Aşağı git Skip to main content

Gönderen Konu: Dalan insanlar neden sürekli gülümser?

  • *
  • İleti: 2304
  • Hayat suda başladı...
    • Denizci Kahvesi
Dalan insanlar neden sürekli gülümser?
OP: 24 Nisan 2017, 21:01:13
Dalan insanlar neden sürekli gülümser, hiç düşündünüz mü? Kısaca anlatmaya çalışayım.
Öncelikle sadece size ait bir zaman dilimi, bir huzur molasından geliyorsunuzdur. Kulaklarınızda sessizliğin olağanüstü melodisi, yerçekimsiz bir ortamda, ağırlıksız ve uçarcasına bir yolculuktan henüz dönmüşsünüzdür. Bu da yetmiyormuş gibi hepsi birer pandomim ustası sualtı canlılarının eşsiz harmonisi ve gösterisi size “yaşam” kelimesinin anlamını bir kez daha haykırmıştır, acımasızca. Hele ki bir de bilinçaltınızın derinlerinde, bastırılmış bir halde bekleyen adrenalin tutkunu serüvencinin de uyandığını düşünürseniz…

İşin doğrusu, dalışta varacağınız son nokta –ki tamamen kişisel düşüncemdir- balıkla balık, yosunla yosun olduğunuz, misafir değil ama ev sahibi hiç değil, sadece bir parçası olduğunuzu hissettiğiniz andır. Bu noktadan sonra dönüşü yoktur; her fırsatta soluğu suyun altında almak, sadece orada olmak istersiniz. Ne yandan çarklı bıçkın pavuryalar, ne baba orfozlar, ne meraklı kayabalıkları; hiç biri değildir orada olma nedeniniz. Hepsinin toplamıdır. Yaşamın kaynağına ulaşmışsınızdır artık, başladığınız yere. Huzur bir kavram değil, dokunabileceğiniz, neredeyse paketleyip yanınızda götürmek isteyeceğiniz denli somutlaşmıştır.



Gün olur bir birinci dünya savaşı batığına düşer yolunuz. Mesela Lundy’ye. Doksan yılı aşkın bir süredir savaşın lanetini haykırmaktadır suyun otuz metre altında ve hala akıp gidiyor gibidir kumun üzerine. Ya da Kızıldeniz’e düşer yolunuz, Thistlegorm’a iner, içten içe şükredersiniz, böylesine silah ve cephane yüklü bir geminin denizin dibini boylamasına. Biraz olsun araştırırsanız, mesela Giannis D veya herhangi bir Abu Nuhas batığına inmeden önce, bahtsız bir kaptanın, ya da her şeyden habersiz, evinden uzak bir denizcinin dehşetini hissedebilirsiniz batığı gezdiğiniz süre boyunca.

Bir karartı görürsünüz suyun altında bir duvarda. Mağaradır, ya da bir kovuk. Girer içeri, yüzünüzü kovuğun ya da mağaranın ağzına dönersiniz. Süzülüp gelen günışığına şükredersiniz, ana rahmindeymişçesine bir duyguya kapılırsınız. Gece kelebekleri gibi ışığı takip ederek bulursunuz yaşama açılan kapıyı.

Ya da bir gece dalışı ki; zamanın, mekanın her şeyin ötesinde bir yerdesinizdir, kapatır fenerinizi yakamoz denen mucizeyle oynaşır, bu nasıl bir yaşam formudur diye deli olursunuz. Ne yerdesiniz, ne gökte; belki –gitmedim, bilmiyorum ama- uzayda olmakla özdeşleştirilebilir en fazla.

Bir mercan görür, varoluşa şükredersiniz. Estetik denen kavram somutlaşmış duruyordur karşınızda. Öyle görkemli, öyle kırılgan… Bir Arcopora’nın –masa mercan- altına uzatır kafanızı bakarsınız ki, yaşam yaşam içine geçmiş. Bir karides dişlerini temizlemekte bir irice mürenin. Ya da bir Caretta çatur çutur yemekte, aşağı yukarı on yılda bir santim büyüyebilen estetik mucizesi mercanı. Anemonun içinden meraklı bir kafa uzanır önce, hemen kaçıverir içeri. Ama öyle meraklıdır ki, duramaz yerinde. Biraz sabrederseniz –biraz da anemonuna benzettiği- parmaklarınızla oynaşmaya başlar bir minik soytarı balığı. Dokunmazsınız, o oynaşır dilediği kadar. Biraz ileride yosunlar dans etmektedir akıntıyla, ritmini yakalamak için sadece bırakıverirsiniz kendiniz suyun kucağına hareketsiz.

