Aşağı git Skip to main content

Gönderen Konu: Karadeniz Çektirmesi

  • *
  • İleti: 5813
    • Son Denk Kayıkçısı
Karadeniz Çektirmesi
OP: 22 Aralık 2016, 15:07:02
İnebolu Çektirmesi
"İki ucu yay ortası ay gibi " tarif edilirmiş bir zamanlar. Benim ailemde de çok önemli bir yeri olan çektirmeler, Karadeniz Çektirmesi yada İnebolu Çektirmesi diye anılan teknelerdir. Benim gördüklerim 50-100 ton kapasitesi olan makine ve yelkenle yürütülan gemilerdi. Ama önceki dönemde yelken ve kürekle yürütüldükleri söylenir. Dedemin 30 tonluk çektirmesinde de makina yokmuş. Sandal önünde iki çifte kürekle limanlardan çıkarlarmış sonrasında yelkenler foraaaa.


  • IP logged
S/Y Bidarka / Fatih / İstanbul


"Son Denk Kayıkçısının Hatırasına"


https://sondenkkayikcisi.blogspot.com/

  • *
  • İleti: 5813
    • Son Denk Kayıkçısı
Ynt: Karadeniz Çektirmesi
#1: 22 Aralık 2016, 15:32:49
Son dönemde İnebolu'da değerli Mustafa Abimiz hayalleri doğrultusunda  bir çektirme inşaa etti. Halen Aktif gezi teknesi olarak kullanmakta ve aslına uygun haldedir.


  • IP logged
« Son Düzenleme: 22 Aralık 2016, 17:39:18 Gönderen: Koca Reis »
S/Y Bidarka / Fatih / İstanbul


"Son Denk Kayıkçısının Hatırasına"


https://sondenkkayikcisi.blogspot.com/

  • *
  • İleti: 5813
    • Son Denk Kayıkçısı
Ynt: Karadeniz Çektirmesi
#2: 22 Aralık 2016, 15:39:04
Başka bir resimle desteklersek;
  • IP logged
« Son Düzenleme: 22 Aralık 2016, 20:45:37 Gönderen: Ahmet Kabaalioğlu »
S/Y Bidarka / Fatih / İstanbul


"Son Denk Kayıkçısının Hatırasına"


https://sondenkkayikcisi.blogspot.com/

  • *
  • İleti: 5813
    • Son Denk Kayıkçısı
Ynt: Karadeniz Çektirmesi
#3: 01 Ocak 2017, 01:51:46
İnebolu'da Mustafa Abimize ait "Şevval" isimli çektirmenin fotoğrafları Mustafa Yaşar Albümünden;

İnşaa Hali:




  • IP logged
S/Y Bidarka / Fatih / İstanbul


"Son Denk Kayıkçısının Hatırasına"


https://sondenkkayikcisi.blogspot.com/

  • *
  • İleti: 5813
    • Son Denk Kayıkçısı
Ynt: Karadeniz Çektirmesi
#4: 01 Ocak 2017, 02:10:42
Foto Ar Arşivinden 1955 İnebolu Limanı Fırtına da batan ve zarar gören çektirmeler.

  • IP logged
S/Y Bidarka / Fatih / İstanbul


"Son Denk Kayıkçısının Hatırasına"


https://sondenkkayikcisi.blogspot.com/

  • *
  • İleti: 5813
    • Son Denk Kayıkçısı
Ynt: Karadeniz Çektirmesi
#5: 01 Ocak 2017, 02:12:42
Yine Aile Arşivimizden orjinali bizde bulunan aileye ait bir çektirmenin denize indirilişi
  • IP logged
S/Y Bidarka / Fatih / İstanbul


