Eh ben de zaten romantik dönem derken kelime anlamını biraz çarpıtarak kullandım.
Şimdi bakınız geçenlerde yine yabancı kaynakları okurken bir şey dikkatimi çekti.
1940 lı yıllarda fiberglas tekne imal edilmeye başlandığında , ilkyapılan formlar, ahşap teknelerin formları.
Omurga salma , skeg pala v.s. Sonra ve zamanla bu form , yani salma yapısı değişiyor. Malumunuz şimdi kullanılan torpil salma yaygınlaşıyor. Tekneler genişliyor. Neden?
Ahşap tekne formu, fiberglas için uygun değil de ondan. ( bir iki çok iyi tasarlanmış fiber tekneyi hariç tutuyorum, onlar da efsane oluyorlar zaten) Ahşap yüzüyor . Ama fiber yüzmüyor.
Fiber tekne için daha geniş yüzeylere ihtiyaç var. Hem fiberglass bir sektör haline gelmiş.
Ahşap tekne kötüleniyor hemen. İlk teken alacak adama neden fiber diye sorun, cevabı ahşap ile uğraşamam olacaktır. Sonra görürsünüz ki fiber tekne de en az ahşap kadar bakım istiyor. Ahşap bakımdan sonra sıfır gibi olurken, fiber de asla sıfır görüntüyü yakalayamazsınız üstelik.
Bir de hemen yeşil , ve çevreci söylem ortaya konuyor. Ya bu fiber tekneler yerine ahşap kullanılsaydı. ? Ağaç kalmazdı değil mi.. ? Allah korusun.. İyi ki fiber var.
Oysa ve bence öyle değil işte , fiber değil de hala ahşap kullanılıyor olsaydı, o zaman endüstriyel ormancılık çok ciddi gelişim kaydedecekti. Belki de yeni ağaçlar üretilecekti. Tik kadar dayanıklı , ladin kadar esnek, tekne yapımı için melezlenmiş bir kereste.. Neden olmasın ?
Onun yerine finer teknolojisi geliştirildi. Neden? Çok karlı..
Marinalarda en çok şu ayrılmış çöp tenekelerine gülerim. Hani kağıt , cam filan ayrılıyor ya.. Bunlar zaten çöp tesislerinde ayrılıyor o ayrı konu. Ama 50 feet fiber teknesinden çıkıp, çöpleri ayrıştırmış teken sahipleri çok güldürür beni.
Fiberglass geri dönüşümü olmayan bir malzeme. biliyormuydunuz. ?
Fiberglass yüzmüyor. O yüzden de panel şeklinde üretilip, arasında daha hafif malzemeler ile dolgu yapılıyor.
Kedisi yüzmeyen bir malzemeden yapılan bir " modern " teknenin formu da o yüzden binlerce yılın tecrübesinden apayrı bir formda üretiliyor.
Geri dönüşümü olmayan malzemeden yapılan, geleneksel formlar ile ilgisi bile olmayan bu tekneleri de toplumların çevreye duyarlı en elit kesimi kullanıyor iyi mi?
Oysa tekneler ağaçtan yapılıyor olsa , endüstriyel ormancılık çok daha gelişecek, ormanlar, ağaçlar saha bir önemli olacaklar insan için.
Hiç ormanda dolaşmamış, ormana sadece piknik yapmak için giden kişiler gerçekten bir orman gördüklerinde şaşkınlıklarını gizliyemiyor. Endüstriyel ormancılık sadece ağaçları kesmiyor. Buduyor. Ağaçları daha da gelişsin diye seyrekleştiriyor, bir ormandan kereste olarak öyle çok yan ürün çıkıyor ki..
Hem , fiber endüstrisine göre , daha çok insan istihdam ediyor edüstriyel orman.
Eğer tekneler ağaçtan olsaydı , bilinenin aksine daha çok ormanımız, daha temiz denizlerimiz ve daha çok orman ile ilgili iş yapan insanımız olurdu. Daha temiz hava solurduk. Ormanlar daha kıymetli olurdu bizler için hem.
Endüstriyel amaçlar ile yetiştirilmiş bir ormanı sıkıysa yakınız bakalım neler olurdu o zaman?
Doğru dürüst teknelere binerdik. Spor salonlarında hiçbiryere gitmeden koşacağımıza, biraz zımpara ile aynı kaloriyi harcardık işte..
Ağaç tekne demek , daha çok orman , daha temiz hava, daha temiz deniz, daha çok iş ve daha adil gelir paylaşımı , daha uygun fiyat demek olurdu.
İyi ki fiber var ağaçlara yazık olmasın.. Şeytani bir akıl..
E peki bu kadar ağırlaşmış , yüzebilen bir yüzey sağlanmış ama gidemeyen bir fiber tekne nasık yol alacak..? Gelsin koca koca yelkenler , büyük beygir motorlar..
Kadınlara oyna , bu kadar tost gibi basılmış tekenyi, konfora bula, ekipmanla doldur, lüks ve gereksiz ne varsa monte et, sonra binlerce Euroya sat.
Şeytani dehadan başka bir şey değil bu dostlar.
Sonra bunları yazana da bu yazdıklarına dair hiç bir fikir öne sürme, ve böyle olduğu halde de sabit fikirli de..
Yakışır..