aslında gerçek adı ölü adamların gözleri .. İngilizce bir terim , dead men's eye. Sonrasında dead eye olarak kullanılmış. Bizim denizcilik dilindeki karşılığı boğata.
Ben ölü denizcilerin gözleri diye çevirdim. Önce teknik ayrıntı.. Bu ahşap bloklar çarmıhların tekneye bağlanıp, gerilmesinde kullanılıyor.
Tayo Mar 'ın yeni , orjinaline uygun mizana direği artık bu ölü denizcilerin gözleri ile tekneye gerdirilecekler. İlk partisi bitti.
Bu ahşap blokları kullanmamın nedeni sadece görsellik değil. İlk bakılşta üç dilli makara görevi görseler de hareketli bir kısmı olmadığından sanki sürtünmeden dolayı kullanımı çok zor ve zahmetli gibi duruyorlar.
İnternette hayli araştırdım. Kullanımı liftinler çıkınca çok önce terk edilmiş. Yani bunlar klasiğin de klasiği yani. Ancak inanılmaz bir tasarım. Bir tanesini orjinaline uygun yapınca ortaya çıktı.
Bu ahşap bloğun hem deliklerinin içi , hem de yüzeyi bombeli. Bu özelliğinden dolayı halat , bloğa çok az noktadan temas ettiğinden ve bu delikler muhtemelen balina yağı v.b. gibi hayvansal yağlar ile yağlandığından hem doğal liflerden yapılma halatları koruyor , hem de sanki neredeyse normal bir makara gibi çalışıyorlar. Ben vazelin kullanacağım.
Bloğu enine saran çarmıh halatı ise , hem bloğun yük altında dağılmasını önlüyor hem de düğümlerden kaynaklanan halattaki güç kaybını önlüyor. Üstelik , insan gücü ile gerildiğinden, çelik halatlardaki liftinler gibi aşırı germe ve ahşap direğe zarar verme riski de ortadan kalkıyor.
Bir önemli özelliği de ısı farklarından dolayı liftin gibi kendi kendine gevşemiyor. Yapmadan bu derece iyi bir tasarım olduğunu fark edememiştim. Yapınca fark ettim. Tabi bir önemli özelliği de ucuz.. Tanesi 7 TL ye filan maloldu.
Standart bir liftin bunun neredeyse tam on katı.
Bu bloklar arasındaki nispedten daha ince ve blokları germeye yarayan halatın adı ise ' filador ' . İngilizcesi Lanyard. Filador , denizcilikte kullanılan kısa halatlara verilen isime dönüşmüş artık bu blıklar kullanılmayınca.
Hiç hareketli aksamı olmayan, çok az sürtümne yüzeyine sahip, normal bir makara gibi çalışan, çok iyi tasarlanmış bir palanga aslında.
Tam da geçenlerde yazdığım nedenle kullanılmıyor artık.. satılması mümkün olmayan , ancak yararlı ve faydalı ucuz bilgiyi sistem bir şekilde yok ediyor işte..
Bu günümüze ait olmayan randa armayı ve yol tekneyi kullanmaya başladığımdan beri bu küçük görülen neredeyse aşağılanan, günümüzde terk edilmiş, ilkel olduğu düşünülen armayı kullandıkça hayrete düştüm.
Şimdi çoktan göçmüş gitmiş eski denizciler kim bilir ne bedeller ödediler de bu ucuz ancak son derece güvenli blokları icat ettiler.
Kim bilir kaç direk , çarmıhları düzgün bağlanmadığı için kırıldılar, kim bilir büyük küçük kaç tekne battı , kim bilir kimler bu yüzden yaşamını yitirdi daha yaşayacak çok günleri varken.
Teknenin en önemli bağlantı barçası bu. Kayıtlı bir tarihi yok ya da ben bulamadım ama şimdi terk edilmiş olan bu mükemmel tasarım , Tayo Mar'ın mizana direğini yerli yerinde tutacak.
Halatları çıkarınca , gerçekten de bir kuru kafayı andırıyor. Ancak kurukafa şeklinden çok , deliklerin altına , halat kaysın diye açılan oluklar bu kuru kafaya çok hüzünlü bir ifade veriyor. Göz gibi görünen bu delikler o kadar dikkat çekici ki muhtemelen o yüzden böyle bir isim verilmiş. Sırayla dizildiklerinde her bir çarmıh için en az altı delik var. Yan yana dizildiklerinde gerçekten de ölü denizcilerin gözleri ismini hak ediyorlar.
Dilimizdeki karşılığının da boğata olması yani Nuri reis belki daha iyi bilgi verir ama sanki boğmaktan geliyor olması , yani dilimizdeki karşılığının da bir şekilde ölüm ile ilişkilendirilmiş olması ne ilginç değil mi?
Belki de bilindik makaraların bulunmasından çok önce, antik çağdan kalmadırlar.
Denizin bilinmezliklerinden korkan o antik çağ denizcilerinin bir refleks olarak geliştirdikleri , şahsileştirdikleri , tanrılaştırdıkları kötü denizleri korkutup, sakinleştirmek için kullandıkları bir sembol de olmasın.. ?
Öyle ya! zaten ölmüş olan denizciler neden korksunlar ki o devasa şiddetten. kötü tanrılardan ,iblislerden..
Çok korktukları ve bu yüzden tanrısallaştırdıkları bu bilinmez tehlikeleri ve kötü şartları benzer ancak onlar ile birlikte olan daha önce ölmüş olan denizciler ile korkutmaya çalışmak, benzer şekilde karşılık vermek, şimdi bize ne kadar da batıl bir inanç gibi geliyor değil mi. ? Ancak bu batıl inancın altındaki bir bebek masumiyetini görmemek mümkün mü ?
İşte bu ölü denizcilerin gözleri artık Tayo Mar da olacaklar. Çılgın sahibine rağmen Kötü denizleri Ondan uzak tutmaya çalışacaklar.
Yazarken şunu farkettim bu arada.. Ölü oldukları için bu kadar cesurlar. Korkusuzlar çünkü ölüler. O yüzden isimlerini de değiştirmek gerek bence .. Buna hakkım var mı peki?
Koca ülkede benden başka kullananı görmedim.. O zaman değiştirebilirm belkide.
Cesur denizcilerin gözleri.. Brave sailor's eyes..