Sevgili reisler, tekne almaya karar verdiğimden beri Meşhur ilan sitesine bakmak artık bir alışkanlık haline geldi.
Hatırlıyorum da , ilk ilanı aradığımda çok heyecanlanmıştım. Ne soracağımı bile bilmiyordum.
Zamanla tecrübelendik.. Bazen çok hoşuma fiden tekne ilanları görüyorum. Kafamdan hayaller kurarım , muhtemel hepimiz de yapıyoruzdur.. Bu tekneyi alıcan, şöyle yapıcan, böyle edicen gibi.
Beğendiğim tekne ilanlarını buradan yorumlayayım diyorum. Elbette çok hassas bir konu. O yüzden gerçekten tasarım ve kullanım olarak ilgimi çeken tekneleri yazmayı planlıyorum. Sonuçta kendime ait görüşlerle de kimseyi mağdur etmek istemem.
Baştan da belirtelim . Bunlar benim kendi tecrübelerime dayanarak yaptığım yorumlar. Doğruluğu tartışılır.
Efendim ilk teknemiz Kalamışta bağlı bir İsveç teknesi. 1981 model. Bir Filipper Futura.
Çok diri duruyor. Ancak ben tasarımına hayran kaldım. Motoryat deniyor ancak , daha çok yelkenli. Alüminyum davlunbaz yüzünden ve yüksek borda nedeni ile biraz motoryatı andırıyorsa da çizgiler tam bir yelkenli.
Boyu yaklaşık 10 m. bir kere İstanbul için çok uygun bir boy. Bu boya markoni arma cuk oturmuş. Üstelik kesirli bir flok var ve klasik bir markoni arma. Cenova dirive değil yani.
Kesirli arma olunca, floğun tramolası çok kolaylaşmış. Çift makaralı bir tramola arabası ile tramolalarda kendisi kontra değiştirebiliyor. Aynı sistem Hanse de de var biliyorsunuz.
Flok yine de kallavi. Küçük değil yani. Ancak ana yelken bence tam olması gerektiği gibi. Üstelik ana yelken arabası kıçta kısa bir davlunbaz var. Onun üstünde. Bunun adının ne olduğunu bilmiyorum ancak, bu taşıyıcı davlunmaz üzerine ana yelken arabası monte edilmiş ve ana yelken arabası hem olması gereken yerde ve hiç çapariz vermiyor.
Dolap dümen ve center cockpit. Havuzluk ortada yani. Ana yelken arabası dümenin hemen arkasında ve floğun iki küçük vinci de dümenin her iki yanında. Güvenli bir tek başına seyir için ideal tekne.
Arma tekenye tam oturmuş yani. Eleştirilebilecek hiçbir şey yok armada.
Kuzey teknelerine özgü davlunbazın içi çok kullanışlı. Mutfak tamamen buraya taşınmış ki , bomba gerçekten. Kabini yemek kokuları ile kokutmak gibi bir sorun da yok yani. Mutfak , davlunbaz altına alınınca , baş kabin yuvarlak bir otorma düzeni ile resmen salon gibi tasarlanmış. Kıç kamara ise ön tamaradan tamamen ayri ve ayri bir kamara girişi var dümenin hemen arkasında.
Kıç kamara boyutları ideal ve son derece aydınlık. Üç penceresi var. Küçük olmasına rağmen mönemki bir özel akülan yaratıyor. Misafire çok uygun. Salonda yatır misafirlerini ya da kıç kamarada . Bitti gitti. Üstelik misafiri ya da mürettebatı hiç rahatsız etmeden rahatlıkla erkenden demir alıp yol almakta mümkün.
Pala elbette skeg. Salma ise neredeyse omurga salma. Ama omurga salmanın görevini görecek kadar geniş.
En beğendiğim özelliği ise bagajı.. Evet bildiğiniz bagaj bu. Portuç filan değil. Ön tarafta neredeyse kamara büyüklüğünde bir bagaj var. Bisiklet dahil ne isterseniz alır.
Davlunmbazı ve yüksek bordası ile küçük bir okyanus yelkenlisi kıvamında. Tipik bir kuzeyli tekne olduğundan havuzluk biraz küçük ancak, denize inmek için kullanılan dinlence çok kullanışlı.
Ana yelken bumbası da havuzluğun üstünde ancak davlunbaz ve arka taraftaki şpoyler diyelim, hiç bir tehlike yaratmıyor.
Kıçtan karada zorlanan reisler de düşünülmüş. Başa tarafta pantondan çıkmak için katlanır bir krom merdiven var ki.. Gerçekten tasarım olarak şapka çıkartır..
Çok hoşuma gitti gerçekten. Fiyat yıla göre belki biraz yüksek ancak bugün fırsat olursa gidip bir bakmak istiyorum. O zaman daha çok bilgi verebilirim sanırım.