Gümümüzün hızlı yelkenlileri, bu elan 360 gibi, dalgasız denizde çok hızlıdır.Genel kural düşük D/B oranlı, kıyı seyri yapan tekneler düşük deplasman ve uzun su hattı boyu sayesinde hafif ve orta şiddetteki rüzgarda daha iyi performans sağlar.
Uzun su hattı boyu olan ve hafif deplasmanlı, kıyı seyri için tasarlanmış tekneler kıyı seyrinde hafif ve orta şiddetteki rüzgarda hızlı ve eğlenceli yelken seyri yaparken, şartlar değiştiğinde, 6 ve üzeri şiddetindeki rüzgarlara çıkıldığında bu tekneler rüzgara karşı giderken seyir performansı ve seyir konforunu büyük oranda kaybederler ve zorlanırlar. Ağır tekneler sert rüzgarlarda suya oturarak rotalarını düz bir çizgide rahat ve konforlu bir şekilde sürdürürler. Fakat onlar da hafif ve orta şiddetteki havalarda hafif teknelerin performansını yakalayamazlar.
Ayrıca, D/B oranı düşük (hafif ) tekneler, daha düz bir su hattı altına sahiptirler. Daha az kapasiteli tanklara ve depolama alanına sahip olup, daha küçük bir sintineye sahiptir. Öyle olunca tekne yattığı zaman içindeki eşyalar çok çabuk yer değiştirir.
Ben her zaman açık denizde yelken yaptım. 30 sene önce hemen hemen tüm teknelerin D/B oranı 400 ün üzerindeydi. Mesela, 39 ft boyundaki Colin Archer double -ender teknemin ağırlığı 14.515 kg (32.000 Libre). Bu da D/B oranı 436 demektir. Bu tip tekneler yelken yapabilme yönünden çok ağır tekneler olarak görülmesine karşın çok stabil ve emniyetli teknelerdir. 2 bebeğimizle birlikte yaptığımız tüm seyirlerimizde mutluluk duyduk. Modern tekne yapım malzemeleri ve dizayn trendleri sayesinde iç mekandaki çıkıntı ve konsollar ortadan kaldırılıp iç hacim arttırılarak hemen her tür teknenin düşük D/B oranına sahip olması sağlandı. Marka ve yeni model bir kıyı yelkenlisi için katalog değerleri üzerinden 150-250 aralığında D/B oranına sahip olması yeterlidir. Açık deniz teknesi için 250 (oldukça iyi bir performans) - 350 değeri arasında olması yeterlidir.
Eğer bu değerleri kendi tekneniz için hesaplıyorsanız, istatiksel olarak tekneniz oynak veya oturaklı mı? Söz dinleyen bir tekne mi yoksa ele avuca sığmayan bir haylaz mı? Haklısınız. Madalyonun diğer yüzüne baktığınızda söz dinleyen bir tekne seyir süresince daha az müdahaleye gereksinim duyarak size dinlenecek zaman verebilirken daha oynak olan tekne ise yapacağınız doğru yelken triminin sonunda size hafif havada motorunuzu çalıştırmadan yol aldırarak ödüllendirecektir.
D/B oranı yüksek olan tekneler dalgalı denizlerde daha stabil yelken seyri sağlarlar. Rustler 42 (sağdaki , D/B 309) ile Beneteau First 45 (soldaki, D/B 186) karşılaştırabilirsiniz.2- Salma oranı
Salma oranı, teknenin salma ağırlığının teknenin ağırlığına olan oranının yüzde olarak ifade edildiği değerdir. Mesela 13.608 kg (30.000 lb) deplasmanı ve 4.536 kg (10.000 lb) salması olan bir teknenin salma oranı 33% dir. Eğer kıyı seyri yapan bu yelkenlimize 1.360 kg daha ağırlık ilave edersek bu durumda oran 30% ye düşer. Tekne ne kadar hafifse yüklenen ağırlığın etkisi o kadar fazla olur.
Salma oranını teknenin kararlılığını - teknenin yatmaya karşı direnci olarak düşünün. Bu daha çok tek kişi seyir yapanları ilgilendiren bir orandır. Çünkü bu tip seyir yapan kişiler rüzgar üstüne seyir yaparken tekne yattığında dengelemek için güverte üzerinde bekleyen 5 kişilik bir ekip olmuyor. Ancak salmanın derinliği, şekli ve yapısı da eşit derecede önemlidir. Döküm salmasının altında ayrıca kurşun torpil salması olan bir tekne , aynı salma oranına sahip, omurga salmalı bir tekneye oranla daha kararlıdır.