"Son Denk Kayıkçısının Hatırasına"


https://sondenkkayikcisi.blogspot.com/

e

erdal duran

Ynt: Karadeniz Çektirmesi
#6: 01 Ocak 2017, 02:22:19
Bu çektirmeler (biz çektiri derdik) muhteşem teknelerdir. Oburix gibi kocaman karınlarıyla Antalya eski limanına tonlarca yük getirir götürürlerdi. Yıllar sonra içinde yaşanabilecek en uygun tekne olarak gördüğüm çektirilerden aramıştım ama bulamadım. Galiba o eski yalılar ve arabalar gibi o güzel atlara binip çekip gitmişler. Çok yazık :(.
  • IP logged

  • *
  • İleti: 5813
    • Son Denk Kayıkçısı
Ynt: Karadeniz Çektirmesi
#7: 01 Ocak 2017, 02:45:46
Bu çektirmeler (biz çektiri derdik) muhteşem teknelerdir. Oburix gibi kocaman karınlarıyla Antalya eski limanına tonlarca yük getirir götürürlerdi. Yıllar sonra içinde yaşanabilecek en uygun tekne olarak gördüğüm çektirilerden aramıştım ama bulamadım. Galiba o eski yalılar ve arabalar gibi o güzel atlara binip çekip gitmişler. Çok yazık :(.
İşte sonuncusu yukarıda ki resimdeki "Şevval" ,orjinal formatında yapıldı.halen İnebolu da gezi teknesi olarak kullanılıyor.
  • IP logged
S/Y Bidarka / Fatih / İstanbul


"Son Denk Kayıkçısının Hatırasına"


https://sondenkkayikcisi.blogspot.com/

  • *
  • İleti: 5813
    • Son Denk Kayıkçısı
Ynt: Karadeniz Çektirmesi
#8: 01 Ocak 2017, 21:05:51
Bir de şöyle bir video var yazarak anlatacağımız bir çok şeyi sahibinden dinleyelim, buyrunuz.
https://www.youtube.com/watch?v=p2L5MQD3jdE
  • IP logged
S/Y Bidarka / Fatih / İstanbul


"Son Denk Kayıkçısının Hatırasına"


https://sondenkkayikcisi.blogspot.com/

T
  • *
  • İleti: 2171
Ynt: Karadeniz Çektirmesi
#9: 01 Ocak 2017, 21:18:25


Başta ki süslemelerin anlamları nedir ?
  • IP logged

  • *
  • İleti: 1159
    • KUTUP YILDIZI
Ynt: Karadeniz Çektirmesi
#10: 01 Ocak 2017, 21:27:00
Goca Reis bu konu başlığı da Tersane > Tekne yapımına taşınmalı derim.

Ahmet çok değerli bilgiler paylaşıyorsun.
Keza Pereme Kütüğü / Denk kayığı da Tersane  > Tekne yapım kısmına taşınmalı.

Goca Reis biliyorum yazamıyorsun emme velakin bi duy yavvv. ;)
  • IP logged
ВЛАДА / TEOS

  • *
  • İleti: 5813
    • Son Denk Kayıkçısı
Ynt: Karadeniz Çektirmesi
#11: 01 Ocak 2017, 21:29:37


Başta ki süslemelerin anlamları nedir ?

Sanırım bir nevi estetik katmak için yapılmış, yumruların arasına , kuşak üstü ay yıldız motifleri falan yaparlardı. Bu arada orası Bartın Deresi , Zehirli boya olmadığı için kışlamayı derede yaparlardı. O gemilerden  mavi yeşil olan Şakiroğlu sanırım , arkadaki kırmızı olan da Manolya yada Güzel Nevin sanırım.
  • IP logged
S/Y Bidarka / Fatih / İstanbul


"Son Denk Kayıkçısının Hatırasına"


https://sondenkkayikcisi.blogspot.com/

T
  • *
  • İleti: 2171
Ynt: Karadeniz Çektirmesi
#12: 01 Ocak 2017, 21:33:08
Hep aynı ve hep aynı sıra ile yapılmış tüm eski resimlerde ki bütün teknelerde. Mutlaka bir anlam ifade ediyordur bence.

Müsaade edersen çektirmeler ile ilgili Kayık Türkiyeden bir alıntı ile katkıda bulunmak istiyorum. Güzel anlatılmış ve ilginç ayrıntılar mevcut.

