Aşağı git Skip to main content

Gönderen Konu: MASAL'IN HAVUZLUĞUNDAN

  • *
  • Donatan Temsilcileri
  • İleti: 4249
MASAL'IN HAVUZLUĞUNDAN
OP: 25 Aralık 2016, 12:17:07
Kavga etmişler. Öfkeli. Ayrılmışlar. Aşk bitmiş. Deniz güzelmiş. Bir daha ne olsa o kızın yüzüne bakmazmış. Kimsesi yokmuş benden başka, o nedenle gelmiş, kapıma dayanmış.

Bunları söyleyerek geldi Bay-Te, çantasını teknesine bırakmasıyla selam sabah vermeden Masal’ın havuzluğuna atlaması bir oldu. Tam da kebabımı yiyorum! Buyur ettim sofraya.

-Gitmek istiyorum abi dedi Bay-Te, ama öyle bir gidiş olmalı ki, hep denizler ve hep uzaklar. Kimse olmasın. Sevgilim bile olmasın. Nasılsa birileri sever beni yeniden. Bir sürü konserve aldım. Yola çıkacağım, dönmeyeceğim bir daha. Az bi param var, yeter bana. Cebelitarık… basıp gideceğim, durmayacağım. Orayı çıktım mı nasılsa bir yer vardır bağlanacak. Konuşuyor da konuşuyor. Uzun uzun dinledim, sakinim.

- Ödümü koparttın dedim, az daha bir "kıyı kasabasına" yerleşmeyi düşündüğünü söyleyeceksin sandım.

- Abi o da aklıma geliyor da yer bulamadım, hem o fikrin nesi var?

- Palavra olmasından başka bir kusuru yok diye yanıtladım. Soğanı ekmeğin arasına yerleştirdiğim kebabımın üzerine serdim. Yineledim : Palavra olmasından başka bir kusuru yok öyle bir dileğin. Bu sırada, Bay-Te 'yi iyice alaya almak, söylediği sözün kıymetini iyice yerlerde süründürmek için ağzımı şapırdatarak yemeye koyuldum. Soğan tanelerinden birinin bıyığımda şöyle hafifçe sallandığını da duyumsuyor, tam sinir bozmak için hiç de müdahale etmiyordum.

- Abi dedi, soğan, bıyığına takıldı.
Parmağımla soğanı alıp ağzıma götürdüm. Yutkundum. Şapırdattım ağzımı bir daha. Rakımdan bir yudum aldım.
- Nere dedim mesela? Kıyı kasabası nere ola ki? Bodrum, Ayvalık, Sığacık, Datça? Buralar mı "kıyı kasabası"? O senin dediğin Avrupa filmlerinde olur. İşte bir barı olur, küçük bir limanı olur, yerel gazetesi olur, evler güzel rengarenk olur, barda yaşlı bir amca oturur, bilgedir, kördür, seni sesinden tanır. Bodrum kasaba mı lan? Yiyorsa Melleç'e git.

-Ora nere abi dedi.

-Sahici kıyı kasabası oğlum işte. Yüz kişi ya var ya yok. Anamur'u geçince, iki dağın arası, denizi de güzel, bakir, kimse gelip geçmez, arada kamyoncu durur. Bir de restoranı var. Balık yapıyorlar, şahane levreği patatese yatırıyorlar, patates mi yiyorsun levrek mi belli değil. Belki kasabanın öğretmenine aşık olursun. Bayan-Ka’yı unutursun. Kasabalı da öğretmenle aşkını acayip hoş karşılayıp sizi noel yemeğine filan davet eder. Serada domates eker, teknenle arada açılır gelirsin. İnsanlara dişlerini fırçalamaları gerektiğini anlatmak gibi bir sosyal aktivide de bulunursun.

- Abi ben kıyı kasabasına gitmeyeceğim, uzaklara başka ülkelere gideceğim dedi. Uzaklaşmak istiyorum.

- O da mümkün değil oğlum dedim, bir lokma daha alarak etimden.

- Niye abi, Guatemala'ya gitsem mesela... benim tekne gider oraya da.

-Gider de uzaklaşamazsın buradan.

-Neden abi?

-Çünkü Dünya yuvarlak . Yerinden tepredin mi, aynı yere diğer yönden yaklaşıyorsun demektir. Hiç mi matematik okumadın? Dünya düzken mümkündü bu. Şimdi değil.

