Öncelikle konuyla ilgili emek sarf eden herkese çok teşekkür ederim. Ben ne yaparsam yapayım sürekli kendimi rahatsız hissettiğim bir konu. 3 gün önce kart işletip boşaltım yapsam da, acaba SG çevirip bir şey der mi stresi yaşıyorum. Umarım bu gayretler sonucunda bu stresten kurtulurum(z).
Kendi adıma güzel bir koyda demirleyip, ayrılırken de tankını boşaltıp kaçan teknelere “biraz” sinirleniyorum. Sonuçta içerik organik ama o organik şeylerin arasında yüzmeye devam etmek pek hoş olmuyor. O hareketten sonra oradan gitseniz bir türlü, kalsanız bir türlü.
Bu tip bir bertaraf uygulaması yapılsın yapılmasın, tankın içindeki tamamen organik olsun olmasın, denizi – doğayı kirleten binlerce odak arasında en masumu da olsa ben atıklarımızı uygun ortamlarda bertaraf etmemizi önemli görüyorum. Bu bağlamda bir denetim ve bağlantılı olarak da adil bir yaptırım uygulanmasının da kesinlikle gerekli olduğunu düşünüyorum.
Mevcut uygulama gerçek anlamda bir denetim değil, tam anlamıyla dostlar alışverişte görsün uygulamasıdır. Hal böyle iken verilecek cezanın tutarı her ne olursa olsun adaletten uzak olacaktır. İster 100₺ ister 15.000₺, fark etmez. Gerçek suçlu ile masumu birbirinden ayırt etmek bence daha kritik. Suçlu denetimde yakalanacağını bilmeli, masum ise denetime göğsünü gere gere çıkabilmeli.
Doğru denetim nasıl yapılabilir sorusu bence kritik konu. Doğru denetim sonucunda suçu olmayanla gerçek suçluyu ayırabildikten sonra verilecek cezanın ne olacağı daha kolay bir konu.
Umarım DADD bu konuda girişimde bulunurken sadece “biz bunu istemezuk” demek yerine, denetim yöntemine uygulanabilir ve etkin öneriler getirmek yolunu tercih eder. Ha bu denetim mekanizması nasıl olur derseniz şu an bilmiyorum. Ama üzerinde tartışmaya değer sanırım.