Teşekkürler arkadaşlar,
Konu bütünlüğü bozuldu ama aslında konuşulması gereken iş güvenliği.
Ben yıllarca öğrencilerime öğrenim yılı başında ilk hafta tamamıyla iş güvenliği anlatırım.
Ayrıca iş güvenliği dersi vardı eskiden nedense kaldırıldı son zamanlarda.
Gerek bu son kazada gerekse Atinin teknede ki kazalar iş güvenliği ne uymayan
diğer kişilerin umursamazlığı yüzünden başıma geldi ne geldiyse.
Çarşamba günü düştüğüm teknede benim bağladığım merdiveni polyesterciler çözüp almışlar,
sonra bağlamadan yerine koymuşlar. Halatların bağlı olmadığını düşüşe geçtiğimde gördüm,
yapılacak bir şey yoktu.
Atinin teknesinde ise tekne ön güvertesi boyanırken gazate bantlamış boyacılar.
Güverte boyanınca gazeteler de boyanmış.
Tekne güvertesine çıkıldığında binanın tavan kirişleri kafama çarpacak kadar yakın olduğu için,
kafamı kollarken önümde dümdüz boyalı güvertede gazeteye bastım tek ayak girdi heç kapağından.
O acıyla o an elimde hızar olsaydı tekneyi ikiye bölerdim o derece yani.
Atinin kulaklarını çınlatmam ise....
burada bir <S> geçelim. ve resimlere gözatalım.
Görüldüğü gibi teknenin bütün yapım aşamasında bulundum
Güverte boyanıyor heç kapakları gazete ile bantlanmış.
Teknenin başından ırgat montesinden dönüyordum,
Tavan kirişinden korunmaya çalışırken,
görüldüğü gibi sancak heçin içine sol bacağım girdi,
can havliyle kendimi ileriye attım ama ellerimde salon büyük heçine girdi.
Gazetelerin ne güzel boyandığının farkındasınızdır sanırım.
Burada da tekne içinden bir ziyaretçi ağırlama anı.
Merem, ati Erol Şar ve ben
Burada da şimdi dünya turunda Pasifiği geçişinde olan Nurettin, ışık nedeniyle tam görünmeyen Sedat abi, Merem, Ati, ve Erol Şar.
Burada da ben tabloda çalışırken kurbanlık koyun pozunda oturmuş ati şöyle seslenmekte idi;
< Kurban benden başka kablo istemeycen değilmi >
Bu da tablonun bitmiş hali.
Telsiz ruhsat işleri bitmediği için yeri boş idi.
Konu sulandı biraz affola.