Diğer konu başlığında kısaca değinmiştim. İyonya tersaneden çıktığında gövdesi kabaca iki kat macunlanmıştı. Devamı için tersaneden çıkarıp Sığcık’a getirdik.
Havaların çok sıcak gitmesi işlerimize sekte vurdu. Yavaş yavaş ilerliyoruz.
Öncelikle “Tirabizonlu marangöz Haalim’in “ arkasını toplamakla başladık. Teknenin içinden, özellikle, neredeyse kontra omurganın üzerine kadar yığılmış kaba sonra da dip köşede kalan ince toz talaşı ellerimizle, kompresörle iteklediğimiz tozları da makineyle almak birkaç günümüzü aldı. Ahşap tekne inşasında bu talaş temizlik işi sık aralıklarla yapılmalı. Yoksa pisliğini bırakan gıyabında bolca zılgıt yiyor.
Bir başka önemli konu tekne kurulum aşamasında iken omurga ve bodoslamalar bağlandığında hemen, eğriler çatıldığında vakit geçirmeden ahşap koruyucu ile boyanmalı. Bunun için ya sülyen boya ya da firmaların piyasa çıkardıkları emprenye malzeme kullanılmalı.
Dış yüzeyde uygulanmış kaba bazı tutkal ve macunları önce 40 kum sonra 80 kum ile zımparaladık. Bazı noktalara ne spiral ve de dairesel titreşim girmeyince iş Bosch’un sivri uçlu titreşimine düştü. Hâlâ tamamlanacak yerler bir gayret bekliyor.
Tersanenin daha önce kullandığı macuna devam için Polisan PU Anti Aging yat macunu aldık. Aslında aynı firmanın katalogunda ARMUZ macunu varsa da piyasa ( Urla/ Seferihisar’da) bulmak olanaksız.
İlk uygulama için havanın nispeten serin olduğu sabah saatlerini seçtik. Kardığımız macun birkaç dakika içinde mayalanmış hamur gibi kabardı. Uyguladığımız yerlerde uzun zaman donmadı. Tabii zımparaya da gelemedi. Bize de kazımak ve temizlemek düştü
Araştırdığımızda fabrikadan bazı partilerin bozuk olduğu ortaya çıkınca eldekini iade edip yeni kutu aldık. Seferihisar’dan 85 liraya aldığımız 3+1 Kg macunu Urla Sanayi’den 75 liraya tedarik ettik.
Kullanım ve uygulama talimatında macun/sertleştirici oranını 3 ölçü macun 1 ölçü sertleştirici olarak vermiş. Zaman zaman pintilik ettiğimiz karmalarda donma ve zımparaya gelme/ kürlenme süresi uzadı. Gâvur eşeğinde nal çakmayı sonunda başardık.
Güverte kaplamasında gelişi güzel çakılmış tahtaların önce çivi yoklamalarını yaptık. Sonra 40 kum spiral avuç içi zımpara makinesi ile kaplamalar arasındaki seviye farklarını giderdik. Güverte kaplama tahtaları arasında ciddi armuzlar var. PU macun içine kattığımız ince talaş ile armuzları dolduruyoruz. Piyasada olmayan armuz macununu kendimiz yapıyoruz.
Kullanacaklar veya kullanmayı düşünenler için POLİSAN PU tekne macunu için kullanım notları.
a- Her seferinde sadece 200gram macun ve 70gr dondurucu kullanın.
b- Dondurucuyu bir kerede değil birkaç kerede kardığınız macuna ekleyin.
c- Macunu iyice karın. Üşenmeyin.
d- Akışkan olan bu karışım toplamda 15-20 dakikada çalışılamayacak kadar sertleşiyor. İşinizi hızla bitirmeye çalışın.
e- Daha iyisi bir kişiyi 200gramlık partiler hazırlaması için görevlendirin. Size macun yetiştirsin. İmece şart !!!!
Güverte üzerinde devam eden ve parampeti ayakta tutan eğri uzantıları ile güverte aralarını skarpela ve zımpara ile iyice açın /temizleyin. Buralara SİKAFLEX 292dc uyguluyoruz. Güverte teak kaplamalarındaki armuz dolgu kadar kolay değil. !!! Ama muhakkak uygulayın. Bu noktalar hem yukarıdan tatlı su hem de aşağıdan deniz suyunun tekneye girişinde stres noktaları.
Sikaflex 292dc kürlendikten sonra zımparaya geliyor üzerine boya tutuyor.
Gövdeye daha önce uygulanmış iki kat macunu 80 ve 100 kum titreşimle zımparalayıp son olarak yoklama macunu çekeceğiz. Bir kısmını yaptım. Devamı için yine iman gücü bekliyorum.
Tekne yapım ve tamirinde işlemlerin sakin bir kafa ile programlı olarak yürütülmesi gerekiyor.
İyonya nakledilip yerine konarken omurga altı takozları alçak kaldı. O nedenle teknenin karinasında ve omurgasında zımpara yapmak madencilik kadar zorlu oluyor. Tekne takozlanırken asgari omurga altı yükseklik 60 santim olmalı.
Harala gürele içinde fotoğraf çekmek akla gelmiyor. Hele macun işleri bittiğinde kürek ve ispatulaların gazla temizliğinden sonra, ellerin durumu nedeni ile fotoğraf çekmek olanaksız. Yine de bitmiş uygulamaları fotoğraflayıp paylaşacağım.
“İçinde ütopya olmayan bir dünya haritasına bakmaya bile değmez… İlerleme dediğin, ütopyaların gerçekleşmesidir” diyordu Oscar Wilde.