[26/06 13:20] Eyüp Ogan: Ouzeri Anastasia dan çok olumlu izlenimlerle ayrıldık. Ozlem-Ali Bahadır çifti ile biz toplamda 6 kişi, greek salad, yaprak salma, kalamar, ahtapot salatası, fava, tabula, humus, patates salatası benzeri bir meze, bekri meze, caciki, ev yapımı sosisli sote ve 2,5 litre nefis ev şarabı ve 3 bira, su, ekmek yedik içtik ve 120 euro hesap ödedik.
Şebnem hanim ve Yunanlı eşinin güleryüzlü davranışlarını , bizleri memnun etme gayretlerini ise söylemeden geçemiyeceğim.
Özkan ve Mahir e çok teşekkür ediyoruz.
...........
Geç saatlere kadar kumsaldaki masamızda çok keyifli sohbetler ederek ismi lazım değil (Lotus diye bir teknesi var) bir arkadasimizin kulaklarini da epeyce cinlatarak oturduk.
Daha sonra birlikte teknelerimize döndük. Sabah 6.30 da uyanmak için sözleşip yattık.
Ben hemen sızmışım.
...........
26 Haziran 2017
Sabah 06.00 gibi uyandım. Deliksiz bir uyku çekmişim.
Biraz sonra Mustafa da uyandi. Yan teknede once Ali sonra Ozlem ellerinde kahve bardaklariyla havuzluğa çıktılar.
Önce Ali sonra biz yavaşça demirimizi alıp Astipalyadan ayrıldık.
Rota Anafi...
Ilk defa gideceğiz.
..........
Rota açımız 250 derece, rüzgar dar apazdan 5 bofor esiyor. Full arma koşturuyoruz.
Hava güneşli açık, dalga pek yok..
Çevremizde yelkovan kuşları...
[26/06 21:29] Eyüp Ogan: Saat 12.30 da Anafi önlerinde 3 metreye 25 metre kaloma vererek demirimizi attık. Unutmadan bosa kancamizi da taktım.
Biraz sonra Ali ve Özlem SISU adlı tekneleriyle yanibasimiza demirlediler.
Deniz pırıl pırıl bizi çağırıyor.
............
Ben önce deniz sonra uyuyayım istiyorum. Ama önce yemek...
Kızlar her zamanki gibi adaya yanasirken uyandilar. Ve hemen yemek hazirligina giristiler.
...............
Tekneye gelmeden önce evde menemen altlığı diye tarif edebileceğimiz taze domates ve biberden konserve gibi cam kaplara koyup getirmislerdi...
Bol yumurtali nefis bir menemen, peynir, zeytin, domates, biber, salatalık.. ve çay... güzelce doyduk..
Biraz sonra botlarıyla Ali ve Özlem geldiler.. Hülyanın yazliklarinin bahçesindeki limondan hazırlayıp getirdiği limonatayi buz gibi içtik, arkasından sade kahveler içildi..
...............
Yeri gelmişken yazayim evde hazırladıkları kavurma, et vb bozulabilecek gıdaları, peynir, kuruyemişler vb vakumlatip tekneye getirdik. Yine zeytinyaglilar onceden pisirildi, Reyhanin diyet kurabiyeleri uzun seyirlerde çok ikrama geçti...
Meyva ve sebzeler fazla su sarfiyatı olmasın diye önceden yıkanıp posetlendi...
................
Su konusu'ndan da kısaca bahsedeyim;
Ornek olmak için seyre başlamadan saçlarımı üstü 4 yanlar 3 numara makina ile tras olmuştum.
Gün içinde her denize girip çıkışta duşu yasakladım. Akşamları son kez denizden çıkışta dus hakkı var.😁
Konu nerden nereye geldi.
[27/06 07:30] Eyüp Ogan: Anafi, ilk bakışta niye geldim diye düşündürecek tipte bir ada.
