Aşağı git Skip to main content

Gönderen Konu: Yelkenci gözü ile Piri Reis ve Kitab-ı Bahriyye

  • *
  • İleti: 1467
    • AÇIK DENİZ AKADEMİ
Mmmm. Antalya liman önlerinde görülen ada biraz ileride, kemere giderken konyaaltı balıkçı barınağı önlerindeki SIÇAN adası olabilir sanırım.

Sonar haritalarına baktım, öyle eskiden ada olup çökmüş, batmış gibi götünen bişey yok liman yakınlarında.

Sonraki ÜÇADALAR net görünüyor zaten.
Yardımcı buruna yakın büyük olan ise SULU ADA.
Ve tam burundaki BEŞADALAR.

Bu eski haritalarda oran, ölçek, düzen biraz garip! :)



öZgür (mobil)
  • IP logged
« Son Düzenleme: 17 Ekim 2020, 00:18:18 Gönderen: Özgür Ökten »
><(((º>

  • *
  • İleti: 3573
Piri Reis portalanlarını kullanmak ile ilgili şöyle bir yol izliyorum.  Örnek bu Antalya açıklarındaki batık ada ile ilgili bilgileri Fransız Ticaret Odası 1700 lü yıllarda Antalya bölgesinde olan bir depremi kayıt altına almış.

O sırada Akdeniz'de deprem üreten Helen fayı ile ilgili bir yazı okuyordum. Keza bu deprem sırasında Antalya limanında tüm sular çeklimiş. Yani ciddi bir tusunami olduğu kesin. Bodrum Kara İncir koyunda 6 şiddetindeki deniz depreminde koyda suların nasıl çekilip sonra koya hücüm ettiğini görmüş birisi olarak bunun bir tusunamiye de yol açtığını söylemek mümkün.

Sonra 1525 yılında çizilmiş olan Piri Reis haritalarına baktığımda  gerçekten de burada bir ada olduğu net bir şekilde gösterilmiş. Ölçeği hatalı ya da konumu yanlış olabilir. Bu doğal. Ama burada ilginç olan Piri reis haritalarının doğruluğu.

Yani Piri Reis haritalarının doğruluğu başkaca kaynaklar incelendiğinde de görülüyor.

Bu arada unutulmamalı ki elimize ulaşan tüm eserler kopya. Orjinal Piri Reis Bahriye kitabından 300 yıl sonraya tarihleniyorlar. 300 yıl boyunca sürekli kopyalanmış olan haritalar bunlar. Bence orjinali çok daha etkileyici ve ölçek açısından doğru olmalı.

Bu arada Özgür'ün verdiği örneklerde de Piri reis haritalarından hiç basedilmiyor. Keza antik liamnar ile ilgili çalışmalarda da haritsalar bahsedilirken Piri reis haritaları hiç referans gösterilmemiş.

Piri Reis dünya haritasının sansasyonelliği ya da ülkemizdeki şarlatanların Piri reis ile ilgili saçmalıkları belkide ciddi araştırmacıları Piri reis'den uzak tutmuş olabilir.

Konuya dönersek Fransız Ticaret Odası kayıtları Antalya açıklarında bir adanın olduğunu ve depremde battığını alenen yazıyor. Piri Reis haritaları da burada bir ada olduğunu ortaya koyuyor. Ama bu bölgenin sualtı haritalarında burada bir ada olduğu ile ilgili bir jeoloji görülmüyor.

Buradan hareketle 3500 yıl önce batmış olan Nefertiti kraliyet gemisinin o dönemde varolan ama sonrasında aynı Antalya açıklarındaki ada gibi depremler ile birlikte yok olduğunu ya da battığını düşünebilirmiyiz?

Sonuçta bunların hepsi  birer tahmin. Ama gerçek olan bir şey var. Piri Reis portalanlarında yani Bahriye 'de Nefetriti (Uluburun batığı ) net bir şekilde işaretlenmiş. Ama kayalık olarak ama batık olarak.

