Şu , " aralık teorisi" ile ilgili Murat reisin çevirilerini okurken , bir sonraki makaleleri de inceledim. Malum bu slot effect yani aralık teorisi diye çevirdiğimiz olgu, temelde rüzgarın yelken üzerinden ayrılmamasına dayanıyor.
Yazar, direk keistlerini de incelemiş ve raya geçirimiş yelkende şöyle bir sıkıntıdan bahsediyor. Rüzgar açısı büyüdükçe , bumba teknin aksından uzaklaşıyor , ancak ray , sabit kaldığından, yelkenin orsa yakası ile yelkenin kendisi ve direk arasında kalan üçgen bölgede havanın ayrışması söz konusu oluyor. Yazar , bu işe ciddi kafa yormuş, direk kesiti dahi geliştirmiş.
Bildiğim, yön değiştiren direkler de var.
Gelelelim yazarın hiç değinmediği belkide bilmediği gargari halkalarına. Gargari halkaları, yelkeni direğe bağlı tutan, ahşap üzeri deri kapllı halkalar. Kısa bir ip ile yelkene bağlanıyorlar.
Gargari halkaları sayesinde , yelken hem direkten bir miktar uzakta kalıyor ve yelken rüzgar açısına göre gargari halkaları sayesinde dönüyor.
İyide dünyanın bir akıllısı benmiyim? Bu kadar , direk tasarımcısı, tekne yapımcısı, mühendisi. Bilmiyorlar mı bu basit ve " modern " raylı sistemden daha başarılı gargari halkalarını. ?
Hem yelkeni basmak kolay, hem ucuz, hem daha başarılı olan gargari halkaları neden terk edildi?
Ucuz da ondan.. Bir gargari halkasının maliyeti bir TL . Evet .. Sadece bir..
Bakınız ,bu ray sisteminin gereksizliğine bir başka örnek vereyim. Cenovayı furlingsiz kullanan yelkenli teknelerde , yelken orsa yakası direğe nasıl tutturuluyor?
Basit kilitler ile baş ıstralyaya tutturulmuyor mu ? Niye aynı yöntem ana yelkende kullanılmıyor?
Okuyup , araştırdıkça şu " modern " teknelerden daha bir soğuyorum..