Aşağı git Skip to main content

Gönderen Konu: Tekne Seçimi

  • *
  • İleti: 1631
Ynt: Tekne Seçimi
#30: 23 Ocak 2018, 01:32:17

Gümümüzün hızlı yelkenlileri, bu elan 360 gibi, dalgasız denizde çok hızlıdır.

Genel kural düşük D/B oranlı, kıyı seyri yapan tekneler düşük deplasman ve uzun su hattı boyu sayesinde hafif ve orta şiddetteki rüzgarda daha iyi performans sağlar.
Uzun su hattı boyu olan ve hafif deplasmanlı, kıyı seyri için tasarlanmış tekneler kıyı seyrinde hafif ve orta şiddetteki rüzgarda hızlı ve eğlenceli yelken seyri yaparken, şartlar değiştiğinde, 6 ve üzeri şiddetindeki rüzgarlara çıkıldığında bu tekneler rüzgara karşı giderken seyir performansı ve seyir konforunu büyük oranda kaybederler ve zorlanırlar. Ağır tekneler sert rüzgarlarda suya oturarak rotalarını düz bir çizgide rahat ve konforlu bir şekilde sürdürürler. Fakat onlar da hafif ve orta şiddetteki havalarda hafif teknelerin performansını yakalayamazlar.




Ayrıca, D/B oranı düşük (hafif ) tekneler, daha düz bir su hattı altına sahiptirler. Daha az kapasiteli tanklara ve depolama alanına sahip olup, daha küçük bir sintineye sahiptir. Öyle olunca tekne yattığı zaman içindeki eşyalar çok çabuk yer değiştirir.


Ben her zaman açık denizde yelken yaptım. 30 sene önce hemen hemen tüm teknelerin D/B oranı 400 ün üzerindeydi. Mesela, 39 ft boyundaki Colin Archer double -ender teknemin ağırlığı 14.515 kg (32.000 Libre). Bu da D/B oranı 436 demektir. Bu tip tekneler yelken yapabilme yönünden çok ağır tekneler olarak görülmesine karşın çok stabil ve emniyetli teknelerdir. 2 bebeğimizle birlikte yaptığımız tüm seyirlerimizde mutluluk duyduk. Modern tekne yapım malzemeleri ve dizayn trendleri sayesinde iç mekandaki çıkıntı ve konsollar ortadan kaldırılıp iç hacim arttırılarak hemen her tür teknenin düşük D/B oranına sahip olması sağlandı. Marka ve yeni model bir kıyı yelkenlisi için katalog değerleri üzerinden 150-250 aralığında D/B oranına sahip olması yeterlidir. Açık deniz teknesi için 250 (oldukça iyi bir performans) - 350 değeri arasında olması yeterlidir.

Eğer bu değerleri kendi tekneniz için hesaplıyorsanız, istatiksel olarak tekneniz oynak veya oturaklı mı? Söz dinleyen bir tekne mi yoksa ele avuca sığmayan bir haylaz mı? Haklısınız. Madalyonun diğer yüzüne baktığınızda söz dinleyen bir tekne seyir süresince daha az müdahaleye gereksinim duyarak size dinlenecek zaman verebilirken daha oynak olan tekne ise yapacağınız doğru yelken triminin sonunda size hafif havada motorunuzu çalıştırmadan yol aldırarak ödüllendirecektir.


D/B oranı yüksek olan tekneler dalgalı denizlerde daha stabil yelken seyri sağlarlar. Rustler 42 (sağdaki , D/B 309) ile Beneteau First 45 (soldaki, D/B 186) karşılaştırabilirsiniz.

2- Salma oranı

Salma oranı, teknenin salma ağırlığının teknenin ağırlığına olan oranının yüzde olarak ifade edildiği değerdir. Mesela 13.608 kg (30.000 lb) deplasmanı ve 4.536 kg (10.000 lb) salması olan bir teknenin salma oranı 33% dir. Eğer kıyı seyri yapan bu yelkenlimize 1.360 kg daha ağırlık ilave edersek bu durumda oran 30% ye düşer. Tekne ne kadar hafifse yüklenen ağırlığın etkisi o kadar fazla olur.

Salma oranını teknenin kararlılığını - teknenin yatmaya karşı direnci olarak düşünün. Bu daha çok tek kişi seyir yapanları ilgilendiren bir orandır. Çünkü bu tip seyir yapan kişiler rüzgar üstüne seyir yaparken tekne yattığında dengelemek için güverte üzerinde bekleyen 5 kişilik bir ekip olmuyor. Ancak salmanın derinliği, şekli ve yapısı da eşit derecede önemlidir. Döküm salmasının altında ayrıca kurşun torpil salması olan bir tekne , aynı salma oranına sahip, omurga salmalı bir tekneye oranla daha kararlıdır.

Ayrıca bir de form stabilitesinden bahsetmek gerekir. Mesela bir katamaranın salması olmamasına rağmen büyük kemeresi sayesinde yüksek form stabilitesine sahiptir. Bu, geniş enli tek gövdeli tekneler için de geçerlidir. Salma oranı kaba da olsa fikir verebilen bir orandır.


J-105 in yüksek salma oranı vardır. Bu yüzden rüzgaraltı seyirlerinde kararlı kalarak iyi bir performans sergiler.

Yüksek performans tek gövdelilerin 50% yaklaşan salma oranları olabilir. Mesela J-105 in 3.515 kg ağırlığı ve 1.542 kg salmasıyla 44% salma oranı vardır. Geleneksel olarak açık deniz yelkenlilerinin 30-40% arasında salma oranları vardır. Son zamanlardaki trend teknelerin iç hacminin büyütülmesi yönünde ilerleyerek teknelerin daha geniş ene sahip olmasını beraberinde getirmiştir. Bu da form stabilitesini yükselterek kararlı yapıya sahip olabildiğinden salma ağırlıkları azaltılmıştır.

Bavaria 40 ekstra eni sayesinde form stabilitesine sahiptir ve kabiliyetli bir kıyı yelkenlisidir.

30% altında salma oranına çok rastlamazsınız. Bavaria 40’ ın 8.680 kg ağırlığı ve 2.736 kg salması vardır. Bu da 31.5% salma oranı demektir. Katalog değerleri yerine gerçek değerlerden hesaplama yoluna gidersek Bavaria 40 ın ağırlığına 1360 kg daha ekleriz. Bunun sonucunda da salma oranı 27% olarak karşımıza çıkar. Bu düşük salma oranına rağmen, Bavaria 40 ekstra eni sayesinde form stabilitesine sahiptir ve kabiliyetli bir kıyı yelkenlisidir. Açık deniz için, ben şahsen 30% üzerinde bir salma oranı ararım. ( bu hafif tekne için 35% ve üzerinden başlayarak ağırlık - performans seçimine göre 40% a kadar çıkabilir.)

Çoğumuz tek başımıza ya da az kişiyle yelken yaptığımız için rijitlik önemli bir faktördür. Peki sizin tekneniz ne kadar kararlı ? Hiç teknenizin rüzgarda daha hassaslaştığını düşündüğünüz oldu mu? Kendini teknenizde diğer teknelerden daha önce camadan vuruyor musunuz? Belki de teknenizin eni düşük salma ağırlığınızı affettiriyordur?


3 Yelken alanı / Deplasman oranı
Bu oran aşağıdaki  formül ile hesaplanır :

YA / D = Yelken Alanı (square feet (kadem kare)) / Deplasman (kübik feet) ^2/3

Alternatif olarak internette metrik ölçüler üzerinden hesap yapan çevrimiçi hesap makinesi de bulabilirsiniz.


Regina 40 ın YA/D oranı 15.2 gibi düşük bir değerdir. Bu sayede kolay abranabilen ancak eğlenerek yelken yapmak çok kolay değildir.

