Kahire’de yapılacak en olmazsa olmaz şey ışık ve ses gösterisine katılmak. Bir gösterinin bu kadar etkileyici olabileceği aklımın köşesinden geçmezdi.

Her akşam 3-4 dilde yapılan bu gösteriyi baştan çok da ciddiye almamıştım. Çıktığımda kendime kızdım, önyargılarım ve dikkatsizliğim için. Öylesine önemsememişim ki video kameramı dışarıda bırakıp sadece fotoğraf makinasıyla girmişim içeri. Sonra tabii pişmanlıklar, pişmanlıklar. E bu kadar önemli ne vardı ki gösteride diyeceksiniz, anlatayım: Piramitler ve ünlü Sfenks’in yer aldığı Giza bölgesi malumunuz, önemli ve görülmesi gereken bir yer. Fakat gittiğinizde biraz hayal kırıklığına uğruyorsunuz. Burnunuzda deve dışkısı kokuları, kulağınızda sinek vızıltıları, acayip bir koku, sürekli taciz eden seyyar satıcılar filan derken ne piramitlerin ihtişamı sizi etkiliyor ne de o kadar önemli bir atmosferde ve yerde bulunmanızın farkına varabiliyorsunuz. Tüm bunların sebebi sizin orayı “gündüz” ziyaret etmeniz. Bir türlü havasına girilmiyor, “taş toprak aman iyi işte, sıcakta bir an önce dönelim geri” ruh haliyle ortalarda dolaşırken olmuyor, olamıyor.

Gece öyle mi ya. Biletinizi alıyorsunuz, bakalım ne var ne yok diye giriyorsunuz. İlk sürpriz, İngilizce olan gösteri geçmiş, mecburen İspanyolca izleyeceksiniz gösteriyi!!??? Kara bahtım kör talihim. Tek bildiğim İspanyolca atraksiyon var o da oleyyyy diye haykırıp pelerini boğanın önünden çekmek. Kahire’de, Allah’ın unuttuğu çölün bir köşesinden esen gece rüzgârının önünde, soğuktan tirtir titreyen bendeniz, İspanyolca anlatılan bir gösterideyim, o saatte boğa bulmam imkansız, pelerinim hiç olmadı. Zavallı üşüyen bir garip matador seni! Bir de içeri girerken kiralık battaniye verilen odayı da aşağılamıştın değil mi? “Çölün ortasında sıcaktan kavrulurken bir de battaniye kiralama işi kurmuşlar, çılgın bu Mısırlılar, zarar eder bunlar, ticari kafa yok bunlarda” diye düşünürken, geceleyin çölün soğuğunu düşünemedin değil mi?

Şaka bir yana dostlar belki de anlamadığım bir lisandan dinledim diye midir bilmiyorum, çok ama çok etkilendim gösteriden. Yüzlerce metre uzaktan piramitlerin bir düzen içinde aydınlatılması, Sfenksin gecenin karanlığında canlanması, gözlerini açıp kapaması, sadece sesle ve ışıkla yaratılan savaş sahneleri, canlanan firavunlar, çığlıklar, can alıcı sesler, sağınızdan solunuzdan uçuşan oklar, at kişnemeleri ve etkileyici, ürperten bir gösteri. Hem de perde olarak, yansıtıcı olarak kullanılanlar gerçek piramitler, gerçek Sfenks ve binlerce yaştaki taş duvarlar. Ne dendiğini anlamanız için dil bilmeniz bile gerekmiyor, ses ve ışıkla ve gizemli çöl rüzgarının yüzünüze dokunmasıyla, gündüz bulamadığınız o etkili havayı sonunda buluyorsunuz.

Yaşayıp gidiyoruz.