Uzun yıllar bir tasarımcı olarak çalışırken hiç sevmediğim bir şey varsa yaptığım çalışmaya anlam yüklemeye gayret etmekti. Özellikle logo ve kurumsal kimlik çalışmalarında anlatır da anlatır reklamcı kısmı. İşte bilmem ne harfinin şu kıvrımı dinamizmi, turuncu renk iletişimi simgeliyor falan gibi sıkar durur reklamcı kısmı
Kendi adıma iki şeye önem verdim her daim; akılda kalan ve estetik olması.
Heyamola için logo çalışmasını seve seve yaparım dedim forum henüz kurulurken. Çünkü blog kısmından izlediğim kadarıyla "Heyamola" sözcüğünün hakkını verecek yönde ilerliyordu. Daha ilk baştan, daha önce de belirttiğim gibi bende çağrıştırdığı şey deniz ve emek oldu. İlk başlarda halatlara asılmış bir kaç el vardı zihnimde. Üzerine çalıştım da aslında ama çıkan işten pek tatmin olmadım ve vazgeçtim. Sonra blog sayfasında kapak fotoğrafı olarak bas bas bağıran Şevval takıldı gözüme. Bir çektirme yapımından, seyrine emek kelimesinin vücut bulmuş halidir. Köklü, geleneksel ve hepsinden önemlisi bu denizlerin kayığı. Kendi adıma aradığımı buldum ama fikir olarak sadece. Bir sonraki aşama uygun bir çektirmeyi figüratif bir hale getirmek ama bunu yaparken ne çok gerçekçi, ne de çok sitilize etmeden yapabilmekti. İnternet ortamında ne kadar çektirme fotoğrafı varsa tamamını inceledim. Sonunda bir makalede bulduğum gerçek bir çektirmeyi alıp yeniden çizdim. Ana hatlarına hiç bir şekilde müdahale etmedim. Sonuçta gördüğünüz imge çıktı ortaya. İlk bakışta sempatik, biraz olsun kafa yorulduğunda köklü, sağlam, dahası bir tarihi var. Renklendirirken bile hala denizlerde yüzen bir Karadeniz çektirmesini referans aldım.
Deniz kısmına gelince, zaten kafamda hazırdı. Osmanlı döneminde kullanılan deniz betimlemesini daha önce Denizci Kahvesi logosunda da kullanmıştım. Aynen aldım.
Uzun lafın kısası; kafamdaki forum imajı marina değil, barınaktı; Bağdat Caddesi değil, Kurucaşile'ydi. Varmak istediğim sonuç görkem değil, özgünlük, sadelikti.
Son olarak teknik kısmına gelirsek; daha önce de bahsetmiştim, bir logo tasarlarken her türlü uygulama alanını düşünerek yaparız bu işi. Yani, merak etmeyin, bittiğinde her yere uyar
Benden bu kadar. Gerisi size kalmış. Ufak tefek değişiklikler mutlaka olur ama bunlardan birini kullanmaya karar verirsek.
Kullansak da, kullanmasak da ben keyif aldım, dinlendim hazırlarken...
"Clouds and winds and oceans I choose my fate to be... Whom the sea has taken Never shall be free."