YA/D oranı, yelkenlerin ürettikleri gücün teknenin ağırlığına oranıdır. Bu koşulda, yüksek oran yüksek performans anlamına gelse de tekneyi abramanın da zor olduğu anlamına gelir. YA/D oranı 20 üzerine çıktığında tekne performans teknesi kategorisine girer.  Bir defasında YA/D oranı 40 olan özel yapım bir yarış teknesindeydim. Tekne 8 knot gerçek rüzgarda 8 knot hıza ulaşmıştı. Rüzgar sağanakları 12 knot olduğunda tekne tamamen kontrolden çıkmıştı.


YA/D oranı 17 olan Westerly Corsair kibar bir gezi yelkenlisidir.

YA/D oranı tekne ağırlaşmasıyla ve yelken alanının nasıl hesaplandığına bağlı olarak ( ana yelken alanı + ön yelken alanı (IxJ)/2))belirgin bir şekilde etkilenir. “I” direk dibinden ön yelken mandarı arasındaki düşey uzunluktur. “J” direk dibinden baş ıstralya liftini arasındaki düşey mesafedir yani 100% Jib. Çoğu tekne üreticisi yelken alanını hesaplarken ön yelken alanını 140% hatta daha fazla genoa alanı olarak kataloglara koyarlar. Bu yüzden katalog değerlerine bakarken bazı genellemeler yapmamız gerekir.


Najad 373 YA/D oranı 19 olması onu eğlenceli ve kolay abranabilen bir tekne yapıyor.

Kıyı seyri için ben şahsen 18-24 arasındaki bir orana bakarım. 24 oranı eğlenceli yelken yapma noktasının bittiği ve performans yelkenlisinin başladığı orandır. Yaşlı tabir edebileceğimiz ağır, kıyı seyri yapan yelkenlilerin YA/D oranı 16 dan düşük olup bazen 12 değerlerine bile rastlayabilirsiniz. Bu tekneler 12-15 knot rüzgar olmadan hareket edemeyeceklerinden zahiri rüzgar 10 knot değerinin altındaysa motor seyri ile ilerleyebilirler. Benim açık deniz seyri yapan bir yelkenliden beklediğim, katalog değerlerine göre 17-20 aralığında bir YA/D oranıdır.


23.8 ilk YA/D oranına sahip X-40 iyi bir performans teknesi olmasının yanında teknenin abranması çok kolay değildir.

Regina 40 teknesini örnek alalım: Bu sağlam, mukavim, yelken becerisinde kusursuz ve son derece güvenli bir İsveç açık deniz yelkenlisidir. Ancak yelken alanı biraz düşük olduğundan YA/D oranı 15.2 dir. Westerly Corsair 36 17, Najad 373 kabul edilebilir bir performansı olan son derece mukavim bir gezi yelkenlisinin 18 ve yarışçı X-40 ın YA/D oranı 23.8 dir.

Belki Çarşamba akşamı iş çıkışı arkadaşlarınızla birlikte teknenizle yarış yapmak ama haftasonlarında ailenizle konforlu seyir yapmak isteyebilirsiniz. Unutmayın ki yelken alanınızı büyütmek için bolca para harcamaktan başka çareniz yokken birkaç saniye içinde yelken alanınızı camadanla küçültebilirsiniz. O yüzden her zaman biraz daha performansı yüksek tekneyi seçmek en doğru karar olacaktır.

4 Maksimum Düzelme Açısı (The Angle of Vanishing Stability (AVS)


Burada geniş enli Bavaria 32 ile geleneksel , iyi balastlı Contessa 32 yi karşılaştırıyoruz.

Maksimum düzelme açısı MDA  bir teknenin tumba olmasından önce ne kadar yatabileceğini gösterir. Bir başka deyişle alabora olmaya karşı gösterdiği dirençtir. MDA değerine ulaşmadan önce, teknenin ağırlık merkezi (G) yüzerlik merkezinin içinde kalır (B) ve pozitif bir doğrulma momenti oluşturur.
MDA ya ulaşıldığında ağırlık merkezi (G), yüzerlik merkezinin (B) üzerine çıkar ancak yüzerlik merkezi bir kez ağırlık merkezinin içinde kalırsa, teknenin negatif doğrulma momenti oluşturur ve düzelmesi için dışarıdan bir destek kuvvete -mesela dalga- ihtiyaç duyar. Yatay eksenin altında kalan alan ne kadar küçükse tekne o kadar çabuk doğrulur. Hemen tüm yelkenli tekneler direk tepelerini suya sokabilirler ve yine de alabora olmazlar. Mesela MDA değeri 105 derece olan bir teknenin direği denize paralel hale gelecek kadar yattıktan sonra bile 15 derece daha dönebilir ve yine de alabora olmaz. MDA değeri 140 olan bir teknenin direği suya paralel hale geldikten sonra 50 derece daha dönerek suyun içine girebilir. Bu durumda tekneye açık yerlerinden (hatch, portu vs.) su girse de tekne tekrar doğrulabilir. Çok gövdeliler için bu geçerli değildir. Çok gövdeli tekneler 90 dereceden daha fazla yatarlarsa alabora olup tam ters dönerler ve bu şekilde, yüzer hallerinde olduğu kadar stabil kalabilirler.

Direği yatay düzlemle -66 derece açı yapabilecek kadar yatabilen Contessa 32 kendi kendine doğrulabilir.

Yacthing Monthly dergisindeki bir makaleden çevrilmiştir. Orijinal makaleyi okumak için
http://www.yachtingmonthly.com/yacht-reviews/understand-boat-statistics-30154



  • IP logged
« Son Düzenleme: 23 Ocak 2018, 01:45:24 Gönderen: Oğuzhan Oğuz »

  • *
  • İleti: 1631
Ynt: Tekne Seçimi
#31: 23 Ocak 2018, 01:36:16
MDA değeri haricinde bir faktör daha vardır. MDA arttıkça, daha hızlı bir şekilde, sadece teoride, tekne alabora olsa da doğrulur. MDA 120 değerindeki bir tekne alabora olursa 2 dakika içinde doğrulmalıdır. Geleneksel olarak, 120 değeri gezi yelkenlileri için alt limittir. Ancak evde kafamı dolu küvete soktuğumda 2 dakika boyunca nefesimi tutmakta zorlanıyorum. Bu yüzden MDA değeri daha yüksek bir tekneyi tercih ederim (Fastnet Yarışlarında en az 130 derece MDA değeri olan tekneler kalifiye olurlar.) . Ancak bu daha ağır, daha konforlu, yelken eğlencesi daha az tekne anlamına gelir. Günümüzde, gezi yelkenlileri için 105 in altında MDA değerine rastlamak mümkündür.


Direği su yüzeyiyle -39 derece açı yapacak kadar yatarsa, Bavaria 32 tumba olur.

Teknenin ağırlığı ve ayrıca ağırlıkların tekne üzerindeki dağılımı MDA değerinin hesaplanmasında büyük rol oynar. Ağırlığı arttırmak MDA değerini düşürür gibi görünse de bu ağırlığı teknenin ağırlık merkezinin altına koyduğunuzda MDA değeri yükselecektir. Bu teknenize depolama yaparken veya yedek malzemelerinizi yüklerken  hatırlamanız gereken önemli bir kural. Ağır bir ön yelken förlingi, ana yelken sarma sisteminin, büyük bir dıştan takma motorun pushpite bağlanması, radar alıcısının veya rüzgar jeneratörünün direk üzerinde yüksek bir yere konmasının, su ve yakıt depolarını havuzlukta tutmanın her birisinin ayrı ayrı MDA değerine negatif yönde çok belirgin etkileri olacaktır. Bu yüzden en ağır malzeme ve ekipmanlar mümkün olduğunca aşağıda ve baş kıç hattı üzerine yerleştirilmelidir. Peter Bruce, Heavy Weather Sailing kitabı için testler yaptıktan sonra herhangi bir teknenin tam boyunun yarısından daha fazla yükseklikteki dalgayı bordasından yediğinde devrileceği sonucunu çıkarttı. Neyseki günümüzde meteoroloji yayınlarına makul derecede dikkat gösterildiği takdirde kıyı seyri yelkenciliği yapanlar bu yükseklikte dalgalara denk gelmeyecekler. Eğer çok uzun süre açık denizde yelken yapacaksanız, MDA değeri daha yüksek bir tekne seçmelisiniz.

1979 yılında yapılan Fastnet yarışlarında, tekne yattığında içine su 1 ton kadar basmasının teknenin doğrulmasına olumlu etkisi olduğu ortaya kondu.


5 STIX değeri

MDA değeri satabilite adına kabaca bilgi vermektedir. 1979 yılındaki Fastnet yarışının devamında, Avrupa Birliği, daha sofistike bir formül düzenlemek üzere, teknenin yattığı açıda açılan kapaklardan girecek suları da hesaba katan bir yaklaşımı benimsediler.


Malö 46, 56 STIX değeriyle istatistiksel açıdan çok denizci bir tekne olarak kabul görüyor.

STIX (kısaca Stabilite endeksi) tekneler için 4 kategori belirler. Bizi ilgilendiren ikisi A (Açık deniz) ve B (Kıyı Seyri) kategorileridir. Bir teknenin A kategorisine dahil olabilmesi için STIX değeri en az 32, B kategorisine dahil olabilmesi için STIX değerinin 23 ve üzerinde olması gerekmektedir. Benim düşüncem A kategorisinin yeterince kapsayıcı olmadığıdır. STIX değeri teknenin boyuyla doğru orantılı olduğundan uzun tekneler daha yüksek STIX değerleri alırlar. Ben açık deniz yelkenlisi seçimi yaparken daha farklı bir yol izliyorum: STIX değeri en az teknenin boyu kadar olmalıdır. Yani 40 ft uzunluğundaki bir teknenin STIX değeri 40 veya daha fazla olmalıdır.  Benim Malö 46 teknemin STIX değeri 56 dır.


Ovni 395 in STIX değeri 33.41 - açık deniz için çok düşük bir değer - ancak kendini ispatlamış bir açık deniz yelkenlisi.

STIX değeri üzerinde uluslararası bir uzlaşmaya varılması 10 seneden fazla sürse de hala bazı pürüzler vardır. Bazı tekneler tüm dünyaca açık deniz seyrine uygun olarak kabul görse de (bazıları çok zor denizlerde seyir yaptılar) A kategorisine dahil olamadılar. Bazı teknelerse kıyı seyri yelkenlisi olarak kabul gördükleri halde A kategorisine dahil olabildiler. Mesela Ovni 395 - kendisini ispatlamış bir açık deniz yelkenlisidir - A kategorisine 33.41 STIX değeri ile ancak dahil olabilmiştir. İlginçtir ki safralı olduğundan MDA değeri 115 gibi çok düşük bir değerdir.

6 -Tekne Hız Tahmin Yazılımları(Velocity Prediction Programs (VPP))

Uzunca zamandır tekne dizayn işleri bilgisayarlarla sofistike yazılımlar kullanılarak yapılmaktadır. Yazılım teknenin performans tahminlerini, normalde çok uzun zamanda hesaplanacakken, yazılım marifetiyle çok kısa sürede çıkartabiliyor. Bu VPP yazılımlarının hesapladıkları tahmin çıktılarının genel adı “Polar Diyagram” dır. VPP teknenin gerçek rüzgar hızına ve gerçek rüzgar açısına göre hızını hesaplar. Dalgasız bir deniz, optimum  yelken takımı ve tekneyi abrayabilecek mürettebat olduğunu varsayarak bu hesaplamaları yapar. Gerçek hayatta aynı sonuçlara ulaşmak bazen çok zor olur. En azından Polar Diyagram teknenin performansına yönelik adil bir göstergedir.

Polar diyagram J-133 ün geniş apaz seyirde spinnaker ile ulaştığı hızla en hızlı tekne olarak kabul görür. Malö 43 polar diyagramı performans olarak makul görünse de düşük hızlarda kaldığını gösteriyor.

VPP üretimi polar diyagrama baktığımızda J-133 135 dereceden gelen 20 knot gerçek rüzgar hızında, gennaker bastığında 11 knot hıza ulaşabiliyor. 45 dereceden 12 knot esen rüzgara karşı ana yelken ve ön yelken ile 7.5 knot hıza ulaşabiliyor.

Tekneleri kıyaslarken Polar Diyagramlarını alıp ikisini de taradıkdan sonra eşit oranlara getirip üst üste bindirerek çalışırım. Farklı bir yol da izleseniz bu size iki teknenin hangisinin farklı rüzgar açılarında daha yüksek yelken performansı verdiğini gösterir.




  • IP logged

T
  • *
  • İleti: 2171
Ynt: Tekne Seçimi
#32: 23 Ocak 2018, 01:50:11
Eline, emeğine sağlık. Bu çok güzel oldu. Teşekkürler.

Okuduklarım, beklentilerim ile örtüşüyor. Bu da işimi daha zor ve daha olgun kızlarla flört etmem gerektiğini gösteriyor.
  • IP logged

  • *
  • İleti: 1631
Ynt: Tekne Seçimi
#33: 23 Ocak 2018, 01:51:33
Eline, emeğine sağlık. Bu çok güzel oldu. Teşekkürler.



Okuduklarım, beklentilerim ile örtüşüyor. Bu da işimi daha zor ve daha olgun kızlarla flört etmem gerektiğini gösteriyor.

Rica ederim :) .  Yenge son cümleyi okumaz umarım  :)
  • IP logged

  • *
  • Donatan Temsilcileri
  • İleti: 830
Ynt: Tekne Seçimi
#34: 23 Ocak 2018, 01:56:05
Tam aradığım çalışma..

Eline sağlık Oğuzhan reisim, yarın bir çıktısını alacağım.

Xc45 i bu yazdıkların ışığında yorumlarsan çok sevinirim..

Sevgiler
  • IP logged

  • *
  • İleti: 1631
Ynt: Tekne Seçimi
#35: 23 Ocak 2018, 01:57:28
Tam aradığım çalışma..

Eline sağlık Oğuzhan reisim, yarın bir çıktısını alacağım.

Xc45 i bu yazdıkların ışığında yorumlarsan çok sevinirim..

Sevgiler

Rica ederim Eyüp reisim. Elbette elimden geldiğince yorumlama çalışırım ancak bu makalede yazdığı gibi yazarın fikirlerini sunduğundan doğru sonuçları vermeyebilir. Yanlış yorum yapmaktan çekinirim. Kendisi off shore tekne seçimi yaparken aradığı değer aralıklarını yazmış sizin seçiminizin bu aralıkları sağlayıp sağlamadığını üreticiden isteyip bakmanız resmi daha net ortaya koyacaktır diye düşünüyorum.
  • IP logged
« Son Düzenleme: 23 Ocak 2018, 02:06:05 Gönderen: Oğuzhan Oğuz »

  • *
  • Donatan Temsilcileri
  • İleti: 1178
Ynt: Tekne Seçimi
#36: 23 Ocak 2018, 09:01:52
Oğuzhan reis,

Yine döktürmüşsün eline sağlık , çıktı alıp arşivleme zamanı  ;) :)
  • IP logged

