[Ersin Böke]

Reisler , birazönce CNN Türk te dinledim. Yunanistana giden ticari yatlara gün itibarı ile yasak konulmuş. Ben Yunanlılar koydu sanmıştım. Meğer bizim ulaştırma bakanlığı koymuş..

Çok talihsiz bir gelişme diye düşünüyorum. Gelecek yıl daha dikkatli olmak gerekecek anlaşılan.

[Dilek Ergül]

Bak şimdi 24 metre altı diyor.. Yani sen tekneni şirket adına leasing denilen sistem ile aldın. Teknen ticari oluyor mu? Bu durumda yasaklar ufaktan başladı..

[Bülent Büyükdağ]

Talihsiz gelişme değil, Türk İşi gelişme.
Ulaştırma bakanlığı, uzun bir süredir ticari gemilere uyarıda bulunuyordu zaten.
Bir memorandum var, Paris Memorandumu. Bu memoranduma göre, Marpol I sözleşmesine ek olarak imzacı devletlerin karasularında ticari yolcu taşıyan gemilerin de uymaları gereken yeni normlar var. Bunlar basit güvenlik önlemlerinden işçi sağlığına kadar geniş bir alan.

Bir kaç yıl önce imzacı devletler bu konuda sıkı denetime başlamış. Örneğin Ocak-Nisan 2016 döneminde 4 gemi tutulmuş. Bunlarda, çalışanların sertifikaları eksikmiş, acil durum sinyalleri çalışmıyormuş, makineler sağlıklı çalışmıyormuş, kağıt harita gibi seyir yardımcıları eksikmiş, yangın söndürme cihazları eksik/bozuk veya yokmuş.

Bakanlık 20 defa uyarı yazısı yazmış. Ama bir türlü iş olmamış.
Ha bire teknelerimiz tutuklanmaya başlamış.
Bakanlık bakmış ki olmayacak, denetlemek de zor iş, yasaklıyorum demiş olmuş. Gerekçe olarak da keyfi tutulmaları göstermiş.

Maarif vekilliği yapmak kolaydır, mektepler olmayaydı.

Deniz Ticaret Odası Web sitesinden ilgili istatistikleri alabilirsiniz.

[Ersin Böke]

Yazacak çok şey var da.. Yazmıyorum.. 

[Cem Gür]

Çarşambanın gelişi salıdan belliydi.

Yasalara, memorandumlara, tebliğlere kulak asmazsan sonuçlarına da katlanırsın.
" Dış Dünyada" hiç kimse "keyfi" tutuklama yapmaz. İlle bir yasal dayanağı vardır.
Ama biz, her yasal uygulamadan sonra gazetelerde / TVlerde "densiz, küstah, siyasi amaçlı" yaftası yapıştırırız.

"Ben yaptım oldu" - " Hah ha ha . Nasıl da yırttım ama" - "İnsaf ! Şuncacık şeye bu kadar ceza mı kesilir?" - "Babalar gibi ABD bayrağı taşıyorum kim beni denetleyebilir? Fransız mı? Yunan mı? "- " Ama kimse uygulamıyor kiii!  .... daha çok uzatılabilir liste, sonu işini bilmez kasapın masatı oluveriyor.

Yasalar ve hukuk bir gün herkese lazım olacak.

[Dilek Ergül]

Bana hala denetleme devletin görevi iken yapamıyor oluşunun ceremesini bizlere çektirmesi yanlış geliyor.. ya da başka amaçlar için kullanılıyor ki bu daha da yakın ihtimal..

Denetle arkadaş adam gib.. Hollanda, Yunanistan ve diğerleri nasıl yapıyor ise denetle..

Denizcilik Bakanlığın yok.. Oldu sana genel müdürlük..

[Bülent Büyükdağ]

Kuşkusuz yanlış.

[Ersin Böke]

Dileğe tamamen katılıyorum. Kaç tane ticari yat var? Liman başkanlıkları ne iş yapar? Git denetle kardeşim. Böyle saçmalık olur mu?  Biz denetleyemiyoruz., ee ? Yasakla gitsin.. Bu işi düzgün yapan teknelerin günahı ne şimdi?