- Abi burada delireceğim. Sevmiyorum artık. Herkes ve herşey üstüme üstüme geliyor.

- Bunu da dert etme, nasılsa kimse sevmiyor kimseyi. O da eskidendi. Şimdi olsa olsa sevmeye çalışıyoruz. Bunun da pek mümkün olduğunu sanmıyorum ya, hadi öyle diyelim, yumuşatalım.

- Ne yani abi biz birbirimizi sevmiyor muyuz şimdi?

- Ölürsen arkandan kesinlikle ağlarım.

- Hepsi bu mu?

- Sanıyorum. Bu çağ için çok da fena değil. Amma hızlı yedin kebabı, çok güzel değil mi? Canın sıkkın olunca iştahın açılıyor anlaşılan.

- Evet, stres iştahımı arttırıyor.

- Haz çağı dedikleri bu işte, o nedenle, dert etme, ye. Canının sıkkınlığı hazdan mahrum kalmanı sağlamıyor baksana.

- Abi dünya yuvarlak bir yere gidemiyoruz, kıyı kasabası olmaz, ne edeceğiz?

- Kavafis oku, rakı iç!

-Sen öyle mi yapıyorsun?

- Hayır, başka şeyler okuyup rakı içiyorum. Nasılsa devrim filan da olmayacak, rakı bu nedenle gayet iyi. Soluğumun peşine gidiyorum ben de.

- O nasıl abi?
- Şu adamı görüyor musun dedim hemen bir kaç tekne yanımızdaki adamı göstererek. Ne güzel bir teknesi var değil mi, baksana güvertede tek bir leke yok, hep düzenli, hep pırıl pırıl. Ama bak, tam gördüğün gibi, bir portuç daima açık. Hep bir şeylerle uğraşır. Pek az konuğu gelir. Gelene içecek hazırlar, bir kaç çeşit meze koyar, oturup onların sohbetini dinler. Hiç bir söze karışmaz, davranışlarıyla konuklarının çok da uzun süre oturmamasını sağlar. Arada bir sohbet ederiz BayCe ile. İşi gücü yavaş yavaş bırakmış. Varlığı da yerinde işin doğrusu. Burada, hep bir şeyler yapıyor. Kendime yapıyorum diyor, hiç bir şey kazanmak için değil, hep sahiden bir şeyler kazanmadan bir iş yapıyorum.Tıpkı senin gibi o da, belli ki yorulmuş, gerçi sen hayli gençsin, ama bu zamanda yorgun olmak için yaşlanmaya gerek yok, zamanın kendisi yorucu zaten. İşte bu adam, bildiğin soluğunun peşinden gidiyor. Nerede nefes aldığını duyumsuyorsa orada. Ben de öyle yapmaya çabalıyorum.

- Abi ama burada kalırsam para kazanmam lazım.

- Kim kazanmıyor? Herkes kazanıyor, sen arada, işten başka kendine de bir iş yap.

- Hobi yani.

- O da saçmalıktır. Hobi ne demek? Boş zamanı mı olur doğru insanın. Şimdi bu adam boş zamanı mı değerlendiriyor yoksa zamanı mı değerlendiriyor. Kimi zaman boş zamanı değerlendirmek maden işçiliğinden daha yorucudur Bay-Te... yaşamın kendisidir belki de. Çöp şiş de söyleyelim mi? Güzel yapıyorlar, yarım saate getirirler?

- Söyleyelim abi.

Çöp şişlerimiz geldi. Yedik bir güzel.

Hava karardı. Biminiyi topladık. Havuzluğun bir yanına o bir yanına ben ,uzandık.

“Yıldızlar güzel be abi” dedi. “ Çok güzel dedim”. “Sence benim kız beni hâlâ seviyor mudur?”, “Seviyordur” dedim. “Bence de seviyordur” dedi.
“ Evet” dedim, “Seviyordur”.
“Melleç ha abi” dedi, gülümsyerek.
"Bir daha bana kıyı kasabası deyip germe beni olur mu?" dedim.
"Peki" dedi.
Kavafis oku sen.
  • IP logged
« Son Düzenleme: 25 Aralık 2016, 12:19:42 Gönderen: Koca Reis »
Saatin fazla tiz tıkırtısında,ışık yıllarının ömür süremizle alay eden sesini de işitiriz.

