[O.Utku Uçkan]

Arkadaşlar sağ olsunlar ilim yapmışlar, 2. el araba alırken sörvey mi yaptırıyoruz

Altan bak üstten bak teknenin fiyatı 35 000 lira. Sahibine söyle tekneyi Türk bayrağına geçirsin sen de al gitsin 

Baktın olmuyor parça parça satarsın. Ercan'ın  direk ve donanım için kaç lira vereceğini sor.El sıkışın yoksa benim bumbayı

fena kafaya taktı. 

Yazdığın listedeki alet edevata sahibinden sitesinde bak bakalım 2. eli var mı kaç kayme 

Teknenin gövde tamiri için (gerekirse)bir kaportacı çırağı ile anlaşırsın iş biter.Yeni baştan Titanik mi yapacaksınız .Yaz geliyor 

[Ahmet Çelenoğlu]

Saç 9 metre veya daha büyük için uygundur, daha küçük tekneler gereksiz ağır olur.  Saç teknede epoksi kaplaması  iyi yapılmışsa genellikle malzemeyi iyi korur. Paslanma konusunda incelme miktarını 2 ile çarpmak gerekir çünkü saç teknelerde paslanma dışarıdan olabildiği gibi içeriden (sintineden) de oluyor, hatta bir çok saç teknede dışının epoksisine çok özen gösterildiği için paslama içeriden daha fazla oluyor. Onarım konusu ise oldukça zorlayıcı olabiliyor,  "saç al kaynat" genelde kolay görünse de sintinede örneğin motorun altında yapılacak bir onarım, çok fazla söküme gerek duyuyor, genellikle dışının kumlaması daha kolay bir işlem olsa da onarılan yerin içeriden  epoksi için hazırlanması çok daha zor oluyor.

He ne kadar saç çok cazip bir inşa malzemesi gibi görünse de iyi korunamadığı için ömrü oldukça kısıtlı oluyor. Kalınlık ölçümü sonrası onarım gerektiğine karar verilirse bence uzak durmakta yarar var. 

[Suavi Alten]

Gerek e-mail ile gerekse buradan yağan yağmur gibi desteklerinize çok çok teşekkür ediyorum.

Tekneyi görmeye yarın Mürefte'ye gidiyorum. Edindiğim bilgiler çerçevesinde kendimce tekneye sörvey yapacağım. Dönüşte de aldığım notlar ve fotoğraflar eşliğinde sizlerin onayına sunacağım. Geçer not verirseniz gözümüz aydın olsun Heyamola başına nurtopu gibi bir bela almış olacak.

[Ahmet Kabaalioğlu]

Hadi hayırlısı , Selametle...

[Suavi Alten]

Merhaba Heyamola kaptanları,

Söylediğim gibi önceki gün Ariadne’yi görmeye Mürefte’ye gittim. Ariadne umduğumdan iyi çıktı. Tekneyi Baltık denizinde dolaştırıp Tuna üzerinden Karadeniz’e oradan da Ege, Akdeniz turundan sonra Mürefte’ye getiren alman sahibi uçak mühendisiymiş. Teknenin içinde yok yok. Küçük bir atölye gibi. Almanın elinden her işin geldiği belli, her yerde notlar, takımlar, yedek parçalar, boyalar ıvır zıvır dolu. İçerideki pek çok şeye bakamadım bu eşyalar yüzünden. Velhasılı teknede bir yaşanmışlık canlılık var ve kesinlikle ne rutubet ne de küf kokusu ya da izi yok. Tekneyi sonradan alan Türk ise (Hani fotoğraflarda karadaki teknenin üzerinde elleri havada poz vermiş olan ) Almanya’da yaşıyor. Tekneyi aldığından beri hiç binmemiş. Alman nasıl bıraktıysa tekne hala öyle duruyor. Bir buçuk senedir de karadaymış tekne. Demiştim size Heyamola başına nurtopu gibi bir bela alacak diye. Hah! İşte şimdi eli kulağında. Son söz sizlerin. Bu onun dışarıdan çektiğim görüntüleri. Karinada görünen turuncu-kırmızı lekeler pas lekesi değil bir önceki zehirlinin rengi, beyaz lekeler ise kabaca kazınmış kekamoz izleri.

İçini de videoya çekmiştim ama kamera kapanmış fark etmemişim. O yüzden onun videosu yok. Ama teknenin ıcığını cıcığını çektiğim yaklaşık 300 fotoğraf var. Elimde minik çekiçle tık tık vurmadığım alt, üst, sağ, sol, iç, dış tek bir noktası kalmadı teknenin. Kesinlikle tok bir sac sesi dışında pas ya da çürüme izine ve sesine rastlamadım. Buradaki her bir maddeye ilişkin ayrıntılı fotoğrafları da peyder pey yükleyeceğim. İşte kendimce yaptığım sörvey.





Şunlar da yukarıda “Ne olduğu bilinmeyenler”in fotoğrafları. 

