Tabi burada Bülent e özel teşekkür etmem gerek.. Çok küzel bir sıralama ve koy kombinasyonu hazırladı. Koyda bağlanılacak yere kadar , neredeyse ağacı bile söyledi.
Söylediği koylar, dışarıda hava kopsa dahi , içeride ayna gibi deniz olan koylar ve koy lokasyonları. Saat iki gibi başlayan rüzgar ise sizi serinletiyor. Tayo Mar ın draftı düşük olduğundan biz kıyıya iyice yanaşabildik. Neredeyse çam ağaçlarının gölgesinde denize girdik. Yüksek tepeler saat beşten sonra ise bağlı olduğumuz noktayı tamamen gölge yapıyordu.
Deniz de sanki sodalı gibi Gökova da.. Ailecek saatlerce yüzdük. Lal, merdivenden rahatlıkla çıkıp, atlayıp durdu Tayo Marın küpeştesinden. Merdivenin depremde kaybolmasına bu kadar üzülmemin nedeni buydu aslında.
Ben , onlar yüzerken , yemeği hazılamak için erken çıkıyordum. Yeni koparılmış manyak lezzetli domatesler ve salatalıklar almıştık marmaris girişinden. Yahu bu nasıl bir lezzet. Tek başına yesen yersin yani.
Kıpkırmızı domates, çıtır çıtır salatalık, üzerine sızma zeytinyağı, meşhur Asos kekiği, yine zeytinyağında kızarmış hellim peynir. Birer kadeh kırmızı şarap, Ana yemek ise mozerella peyniri ile karıştırılmış kavurma .
Bir sonraki gün ise şu aldığım haşlanmış fasulyeyi kullandım. Özellikle öneririm. On beş dakika da mükemmel kuru fasulye.. Ama bir tirik var. Haşlanmış fasulyeyi iyice yıkayıp, zeytinyağında şu müthiş domatesler ile birlikte önden biraz kavurmak gerek. Böylece lezzet inanılmaz oluyor. Fasülye yağı ve domatesi içine emiyor ve üstü sertleşiyor. Isıtmak için haşlandığında dağılmıyor. Hele deniz suyu ile yaparsanız tuz filan da gerekmiyor. En son yine Asos kekiği ve kırmızı biber.
Bu biberleri Foça dan pazardan almıştım. Rojda bunları ipe dizip, çarmıhlara asmıştı. Döndüğümüzde mükemmel kurumuş acı biberlerimiz olmuştu. Fasulyenin yanında mükemmel gitti.
Bulaşık için ise çok kolay bir yöntem geliştirdim. Kalan yağlı artıkları kağıt havluya emdirip, çöpe attım. Neredeyse yıkanmış haldeki tabak ve tencereleri ise deniz suyunda yıkadım.
Bir dikkat ettiğim konu ise şu idi. Özellikle yemek sonrası bulaşığı hep kahve sonrasına bıraktım. Çünkü siz kahvenizi içerken birisinin iş yapması keyif çatanı rahatsız eder.
Beraber kıç taraftaki minderlere gömülüp , sigaralarımız tüttürdük. Tam da bu sırada lal , kaptan köşkünde tablet oynama saatinde oluyordu. Sonra onlar ana kız siesta yaparken ya da yüzerken yıkadım bulaşıkları..
Saat dört gibi çay saati , sonrasında hazina arama seansları, hazinenin içinde olabilecekler .. Elbette hazineyi daha bulamadık ve muhtemelen bir iki yıl bulamayız. Ama bu sırada , değişik deniz kabukları , balıklar, taşlar , ve bir sürü başka şey bulduk ve bulacağız..Benim kızım televizyon ve tablet bağımlısı olmayacak. Evet kullanacak ama bağımlısı olmayacak. Hedefim bu..