İnsanı tarif eden sıfatlar, Nuri Reis’in dilbilimi eğitmeni olması nedeniyle soru cevaplı bir ders havasında anlatılıyor. Bahsedilen sıfatlar (bana göre insanı tarif eden değil de ayırt edenlerdir), dilbilim çerçevesinden incelendiği için referanslar da “sözlüklerden” oluşuyor. Bilimsel tartışmaların dayandığı neden sonuç ilişkisi göz önüne alınırsa sıfatların sözlüksel anlamları, gelinen sonuç kısmıyla daha çok ilgili diye düşünüyorum. Nedenlerine inildiğinde işin içine biyoloji, psikoloji, nöroloji, antropoloji ve sosyoloji bilimleri giriyor. Birçoğumuz sonuç hakkında fikir beyan ederken Oğuzhan Reis güzel bir yerden girip neden konusunda fikir belirtti. Ama sanırım tam anlaşılamadı. Bahsettiği gibi, İnsan gibi doğar doğmaz bakıma muhtaç bir varlığın besin zincirinin tepesinde bulunması bize asıl ipucunu veriyor. Bizi diğer canlılardan ayıran ve en güçlü hale getiren faktörlerin baş sorumlusu, tabi ki beynimiz. Antropoloji, insanı alet kullanabilen tek canlı olarak tanımlar. Deneysel Psikolojinin babası ve filozof Wilhelm Wundt ise, “İnsan düşünen hayvandır” diye tanımlar. Bu tanım özellikle din çevrelerince rencide edici bulunmuş. Düşüncelerimizin kaynağı olan, aletleri, araçları, bilimi icat eden beynimizin, yapısı, büyüklüğü, hücre sayısının çokluğu ve birbirleriyle güçlü etkileşimleri, diğer canlılardan üstün ve farklı olmamızı sağlayan en önemli parametreler. Bizi en fazla farklılaştıran ise beynimizin yüzeyini kaplayan, ve düşünmemizi sağlayan korteks denilen kıvrımlı bölümü. İnsandan sonraki en zeki canlı olan şempanzenin korteksi açıldığı zaman bir A4 kağıdı büyüklüğünde olurken insan korteksi bunun 4 katı kadar büyük… Zeka değerleri üstel olarak arttığından "Homo sapiens sapiens" olarak en yakın rakibimize nasıl fark attığımız ortadadır. Bu özellikler, bizi besin zincirinin tepesine getiren değil orada tutan ve yerimizi pekiştiren özelliklerimiz. Bizi tepe noktasına getiren ise beynimizin daha alt katmanlarında yatan temel ihtiyaçlarımızı, dürtü ve iç güdülerimizi kontrol eden bölümüdür. Bu bölüm sadece primatlar ve diğer memelilerle değil, güvercin gibi bazı kanatlılara olan benzerliklerimizi de içeriyor. (4 yaşından beri Almanya’da yaşayan Bochum üniversitesinde Nöropsikoloji Profesörü olan Onur Güntürkün’ün insan davranışları ile ilgili araştırmaları çok ilginçtir.) Bilimsel araştırmalar ışığında, insanı tek başına tarif etmese de onu diğer canlılardan ayırt etmemize yardımcı olan sıfatlar, taaa homo sapiens öncesi dönemde beynimizde gelişti. Düşünen beyin, aynı zamanda ben duygusunun ve dolayısıyla egonun kaynağı oldu. Duygu ve düşüncelerimiz de içgüdü ve dürtülerimiz de beynimizin fonksiyonları olarak ortaya çıktı. Hayatta kalabilmeye programlanmış beyin, avcı toplayıcı insan döneminde sosyal yaşamı oluşturmak için kıskançlık, gurur, haset, kibir, utanç vb. sıfatları oluşturdu. Bu sıfatlar yine Oğuzhan’ın söylediği gibi DNA’lara işlendi. Bu sıfatlar sayesinde insan binlerce yıl hayatta kalmayı başararak zincirin tepesine çıktı.
Evrimsel Psikoloji, bu nedenleri araştıran bir bilim dalı. Mesela evrimsel psikolojiye göre kıskançlık, eşleri dışarıdan gelecek olası tehditlere karşı ikaz eden, uyum sağlayıcı bir tepkidir. Eşini korumak ve ona sahip çıkmak için bir araç olarak görülen kıskançlık insanoğlunun yazılımındaki bir “hata” olmaktan çok, evrimleşmiş bir “donanım özelliğidir”. Atalarımızdan birisi avlanmak için bir alet icat ettiğinde, diğerleri ona haset etmeselerdi daha iyi aletleri geliştiremeyecekler, rekabete giremeyeceklerdi. Topluluğa faydalı işler yaptıkça daha çok kabul edildiğini anlayan beyin, gururu geliştirdi. Gurur duymak içinse daha faydalı olmaya çalıştı. Homo sapiens sapiens yani düşündüğünün üstüne düşünebilen insan, bir yerde hazıra konmuş oldu. Felsefeyi, Etiği ve Dini keşfedince de bu sıfatları “tu kaka” ilan etti. Bana göre bu sıfatların bilincinde olan ve bunları kontrollü yaşayabilen insan başarılı olan insandır. Beyin faaliyetleri çoğunlukla elektriksel ve kimyasal reaksiyonlardır. Bu sıfatları harekete geçiren beyin fonksiyonlarımız, binlerce yıldır beynimizin ihtiyacı olan tepkimeleri tetikliyor. Bundan sonra da bu tetiklemeye ihtiyacımız var.
Saygılarımla