Şu usturmaça ve geleneksel tanımlamalar ile ilgili küçük bir tespit.
Bu son zamanlarda pek bir moda oldu.
Kendini "cool" gören ama aynı zaman da denizcileri "burnu havada, çok bilmişler" gözüyle takip edenler çoğaldı.
Bir de çoook mütevazı ama diğerlerinden kendini ayırma, bir tarz sahibi olmak için, hiç bir geçerli gerekçeye dayanmayan, aykırı fikirler üretenler.
Sebepsizce ayak uyduranlarda.
Elbet her yapıda insan çeşiti mevcut. Kim ne diyebilir ? Herkes özgürdür.
Farzı Misal ;
Kişi/ler, 48 yıl (öylesine bir sayı) denizle tek ilişkisi tatillerde "çimmek" olmuş. Deniz kenarına kıçını dönerek oturmuş, en büyük deniz zevki, güneş batarken, denize sıfır restaurant masasından selfie çekmek. Deniz denildiğin de ilk söyleyebileceği şey "ıslak".
Şimdi bu kişi/ler, hasbel kader bir yerlerden tekne sahibi olmanın, tekne sahipleri ile bir arada bir cemiyete kabulünün pek bir havalı olduğunu duymuş. Hz. google'a sormuş, karşısına neler neler çıkmış, bilgiler, tekneler, tatiller, yurtdışında pek havalı resimler. Vay vayy vay..Daha düne kadar ya "birader baksana" denirdi ya " bilmemne bey" diye seslenirlerdi. Şimdi öyle mi ya... Kaptan olacaksın oğluuum.
Hayatında şehir hatlarından başka vapura binmemiş arkadaş, eğitim almaya başlar. İlk günü teknede teorik eğitim vardır. Beyaz, dar, marka bir tişort, kırmızı fular, geniş siperlikli, "seal" şapkası ve pek afili güneş gözlüğü olmazsa olmazlardandır. Bu daha ilk gününden amaç ile aracın karıştırılma emaresidir.
Eğitim başlar, deniz kültürü sinsire sindire, çok büyük bir özenle, bu işte gerçekten profesyonel olmuş, ciddi sertifikasyonlara sahip, ciddi tecrübelerle kendini yetiştirebilmiş usta eğiticiler tarafından....(şaka şaka, bir çok okulda, daha konuşmasını beceremeyen, gencecik çocuklar, tamamen tatil modunda eğitim veriyorlar. ) Diğerleri zaten, hakkını veriyorlar ama çok azlar.
Acaaayip zor bir eğitimden sonra, 9-10 mt civarı bir tekne alınır. Sorulur soruşturulur, biraz gezilir. Tecrübeli denizcilerin sözleri bir kulaktan girer diğerinden çıkar. Sadece işine gelenler kabul görür. Yeterli lüks yoktur, insanlarda zaten garip davranıyorlardır. Selam vermeler, yardım etme bahaneleri, bir şeyler hakkında bilgilendirmeye çalışmalar filan. Ne ayaksızınız siz yaa. Ben de yaparım bunları, ben nasıl cip kullanıyorum, nasıl parkediyorum biliyor musunuz siz. Hem benim kim olduğumu biliyor musunuz siz ? Benimle öyle fazla içli dışlı olmayın.
Bir kaç dergi okunur, bir iki de kitap, kulüplere/derneklere/forumlara üye olunur. Az mı kardeşim koccaaa bir yaz geçti. Ne tecrübe ne tecrübe.
Eh, artık ikinci yaz bu tekneyle girilmez, büüyüük, lüks ve pahalı bir tekne şart oldu. Hemen tekrar araştırmalar soruşturmalar ve şöööle 200,000-250,000€ gibi 14-15 mt bir tekne. İyide bir marinaya bağladın mı tamamdır.
Şimdi sırada ne var.
Hah işte şimdisi önemli.
Burada, tam da bu anda edindiğin kısa bir tecrübe bile olsa, denizci mi olacaksın yoksa tekne sahibi mi ? ona kara vereceksin.
Deniz kültürünü, sebeplerini, tecrübeli büyüklerin sözlerini, tecrübelerini kulağına küpe mi edeceksin ? araştırıp doğrusunu öğrenmeye çabalayıp, denizin insana kazandırdığı mütevazılığa, yardımseverliğe, kendini tanıma yolunda ilerleyecek misin buna karar vereceksin.
Çünkü, sonunda,
O pahalı teknenin kıçında, güneş batarken, elinde viski bardağı ile sosyal medya da "bana kim karışır, istediğimi yaparım, ne geleneği kardeşim, saçmalayın, mecbur muyum, zaten böyyük denizciler bilir her bir haltı" diye yazıp, aslında denize ait olmanın parayla pulla bir alakası olmadığını, senin kim olduğunun hiç bir anlamı olmadığını içten içe bildiğin ve aslında tam da bu sebeple üstüne tam olarak oturtamadığın gömleğin hırsıyla, güzel bir dille hatırlatma ve tavsiyede bulunanlara, durduk yere hakarete varan sözler sarfeden bir tekne sahibi olabilirsin.
Kesinlikle bir genelleme değildir ama tam da bu yazdığım profilde, gelenekler, usturmaça, terminoloji vs. konularında çokça esip gürleyen kişiler olduğunu biliyorum. Yazdıklarına şahit oluyorum.
Gerçek kişiler olduğu için kimseyi aşağılamıyorum ki zaten aynen böyleler. Denize yakışmayan, yakışmaya çalışmayan, uyum sağlamaktansa terör estirerek karada ki gibi güzellikleri yozlaştıran insanların denizde olmasını istemiyorum. Elbette buna ben karar veremem ama yine de istemiyorum. Bunun için elitist olacaksam, ki buna çok gülerim, olsun.