Anlatabiliyor muyum acaba, nasıl gülümsemez ki dalan insan? Günlük yaşamın, beton, cam, çelik ve kakafoniden oluşan sahnesinden uzaklaşıp, gerçek bir yaşam molası vermişken.

Biz dalan insanlar her fırsatta gülümseriz. Özellikle de sudan çıktığımızda tüm bedenimizle gülümseriz. Derseniz ki siz de sorun var, o da kabulüm. Yeter ki sorunum sürekli gülümsememe, bir keyifli dalışın ardından günlerce sinirlerim alınmışçasına bir ruh hali içinde gezmeme sebep olsun. Ne trafik çıldırtabilir Pazartesi günü gerçek sandığım yaşama döndüğümde, ne iş, ne de başka bir şey. Cuma akşamı yola çıkarken hepsi yaşanan şehrin sınırlarına hapsolur, kalır. Hele ki suyun altına hiç inemez gerçek sandığınız yaşam. Gelip gelebileceği yer denizin kıyısıdır olsa olsa.



Deniz insanı yumuşak huylu olur der ya deniz ozanları, gelin bir de dalanları siz düşünün. Yaşama saygı, varoluşa saygı, ekipmana saygı; her anında içgüdüsel olarak saygı kavramıyla örülüdür ilişkiniz. Bir araba geçebilmek için türlü soytarılıkların, türlü zorbalıkların yapıldığı bir gündelik yaşam tablosunun aksine, her anı saygıyla ve hayranlıkla örülü bir zaman diliminden sonra kolay iş değildir şehrin zorbalarından olabilmek. İşin doğrusu dalan bir insanın en temel altyapısı bilgi, ekipmanına ve doğal hayata saygı ve haddini bilmekten ibarettir. Doğa, hele ki deniz söz konusu olduğunda haddini bilmemek üzerine zaten konuşulmaya bile değmez.

Bilmem biraz olsun anlatabildim mi yüzümüzdeki ifadenin sırrını? Eğer anlatamadıysam size tek bir tavsiyem olabilir; deneyin ve görün… Beton, cam, çelik ve kakafoniden oluşan alışageldiğiniz ve adına yaşam dediğiniz sahneyi geride bırakın; dalın. Bırakın kendinizi sessizliğin sesine, yaşamın kaynağında olmanın tadını çıkarın ve…
Gülümseyin!

Hakan Tiryaki
Naviga, Temmuz 2008
  • IP logged
"Clouds and winds and oceans I choose my fate to be...  Whom the sea has taken Never shall be free."

  • *
  • İleti: 5811
    • Son Denk Kayıkçısı
Harika, elinize sağlık.
  • IP logged
S/Y Bidarka / Fatih / İstanbul


"Son Denk Kayıkçısının Hatırasına"


https://sondenkkayikcisi.blogspot.com/

  • *
  • Donatan Temsilcileri
  • İleti: 1178
Muhteşem ...
  • IP logged

  • *
  • İleti: 219
Hakan bi rahat dur kaşıma bizi,sular daha 17 derece la.
  • IP logged

  • *
  • İleti: 2304
  • Hayat suda başladı...
    • Denizci Kahvesi
18,5 :)

SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

  • IP logged
"Clouds and winds and oceans I choose my fate to be...  Whom the sea has taken Never shall be free."

  • *
  • Donatan Temsilcileri
  • İleti: 1165
Ellerine sağlık çok güzel bir yazı. :)xx

Bilmeyenler için dalış yaparken güvenlik nedeniyle her dalgıcın, kendisiyle aynı ya da yakın dalgıçlık seviyesinde olan bir dalış arkadaşı - Badisi olması gerekir. İki badi dalış öncesi birbirlerini ve ekipmanı kontrol eder. Su altında da birbirlerinin arkasını kollamakla yükümlüdür.
 
Güvenlik amacı dışında, sualtında gözümüzden kaçan bir güzellik olursa badimiz bizi uyarır. İyi bir badi, dalışı hem daha güvenli hem daha keyifli yapar. Bana göre su altını badimle paylaşmak ona daha konforlu ve mutlu olabileceği bir dalış için yardımcı olmak, çıktıktan sonra "Nasıldı o vatozun süzülerek uzaklaşması ?" veya "aramıza kara çupra girdi " esprisi yapmak da buraya yazarken bile bana tebessüm ettiren ayrı birer detay.

Sualtını daha pek çok nedenden dolayı seviyoruz ve gülümsemeye devam ediyoruz.