"Çektirmeler

Yük çektirmesi ve balıkçı çektirmesi olarak iki kategoriye ayrılır. Yük çektirmeleri çeşitli çaplarda (50-250 ton yük taşıma kapasitesine kadar) olmakla beraber bunlardan en çok inşa edilmiş revaçtaki çaplar 110 ton, 160-180 ton civarındadır.

Gulet tipi 300-500 tonluk tekneler de yapılmıştır. Bu teknelerde genellikle bas tarafta, “baş altı” denilen eşya veya ekseriyetle tayfanın kullanacağı bir mekan ile ortada ambar ve kıç tarafta ise makine dairesi bulunur.

Çektirmelerin denizli havalarda karşılaştıkları zorlamalara karşı bağlarının yetersiz olması, boylarını sınırlandırmaktadır. Bu sebeple en büyük boy 26 metre olup ancak Guletlerde nadiren 40 metreyi bulmaktadır. Çektirmelerin baş su hatları dirençli olmasına karşı kıç taraf su hatları daha narindir. Buna rağmen belli bir süratten sonra kıç omuzlukta gözle görülebilen akımdan ayrılma (separation) olayı, yüklü su hattında dolguluğunu ifade etmektedir. Makine gücünün olmadığı yelken devirlerinde, basit ağaç yekesinde dümen tutmak için büyük enerji sarf edilen Taka, Çektirme ve Guletlerin, Orta Çağ’dan kalma langa lunga ırgatları ve admiralti demirleriyle ancak esir mesaisiyle denizde gezebildiğini belirtmekteydi.

1963 yılı rakamlarına göre denizlerimizde 7730 adet ağaç tekne bulunduğu ve bunların 2500’ünün çektirme tipinde olduğu tespit edilmiştir. Limanlarımızdan yapılan taşımacılığın % 52’si ağaç teknelerle yapılmakta olduğu anlaşılmıştır. Pratik hesaplara göre 150 tonluk bir tekneye 130 metre küp ağaç sarf edilmekteydi. Bu teknelerin yapılması ve tamirleri için ormanlarımızdan alınan kerestenin senelik tutarı yaklaşık olarak 4000 metre küp tutmaktaydı.

Çektirme ve takalar özellikle Cide, Sürmene, Rize, Ünye, Ayancık’daki tersanelerde inşa edilmekteydiler. Çektirme ve takaların inşaatları endaze ve işçilik resimleri olmadığından ustanın karışının ölçüsüne, keser sapının büyüklüğüne, kollarının kuvvetine ve gözünün keskinliğine göre değişmekteydi. Bu el becerisi, ustanın babadan kalma görgü ve tecrübesine dayanmaktaydı. Geleneksel yordamla çalışan ustalar arşın ya da metre kullanmamaktaydılar. Ölçü olarak kullanılan “yarım parmak” yani baş parmağın yarısı bir santim, tüm başparmak iki santim olarak kullanılmaktaydı. Ayrıca “Mecidiye” paraları da kıyas amaçlı kullanılmıştaydı. 2 parmak, 1 Mecidiye (4 santim) etmekteydi. Ustaların okuma-yazması olmadığından ölçüler genellikle “parmaklarla” ya da “Mecidiye” para ölçüsüyle alınmıştaydı. Ayrıca keser sapı ve keser de tahta ustası için ölçü olarak kullanılmıştır. Bundan dolayı tekneler arasında ölçü farkları olabilmekteydi. İşçilik yapana göre kısmen değiştiğinden, ayni büyüklükteki iki teknenin malzeme ölçüleri farklıdır. Teknenin ölçülerinin hesaplanmasında usta istenen boy ölçüsünü iple ölçüp, ipi dörde bölüp (ipi dört kat yapar) dört katın üçünü atar. Fakat Karadeniz usulü, biraz geniş olsun diye de fark koyarak genişliği bulur. Usta bu ölçüleri “göz yanlışı kabul etmez” yöntemiyle tekrar kontrol eder ve sonra inşaya başlar. Ustalar boyuyla eni ayarladıktan sonra geriye pek bir şey kalmadığını söyler. Daha sonra ana iskelet baş bodoslama, kıç bodoslama, ortasında da omurga “belkemiği” konarak çatılır. Daha sonra eğriler yerleştirilir. Eğrilerin yerleştirilmesinde yine göz kararı vardır. Biraz daha yanaşık olabilirler. Fakat o zaman tekne ağır olur. Biraz geniş olsa o da ustaların tabiriyle “iyi olmaz”. Eğri tahtalar için eğri ağaç bulmak gerekmektedir. Düz ağaçtan tahtası biçilir ve teknenin üstüne kavislenerek çakılır ve gerekirse düz ağaç ateşte ısıtarak eğrilir.