Bu Piri Reis haritalarının tarihi olaların incelenmesinde mutlaka başvurulması gereken bir kaynak olduğunun açıkça ortaya koyuyor.

Bizlere de düşen görev böylesine önemli bir çalışmanın ciddiyetini ortaya koymak.
  • IP logged

  • *
  • İleti: 1467
    • AÇIK DENİZ AKADEMİ
Coğrafi şekillerin 3-5bin yıl gibi kısa sürelerde modern derinlik haritalarında görünmeyecek kadar yok olması pek mümkün değil.
Marmaranın meşhur kayıp adası Vordonosi gibi bariz görünmesi gerekir.



Bence bu antik haritalarla ilgili iki sorun var,

- orijinalleri yok, kopyanın bilmem kaçıncı kopyasına bakıyoruz ki o dönemin elle çizerek kopyalama yöntemlerinin hassasiyeti mechul.

- orijinali ne hassasiyetle çizilmiş, ölöeği doğru mu vb. Ya da çizer sevgilisi için bir ada mı eklemiş.

O nedenle bunları aynen senin yaptığın gibi çapraz araştırma ile incelemek en doğrusu.

öZgür (mobil)
  • IP logged
« Son Düzenleme: 17 Ekim 2020, 13:38:11 Gönderen: Özgür Ökten »
><(((º>

  • *
  • İleti: 1467
    • AÇIK DENİZ AKADEMİ
Benim Pirireis Antalya haritasından anladığım budur;

  • IP logged
><(((º>

  • *
  • İleti: 1467
    • AÇIK DENİZ AKADEMİ
Mmm.. Şimdi şöyle bişey yaptım;
Piri reis haritasında Antalya limandan geçen kuzey-güney çizgisi ile Phaselis'den geçen doğu-batı çizgisini yeni harita üzerine çizdim. (kırmızılar.)
Sonra bunların kesişim noktasından (yani eski haritada pusula gülünün ortasından) 315 dereceye (Karayel yönüne) bir çizgi çektim(mor), tam bu kayıp adanın üstünden geçen. Buraya güncel haritada baktığımda tam kemer'in önünden geçiyor.
ve Bingo!
burada eskiden bir ada olmuş olabilecek, şu an su altında kalmış, coğrafi şekiller var! Acaba kayıp ada bu mudur?




Eğer piri haritasındaki pusula gülünü doğru kabul edersek bu mantıklı görünüyor, ama bu durumda pirinin haritası aşırı bozuk bir ölçekte görünüyor. Kemer ile Antalya limanı arasındaki uzuuun alan neredeyse yok kabul edilmiş ve kocaman Sıçan adası hiç yok? biraz mantıksız.. Bu kadar ölçü kaçık değildir bu haritada..
  • IP logged
« Son Düzenleme: 17 Ekim 2020, 17:14:55 Gönderen: Özgür Ökten »
><(((º>

  • *
  • İleti: 3573
Eline Sağlık Özgür. Özllikle son çalışma muhteşem olmuş. Şöyle ki;

Dediğin son derece anlamlı. Aynı İstanbul örneğinde olduğu gibi batık adanın bşr şekilde izi olmalı. Oysa Antalya körfezi çok derin. Sonuçta oluşan değrem sonucunda tusunami olduğu kesin. BU durumda depremi üreten fay düşey atımlı demektir. Sonuçta düşey atım demek denizde fay kırığının bir tarafının düşmesi anlamında. İşte Batık ada efsanesi de buradan doğuyor olmalı. Sonuçta tusunami bütün Antalya'yı yok etmediğine göre çökme fazla değildi demek ki. ama sonuçta bir adayı sular altında bırakmaya yetmiş olmalı.

Bu durumda Özgür'ün yaklaşımı daha önemli hale geliyor. adanın suyun altında kalabilmesi için kıyıya yakın olması anlamlı.

Ben size söyleyeyim bu işin sonunda hepimizin iyi dalış takımları olur :)

  • IP logged

  • *
  • İleti: 1467
    • AÇIK DENİZ AKADEMİ
Şöyle bir bilgi buldum;

8-20 Mart 1743 Antalya Depremi
8-20 Mart 1743 tarihleri arasında Antalya’da korkutacak derecede büyük depremler olmuştur. Depremde, limanda bir süre kurumalar meydana gelmiş, çok sayıda ev çökmüş ve Konsolosluk duvarında yıkılmalar meydana gelmiştir. Deprem sonucu birçok köy yok olmuş ve Reşat Adacığının (şimdiki adı SIÇAN adası) batısında yer alan dağ tamamen suya gömülmüştür (Ambraseys ve Finkel , 1995 ).


Antalya körfezinin sonar haritası ile fay hatlarına aynı anda bakınca zaten birbiri ile kesiştiği kolayca görülüyor.
Zamanında Konyaaltı ve Kemer bölgesi fena etkilenmiş gibi.





  • IP logged
><(((º>

  • *
  • İleti: 1467
    • AÇIK DENİZ AKADEMİ
Bu arada Antalya'da batık ada ararken Fethiye'de buldum!
Ölüdeniz Kabak koyu önlerinde, kıyıya 1 mil mesafede, etrafı 100m derin, kendisi 4,5m su altında olan 500x300m boyutlarında bir ada buldum!



Yasak bölge de değilmiş! Tiryakiiii biiiiiziiiiii dalışaaaa götüüüüüüür! :D
  • IP logged
><(((º>

  • *
  • İleti: 3573
Bu sene nereye seyir yapalım diye soruyorlardı. Yelken , dalış, antik limanlar.. Tqdından yenmez.
  • IP logged

  • *
  • İleti: 196
O kadar guzel paylasimlar yapiyorsunuz ki modern bir Indiana Jones filmi izliyormus gibi hissediyorum.Ellerinize saglik.
  • IP logged

  • *
  • İleti: 3573
İlgilendiğim konular ile ilgili olkuma yaptıkça Piri Reis Bahriye 'nin kimi bölümlerini tekrar okuyorum. Çok ilginç detayalr çıkıyor ortaya.

Bunlardan birisi de köle ticareti ile ilgili. Afrika limanları anlatılırken Şibaki limanına Sicilya'dan kalyon ve kareveleler buğday getirir, arab-siyah ile değiştirirler diye yazmış Piri Reis açık açık. Bu yıllarda köle ticareti ile ilgili önemli bir bilgi.
  • IP logged

  • *
  • İleti: 1649
    • instagram
Müthiş keyifli, Böke'ye ve Özgür'e çok teşekkürler...
  • IP logged
Akdenizli, Balıkçı

  • *
  • İleti: 3573
Teşekkürler Erman. Hala ekmeğin iyneye nasıl takılacağı ile ilgili bir video göndermedin ama. :)

Oturdum Bahirye 'yi yeniden okuyorum. Açıkçası Piri Reis nerlere kendisi kesinlikle gitmiş ya da ilgilenmiş tahmin edebiliyorum. Belli bölgeleri öyle detaylı yazmış ki.

Tekrar okumamın nedeni deniz fenerleri. Hatırlayacaksınınz bir akademik çalışmada Anamur antik limanında iki adet fener olduğu ve bunların iki farkli yükseklikte bulunduğu, alçakta olanın limana giriş yönünü gösterdiği yazılıyordu. 

Buradan hareketle Piri reis Alanya haritalarında gözüken ve fener olduğu kesin olan kalenin iki kulesinin birbirnden farklı yükseklikte oldukları ve daha alçakta olanın aynı Anamur'da olduğu gibi limanın girişini gösterdiğini görmüştük.

Piri Reis bu derece açıkça fenerleri çizdiği halde neden Bahriye 'de deniz fenerleri ile ilgili bir bilgi yok? Bu çok ilgimi çekiyor.

Oysa Piri Reis gece seyrlerinden öyle çok bahsediyor ki.  Örneğin Hürmüz boğazından Hindistan'a giderken kuzey kutbundan ölçü alınarak kullanılan bir almanağı anlatıyor. Öyle ki eğer gece seyri yapmıyor iseniz Hindistan 'a gitmeniz mümkün değil.

Yani yönünüzü doğrulamak için kuzey kutbunu görmelisiniz. Bu yüzden de gece seyri şart. Hal böyleyken hiç deniz fenerlerinden bahsedilmemiş olmasını çok garipsiyorum. Mutlaka bir detay olmalı. Buradan elde edeceğimiz en ufak bir bilgi krıntısı dahi Anamur antik limanı ile ilgili tezi doğrulayacağı gibi daha da ilginci
yazıtlarda bahsedilen  Patara " anti paros "  unun da yerini ve daha önemlisi yüksekliğini belirlememize yardımcı olabilir.

O yüzden yazdıklarım karışık gelebilr. Ancak geliştirdiğim etod şu; Yukarıda yazdığım gibi Patara anti paros 'un nerede olduğunu bulmak için Anamur 'a gitmek ve buradaki öne sürülen bilimsel teorileri kadim denizcilik bilgileri ışığında tarihi dökümanlarda doğrulatmaya çalışıyorum.

Dediğim gibi pafta pafta fener arıyacağım bu akşam. 
  • IP logged

  • *
  • İleti: 3573
Yok! Bütü Bahriye 'yi neredeyse tekrar okudum. Fenerler yok. Gece seyri ile ilgili onca bilgi var ama fenerler ile ilgili bilgi yok.  Fener betimlemesi sadece Alanya kalesini gösteren portalanda var. Muhtemel bunu da Piri reis değil de sonrasında çizildiği izlenimine kapılıyorum. Çünkü Alanya kalesinde fener olarak kullanılan iki kule çok net bir şekilde gösteriliyorken yazılı kısımda bunlar ile ilgili bir bilgi yok.

Ancak bunların konumlandırması ve liman girişi gösterimi aynı Anamur antik kentinde olduğu gibi. İki fenrr var ve kısa fener limana doğru giriş yolunu gösteriyor.

roma sikkelerinin üzerinde şu anda yıkılmış olduğu halde gözüken bir çok önemli deniz feneri resmedilmiş. Yani deniz fenerleri Piri Reis döneminde çoktan denizcilik ve rotalr için vazgeçilmez olduğu halde Neden portalanlarda yok ve yazılarda da hiç bahsedilmiyor?

Tekne tipleri, rüzgar yönleri ve yelkenlilerin trimleri bile bu derece doğru resmedilmişken fenerler yok. Oysa Bizans döneminde Çanakkale'den giriş ypan bir düşmen teknesinin bir saat içerisinde duman yolu ile İstanbul'a bildirildiği açık açık yazıyor Bahriye 'de.

Tekneler arasında haberleşme ile ilgili filo haberleşmesi ile ilgili bir bilgi de yok. Çok ilginç. MUtlaka bir nedeni olmalı.
  • IP logged

  • *
  • İleti: 3573
Yüzlerce yıl denizcilere yol gösteren Cenova'nın  La Laterna deniz feneri belkide bize yol gösterecek bu sefer.

Fransız donanması kuşatmasında yıkılan fener 1543 yılında  yeniden yapılmış. daha ilginci ise fenerin bekçilerinden birisi KOlomb'un amcası Antonio Columbo 1449 yılında bu fenerin bekçisi imiş.

Yani Cenova kentinde Piri Reis Bahriye 'yi yazdığı sırada bu fener faaldi. Bakalım La Laterna Piri Reis poralanlarında gösterilmiş mi?
  • IP logged

 
Yukarı git