İki yanlış bir doğru etmez"
Schinoussa yolunda..;
Sabah erken kalktık, hanımlar uyuyor..
2 gündür Paroikia koyunda alargadayiz. Rüzgar koy içinde dahi 25 knot, sagnaklarda 35-40 i buluyor.
Akşamdan sabah erken yola çıkacağız, seyir biraz zahmetli olabilir diye hanımları hazırladık, koyda iyice sıkıldıkları için zahmete girmeye razılar..
............
Koyun çıkışındaki sancak ve iskele şamandıraları ve tam orta yoldaki sığlığı işaretleyen samandirayi geçer geçmez kocaman dalgalar bizi karşıladı..
Rüzgar karayelden esiyor, sancak kontra yelkenleri mendil kadar açtık..
..............
Paros- Naxos arasından geçmek için önce kuzeye, rüzgara ve dalgalara baş vermek gerekecek, çok dayak yiyeceğiz..
Vaz geçtik..
.............
Paros ile Anti-Paros arasındaki dar ve sığ geçitten geçersek yolumuz epeyce kısalacak..
Geçite döndük, giderek dalgalar biraz ufaldı..
Karşımızda bir ada var, adanın hangi tarafından geçebiliriz acaba?
Yelkenleri kapattık, çok yavaş motor seyri ile ilerliyoruz..
Derinlikler 4m. 3m. 2m... giderek azalıyor..
Mustafa derinlik olcerden okumaya devam ediyor.. 1.80, 1.60, 1.30, 1m...
Yüreğim ağzımda, oturduk oturacağız...
Dalgalar tekneye kıçtan vurdukça tekne havalanıp, sonra alçalıyor..
Mustafa derinlik 0 dediği anda, hemen tornistan diye bağırdım..
............
Gittiğimiz onca yola mi yanarsın?
Geçen onca saate mi yanarsın?
O geçitten geçseydik kazanacağımız onca mile mi yanarsın?
Dönerken yiyeceğimiz o havaya mi yanarsın?
Duygularımı yazıya dökemiyorum..
...............
Gerisin geriye döndük, kayalıkların arasından en az 3 m dalgalara kafa vura vura ana yelken 3.camadan, cenova mendil kadar açık orsa seyirle bata çıka Antiparos'u batısından dolanmaya başladık..
..............
Adanın batısına döndükçe önce apaz, sonra geniş apaz, adanın güneyinde ise biraz dalgalar ufaldı ve kavanca ile iskele kontra yine geniş apazdan, apaza seyirle, Anti paros ve Paros arasının güneyinde yine dalgalar büyümeye başladı, Paros Naxos arası güneyinde ise devleşti..
................
Rüzgar 30 knot in altına hiç düşmedi.
Kızlar kamaradan hiç çıkmadı, o çalkantı ve çatırtı, patırtı arasinda n'apıyorlar acaba..?
...............
Denizler arkadan çoğalarak gelirken, hava 30 knotun üstünde dümen tutmak da çok zor...
2 kuru incir ve 1 ceviz yiyerek yola çıkmıştık..
Ama aklımıza bişey yemek gelmiyor..
Bol bol su içiyoruz..
................
Önce Iraklia, sonra Schinoussa ya girdik. Mersini koyu iskelesinde bir catamaran'in sancağına 6-7 metrelere demir atıp 40m kaloma verip, kictankara bağlandık.
...............
Reyhan'in morali çok bozuk.
Kendine minik bir plaj çantası hazırlayıp, ağlamaklı bir şekilde tam karşıdaki ılgın ağaçları içindeki kumsala gitti.
Hulya ise pek sesini çıkarmadan yiyecek birşeyler hazırlıyor..
Ben, soğuk bir şişe su ve ekmek arası biseyler alıp, kumsala Reyhan'a götürdüm.
Reyhan'in gözler kızarık, bana küsmüş galiba... Yemeyeceğim, içmeyeceğim gibi biraz ters cevaplar veriyor.
Neyse elimdekileri plaj çantasına bırakıp, biraz kendi başına kalması için tekneye döndüm..
..............
Iskele'nin ön tarafina koca bir feribot geldi..
Biz feribotun yarattığı dalgadan etkilenmiyoruz..
Mustafa biraz dinleniyor, Hulya da Reyhan'in yanına gitmeye hazırlanıyor.
Ben de çok yorgunum, tekneyi salimen bağlayınca birden tüm enerjim bitti gibi..
Ama aklım Reyhanda.. Acaba bu seyirle çok mu zorladım ekibi..?
...............
Mirsini çok küçük bir koy. Girince sağ tarafta beton iskeleyi hemen göreceksiniz. Beton rıhtımın on tarafına Feribot yanaşıyor, rıhtımın koya bakan kısmına ise yaklaşık 7-8 tekne kıçtankara bağlanabilir, derinlikler uygun. Beton iskelenin tam karsisinda 3-4 teknelik ayrı bir beton yer daha var. Onun da yan tarafi, yanı koyun dibi çok güzel bir kumsal... Deniz pırıl pırıl..
Iskele'nin arkasinda bir market ve taverna var.
Ayrıca onun biraz ilersinde yolun ve denizin kıyısında bir taverna daha var.
O tavernanın 4 tane sezlongu ve şemsiyesi olan minik bir plajı var.
Ve sahilde duşu var.
.................
Reyhan denize girince biraz sakinlesmis, bana olan kızgınlığı azalmış..
Tekrar gittim yanina, hava durumu, Deniz, fırtına vb kem küm etmeye başladım. Baktım şansımı zorluyorum, sustum.
Duş ve golgeligi olan minik yeri gösterip, oraya götürdüm.
Soğuk bira, duş, tertemiz tuvalet ve nefis deniz herşeyi çözdü..
Hulya ve Mustafa da geldiler..
Uzunca bir süre orda kaldık..
.................
Tekneye geldik, giyindik, kızlar süslendi ve o tavernada yemeğe gittik.
Çok güzel, hafif bir esinti var, koy çok güzel..
O tavernayi çok begendik.
..........
Tekneye döndük, birer bardak çay içip, yarın da burda dinlenelim diye karşılaştırıp yattık.
SM-N920C cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi