Ersin,
"
evinin" içini nasıl dekore edeceğine karışmak haddim değil.
Zaten öyle fazla uçuk fikirlerin de yok gibi geldi bana...
Lakin şu "portuç " işini bi daha düşün derim.
1980lerde portuçsuz tekne fikrini uygulayan iki ortaktan biriydim...Yani ben istemiştim de, yapımı sürdüren ortağım gerek görmediydi : başina ilave imalat çıkacak diye...
Pis kokulu yedek mazot ve botun olacaksa benzin bidonlarını, yağları, ortalarda süründükleri için pislenmiş tozlanmış kara elektriği kablosunu, su hortumunu, atmaya kiyamadığin bir ton hurda halatı, hiç mi hiç teknede malzeme bulundurmayacağim dahi desen, yine de 1 l tineri, bir patlak vernigi ve boyayi, temizlik kabını, kokulu fırçaları, yok efendim katlanir dahi olsalar radar reflektörünü, demir küresini ( istesem bunu 2 A4 sayfasi kadar uzatirim ama gereği yok ) teknenin yaşam alanında; kendi ve eşinin çocuğunun burnuna 1- 1,5m mesafede mi tutacaksın ?
Eger tüm bu can sıkıcı ivır zivir için marinada hemen teknenin burnunun dibinde kilitli sağlam bir dolap sahibi mutlu bir reis olamayacaksan bunların karmakarışik biçimde ama iç mekandan ayrı, portuç içinde durmaları hayrına...
Ayrica o portuç içleri daima yeni "enstelasyonlarina " hacim yaratır...Bakarsın bi gün zor ulaşilan bi köşesine bir termosifon , dıger köşesine mazotlu kalorifer yerleştirirsin