Ayrıca bir de form stabilitesinden bahsetmek gerekir. Mesela bir katamaranın salması olmamasına rağmen büyük kemeresi sayesinde yüksek form stabilitesine sahiptir. Bu, geniş enli tek gövdeli tekneler için de geçerlidir. Salma oranı kaba da olsa fikir verebilen bir orandır.
J-105 in yüksek salma oranı vardır. Bu yüzden rüzgaraltı seyirlerinde kararlı kalarak iyi bir performans sergiler.Yüksek performans tek gövdelilerin 50% yaklaşan salma oranları olabilir. Mesela J-105 in 3.515 kg ağırlığı ve 1.542 kg salmasıyla 44% salma oranı vardır. Geleneksel olarak açık deniz yelkenlilerinin 30-40% arasında salma oranları vardır. Son zamanlardaki trend teknelerin iç hacminin büyütülmesi yönünde ilerleyerek teknelerin daha geniş ene sahip olmasını beraberinde getirmiştir. Bu da form stabilitesini yükselterek kararlı yapıya sahip olabildiğinden salma ağırlıkları azaltılmıştır.
Bavaria 40 ekstra eni sayesinde form stabilitesine sahiptir ve kabiliyetli bir kıyı yelkenlisidir.30% altında salma oranına çok rastlamazsınız. Bavaria 40’ ın 8.680 kg ağırlığı ve 2.736 kg salması vardır. Bu da 31.5% salma oranı demektir. Katalog değerleri yerine gerçek değerlerden hesaplama yoluna gidersek Bavaria 40 ın ağırlığına 1360 kg daha ekleriz. Bunun sonucunda da salma oranı 27% olarak karşımıza çıkar. Bu düşük salma oranına rağmen, Bavaria 40 ekstra eni sayesinde form stabilitesine sahiptir ve kabiliyetli bir kıyı yelkenlisidir. Açık deniz için, ben şahsen 30% üzerinde bir salma oranı ararım. ( bu hafif tekne için 35% ve üzerinden başlayarak ağırlık - performans seçimine göre 40% a kadar çıkabilir.)
Çoğumuz tek başımıza ya da az kişiyle yelken yaptığımız için rijitlik önemli bir faktördür. Peki sizin tekneniz ne kadar kararlı ? Hiç teknenizin rüzgarda daha hassaslaştığını düşündüğünüz oldu mu? Kendini teknenizde diğer teknelerden daha önce camadan vuruyor musunuz? Belki de teknenizin eni düşük salma ağırlığınızı affettiriyordur?
3 Yelken alanı / Deplasman oranı
Bu oran aşağıdaki formül ile hesaplanır :
YA / D = Yelken Alanı (square feet (kadem kare)) / Deplasman (kübik feet) ^2/3
Alternatif olarak internette metrik ölçüler üzerinden hesap yapan çevrimiçi hesap makinesi de bulabilirsiniz.
Regina 40 ın YA/D oranı 15.2 gibi düşük bir değerdir. Bu sayede kolay abranabilen ancak eğlenerek yelken yapmak çok kolay değildir.YA/D oranı, yelkenlerin ürettikleri gücün teknenin ağırlığına oranıdır. Bu koşulda, yüksek oran yüksek performans anlamına gelse de tekneyi abramanın da zor olduğu anlamına gelir. YA/D oranı 20 üzerine çıktığında tekne performans teknesi kategorisine girer. Bir defasında YA/D oranı 40 olan özel yapım bir yarış teknesindeydim. Tekne 8 knot gerçek rüzgarda 8 knot hıza ulaşmıştı. Rüzgar sağanakları 12 knot olduğunda tekne tamamen kontrolden çıkmıştı.
YA/D oranı 17 olan Westerly Corsair kibar bir gezi yelkenlisidir.YA/D oranı tekne ağırlaşmasıyla ve yelken alanının nasıl hesaplandığına bağlı olarak ( ana yelken alanı + ön yelken alanı (IxJ)/2))belirgin bir şekilde etkilenir. “I” direk dibinden ön yelken mandarı arasındaki düşey uzunluktur. “J” direk dibinden baş ıstralya liftini arasındaki düşey mesafedir yani 100% Jib. Çoğu tekne üreticisi yelken alanını hesaplarken ön yelken alanını 140% hatta daha fazla genoa alanı olarak kataloglara koyarlar. Bu yüzden katalog değerlerine bakarken bazı genellemeler yapmamız gerekir.
