Forumda galiba doğru bölüme yazmamışım. Affınıza sığınıyorum.
Ama belki bu konuya usta kalemlemlerin eklemeleri bir köşe yazısı tadı verebilir.
Özellikle sorduğunuz bir kelime var mıdır? Ben metnin tamamını net anlayabiliyorum. Kelimelerin karşılıklarını da aşağı yukarı tanımlayabilir, yazabilirim. Hızlıca tahmin ettiklerimi yazayım.
Flandra : Bir tür flama
Cunda : Seren yada gönderlerin iki ucuna denir.
Hissa etmek : Yukarı çekmek, yelkenleri basmak anlamında.
Mantelya : Serenleri yukarı çekmek için cunda uçlarından bağlanan halatlar
Gabya : Bir tür yelken , bizim çektirmelerdeki ana yelken bu türden bir yelkendir.
Skuta : Bildiğimiz iskota
Benim anladığım , gördükleri tekne gabya yelkenini ve cunda yelkenlerini basıyormuş, ama acemice işler yapmışlar, Gabya yelkeninin iskotalarını kaçırmışlar. Sonra Cunda yelkenlerini basarken geç kalmışlar, yelkenleri doldurup trim etmekte geçikmişler. Bu cunda yelkeni kabasorta armada serenlerin dışına ilave açılan yelkenler, hafif havada yüksek hız için. Yani gemide bir acemilik yada yavaşlık sözkonusu.
Punya : Bizim anladığımız anlamda , kapalı güverte teknelerde güvertedeki suyun boşalmasını sağlayan frengi delikleri , başka adıda vardır muhtemelen.
Armuz : Geleneksel tahta sargı teknelerin tahta arasında kalan boşluk. Kalafat ile doldurulur ve böylece sızdırmazlık sağlanır.
Son paragrafta da teknenin çok su yaptığını anlatıyor. Muhtemelen ya tekne yaralı yada sert havaya girmiş armuzlar açılmış, çok su yapıyor. Bu bizim çektirme ve takalarda da yüklüyken yelken bastıklarında da olur. Teknenin gövdesi çalışır ve armuzlar aralanır, kalafatı kusar bu nedenle bol su yapar. Eski dönemde tulumbalarla , sonraları ise başaltında bir lister petter, kıç altında ana makine su basmakla giren suyu yenmeye çalışırlarmış.