Eskiden küçük teknelerde tahtaları çakmak kara çivi (İngiliz çivisi) kullanıldığı fakat bu çivilerin kayık denize indikten 5 sene sonra tuzlu suyun etkisiyle çürüdüğü söylenmektedir. Kayığın 20 sene ömrü olduğundan çivi 5 sene de bir değiştirilmekteydi. Daha sonraları bakır kapların kalaylanması gibi demir çiviler de ustaların tabiri ile ilaçlı suyla yıkanıp kalaylanarak kullanılmaya başlandı.

Çektirme ve takaların ahşap birleşim yerlerinde ise bağlar kurulup, kuşaklar atılarak galvanizli civatalar kullanılmaktadır. Ustaya göre teknenin köklerinin olması gereklidir. Bunun için, teknenin yüksekliğinin üçte birinin denize, öbür üçte birinin geminin yüküne, üçüncüsünün de geminin kendi hakkı olarak ayarlanması gerekmektedir. Bu rüzgarın, dalgaların, fırtınanın hakkından gelmesini sağlayacaktır.

Usta için diğer bir önemli nokta ise “Endaze”dir. Ustaya göre teknenin ortasını, düzden bir, iki, üç misli, kambur yapmak lazımdır ki, “geçsin” suya. Düz olsa suya “inmez”. Kambur yaparsan suya “iner”, ağacın kökü gibi.  İşte bu suya “inmeyen”, suyu “kesmeyen” tekne, iskeleye bağlı iken alabora olur. Ama suya geçmişse “yatmaz”… Endazenin ölçüsünü teknenin eğrilerinin bölünmesi belirlemektedir.

Gemicilikte kullanılan her türlü bilgi, araç ve gerecin babadan kaldığı anlaşılıyor. Ayrıca ustalar kullandıkları aletleri ya babalarından devralmışlar ya da kendileri yapmışlar. Ustanın tabiriyle “Hem para vermem, hem de “kendime göre” olur.” Keser, testere, kerpeten, kollu rende, düz rende gemi yapımında kullanılan takımlarıdır. Eğriler keserle “dönülür”. Delikli keser çivi çekmede kullanılır. Ama tahtayı işlerken delik yüzünden zayıfladığı için genellikle kırılır. Kırılmasın diye delik yapılmaz. Ufak keser ufak şeyleri traş etmek için, büyük olan daha büyük kayık içindir. Ustanın deyimiyle küçüğü “küçük keser”, büyüğü “büyük keser”. Tahtadaki keser dalgaları sonradan boyanınca iyi görünmediği için el rendesiyle temizlenir.

Usta, bir sanatkarın kendi aletini kendi yapması gerektiğini, aksi halde onun sanatkar sayılmayacağını düşünür. Çünkü, ancak kendi yaparsa aletin nasıl kestiğini, niye tıkandığını, niye kesmediğini bileceğini düşünürler.

