Geçen gelişimde de Datça'yı sevmiştim.Bu defa da hoşumuza gitti.2.kaptanımla ekimde gelip daha uzun kalmayı planlıyoruz.
Datça'da geçen güzel bir geceden sonra sabah üç tekne demir alıp çıktık.Panda teknesinin zinciri üzerine iki tekne demir attığından biraz onun kurtulmasını bekledik.Bu defa ben kahramanlığa soyunmadım . Halki'nin temiz suyu neyse de Datça limanının suyuna dalamam doğrusu.
Neyse bir guletten botla geldiler yardım ettiler Panda'yı kurtardılar.Ben bu defa uzaktan seyrettim.Zaten botum da güvertedeydi istesem de gidemezdim.
Datça'dan Palamutbükü'ne güzel bir seyirle geldik ve saat 12.00 gibi üç tekne yanyana bağlandık.Önceden Kader'i aradığımdan bizim yerleri ayırmıştı.
Palamut bildiğimiz gibi,bir değişiklik yok.
Cumartesi ve pazarı burada geçirdik.Pazar akşamı gezgin korsandan Himelay teknesi ile Nedim Delen korsanım da geldi .Kendisiyle Gümbet barınaktan komşu olmamıza rağmen tanışmak ve sohbet etmek şimdi kısmet oldu.Palamutbükü'nde mutad oduğu üzre mantı,çiğ börek ve damat tatlılarımızı yedik.Burası evden önce son durak.Kısa bir süreliğine eve dönmemiz gerekiyor.
Ve son gün.Pazartesi sabah 07.00 de Palamut'tan çözdük ayrıldık.Diğer iki tekne daha geç çıkacaklarmış,gelmediler.
Sabah sakin havada güzel bir tembel seyri ile Gümbet barınağa geldik.Barınakta yerler biraz karışmış.Benim yerime ve tonozuma Özkan Yavaşal korsanımın Eferk teknesini bağlamışlar.Neyse görevlileri aradım beni de onun yanındaki boş yere aldılar.Bu barınak bana biraz zor geliyor.Neyse ki yaz sezonu sonu ve buradaki son günlerim.
Evet bağlanıp tekneyi neta etmek ve eşyaları toplayıp eve getirmek , 35 gün denizde kalmaktan çok daha zahmetli oldu.Gelmesek daha iyiymiş.
Neyse yapılacak birkaç işimiz var onları halledelim tekrar çıkacağız.
Şu Gökova'nın meşhur sarıyazını bir görelim bakalım.