fontu ile sunum hazırlamak ile eş değerdir. Global profesyonel standartlarında kabul gören, farklı markalardan zevk almak, günün hangi saatinde hangi markanın içileceğine hakim olmaktır.
* Puro külünün karakteristiği vardır. Amele gibi küllüğe vurularak kül dökülmez. Külü dertleri ile başbaşa bırakıp kendi kendine vedalaşmasını izlemektir adaba uyan.
* Puronun g..tte, göğüste, kuyruk sokumunda, kasıkta, bacakta sarıldığına dair geyik yapmak; atlarla liderlik eğitiminde eğitmene uzun eşek oynamayı teklif etmek gibidir. Uzak durulmalıdır.
* “Hacı bi puro versene tüttürelim” diye konuya giren otlakçılar; profesyonel puro içicileri derneğinin kapısından sadece 23 Nisan’da girebilirler.
* Pisuvarda çişini yaparken Moleskine’nini “İki dakka tutar mısın?” demiyeceğin adamdan, ezilip büzülüp duty freeden puro sipariş etmek hiç profesyonel değildir.
* Alınan puronun kutusu, besmeleyi müteakip hayır duaları ile açılırken, yüzde çocuksu bir tebessüm, damakta hafif bir kuruma, kalpte tatlı bir çarpıntı olması, amatör puro ruhunun profesyonel izdüşümüdür.
* Puro insanları, dekman gibi purolarını; buzdolabında, zarfta, orijinal kutusunda, arabanın torpidosunda, emaye tencerede, davul fırında, ÖzKuruşlar poşetinde saklamazlar. Profesyonel puro insanlarının bebekleri gibi baktıkları; nemini, hüznünü dengeledikleri havalı humidorları vardır. Humidorun sedir ağacından olanı yada en kötüsü sedir ağacı kaplama olanı makbuldur. Humidor, puro içicisi için otomobil almaya benzer, araştırması yapılır, fonksiyonel olması önemlidir ama dizaynı da ofise, eve – durduğu köşeye asalet ve karizma getirir. Humidor alınır ve bir kaç gün uygun nemlendirme koşulları için gerekli işlemler sabırla ve sıra ile yapılır. Humidor puroların saklama kabı değildir, puroların yaşadığı evidir.
* Puro insanları puronun yanında; abugannuş, saç oruğu, patlıcan ezme, mumbar dolması, içli köfte, sucuklu kuru fasulye veya belan tava gibi şeyler yemezler. Puro keyiflerini, kuruyemiş ve ilgili puro markasına uygun profesyonel bir içecekle tatlandırırlar.
* İlkel kabile diskolarında kız tavlamak için suratına duman üflemek geçer akçe iken, profesyonel bir puro insanının dumanını herhangi bir kişinin yüzüne üflediği vakanüvistler tarafından tarihin tozlu yapraklarına not edilmemiştir.
* Profesyonel puro insanı, purosunu asla gömlek cebinde, kıç cebinde, kulak arkasında taşımaz. Herkeste bulunmayan havalı bir kılıfta taşıyarak nemini, hüznünü ve fiziksel yapısını korur.
* İş seyahatine giderken; giyeceklerden önce kaç adet puro alınması gerekliliğinin fizibilite çalışması yapılmalıdır. Hangi okazyonda, hangi puro içileceğini hesaplayan ve buna uygun seyahat humidorunu organize eden profesyoneller, ruhlarına nefes aldıracak paralel evren geçitini bulanlardır.
* Kurumuş, delinmiş, mantar olmuş, küflenmiş, yan masada bırakılmış puroyu içmek sokakta kotik toplamaktan farksızdır. İlgili puro ve arkadaşlarının yaşama umudu var ise ivedilikle yoğun bakıma alınmalı ve piyasanın çok vakıf olmadığı profesyonel tekniklerle itina ile bakılmalıdır.
* “Havana purosunun hepsi Küba’dır. Ama her Küba purosu Havana değildir”
(Ahmet Muhip Dıranas)Küba’dan gelen puro güzeldir. Ama yetiştirildiği yer, tütün çeşitleri, fabrikası, cinsi, boyutu (vitolası) gibi parametrelere hakim olmak önemidir.
* Profesyonel puro insanı, araştırmayı, puro hakkında sohbet etmeyi sever. Gerekirse kredi çekerek limitli üretilen puroları satın almayı göze almalı ve bu deneyimin entegre pazarlama iletişimini tüm sektörde nakış gibi işlemelidir.
* Puro içmeyenin Küba seyahati sonrası getirdiği çakma puroları puro içicisi anlar, bilir ama nezakaten çaktırmaz. Hele ki seyahat dönüşü bu puroları, meyve sebzenin arasında balkonda iki yıl sakladıktan sonra “ Aaa Necmettinlerle gittiğimizde almıştık, sana verelim” cinsi söylemlerle vermişlerse; zamanında humidorundaki purolarına sarkmaya çalışan ofisteki çaycı, junior pazarlama uzmanı veya stajyere hediye edilir.
* Puronun sahtesi çoktur, profesyonel puro içicisi buradaki gelişmeleri takip eder, kutusundan, etiketinden, kutusunun menteşesinden, seri numarasından bunları anlar. Bulgar çakması ile Kuba çakmasının farkını bilir. Cohiba’nın bandının üzerinde 3 sıra nokta olduğunu, menteşenin içerisinde “ Made in Germany” yazdığını, Habanos sitesinden seri numarısının kontrol edilebileceğini ve etiketinin renginin , emboss baskısının kutunun üzerindeki Habanos yazısının hangi açı ile yapışması gerektiğini bilir.
Puro, zengin kültürü ile birlikte bir hayat tarzıdır, hobidir, rahatlamadır. Profesyonel hayatın sanal karakterlerinin kartvizitlerine meze olmaması gereken nitelikte ve derinliktedir.
“İyi bir puro bir kadına benzer. Doğru şekilde belli aralıklarla “İlgi Göstermezsen” söner ve senden gider.”(Cahit Sıtkı Tarancı)