Ablam tarihçi Pelin Böke 'yi kaybettik.
Ablam, aynı zamanda pek bilinmeyen sözlü tarih uzmanıydı da. 1990 lı yıllarda Kurtuluş savaşını yaşamış bir çok kişiyi taramış, bulmuş ve onlar ile yapmış oldukları görüşmelerin ses kayıtlarını alışlardı. Her biri ayrı bir hikaye olan bu kayıtların bir kısınını proje ortağı Prof. Esra Danacıoğlu ile yayınlamışlardı.
Öyle bildiğiniz söyleşilerden değildi bunlar. Birçok konu belkide bu kimseler ile mezara gidecek türdendi. O yüzden sözlü tarih uzmanlığına özel profesyonel sorgulama tekniklerini kullanırlardı. Bu konuda iyice profesyonelleştiğinden ablama yalan söylemek neredeyse imkansızdı. Hemen anlardı.
Seçtiği konular ve akıcı dili sayesinde yazdığı bilimsel makaleler çok okunur beğeni toplardı. İzmir Karantina teşkilatı ile ilgili yazdığı makale 150 yıl öncesinden günümüzün global pandemi ile ilgili bilinmezliklerine ışık tutar nitelikte idi.
Benim yazdığım tarih ile ilgili yazıları formatından dolayı da eleştirirdi. Osmanlıca ve Eski Yunanca da bilen ablam uzun süre İngilizce yeterliliğini vermediği için akademik kariyerinde basamakları ağır ağır çıktı biraz.
Mevki makam peşinde bir insan olmadığından bu çok da umursadığı bir şey olmadı hiç.
Bitirme tezi bile çok ilginç bir konuda idi. Cumhuriyet gazetesinin kurucusu Nadir Nadi ile ilgili bir tez yazdı.
Gerçekten de iyi bir tarihçiydi. Bu çalışması da Türk basın tarihi açısından son derece önemlidir.
Kimseye eyvallahı olmayan , bilimsel prensiplerden ödün vermeyen bir akademisyendi. Hiç evlenmedi. Koca kaprisi ve çocuk dırdırı ile uğraşacak bir tip değildi. 60 yıllık ömrünü dolu dolu yaşadı. Tam bir İzmir kızı idi işte.
Pandemi de ne olacak diye merak ediyorsanız linkte ablamın yazdığı İzimir Karantina teşkilatı ile ilgili yazı var. Tarih bilmenin faydasını somut bir şekilde ortaya koyan bu makale ile ablama veda etmek istedim.
https://ersinboke.blogspot.com/2020/03/izmir-karantina-teskilatinin-kurulusuve.html