[Hakan Büyükhatipoğlu]

Delaware deki sirketlere hala kayitli olan ya da ileride kaydedilmesi planlanan tekneler de ticari olarak mi degerlendirilecek acab?

[Tan Kaan Özkan]

Çok seslendirilmemesine rağmen, Yunan adalarına gidişin fazlaca şikayet aldığınıda duyuyoruz.
Bizim esnaf, bazı esnaf odaları ve hatta bir kısım "halk" şikayet ediyor.
Bunda en çok pay sahibi, yaz başından bu yana bir iki gazetenin sürekli Yunan adaları seyahati ile makale, blog yazıları ve ne kadar ucuz olduğunu, ne kadar iyi olduklarını anlatan yazıların çıkması da etkili.

Diğer sebeplerin yanında, yaz sonuna yasak denk getirmek ise, "bakın dediğinizi yaptık" demek için.   

[Kemal Gündüz]

Kesin olarak teyid edilemez belki ama, bizim kurnazların Yunan adalarında korsan charter işine kalktıklarına (guletler gibi) dair söylentilerde çıkmııştı. Doğru ise adamlar haklı. ABD bayrak teknelere bir şey , özellikle sigorta poliçelerinde Yunan şartları kapsanıyorsa bir yaptırım olmaz


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi

[Tan Kaan Özkan]

Yaz ortasında duyduklarımız da vardı.
Bizim tekneler Yunana gidiyor, tur ile Yunana gelmiş olanları alıyor, Türkiyeye getiriyor, dolaştırıyor, yeiriyor, içiriyor ve geri götürüyor gibi. Elbette ki, kayıtsız ve kabotajı hiçe sayarak deniyordu.
Ne kadar doğrudur bilmem.

[erdal duran]

http://www.denizhaber.com/roportaj/turk-bayraginin-beyaz-bayrak-kalmasi-icin-bazi-maliyetleri-ustlenmeye-deger-h56540.html
   Türkiye beyaz bayrak uygulamasına tabi bir ülke. Bu da güvenilir bir ülke olduğu ve 24 m'nin altındaki ticari yatların denetlenmeyeceği anlamına geliyor. Bunu fırsat bilen küçük ticari yatlar da gereken tedbirleri almadan sefer yapıyor ve Yunanistan'da bu teknelere ceza yazıyor ya da alıkoyuyor. Bu uygulamaların çoğalması Türkiye'nin beyaz bayrak kapsamından çıkarılması riski taşıyor. Türkiye'nin bu teknelere yasak koymasının nedeni ise, durum düzelene kadar ülkenin beyaz bayrak hakkının riske atılmaması. Yasak sadece 24 metre boyun altındaki ticari tekneler için geçerli; diye anlıyorum genel olarak okuduklarımdan.

[Bülent Büyükdağ]

Yaz ortasında duyduklarımız da vardı.
Bizim tekneler Yunana gidiyor, tur ile Yunana gelmiş olanları alıyor, Türkiyeye getiriyor, dolaştırıyor, yeiriyor, içiriyor ve geri götürüyor gibi. Elbette ki, kayıtsız ve kabotajı hiçe sayarak deniyordu.
Ne kadar doğrudur bilmem.

Eğer Romanya, İtalya, Hırvatistan gibi ülkeler de Türk gemilerini tutuklamasaydı, belki olabilirdi.
Türkiye, Dünyayı Soma sanıyor.

[Dilek Ergül]

Yaz ortasında duyduklarımız da vardı.
Bizim tekneler Yunana gidiyor, tur ile Yunana gelmiş olanları alıyor, Türkiyeye getiriyor, dolaştırıyor, yeiriyor, içiriyor ve geri götürüyor gibi. Elbette ki, kayıtsız ve kabotajı hiçe sayarak deniyordu.
Ne kadar doğrudur bilmem.

Bak bu tam tersidir emin ol Kaan  Dünya biliyor ayol kazıkçılığımızı.. Yunan bizim yarı fiyatımıza çok daha iyi kalitede bir tatil sunuyor insanlara..