Öcal abim benim..
Şimdi efendim önce şunun altını çizelim.. Benim durumum döner istiyorum ama dönmesin şstiyorum durumu.. Ben bunları yazınca kimse fiber teknesini satacak değil. Herkes harıl harıl ahşap tekne yapan usta filan da aramayacak.
Fiberglass sanırım endüstrünün çok başka alanlarında çok başka şekillerde kullanılıyor.
1 fiberglass yüzmüyor..
2 artık tekneler daha hafif olsunlar diye sandwich panel şeklinde üretiliyor. Arada sert bir köpük ve iç ve dışta da fiberglass var.
3 fiberglass birim yoğunluk olarak ahşaptan yüksek bir değerde. O yüzden batıyor zaten.
4 kimi durumlarda ve çoğunlukşa ahşap teknelerden hafif olması , daha mukavim olması ve daha geniş yüzeyleri daha ince geçebiliyor olması. Yani fiber teknenin hafif olmasının nedeni daha mukavim bir malzeme olmasından ve daha ince kullanılabilmesinden kaynaklı. Yarış tekneleri ve üretim maliyeti ve kolaylıkları dışında hafif teknenin deniE uygunluğu ayrıca tartışılmalı.
5 fiber ilk kullanılmaya başlandığında , daha sağlam ancak daha kalın ve ağırdı. O dönem eldeki tek örnek , ahşap tekne formları olduğundan bu formlar kullanıldı. Ancak bu form, yüzen bir malzeme olan ahşap için uygundu. Yüzmeyen fiber için değil.
6 o yüzden tekne tasarımları kolay ve ucuz olan fiber malzemeye uygun olarak evrildi. Torpil salmaya kadar geldi. Fiber ve efsane olmuş teknelere bakınız hepsinin formu ahşap formundan esnetilmiş formlardır.
7 ahşap teknelerde torpil salma olmaz diye bir şey yok.. Dolu örnek var. Hatta daha ağır yapıda olanını Aali Sanella da kullanmış.
8 fiber dönüşmüyor.. Ne güzel kendi dilinle yakalanmışsın. Dönüşmekten kasıt, ahşap tekneyi atıyorsun çürüyor. Fabrikada filan öğütmüyorsun yani. Senin dediğin, öğütülüp, bir başka yapıda kullanılıyor olması. Belki PVC pencerelerde dolgu malzemesi, belki shingile yapıyorlardır. Doğada kendiliğinden yok olmuyor yani.. Gübre de olmuyor. Doğaya katkısı olmuyor. Zararı oluyor.
Cevapları verdikten sonra şunun altını çizelim..
Fiber, üretim ve maliyetler açısından üretici için vazgeçilmez bir malzeme. Ancak bu malzemeye uygun formlar , geleneksel, dolayısı ile ahşap tekne formlarına göre daha az denizciler. Denizci değiller demiyorum. Daha az denizciler diyorum. Dikkat.
Efsane olmuş fiber teknelerin formları , geleneksel formlara yakın olduklarından..
Ancak bu durmda da ahşap tekneye göre denize daha fazla batıyorlar ve yavaşlıyorlar.
Burada kada karıştıran nokta şu. Beş ton ahşap, beş ton olduğu halde yüzüyor. Beş ton fiber ise denize daha çok batıyor eğer form klasik form ise.
O yüzden batılı yelkenciler meşhur westsail e worstsail diye isim takmışlar mesela.
şimdi ben bunları yazınca , millet beni ahşap hastası takıntılı, filan sanıyor ya ben en çok ona şaşırıyorum.
Yahu ben bunları okuduğum yabancı kaynaklardan öğreniyorum. Ben demiyorum yani.. Adamlar diyor..
Şimdi sorun şu.. Hani diğer konularda felsefik tartışmalar yapıyoruz ya.. Bu konu ile bağlantılı aslında.
Adam , üretim yapmak için son derece uygun bir malzeme bulmuş. Cayır cayır tekne üretiyor. Malzemesine göre de tekne tasarlatmış. Buraya kadar tamam. Sorun bunu pazarlama şeklinde..
Adam , geleneksel ve denenmiş hiç bir forma uymayan, denizde sert havalarda ciddi konfor kaybına neden olan tekneleri bir güzel " modern " diye satıyor. Hem de inanılmaz bedeller ile.. Neredeyse ev fiyatına. Üstelik arsa payı olmadan..
Geçenlerde whats up guruplarında vardı , bir yelkenci dostumuz koca fiber teknesi ile bozcaadaya yanaşamadı. Rüzgar 22 knot esiyormuş.
22 knot hava herhangi bir geleneksel tekne için , hava süper hadi yelken yapalım havası oysa..
O kadar büyük cenovan olursa 22 knot hava da zorlanırsın işte.. Biz de bunu diyoruz..
Hazır konu açılmışken size okuduğum bir makaleden alıntı yapmak istiyorum.
Büyük cenova ve buna uygun ana yelkenden oluşan markoni arma yarış armasıdır. Nitekim ilk kez America's Cup ta İtalyan takımı tarafından kullanılmış.
Büyük cenovanın yarış için olmasının tek nedeni büyüklüğü ve orsa performansı değil. Sık yön değiştiren yarış teknelerinde tramola atarken zaman kazandırıyormuş kotra armaya göre..