  • *
  • İleti: 974
Ynt: MASAL'IN HAVUZLUĞUNDAN
#1: 25 Aralık 2016, 16:16:44
Çok güzel ... Devamını beklemekteyiz !
  • IP logged

  • *
  • İleti: 3573
Ynt: MASAL'IN HAVUZLUĞUNDAN
#2: 25 Aralık 2016, 19:29:19
Evet.. çok güzel bir hikayedir. Devamıni hala bekliyoruz..
  • IP logged

T
  • *
  • İleti: 2171
Ynt: MASAL'IN HAVUZLUĞUNDAN
#3: 25 Aralık 2016, 19:58:39
Bu kadar enseyi karartma yahu,

Kumkuyudan çıkıyorsun, dünyanın tam anlamı ile öbür tarafından en yakın (1000nm) kara parçası olan şuraya gidiyorsun. Orada kalır dönmezsen, yarıyı geçmediğin için uzaklaşabileceğin en uzak noktaya ulaşıyorsun.  Ha kebap var mı ? orası ayrı. 8)  ;D ;D ;D




Şakası bir yana, şu hikayelerin devamı gelsede okusak. Eline sağlık.
  • IP logged
« Son Düzenleme: 25 Aralık 2016, 22:57:07 Gönderen: Koca Reis »

  • *
  • İleti: 5808
    • Son Denk Kayıkçısı
Ynt: MASAL'IN HAVUZLUĞUNDAN
#4: 25 Aralık 2016, 21:51:58
Allttaki  koyun ismi yok, oraya da "Bay Te"  koyu diye isim verirsiniz. Yada "Melleç Bay " dersiniz. İyi bir yere benziyor.

Şaka bir yana devamını bekliyoruz iki yıl kadar bir süredir.
  • IP logged
S/Y Bidarka / Fatih / İstanbul


"Son Denk Kayıkçısının Hatırasına"


https://sondenkkayikcisi.blogspot.com/

  • *
  • İleti: 3573
Ynt: MASAL'IN HAVUZLUĞUNDAN
#5: 26 Aralık 2016, 20:18:29
Ahmet , şimdi sana bir gerçeği açıklıyorum. Bülent bu yazı dizisine başladığında , sen de son denk kayıkçısının hikayelerini yazmaya başlamıştın. senin yazılar daha çok okununca Bülent hikayenin gerisini foruma koymadıydı. :) Şimdi yoklama yapıyor. sen yazarsan yine yazmaz...
  • IP logged

C

Cengo

Ynt: MASAL'IN HAVUZLUĞUNDAN
#6: 26 Aralık 2016, 20:39:53
Boke,

Sen Bulent'in yazdigi yaziyi sonuna kadar okudun mu? 😎
  • IP logged

T
  • *
  • İleti: 2171
Ynt: MASAL'IN HAVUZLUĞUNDAN
#7: 26 Aralık 2016, 20:47:55
Devamını siz biliyorsunuz da biz mi bilmiyoruz ?

Bizim başımız kel mi? diyeceğim amaaa... (olabilir, allahbaba bizi de bööle yaratmış n'apalım yani)
Gerçeklere bakmayın, deyim olarak alın sadece  :P  ;D ;D ;D
  • IP logged

  • *
  • İleti: 5808
    • Son Denk Kayıkçısı
Ynt: MASAL'IN HAVUZLUĞUNDAN
#8: 26 Aralık 2016, 22:46:13
Ahmet , şimdi sana bir gerçeği açıklıyorum. Bülent bu yazı dizisine başladığında , sen de son denk kayıkçısının hikayelerini yazmaya başlamıştın. senin yazılar daha çok okununca Bülent hikayenin gerisini foruma koymadıydı. :) Şimdi yoklama yapıyor. sen yazarsan yine yazmaz...
Hayret birşey  ya tamamen farklı şeyler, benimki sıradan hatıralardı ama bu başka bir şey. Bunu devam ettirmesi lazım gelir .Öyle o okunuyor bu bilmem ne diye mazeret uyduramaz . Okuyucu sabırsızlıkla beklemekte, hem ben Melleç'e gidicem daha. Kafama yatarsa dönmem hatta. Hem ben Öğretmeni de yanımda götürürüm. Melleç Hikayesinden  yirmi yıl kadar önce hazır etmiştim zaten; nolur nolmaz bir köye falan yerleşirsek diye. Bay Te gidemez ama ben giderim. Hem Bay Te Melleç'e falan gidemez, daha sosyal, Bodrum, Yalıkavak, Turgutreis, Alaçatı gibi yerlere gider diye düşünüyorum. Bakalım yanılacakmıyım?
  • IP logged
S/Y Bidarka / Fatih / İstanbul


"Son Denk Kayıkçısının Hatırasına"


https://sondenkkayikcisi.blogspot.com/

  • *
  • İleti: 5808
    • Son Denk Kayıkçısı
Ynt: MASAL'IN HAVUZLUĞUNDAN
#9: 26 Aralık 2016, 22:48:37
Devamını siz biliyorsunuz da biz mi bilmiyoruz ?