Najad 373 YA/D oranı 19 olması onu eğlenceli ve kolay abranabilen bir tekne yapıyor.Kıyı seyri için ben şahsen 18-24 arasındaki bir orana bakarım. 24 oranı eğlenceli yelken yapma noktasının bittiği ve performans yelkenlisinin başladığı orandır. Yaşlı tabir edebileceğimiz ağır, kıyı seyri yapan yelkenlilerin YA/D oranı 16 dan düşük olup bazen 12 değerlerine bile rastlayabilirsiniz. Bu tekneler 12-15 knot rüzgar olmadan hareket edemeyeceklerinden zahiri rüzgar 10 knot değerinin altındaysa motor seyri ile ilerleyebilirler. Benim açık deniz seyri yapan bir yelkenliden beklediğim, katalog değerlerine göre 17-20 aralığında bir YA/D oranıdır.
23.8 ilk YA/D oranına sahip X-40 iyi bir performans teknesi olmasının yanında teknenin abranması çok kolay değildir.Regina 40 teknesini örnek alalım: Bu sağlam, mukavim, yelken becerisinde kusursuz ve son derece güvenli bir İsveç açık deniz yelkenlisidir. Ancak yelken alanı biraz düşük olduğundan YA/D oranı 15.2 dir. Westerly Corsair 36 17, Najad 373 kabul edilebilir bir performansı olan son derece mukavim bir gezi yelkenlisinin 18 ve yarışçı X-40 ın YA/D oranı 23.8 dir.
Belki Çarşamba akşamı iş çıkışı arkadaşlarınızla birlikte teknenizle yarış yapmak ama haftasonlarında ailenizle konforlu seyir yapmak isteyebilirsiniz. Unutmayın ki yelken alanınızı büyütmek için bolca para harcamaktan başka çareniz yokken birkaç saniye içinde yelken alanınızı camadanla küçültebilirsiniz. O yüzden her zaman biraz daha performansı yüksek tekneyi seçmek en doğru karar olacaktır.
4 Maksimum Düzelme Açısı (The Angle of Vanishing Stability (AVS)
Burada geniş enli Bavaria 32 ile geleneksel , iyi balastlı Contessa 32 yi karşılaştırıyoruz.Maksimum düzelme açısı MDA bir teknenin tumba olmasından önce ne kadar yatabileceğini gösterir. Bir başka deyişle alabora olmaya karşı gösterdiği dirençtir. MDA değerine ulaşmadan önce, teknenin ağırlık merkezi (G) yüzerlik merkezinin içinde kalır (B) ve pozitif bir doğrulma momenti oluşturur.
MDA ya ulaşıldığında ağırlık merkezi (G), yüzerlik merkezinin (B) üzerine çıkar ancak yüzerlik merkezi bir kez ağırlık merkezinin içinde kalırsa, teknenin negatif doğrulma momenti oluşturur ve düzelmesi için dışarıdan bir destek kuvvete -mesela dalga- ihtiyaç duyar. Yatay eksenin altında kalan alan ne kadar küçükse tekne o kadar çabuk doğrulur. Hemen tüm yelkenli tekneler direk tepelerini suya sokabilirler ve yine de alabora olmazlar. Mesela MDA değeri 105 derece olan bir teknenin direği denize paralel hale gelecek kadar yattıktan sonra bile 15 derece daha dönebilir ve yine de alabora olmaz. MDA değeri 140 olan bir teknenin direği suya paralel hale geldikten sonra 50 derece daha dönerek suyun içine girebilir. Bu durumda tekneye açık yerlerinden (hatch, portu vs.) su girse de tekne tekrar doğrulabilir. Çok gövdeliler için bu geçerli değildir. Çok gövdeli tekneler 90 dereceden daha fazla yatarlarsa alabora olup tam ters dönerler ve bu şekilde, yüzer hallerinde olduğu kadar stabil kalabilirler.
Direği yatay düzlemle -66 derece açı yapabilecek kadar yatabilen Contessa 32 kendi kendine doğrulabilir. Yacthing Monthly dergisindeki bir makaleden çevrilmiştir. Orijinal makaleyi okumak için
http://www.yachtingmonthly.com/yacht-reviews/understand-boat-statistics-30154