Laf aramızda badimin kim olduğunu da az çok tahmin etmişsinizdir :)
  • IP logged

  • *
  • İleti: 1631
Hakan bi rahat dur kaşıma bizi,sular daha 17 derece la.
Kamil reis, ben şubat ayında 4 derece suda 2.5 saat dalıyorum :) 17 derecede ter basar beni :)


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
  • IP logged

  • *
  • İleti: 219
Dalan insanlar neden sürekli gülümser?
#7: 25 Nisan 2017, 22:43:54
Oğuzhan reis kuru elbiseyle dalıyorsan mesele yok tabii
Ha bi de ben 60 a merdiven dayadım üşüyup durum gari.
  • IP logged

  • *
  • İleti: 1631
Oğuzhan reis kuru elbiseyle dalıyorsan mesele yok tabii
Ha bi de ben 60 a merdiven dayadım üşüyup durum gari.
Kuru elbise değil de açık hücre (7 mm zıpkıncı elbisesi) elbise ile dalıyorum. Evlendiğimden beri o maceralara giremediğimden her kış bir hastalık geçiriyorum. Soğuk suya girmek direnç kazandırıyor. Birde Angelina Jolie stayla dudak sahibi yapıyor birkaç saatliğine :) tavsiye ederim :). Bu arada içimde kalmasın ama dalmak güldürüyor derken derinlik sarhoşluğu ile karıştırmayalım. o da güldürüyor ama 30 metrede haydi halaya kalkalım kafası ile olunca dikkat etmek gerekir sanırım :) denizler hepimizin ama derinler sadece inenlerindir.
  • IP logged
« Son Düzenleme: 25 Nisan 2017, 22:50:03 Gönderen: Oğuzhan Oğuz »

  • *
  • İleti: 558
Bende merak ediyordum Tiryaki kaptan niye bu kadar güleç diye :)
  • IP logged

  • *
  • İleti: 2304
  • Hayat suda başladı...
    • Denizci Kahvesi
Ynt: Dalan insanlar neden sürekli gülümser?
#10: 27 Nisan 2017, 23:28:06
Bende merak ediyordum Tiryaki kaptan niye bu kadar güleç diye :)

Azot seviyem düşemiyor bir türlü :)
  • IP logged
"Clouds and winds and oceans I choose my fate to be...  Whom the sea has taken Never shall be free."

  • *
  • İleti: 3573
Ynt: Dalan insanlar neden sürekli gülümser?
#11: 28 Nisan 2017, 01:46:20
vay be.. ne güzel bir yazı.. Üstelik 2008 de yazılmış. Tazeliğinden hiç bir şey kaybtmemiş.. Eline sağlık Tiryaki..
  • IP logged

  • *
  • İleti: 2304
  • Hayat suda başladı...
    • Denizci Kahvesi
Ynt: Dalan insanlar neden sürekli gülümser?
#12: 28 Nisan 2017, 01:53:51
vay be.. ne güzel bir yazı.. Üstelik 2008 de yazılmış. Tazeliğinden hiç bir şey kaybtmemiş.. Eline sağlık Tiryaki..

Teşekkürler Bökecim. 30 senedir aynı keyifle yaptığım bir şey ne de olsa :)
  • IP logged
"Clouds and winds and oceans I choose my fate to be...  Whom the sea has taken Never shall be free."

  • *
  • İleti: 125
Ynt: Dalan insanlar neden sürekli gülümser?
#13: 28 Nisan 2017, 09:32:37
Bi alamadık ki şu yıldızı, dalıp dalıp biz de gülümseyelim  :(
  • IP logged
We are like islands in the sea, separate on the surface but connected in the deep!

  • *
  • Donatan Temsilcileri
  • İleti: 1165
Ynt: Dalan insanlar neden sürekli gülümser?
#14: 08 Mayıs 2018, 14:07:19
Uzun zamandır dalışa gitmedik. Biraz gülümsemek bizim de hakkımız.  :)
Ülkenin seçim takvimi nedeniyle tatilimizi Temmuz sonlarına bir yerlere öteledik.

Acaba Heyamolada bir dalış grubu oluşturup yakınlarda dalışa mı gitsek?  Kabatepe'de bizim tanıdığımız bir dalış okulu var. Ya da Saroz'da bildiğiniz bir kulüp varsa orası da olabilir. Biraz uzak ama belki Tiryaki Reis bize bir hafta sonu programı yapar, atlayıp o tarafa da gidebiliriz.  Katılabilecek reisler kaleye mum dikerse ayrı bir etkinlik başlığı açarız. Var mı gülümsemek isteyen?  \>>
  • IP logged

 
Yukarı git