[Suavi Alten]

Sörvey yazılarım okunmuyor sanırım. Tekrar yükleyeceğim.

[Suavi Alten]

Bunlar daha yüksek çözünürlüklü.
 

[O.Utku Uçkan]

Tekne gövdesindeki kabarmalar ossmoss olabilir gibi geldi bana   

Ama bu işi bilen sörvayvır arkadaşlar daha iyi yorumlar 

Fotodan dede gözü ile bu kadar görüntüye böyle yorum 

Hayırlısı olsun 

[Serkan Güvenen]

Suavi reis,

İçinize sinmiş gibi geldi bana ,hayırlısı olsun.

[Ahmet Çelenoğlu]

Saç teknede ozmoz olmaz, bir ihtimal kelime anlamı ile su boyanın altına girip şişme yapabilir ama boyayı kazıyıp yeniden boya yaparsınız. Ozmoz daha doğrusu ozmoz nedeni ile oluşan hidroliz tekne gövdesindeki rutubetin özellikle polyester reçine birleşenleri ile reaksiyona girip asidik yapıda büyük molekülle oluşturmasıdır.

[Âli San]

Tek bir cümle yazıp sonra burdan kaçayım :

1980lerin sonundaki verilere göre dünyanın yaşayan en eski yatı saçtı, Mısırdaydı ve 120 senelik filandı...
150 sene evvel Mısırda bulunabilecek sacın kalitesini, teknenin tabii ki kaynaklı değil perçinli olduğunu
ve bizim gibi has Ortadoğulu olan Mısırlıların bakım alışkanlıklarının ne mertebede olabileceğini düşünün;
karar verin !   

[Âli San]

Yine de ; artık sac ( çelik) tekne sevmiyorum...Zorla değil ya ? 

[Öcal Turan]

Ahmet Celenoğlu reisin dediği gibi sac teknede osmosis olmaz Dede.
İkincisi ,çekiç kontrolü yine polyester tekne içindir Suavi reis. Sac teknede sac kaalınlığı ölçümü yaptırmak lazım .
Üçüncüsü ,tekneyi görmek lazım ,fiyatı neredeyse direk ve motor fiyatına, çok uygun ve bazı masraflar kabul edilerek alınabilir.

[Âli San]

Suavi bey, dışından çok içiyle ilgilenln.
Teknenin dışını gerekirse kumlamak, tekrar boyamak mesele değil.

Içeride pas oluşmuşsa bunun giderilmesi zor olur. Mobilyaların arkası, güverte altları, dolap içlerine bakmanız lazım.
Sintine en önemlisi...Farş tahtalarını kaldırıp sintineyi iyice kontrol etmek lazım. Içeride yalıtım varsa ( muhtemelen vardır ) bu yalıtım malzemelerinin arkasına rutubet işlemiş mi; pas var mı bakılmalı. Varsa tekneyi öldürmez ama, gidermek çok zor olur.

Teknenin gövde işçiliği güzel görünüyor iyi bir elden çıkmış.

Bir de teknenin tasarımını tipini öğrenmeye çalışsanız iyi olur. 70lerde Hollandada yaygın bir usul vardı,
( amatörlerin kolay inşa edebilmeleri için ) , postasız veya çok az posta ile kabuk inşa edilir, kimine de
gövde bitince sonradan postalar ilave edilirdi. Bu ille de kötü bir yöntem sayılmaz, teknenin sağlamlığinı da
etkilemez ama posta sistemi zayıf olursa aşiri zorlanmalarda gövdede deformasyonlar oluşabilir. Sadece
göruntüyü bozar ama yine de istenmez tabii...

Bu tekne ufak çaplı bir seri imalat ürünü değilse ( ki sanmam, Avrupada seri sac tekne üretimi çok az firma yaptı )  muhtemelen bir tasarımcınin hazır planına  ( "stock plan " ) göre yapılmıştır : tasarımcı kim,
teknenin tipi ne ( belli tasarımcıyı bulup orjinal planlarından bir takım satın almanız ve tekneyi buna göre
daha iyi değerlendirmeniz mümkün olur ) ; bu bilgilere ulaşabilirseniz yapılmış eş teknelere, bunlarla ilgili
yazılmış çizilmiş haberlere, değerlendirmelere de ulaşabilirsiniz.

[O.Utku Uçkan]

Tekne gövdesindeki kabarmalar ossmoss olabilir gibi geldi bana   
Hayırlısı olsun 

Çok özür diliyor ve affınıza sığınarak çoook ama çoooook kötü bir bir espri anlayışım olduğunu buradan açıklıyorum

Fark edilsin diye OSSMOSS yazılmıştır.

Ge ko da bu konularda çok bilip çok iddia eden uzmanlar (survyvırlar)  ile zaman zaman ters düşmüştük.

Hatırlanır umudu ile hadimi aşan bir şaka girişiminde bulunmanın utancını yaşıyorum