  • *
  • İleti: 271
Ynt: Tekne Seçimi
#37: 23 Ocak 2018, 09:39:41
Teşekkürler Oğuzhan reis, yine harika, arşivlik bir çalışma yapmışsın. Ellerine, kalemine, ilgine  sağlık...
  • IP logged

  • *
  • İleti: 1541
  • Bilen bilir
Ynt: Tekne Seçimi
#38: 23 Ocak 2018, 09:58:54
Çok güzel bir çalışma.Eline sağlık. :)xx :)xx :)xx
  • IP logged
DeDe

  • *
  • İleti: 3573
Ynt: Tekne Seçimi
#39: 23 Ocak 2018, 10:12:42
bu konu da Kamber olmuş foruma resmen.. Çok önemli bir referans oldu bu konu.

Ancak bu ve benzer makalelerde gözardı edilen  bir  durum söz konusu. Özellikle bu işe başladıktan bir süre geçtikten sonra insan tam olarak istediğini anlayabiliyor . Daha da önemlisi zaman içerisinde talep değişiyor.  Yaşlandıkça bu değişim tekneyi büyütmek ve daha da lüksleştirmek ya da küçültmek olarak ortaya çıkıyor.

Yani bugünkü tercihlerin ile iki üç yıl sonraki tercihlerin değişebiliyor.

Bu bilgilerin dışında  bence her yelkenli tekne sahibi teknesini zor koşullarda test etmeli.  Limitlerini bilmeli. İlk yıl , sivri ada da pik yelken yüzünden tekne 90 derece yattı sanmıştım. Ancak sanırım 50 derecenin üzerinde bir yatıştı. Tekneye yandan tırmanmak zorunda kaldığımı hatırlıyorum.

Yine geçtiğimiz yaz, Çeşme marina çıkışından iki mil sonra rotam gereği dalgaları bordadan almak durumunda kalmıştım. Bir ara alabora olacağım diye korktuğumu hatırlıyorum. Mecburen rotamı değiştirmiş, Sakız istikametine rota tutup, dalgaları sancak baş omuzluktan alıp, sonra pupaya dönüp, rüzgar ve dalgayı pupadan almaya başlamıştım.

Yani deme o ki, sadece marina çıkışında dahi  ciddi bir durumla karşılaşmak olası. O yüzden kıyı seyri tekneleri yorumu çok genel bir yorum olmuş bence.

Bir diğer gözlemim ise tekne boyu ile ilgili. Bu durum, ilk Leros 'a giderken gözlemlemiştim. Leros a yaklaştıkça, dalga boyu yükseldi ve 47 feet Bavaria , dalgalardan ciddi şekilde etkilenmeye başladı. Karşımızda ise Leros'tan çıkmış küçük balıkçı tekneleri vardı. Boyları en fazla 6 m. idi. En önemli özellikleri ise kıçları aynı ördek kıçı gibi idi. Dalgalrın üzerinde inip çıkıyorlardı.

Benzer bir görüntüyü ise , Gökova da çökerme önlerinde görmüştüm. Bu bölge ne hikmetse çok dalga yapan bir bölge. Ben Okluk yönünde seyir halindeyken kıçtan gelen dalgalardan çok rahatsız olmazken , ters yönde hareket  eden 40 feet civarı tekneler felaket baş kıç yapıyorlardı.

  • IP logged

  • *
  • İleti: 1631
Ynt: Tekne Seçimi
#40: 23 Ocak 2018, 11:35:23
Aslında yazarın başta bahsettiği seçim sadece offshore veya kıyı seyri için tekne seçimini kapsamıyor. Kendisi mesela, offshore seyir için Colin Archer 39 ft bir tekne almış. 30 Knot ve üzeri rüzgarlarda, dalgalı denizlerde 2 bebeği ile çok konforlu seyir yaptığını yazmış. Peki 5-10 knot arası esen rüzgarda 14 tonluk tekne ne kadar hız yapabilecek ? (Polar diyagramını aradım ancak bulamadım ). Makalenin başında bahsettiği "teknelerin deplasmanları boş haliyle hesaplanıyor" aslında lehimize çevrilebilir. Mesela içten takma motor n ağırlığı teknenin dengesine olumlu yönde etki ediyor (baş-kıç hattı üzerinde ve mümkün olan en düşük noktaya monte ediliyor).

Deplasman/boy oranı yüksek teknelerin genelde yelken alanı / deplasman oranı da küçük oluyor. Türk olarak aklıma ilk gelen direği uzun tutarak yelken alanını arttırmak olmuştu :) Ancak bu makaleyi okuduktan sonra bunun teknenin ağırlık merkezini yukarı çektiğini ve böylece Angle of Vanishing Stability açısını düşürecek yönde etki edeceğini farkettim. 


Mutlaka birşeylerden (performans, konforlu seyir, yelken kabiliyeti) vazgeçmek mi gerekiyor diye düşündüğümde en mantıklısı ağır ve oturaklı bir tekne seçip performans yelkenleriyle takviye yapmak gibi duruyor. Bu da benim fikrim :)

Excel dosyasını da hazırladım. Üzerinde az bir işim kaldı. Onu da buradan paylaşacağım.
  • IP logged

  • *
  • İleti: 1547
    • Classicboats Turkiye
Ynt: Tekne Seçimi
#41: 23 Ocak 2018, 13:13:03
Oğuzhan verdiğin emek ve bunları paylaşman hem tebrike hem de saygıya değer.
Eline sağlık.
Böylece kulaktan dolma bilgilerin de papucu dama atılmış olacak.

Öte yandan bu emeğin asıl önemi çalışmanın ve derlemenin Türk diline kazandırılmış olması.
Böylece denizcilik ve teknecilik konusunda bilgiler damla damla birikiyor.
Yıllar sonra da devasa bir kaynak olacak.

Emeğine tekrar teşekkür ederim.
  • IP logged
« Son Düzenleme: 23 Ocak 2018, 13:20:59 Gönderen: Cem Gür »
“İçinde ütopya olmayan bir dünya haritasına bakmaya bile değmez… İlerleme dediğin, ütopyaların gerçekleşmesidir” diyordu Oscar Wilde.

  • *
  • İleti: 303
  • Viya böyle!
Ynt: Tekne Seçimi
#42: 23 Ocak 2018, 13:41:01
Oğuzhan Reis'e ve orjinal yazıyı bulup çıkartan Burak Reis'e teşekkürler...

Bu tip makaleler ufkumuzu genişletiyor.
  • IP logged
Yolu denizden geçen herkesle, elbet bir gün, bir yerde buluşuruz!

  • *
  • İleti: 1049
Ynt: Tekne Seçimi
#43: 23 Ocak 2018, 15:22:43
Oğuzhan verdiğin emek ve bunları paylaşman hem tebrike hem de saygıya değer.
Eline sağlık.
Böylece kulaktan dolma bilgilerin de papucu dama atılmış olacak.

Öte yandan bu emeğin asıl önemi çalışmanın ve derlemenin Türk diline kazandırılmış olması.
Böylece denizcilik ve teknecilik konusunda bilgiler damla damla birikiyor.
Yıllar sonra da devasa bir kaynak olacak.

Emeğine tekrar teşekkür ederim.

Cem, çok güzel ifade etmiş. Bana da katılmak düşüyor. Çok önemli bir emek. Sağolun.
  • IP logged
SARIYAZ  Turgut / Marmaris

Z

Ziya Gunes

Ynt: Tekne Seçimi
#44: 23 Ocak 2018, 15:29:20
Elinize emeğinize sağlık.

Ama olaya cahil kalmış birisi olarak;
Benim 1998 doğumlu Jeanneau Sun Odyssey 42.2 iyi mi, kötü mü ?
  • IP logged

 
Yukarı git