Tekne yapılırken ustası kaplamalarını mümkün olduğu kadar  yaklaştırmıştır. Ama yine de kalafat için yer bulunur. Kalafat demiriyle o aralıkları “aça aça gidilir”. Bir kulaç kadar gidilip kalafatı yapılır. Eskiden, kalafat için macunu olmadığından kıtık ve zift kullanarak kalafatı yapılırdı. Son olarak da teknenin bir kısmı suyun içinde, bir kısmı dışarıda olduğu için boyanarak koruma sağlanırdı Konstrüksiyon malzemesi olarak tamamen ahşap kullanılmıştır.

Kullanılan malzemenin seçimi de yöresel ağaçlara göre seçilmekteydi. Omurga, iç omurga, ağız kuşağı Istralyalar Dışbudak ( 10 yıl ömürlü)  Postalar, döşekler, bodoslamalar kemereler, kamaralarda Karaağaç (10 yıl ömürlü)  Eğme posta, aynalık, paraçol Çam ( 6 yıl ömürlü) Dış kaplama Kestane (20 yıl ömürlü) /Sedir /Dut (15 yıl ömürlü ) Su altında Gürgen (6 yıl ömürlü )-Meşe (12 yıl ömürlü )"
  • IP logged

T
  • *
  • İleti: 2171
Ynt: Karadeniz Çektirmesi
#13: 01 Ocak 2017, 21:36:01
Bu tür teknelerin günümüze gelememesi ile ilgili olarakta şöyle bir düşünceleri var. Sen ne dersin ?

"Kullanıldıkları dönemde kayık imalatının ana ham maddesi olan ağaçın yöre ormanlarından kolayca ve ucuza temin edilebilmesi, teknelerin maliyetinin düşük olamasını sağlamakta, içinde çalışan az sayıdaki gemici veya tekne sahibi sebebiyle işletme masrafları da düşük oluyordu. 1970’lerden sonra ustaların kullandıkları ahşabın azalması ve devlet denetiminde kesim yapılması kayıkların imalat maliyetlerini, denizcilikle ilgili emniyet ve güvenlik amaçlı kurallar, işletme masraflarını yükseltmiş ve sonuçta bu tür teknelerin yapımında gerileme sürecine girilmiştir."
  • IP logged

  • *
  • İleti: 5813
    • Son Denk Kayıkçısı
Ynt: Karadeniz Çektirmesi
#14: 01 Ocak 2017, 22:02:18
Bu tür teknelerin günümüze gelememesi ile ilgili olarakta şöyle bir düşünceleri var. Sen ne dersin ?

"Kullanıldıkları dönemde kayık imalatının ana ham maddesi olan ağaçın yöre ormanlarından kolayca ve ucuza temin edilebilmesi, teknelerin maliyetinin düşük olamasını sağlamakta, içinde çalışan az sayıdaki gemici veya tekne sahibi sebebiyle işletme masrafları da düşük oluyordu. 1970’lerden sonra ustaların kullandıkları ahşabın azalması ve devlet denetiminde kesim yapılması kayıkların imalat maliyetlerini, denizcilikle ilgili emniyet ve güvenlik amaçlı kurallar, işletme masraflarını yükseltmiş ve sonuçta bu tür teknelerin yapımında gerileme sürecine girilmiştir."

Buda bir etken ama asıl etken bence;
Bu tekneleri kullananlar aynı zamanda sahipleriydiler. Saç gemi çoğalma sürecinde kendilerini yenileyemediler ve ağaç gemide kaldılar. Çünkü bunların 5-10 seferde taşıdığı yükü bir seferde  taşıyan gemiler çıktı.Hatta  kamyonla taşımak bile ekonomik hale geldi. Çünkü yükleme boşaltma maliyeti fazlaydı. Sonra bu gemiler rekabet edemez hale geldiler. Sahipleriyle birlikte ustaları da yaşlandı. Bir süre kum gemisi olarak çalıştılar sonrada yavaş yavaş yok oldular. En azından benim ailemde ve çevremdekilerin yok olması bu şekilde  oldu.
  • IP logged
S/Y Bidarka / Fatih / İstanbul


"Son Denk Kayıkçısının Hatırasına"


https://sondenkkayikcisi.blogspot.com/

 
Yukarı git