Bizim başımız kel mi? diyeceğim amaaa... (olabilir, allahbaba bizi de bööle yaratmış n'apalım yani)
Gerçeklere bakmayın, deyim olarak alın sadece  :P  ;D ;D ;D

Devamını bizde bilmiyoruz, ayrıca yazar hariç yorum yapanların neredeyse  hepsinin kafası çıplak, bir Cengo'da var biraz(!) birşeyler.
  • IP logged
S/Y Bidarka / Fatih / İstanbul


"Son Denk Kayıkçısının Hatırasına"


https://sondenkkayikcisi.blogspot.com/

T
  • *
  • İleti: 2171
Ynt: MASAL'IN HAVUZLUĞUNDAN
#10: 26 Aralık 2016, 22:54:02
Ne biliim, Ersin "hikayedir" demiş.
E,  "sonuna kadar okudun mu?" diye de sorulunca "ben okudum sen de mi okudun? gibi geldi  :P Amma salladım haa.
  • IP logged

  • *
  • İleti: 1159
    • KUTUP YILDIZI
Ynt: MASAL'IN HAVUZLUĞUNDAN
#11: 26 Aralık 2016, 23:23:02
Bende ucundan kıyısından biliyorum bir parça.

Bay-Te' yi de BayCe' yide hatta gelecek bölümlerde bahsinin geçeceğini düşündüğüm,
BayBu' yu da tanıdığımı düşünüyorum.
Yanılıyor olabilirim. Ama bahsi geçen yapış yapış sıcak bir havada, (hava sıcaklığı anlamında)
içten  sıcak bir ortamda bir kaç duble içmişliğim var.
  • IP logged
ВЛАДА / TEOS

  • *
  • İleti: 1649
    • instagram
Ynt: MASAL'IN HAVUZLUĞUNDAN
#12: 05 Ocak 2017, 16:19:46
Bülent Abi bu çok güzel...

Kavafis demesen belki aklıma bile gelmezdi ama...

Bir yanda Kent.. bir yanda İthaka... bir yanda BayCe

Belkide BayCe olunmuyordur
 
"bir başka ülkeye, bir başka denize gideceğim.
bundan daha iyi başka br kent bulunur elbet.
yazgıdır yakama yapışır neye kalkışsam;
ve yüreğim gömülü bir ceset sanki.
aklım daha nice kalacak bu çorak ülkede.
nereye çevirsem gözlerimi, nereye baksam
hayatımın kayıp yıkıntıları çıkıyor karşıma,
yıllarıma kıydığım, boşa harcadığım." demeden ve...

İthaka'ya doğru uzun bir yolculuğa çıkmadan... BayTe için...

Saygılar,


  • IP logged
Akdenizli, Balıkçı

  • *
  • Donatan Temsilcileri
  • İleti: 760
    • sy-gezgn
Ynt: MASAL'IN HAVUZLUĞUNDAN
#13: 05 Ocak 2017, 16:46:57
Denizden yeni mi çıkmıstı neydi;
Saçları, dudakları
Deniz koktu sabaha kadar;
Yükselip alçalan göğsü deniz gibiydi.

Yoksuldu, biliyorum
-Ama boyna da yoksulluk sözü edilmez ya-
Kulağımın dibinde, yavaş yavaş,
Aşk türküleri söyledi.

Havuzluğunda tatlı talı sohbetine katılmak istedim di.... ;)
  • IP logged

  • *
  • Donatan Temsilcileri
  • İleti: 4249
Ynt: MASAL'IN HAVUZLUĞUNDAN
#14: 05 Ocak 2017, 18:31:34
Çok şahanesiniz ikiniz de.
  • IP logged
Saatin fazla tiz tıkırtısında,ışık yıllarının ömür süremizle alay eden sesini de işitiriz.

 
Yukarı git