Tekne bağlayacak bir iskelesi yok, demir yeri lodosa ve güneyli havalara acik. Oldukça sığ, allah'tan dip tamamen kum... karşınız kumsal ve plaj..
Bir taverna, bir market ve bir cafe var kıyıda.. Feribot iskelesi hemen yanımızda...
Bizimle birlikte 5-6 tekne var alargada..
............
Yemek ve kahve faslından sonra tertemiz billur gibi denize atladım. Reyhan da denize girdi..
Hulya ve Mustafa ise yüzerek kıyıya kumsala çıktı..
Ben tekneye çıkıp hemen kamarada uyudum..
Saat 18.00 de otobüs varmış Chora ya..
15 dk kala uyanıp teknedeki botu indirip, dıştan takma motorunu oynak zeminde denize düşmeden zar zor takıp, çalıştırmak içinde epeyce uğraşarak kıyıya çıktık. Kıyıda Ali ve Özlem ellerinde fotoğraf makinası belki denize düşeriz diye beklesirken onların botunun yanına bağlayıp indik.😎
Biraz sonra otobüs geldi ve kişibaşı 1,5 euro bilet parası ödeyip Chora ya çıktık.
Son durakta indik.
Biraz yürüyüp en tepeye çıktık. Bir meydan kenarda yıkık bir yeldeğirmeni, ortada şehitler anıtı. Tertemiz minik ev ve sokaklar.. Bayram olduğunu hatırlayıp bayramlastik. 😘
Sokaklara rasgele girip yürümeye başladık. Bol bol fotoğraf çektik.
Biz Anafiyi çok beğendik. Küçük, sessiz daracık, çiçeklerle donatılmış , beyaz evler ve bahçeler...
Hanımların çok beğendiği dar ve küçük bir Ouzeri bulduk, minder ve sandalyelerine kurulduk, manzara harika..
Ali, Reyhan ve ben barbayani marka 20 lik bir uzo içip, 3 kisilik küçük bir meze tabagini paylastik, Ozlem sade bir kahve, Hulya ve Mustafa ise birer cappucino içtiler. Güzel, bol kahkahali sohbet sonrası 24 euro hesap ödeyip çıktık.
Yine güzel sokaklarda dolaşıp, yürüyerek dolambaçlı patika bir yoldan sahile indik.
Reyhan yüzerek tekneye gitti.
Biz bota bindik ama meret bi türlü çalışmıyor. Zaten bu hep başıma gelir. Asıl kureklere Eyüp...
Tekneye Reyhanla aynı zamanda vardık.
Hicbirimizin canı yemek yemek istemeyince, havuzunda milyonlarca yıldız altında sadece demir fenerimiz açık diger ışıkları kapatip , karşımızda da Anafi sahilden uzaktan çocuk sesleri geliyor, sohbet edip oturduk..
Mustafa ve ben birer duble single malt viski içip sonrası gec vakit uyuduk.
Velhasi kelam; Anafi yı çok sevdik, bir daha geliriz dedik. Iyi ki gelmişiz dedik.
............
Biraz da yeri gelmişken adaları neye göre sevdik diyoruz kısmından bahsedeyim;
Eğer, gittiğimiz adada olumsuz bir durumla karşılaşmadıysak orn: demirleme, bağlanma, hava durumu, solugan olup olmaması, demir tarama vb..
Birlikte seyir yaptığımız kişilerle iyi anlaşıp, kaynaştıysak, ortak noktalar bulup dünya görüşlerimiz birbirine benziyorsa,
Ve adalar sessiz, sakin temiz, insanlar güleryüzlü ise seviyoruz.☺
Yani duygu durumumuz belirliyor herşeyi. Bizim sevdik dediğimiz bir adayı bir başkası begenmiyebiliyor veya tam tersi olabiliyor.
.........
Hem beceremeyip hem de felsefe yapmak buna denir herhalde... 😅
.......
Yarın sabah 06.00 da kalkacağız.
Rota Ios..
SM-N920C cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi